22/04/2018
Köydeki kabuslarım bitmiyordu. Daha bir haftayı bile geçmemişti. Her dışarı çıktığımda şehirli olduğum anlaşılıyordu, köylülerin arasından dar pantolonumla geçtiğimde hep taciz lafları ile karşılaşıyordum. Mükerrem teyze bir gece bana şalvar hırka ve birkaç eski kumaştan üst getirdi. Artık bunları giymek zorundaymışım. O günden itibaren başıma da yemeni bağladım. Resmen ucuz köylü kıyafetleri ileydim ancak neden ise bu beni rahatsız etmiyordu. Belki de şehir hayatından dar kıyafetlerden uzak kalmak iyi gelmişti ?
1 hafta olmuştu. Günler hep aynı , hep aynı geçiyordu. Sabahın beşinde kalk , tarlaya bak , hayvanlara bak , Mükerrem teyzenin nakışlarını bitir , akşamın yedisinde yat. Bu sıkıcı günlere alışmıştım artık. Ne o p*s hayvanları beslemek ne de çamurun içinde tarla ile uğraşmak zor gelmiyordu.Ancak köylüler ile hep tartışma içerisindeydim. Okula gitmemiş cahil köylü kızlar hakkımda dedikodular yaymışlar. Hoş , or**pu olmadığım yalan sanki. Ankara'daki hayatım da zaten böyleydi. Köyün yaşlı amcaları ise ağızları sulana sulana beni izlerlerdi. Buna tepkisizdim , ne hoşuma giderdi , ne de rahatsız ederdi. Hava kararmaya başlamışken eve gelip elimdeki süt dolu kovayı yere bıraktım. Bu evde ne tv , ne internet ne de kitap vardı. Mecburen odama gidip yerdeki yatağımda yatacaktım. Evin salonunda kuran okuyan Mükerrem , beni çağırdı. Bana hiç ismimle seslenmezdi.Genelde ''kız'' derdi. Yanına gittim. Bana aynen şunları söyledi :
''Annenlerden duydum. Ahlakını temizleyeceğiz burada. Önce kuran kursuna gidip kuran öğreneceksin , yaz bittiğinde de çarşafa sokacağız seni. Ankara'ya eylülde dönersin , orada da imam hatibe yazdıracaklar seni. Pislik içindeki namusun ancak böyle iffetlenir. Yarından itibaren camiye gideceksin'' dedi. Tabii ki bu yaşlı piçin dediklerini yapmayacaktım.Sadece evet deyip geçiştirdim peşimi bıraksın diye. Ancak Kuran kursuna gitmek zorundaydım yoksa Mükerrem'in dikenli sopasından dayak yerdim. Ertesi gün Kuranı alıp caminin yolunu tuttum. Öğle namazından sonra kızlar için ders verilirmiş camide. İçeri girdiğimde Mükerrem'den de yaşlı bir kadın oturmuş kuran öğretiyordu. İçeri girer girmez camideki genç kızlar gülüşmeye başladılar. Beni sevmezlerdi , şehirden geldiğim için. Umurumda falan değildi. birkaç hafta kuran kursuna gittim geldim , bir kısımını öğrenmiştim , şaşırtıcı derecede güzel okuyordum. Ben ve din? Belki de o kadar kötü değildi.
Haziran 2017 böyle sıkıcı bir şekilde bitti. Bir aydır annem ve babam ne arayıp ne sordular. İnternet olmadığından ne Eylül ile ne de diğer arkadaşlarım ile görüşebiliyordum. Annemler tarifemi ödemedikleri için dakikam da yoktu. Temmuz 2017'ye girdiğimizde camide yapılan tadilattan dolayı kuran dersleri aksamıştı , ben de her zamanki gibi tarlaya gider , teyzenin ektiklerine gözkulak olurdum. Bir iki kez köpek saldırsa da tüm korkuma rağmen beklerdim tarlada. Temmuzun ilk günleri , eve dönmek için evin yolunu tutmuş çamurlu yolda yürüyordum. Biliyor musunuz , bu onunla tanıştığım , hayatımda ilk kez aşkı hissettiğim , tüm or**puluk duygularım bir yana içimde aşk duyguları olan zamanın başlangıcı olan gündü. Her şey , laf ile başladı.
''Şşşt!''