
30/01/2025
Enkazın üstüne konan kuşlar. Burası bir kentsel dönüşüm sahası. Bir mahalle yıkıldı. Yıkımdan önce binalar dişleri sökülen bir ağız gibi tek tek ince ince söküldü. Geriye kırk yıllık duvarlar kalana kadar boşaltıldı. Yıkıldı. Şimdi bu alanı boş görmeye alıştım. Alışmadığım şey bu alandaki yaşam belirtisiydi. Kuşlar her yeri sarmış, bütün ağaçlara konmuş yol boyu benimle günbatımını izliyor gibiydiler.Canlılık, depresyonun olmadığı yerde ortada dans eden canlılık. Bir enkazı bile yaşanılabilir gösteren, oraya renk katan en belirgin renk. Bizlerde içimizde bir şeyler yerle bir olunca oraya tek güzel dilek koyamıyoruz. O hep yıkık kalacak, hiç tamir edilmeyecek gibi hissediyoruz. Belki bir aldatılmadan sonra asla aşık olmayı düşünmemek gibi. Gerçek bir depremden sonra eve tekrar girmeye çalışmak gibi.Oysa öyle uyum doluyuz ki, insanı iyileştiren en büyük güç bu adaptasyon gücü. Tek bir kuşun kanat sesi, orayı yeniden ağaçlandırmaya yetebiliyor.