fuat_ozgurer

Home
fuat_ozgurer

Uyguladığım Erickson Hipnoz Terapisi ile tüm sorunlarınızdan, kendi bilinçaltınızın Bilge

16/08/2025

“Gerçek, insanların hükmünde değil; senin gölgenle barıştığın o derin karanlıkta doğar.
Çünkü başkalarının bakışı, yalnızca yüzünü aydınlatır; ama hakikat, kalbinin loş köşelerinde saklıdır.
İnsanlardan kaçabilirsin, ama kendi gölgende saklananla asla.
Orada susturduğun her korku, aslında seni bekleyen bir öğretmendir.
Hakikate giden yol, başkalarının alkışlarıyla değil, kendi sessizliğinle açılır.
Ve çoğu zaman, en ağır karanlık, ışığın doğmasına en yakın andır.
Kendi gölgesini reddeden, aslında kendini yarım bırakır.
Ama gölgesini kucaklayan, parçalarını tamamlayarak bütüne erer.
İşte o anda, hakikat sana dışarıdan gelmez; içeriden doğar.
Ve bu doğum, ne kalabalıkların hükmüne, ne de dillerin yargısına ihtiyaç duyar.”

12/08/2025

Bazıları güçlü değildir… sadece susmayı öğrenmiştir.
Sessizlikleri huzurdan değil, korkudan beslenir. Konuşursa kaybedeceğini düşündüğü için susar, sustukça kendi sesini unutur.

Bazıları sabırlı değildir… sadece korkaklığını süsler.
Beklemeyi erdem sanır, oysa adım atmaya cesareti yoktur. Hareketsizliğini “zamanı gelmedi” diye süsler, fırsatlar sessizce geçip gider.

Bazıları sevgi dolu değildir… sadece yalnız kalmaktan korkar.
Yanında biri olsun diye sevgiyi abartır, kaybetme korkusu gerçek sevgiden güçlüdür. Yalnız kalmamak uğruna yanlış insanlara tutunur.

Bazıları sadık değildir… sadece fırsat bulamamıştır.
Şartlar değiştiğinde sadakatleri de değişir, bağlılıkları gerçekte denemeye bile gerek duymadıkları bir lükstür.

Bazıları iyi değildir… sadece onay bağımlısıdır.
İyiliklerini kendi değerleri için değil, başkalarının onayı için yapar; beğeni bittiğinde ilgileri de biter.

02/08/2025

Bazı yaralar sesini kaybetmiştir, ama suskunlukları yankı olur insanın içinde.
Görünmezler, çünkü gösterilmezler; ama her adımda arkandan gelirler.
Zamanla acıyı unutursun sanırsın, oysa sadece şekil değiştirir.
Bir bakışın çekingenliği, bir cümlenin yarım kalışı hep onlardan iz taşır.
Kimi zaman neye neden tepki verdiğini bile anlayamazsın, çünkü yara dile gelmemiştir.
Ama oradadır; seçimlerinde, korkularında, kaçındığın insanlarda yaşar.
Bilinçaltında yeni duvarlar örer, eski kapıları kapatır.
Kendini korumak sanarsın, aslında yarandan öğrendiğinle yön değiştiriyorsundur.
Adını koyamadığın duygular, geçmişin susturduğu çığlıkların gölgesidir.
Ve işte bu yüzden, bazı yaralar konuşmaz ama seni senden daha iyi yönetir.
Bu konuda ne düşünüyorsun yorumlara yaz

31/07/2025

Nefret ettiğini sanıyor, ama aslında aynaya bakıyor.
O kişide gördüğü, kendinde eksik olan parçaların yankısıdır.
Kıskanmak değil bu; içten içe hayranlık duyduğu benliğe duyulan gizli bir özlemdir.
Kabul etmediği ne varsa, o kişide can bulmuş gibidir.
Bu yüzden bakışlarını kaçırmaz, ama bir türlü sevmeye de cesaret edemez.
Çünkü sevse, kendi yetersizliğini kabul etmek zorunda kalacaktır.
Gözünü ayıramadığı, aslında içsel arayışının cisimleşmiş halidir.
Onun gülüşünde kendi susturulmuş neşesini, başarısında kendi terkedilmiş potansiyelini görür.
Ve bu yüzden her adımında ona hem yaklaşmak ister, hem de uzak durmak.
Zihni nefret eder gibi yapar; oysa kalbi sessizce “ben de öyle olabilseydim” der.
Bu konuda ne düşünüyorsun yorumlara yaz

