08/01/2025
ENGELLİLERİN HAKLARINA ERİŞİM PLATFORMU
BASINA VE KAMUOYUNA
Hakların kısıtlanması, taraf olduğumuz Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’ne aykırıdır.
Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi, AK Parti Hükümeti tarafından onaylanırken engellilerin ve ailelerinin yeterli yaşam standartlarına ve sosyal korumaya yönelik haklarını hayata geçirmeyi ve kişisel hareketliliği ve bağımsız yaşamayı mümkün kılan her türlü önlemi almayı da taahhüt etmiştir.
Ancak son yıllara baktığımızda engellilerin haklarının kısıtlandığını hatta kabul edilemeyecek şartlar getirilerek kullanılamayacak hale getirildiğini görüyoruz. Hakları geliştirmek için mücadele etmek yerine bizler, var olan hakları korumak için sürekli savunmada kalarak mücadele etmek zorunda bırakıldık.
Yaşadığımız bu durum ve bizlerin, hayatı idame ettirmekte güçlük yaşamamıza neden olan her türlü düzenleme, Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’sine aykırıdır.
Engellilerin insan haklarına erişimlerini güçlendirme sorumluluğu yerine getirilmiyor!
Bugün, eğitim hakkına erişemeyen birçok engelli çocuk var. Bakım kurumlarında, şiddet gören hatta hayatını kaybeden engelliler var. Etkili bir bakım sistemi halen kurulmadı. Engelli raporları geçerli olsa dahi, çeşitli gerekçelerle raporların yenilenmeye zorlanması ve bunun sonucunda sosyal yardımların kesilmesi, ayrı bir sorun.
Tüm bunların yanında; erişilebilirliğin sağlanması, SGK ödeme kapsamında bulunan tıbbi malzeme, araç ve gereçlerin ödeneklerinin artırılması ve ayrımcılığın önlenmesi için etkili politikalar inşa edilmesi gerekirken hükümetin, kısıtlamak için engellilerin haklarını masaya yatırmış olması kabul edilemez.
Kamuda tasarruf tedbirleri, önce engellileri vurdu!
Temmuz ayında yapılan düzenleme ile engellilerin bağımsız yaşamaları için son derece önemli olan ithal destek teknolojilerindeki KDV muafiyeti kaldırıldı. Oysa, Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi, engellilerin hareketi kolaylaştırıcı kaliteli araç ve gerece, yardımcı teknolojilere, yardım sunan insanlara ve araçlara, karşılanabilir bir maliyetle erişiminin kolaylaştırılması için devletin gerekli önlemleri alması gerektiğini vurguluyordu.
Diğer yandan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur ÖZDEMİR GÖKTAŞ’IN yaptığı açıklamada sadece 1830 engelli memur alınacağını duyurması, atama bekleyen yüzbinlerce engelli gencin, umutlarını ortadan kaldırmıştır. İşsizlik ve engelliliğin getirdiği ek maliyetlerin, engellileri ve ailelerini derin bir yoksulluğa sürüklediği ortadadır.
ÖTV Kanunu’nda yapılan düzenleme kabul edilemez!
ÖTV Kanunu’nda yapılan düzenleme ile engellilerin ÖTV muafiyeti ile araç alma haklarının kısıtlanması, özellikle tekerlekli sandalye, engelli puseti, yardımcı cihaz ve benzeri araç - gereç kullanan engellileri mağdur etti. Araç alımında getirilen %40 yerlilik oranı ile; bedensel engellilerin gereksinimini karşılayacak araçları almaları artık mümkün değildir. Ayrıca, kanun düzenlenmesinin, acele bir biçimde yürürlüğe girmesi, araç alım sürecinde olanları da mağdur etti. Ne yazık ki, araç alım süresinin, 5 yıldan 10 yıla çıkarılması ile engellilerin gelişen teknolojilere erişim ve trafikteki güvenli sürüş hakkını ortadan kaldırmıştır.
Engelli Hakları Komitesi, Türkiye’yi uyarmıştı!
2019 yılı Mart ayında Cenevre’de yapılan BM Engelli Hakları Komitesi’nin, “Sözleşme’ye yönelik Türkiye’nin ilk değerlendirme toplantısı”nın sonucunda, Türkiye’ye sunulan Nihai Gözlem Raporu'nda komite; mali krizlerin engelli bireyler, aileleri ve engelliliğe bağlı ihtiyaçlarından kaynaklanan ek masrafları karşılama güçleri üzerindeki olumsuz etkisinden endişe duyduğunu ifade ederek, “mali kriz zamanlarında, krizin engelli bireyler üzerinde orantısız olumsuz etki yaratmasını önlemek amacıyla, engelliliğe bağlı ekstra masraflar için verilen aylık yardım dâhil, engelli bireylerin sosyal korumaya erişimleri ve yeterli gelir düzeyleri olduğunun temin edilmesi ve kamu politikalarında bu teminata her zaman yer verilmesi”ni tavsiye etmiştir.
