21/10/2025
“Kendine yatırım yapmanın en derin biçimi: düşünmek, anlamak, dönüştürmek.”
Biraz durup düşünmek, en sessiz ama en dönüştürücü eylemdir.
“Ne hissediyorum?”,
“Neden böyle tepki veriyorum?”,
“Aslında neye ihtiyacım var?” diye sormak…
İnsanın kendi varlığıyla en samimi karşılaşmasıdır bu.
Cevaplar bazen sarsar, bazen de yeniden şekillendirir.
Ama her fark ediş, biraz daha derin bir bilgelik getirir.
insan, kendi gölgesini fark etmeden bütüne ulaşamaz.
Gölge, sadece bastırılmış duygular değil; aynı zamanda görmezden geldiğimiz potansiyellerdir.
Kızgınlıklarımızın ardında çoğu zaman bastırılmış bir güç yatar,
kıskançlığımızın içinde gizli bir arzu,
kırılganlığımızın derininde ise görülme isteği vardır.
Ama biz bunları “zayıflık” sandığımız için saklarız.
Ve sakladıkça, kendi bütünlüğümüzden uzaklaşırız.
Gölge, biz ondan kaçtıkça karanlıklaşır;
ama yüzleştiğimizde ışığın bir parçasına dönüşür.
Kendine bakmak, bu gölgeyle tanışma cesaretini göstermektir.
Onu yargılamadan, suçlamadan, sadece anlamaya çalışarak…
Çünkü insan yalnızca “iyi” yanlarıyla değil,
öfkesinde, sabırsızlığında, kontrol arayışında da insandır.
Gerçek dönüşüm, bu taraflarını reddetmek yerine onlara yer açtığında başlar.
Gölgeni fark etmek, ruhun olgunlaşmasının başlangıcıdır.
Çünkü o karanlık taraflar, aslında seni sen yapan ham enerjilerdir.
Onları tanıdığında artık tepkilerin bilinçsiz olmaktan çıkar,
seçimlerin daha özgür hale gelir. içsel ışığın büyümeye başlar. insan, kendi gölgesini kucakladığında,
artık karanlıktan değil, bilinçten yaşar.