29/07/2025

Bir yanıyla yakınlık ister, diğer yanıyla o yakınlıkta kaybolmaktan korkar.
Kalbinin iç sesi "kal" derken, zihninin savunmaları "git" diye bağırır.
Çünkü sevgi, geçmişte incinmiş bir çocuğun hafızasında tehlikeyle eşleşmiştir.
Bu yüzden her adım bir paradokstur: yaklaştıkça savunma, uzaklaştıkça özlem artar.
Uzaklaştığında bile göz ucuyla ilgisini sürdürür; çünkü sevilme arayışı sürmektedir.
Gönül tam teslimiyet ister ama bilinçaltı, teslim olmanın zayıflık getireceğine inanır.
İlgi sürer, çünkü ilgi koptuğunda içsel boşluk dayanılmaz hâle gelir.
Ama ilgi derinleştiğinde de "yeterince iyi değilim" yankısı yükselir.
Kaçış aslında reddedilmeden önce kendini geri çekmenin kontrollü biçimidir.
Ve böylece kişi, hem sever hem kaçar; hem ister hem inkâr eder.
Bu konuda ne düşünüyorsun yorumlara yaz

24/07/2025

Ruh, başkasının acısını hissetmeyince körelir.
Çünkü empati kurmayan bir kalp, yalnızca kendi yankısını duyar.
Başkalarının gözyaşına dokunmayan biri, kendi gözyaşlarının anlamını da yitirir.
Acıya karşı sağırlaşmak, insanı önce duyarsızlığa, sonra yalnızlığa sürükler.
Bir başka ruhun kırıklığını tanımayan kişi, kendi çatlaklarını da inkâr eder.
İnsan, başkasının sızısını içinde titretemiyorsa, kendi vicdanının sesini de kaybeder.
Merhamet, ruhun canlı kalabilmesi için gereklidir; tıpkı suyun çiçeğe dokunuşu gibi.
Sevgi, başkasının yükünü bir anlığına da olsa sırtlamaktan geçer.
Ve en derin anlayış, bir başkasının karanlığında el uzatabilmekle başlar.
İşte o zaman ruh, sadece canlı değil, aynı zamanda insan olur.
Bu konuda ne düşünüyorsun yorumlara yaz

23/07/2025

Sevgi, yüreğinde hâlâ canlı; ama onu gösterdiğin her seferde incitildin.
Her dokunuşun yanlış anlaşıldı, her içtenliğin bir kırılmaya dönüştü.
Gittikçe daha az konuştun, çünkü sesinin ulaşmadığını fark ettin.
Sustuğun yer, aslında en çok sevmek istediğin yerdi.
Ama sustuğunda bile anlaşılmadın; sessizliğin bile sorgulandı.
Zamanla kelimelere güvenin azaldı, çünkü her cümle seni biraz daha yordu.
Şimdi susarak sevmeyi öğrendin; varlığınla sarılmayı, gözlerinle anlatmayı.
Dilin değil, kalbin konuşuyor artık; ama bu dili herkes duyamıyor.
Sevgi içinde büyüyor, ama kendine bile göstermekten çekiniyorsun.
Çünkü artık biliyorsun: En çok sevgiye ihtiyaç duyan yer, en çok incinmiş olandır.
Bu konuda ne düşünüyorsun yorumlara yaz

22/07/2025

Hiç kimseyi, başkasının anlattığı hikâyeyle yargılama; çünkü her söz, anlatanın gölgesiyle lekelenir.
Bilinçaltı, duyduğu her hikâyeyi kendi yarasıyla tamamlar, eksik olanı değil, eksileni duyar.
Birini anlamak için onun sessizliğini dinlemeli, suskunluğundaki yankıları duymalısın.
Zira herkes acısını kendi dilinde saklar; kimisi susarak bağırır, kimisi gülerek saklar.
Görünmeyen yerden gelen sızı, görünene biçim verir.
Bir aynaya bakan herkes kendi yüzünü görür ama aynayı tutanın elleri titriyorsa görüntü bulanır.
Yargıladığın hikâye, aslında senin bastırdığın parçan olabilir.
Fuzûlî der ki: “Aşkı bilmeyen neylesin sözü?” — ve bazen sözü bilmeyen hüküm verir.
Jung’un gölgesi her yargıda kendini açığa çıkarır, çünkü gölge hep başkasının arkasında sanılır.
Oysa hakikat, hikâyenin kimin tarafından değil, hangi bilinçle anlatıldığıdır.
Bu konuda ne düşünüyorsun yorumlara yaz