Ayrıca, bağımsız yaşamanın desteklenmesi için gerekli politika ve yasaların yürürlüğe girmesi ve mali kaynakların tahsis edilmesini de BM Engelli Hakları Komitesi’nin tavsiyeleri arasında yer almıştır. Yaşananlar bize, Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’nin uygulanmasından imtina edildiğini (bu durum sözleşmenin ciddi anlamda ihlalidir) ve yapılan BM Engelli Hakları Komitesi’nin tavsiyelerinin dikkate alınmadığını göstermiştir.
“Suistimal ediliyor” gerekçesini reddediyoruz!
Hakların olduğu yerde suistimal olması mümkündür. Suistimalin varlığını ispat etmek ve edenleri cezalandırmak ve bunları yaparken gerçek hak sahiplerinin haklarını korumak da devletin görevidir. Ne yazık ki bu görevlerin, birbirine karıştırıldığını görüyoruz.
Sürekli “suistimal edildi” diyerek ispat edilemeyen gerekçelerle, hakların ortadan kaldırılmaya çalışılmasını ve geri alınan haklardan "maliyeye katkı olacağına inanılmasını" insani bulmuyoruz. Sosyal politikalar, engelli insanların hayat kalitesini yükseltmek için inşa edilir. Tasarruf tedbirlerini güçlendirmek için yapılan sosyal politikaların, içinde, iyi niyet barındırması mümkün değildir.
Ayrımcılık ve toplumsal ön yargılar daha da artacak!
Fırsat eşitliği temelinde engellilerin yararına sunulan hakların hükümet tarafından geri alınıyor olması her şeyden önce engellilerin haklarının toplum tarafından da sorgulanmasına neden oluyor. Engelli haklarının tartışma konusu yapılması ve sürekli gündemde tutulması karşısında toplum, “Devletin sahip çıkmadığı ve haklarını güvence altına almadığı engellilerin, haklarına saygı duyulur mu?” sorusunu sorar hale gelecektir. Engelli çocukların, eğitime dahil olmaları zorlanacaktır. İstihdam edilmiş, özellikle zihinsel yetersizliği olan ya da özel tedbirlerin alınması gereken bedensel, işitme ve görme engellilerin, çalışma hayatındaki varlıkları sorgulanacaktır. Böyle giderse, hükümetin politikaları ile önyargılar beslenecektir.
Katılım ilkesi dikkate alınmıyor!
Engellileri ve ailelerini derinden etkileyen onlarca çalışma yapılırken, engellileri temsil eden örgütlerin kapsayıcı bir biçimde sürece dahil edilmediğini görüyoruz. Bu nedenle tüm yasal düzenlemeler ve uygulamalar, engellilerin aleyhine işliyor ve ayrımcılığa ve hak ihlallerine neden oluyor.
Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’ni onaylayan bu hükümetin, sözleşmeyi uygulamaktan kaçındığını ve engellileri ve ailelerini gözden çıkardığını görüyoruz. Katılım ilkesi, bu hükümetin çıkarttığı stratejik belgelerde yerini alırken, gerçekte katılım ilkesi, kendileri tarafından ihlal ediliyor.
Engellilerin Haklarına Erişim Platformu olarak hakların güvence altına alınması için çağrı yapıyoruz!
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ı ve Hazine ve Maliye Bakanı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı başta olmak üzere devleti idare edenleri, engellilerin insan haklarına saygı duymaya, onların haklarını korumaya ve güçlendirmeye yönelik politikalar inşa etmeye çağırıyoruz.
Mali ve sosyal hakların sorgulanarak tartışma konusu yapılması ve tasarruf tedbirlerinin, engelliler ve aileleri üzerindeki olumsuz etkisinin artırılması yerine, engellilerin her alanda yaşadığı ayrımcılığın ve hak ihlallerinin önlenmesi için politikaların geliştirilmesini bekliyoruz.
Özellikle engelli çocukları olumsuz etkileyecek her türlü çalışmanın sonlandırılmasını, eğitime ve sağlığa erişimdeki tüm ayrımcı uygulamaların kaldırılmasını, ÖTV Kanunu’nda ve KDV Kanunu’nda yapılanlar dahil olmak üzere, engellilerin haklarını kısıtlayan veya ortadan kaldıran tüm düzenlemelerin iptal edilmesini talep ediyoruz.
2025 yılı için ilan ettiğiniz "AİLE YILI" içinde, engelli ailelerinin özellikle dikkate alınmasını ve sürece dahil edilmemiz şartı ile Bakım Sigortası Kanunu çalışmalarına ivedilikle başlanmasını talep ediyoruz. Engelli aileleri ile ilgili tüm çalışmalara engelli aileleri tarafından kurulan örgütlerin, söz sahibi olmalarının şart olduğunu da bildiriyoruz.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Mahinur ÖZDEMİR GÖKTAŞ’a sesleniyoruz! Bugünden sonra, erişilebilirlik ile ilgili yasa taslağı dahil üzerinde çalışmakta olduğunuz veya çalışacağınız her türlü yasal düzenlemede ve tüm karar alma süreçlerinde, katılım ilkesini dikkate almak zorunda olduğunuzu size hatırlatıyoruz!
Engelli bireylerin ve ailelerinin, insan onuruna yakışır biçimde hayat sürmeleri ve insan haklarına erişimleri için mücadelemize, kararlılıkla devam edeceğiz.
Engellilerin Haklarına Erişim Platformu