27/10/2024
Bir diğerinin duygusunu, ihtiyacını öncelediğini gerçek hissini ve ihtiyacını görmezden gelerek kendinden vazgeçtiğini bazen farketmezsin bile.. Asıl duygunun ne olduğunu bile tanımlayamadığını deneyimlediğin oluyor mu?..
Çocukken kendi duygunuzu kendi otantik kişiliğinizi her ortaya koyma girişiminizde bir diğeri tarafından sağlıklı desteklenmedi isen o anlar mühürlenir bilinç dışında.. kendini ortaya koymak, birşeyi istememek, hayır demek, bunu istemiyorum diyebilmek ya da hiç birşey söylemek istememek içinden gelmeyen bir eylem , diğer nesnenin( bakım veren-anne) beklentisi dışında aksiyon almak seni yapayalnız, suçlu ve boşlukta hissettirir.. Bakım verenin beklentisini karşılayacak duyguda ve aksiyonda olduğunda kabul görürsün ve iyi hissettirilirsin.. Beklentiye uyumlanmadan kendi hissettiğini ortaya koymanın karşılığı zihinde iyi hissetirmeyecek duyguları deneyimletmeye başlar.. o yaşlarda egonun bu acı duygulanımlarla mücadele etmesi imkansızdır.. O duygular yakıcıdır ve yıkıcıdır bir çocuk için..Yapayalnız hissetmek, suçluluk, değersizlik, boşluk, kaygı,korku ve benzerleri... Bu bilinç dışına kodlanmış hisler bizim içimizde çocukluktan kalıcı hale gelir ve bu kod diğerinin duygusuna uyumlandığında rahat hissedeceğine inanır, onun duygusunu kontrol etmek zorunda onu tolere etmek zorunda hisseder bu kodlanmış bir döngüdür ama bir taraftanda her seferinde kendinden vazgeçmektir..bunu hissetmekle başlar ruhsal büyüme..
Kendinden vazgeçme🕊️