20/07/2025

Kusur aramak, çoğu zaman bir yargı aracı değil, içsel bir acının dışavurumudur.
Bilinçaltında bastırılmış utanç, yüzeye çıkacak yer arar; en kolay yol başkasının gölgesine bakmaktır.
Kendinde göremediğin, kendine itiraf edemediğin ne varsa, ötekinin aynasında çarpık yansır.
Bir başkasının hatasında dolanırken, aslında kendi eksik yanlarını inkâr edersin.
Bu yüzden eleştiri, çoğu zaman itirafın ters yüzüdür.
Utanç kabul edilmediğinde suçlamaya, yargılanmadığında yansıtmaya dönüşür.
İçeride tutulamayan o karanlık, dışarıda bir hedef arar.
Ve kişi, kusuru olanı değil, kendisini hatırlatanı hedef alır.
Ama ne kadar uzağa bakarsan bak, asıl sorun senden dışarı çıkmamıştır.
Kusur arama oyunu, bilinçaltının seni kendinden koruma çabasıdır — ama aynı zamanda seni kendinden uzaklaştırır.
Bu konuda ne düşünüyorsun yorumlara yaz

19/07/2025

İnsan bazen neden bu kadar çabuk koptuğunu anlayamaz.
Oysa yıllar boyunca içe atılmış, bastırılmış hayal kırıklıkları birikir.
Her kırılma, görünmeyen bir çatlak olarak bilinçaltında yer eder.
Ve bir gün, küçük bir söz, önemsiz bir bakış, tüm o bastırılmış yükü harekete geçirir.
Patlama sanılır, ama aslında bir savunma hamlesidir.
Tahammülün kalmadığı yer, genellikle en çok ihmal edilen duyguların biriktiği yerdir.
Zihin “yeter” dediğinde, kalp zaten çoktan yorulmuştur.
Bu yüzden kopuşlar ani görünse de, aslında derin bir sürecin sonucudur.
İnsan, kendini incitene değil, tekrar incinme ihtimaline kapıyı kapatır.
Ve o kapının adı çoğu zaman “tahammülsüzlük” değil, “kendini koruma” olur.
Bu konuda ne düşünüyorsun yorumlara yaz

16/07/2025

Herkes seni anlamak zorunda değil, çünkü herkes seninle aynı yaradan geçmedi.
Her insanın taşıdığı yara, baktığı dünyayı farklı bir renge boyar.
Senin sustuğun yerde bir başkası bağırır; senin kaçtığın gölgede bir başkası barınır.
Anlaşılamamak, dışlanmak değildir; sadece aynı frekansta titreşmemektir.
Bazı yollar yalnız yürünür çünkü o yollar ruhuna özel oyulmuştur.
Sen kendi sancını bilirsin, kendi geceni, kendi sabahını.
Başkasının anlayışı, senin derinliğinin kıyısına bile varamayabilir.
İnsan çoğu zaman kendini anlatmaya çalışırken, içindeki özgün sesi bastırır.
Oysa suskunluğunun içinde bile bir hikâye taşır ruhun.
Ve sen anlaşılmadığında değil, kendini inkâr ettiğinde yalnızsın aslında.
Bu konuda ne düşünüyorsun yorumlara yaz

12/07/2025

Nice göz, dış yüzü sever; güzel olanı, parlayanı, kolayca görüleni.
Ama azı, gözün arkasındaki karanlığa cesaretle bakar.
Güven, işte tam da orada başlar: bilinmeyenin kıyısında.
Birini sevmek kolaydır; ama onun karanlık yanlarını da tutmak, ruhun cesaretidir.
Çünkü bilinçaltı, daima görünmeyeni fısıldar; orada korkular kadar hakikatler de saklıdır.
Derine bakmak, başkasının gözündeki kırığı, kendi içinde yankılayabilmektir.
Ve güven, bu yankının karşılıklı duyulmasıdır.
Sevilmek, bazen bir yanılsama olabilir; ama güvenilmek, maskelerin ötesine geçebilmektir.
Derin bağlar, görünmeyen iplerle örülür.
Ve bazen en hakiki sevgi, sadece sessizce güvenebilmektir.
Bu konuda ne düşünüyorsun yorumlara yaz

Address

Opening Hours

Monday	09:00 - 17:00
Tuesday	09:00 - 17:00
Wednesday	09:00 - 17:00
Thursday	09:00 - 17:00
Friday	09:00 - 17:00
Saturday	09:00 - 17:00
Sunday	09:00 - 17:00

Telephone

+905065322693

Website

https://youtube.com/channel/UCHDk9dNWgjYcOgIkfuLtMMQ

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when fuat_ozgurer posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Shortcuts

Want your practice to be the top-listed Clinic?

Country:

City: