Psikolog Gülden Şahin

  • Home
  • Psikolog Gülden Şahin

Psikolog Gülden Şahin MSc - İstanbul Bilgi Üniversitesi - Travma - Sanat Terapi - Uzman Psikolog

Annenin Yeniden Doğuşu: Annelik Yolculuğuna Sanatla Bakış isimli atölye serimiz, ülkece yaşadığımız deprem felaketi sebe...
08/03/2023

Annenin Yeniden Doğuşu: Annelik Yolculuğuna Sanatla Bakış isimli atölye serimiz, ülkece yaşadığımız deprem felaketi sebebi ile "Annelik Yolculuğu: Zaman Tüneli" atölyesi ile tek oturum şeklinde 26 Mart Pazar günü 13.00-15.30 arasında gerçekleşecektir. Atölyeye başvuru yapmak isterseniz instagram sayfasında biyografi kısmında yer alan linke tıklayarak başvuru formunu doldurabilirsiniz.

***
Anne olacağınızı öğrendiğiniz ilk an ne hissettiniz? Belki sizin için bir sürpriz oldu, belki de uzun zamandır bu haberi almayı bekliyordunuz. Doğumu heyecanla beklediniz. Ve o an geldi.. Bebeğinizi kucağınıza aldınız. İşte o an hayatınız değişmeye başladı. Çocuğunuzun doğumuyla anne olarak siz de yeniden doğdunuz. Bebeğinizi kucaklarken aslında yeni sizle pek çok yeni duyguyu da kucaklamaya başladınız.
Annelik yolculuğu getirdiği güzel duyguların beraberinde, hiç tahmin etmediğiniz yollardan geçtiğiniz, zorlu patikaları aştığınız, bazen desteksiz ve yalnız hissettiğiniz, durmaksızın devam eden bir yolculuk.
Bu atölyede annelik yolculuğunuza dair sizlere eşlik ederek yaşadığınız duyguları/deneyimleri sanat yoluyla anlamlandırmanıza, dönüştürmenize ve benzer deneyimler yaşayan annelerle paylaşmanıza alan açmayı amaçlıyoruz.
Not:
Atölyeye katılım için sanat becerisi veya deneyimine gerek yoktur. Sanat duygularınızı ifade etmenizin bir aracı olarak kullanılacaktır.
Kontenjan sınırlıdır, başvuru sırasına göre kayıt alınacaktır. Katılım Koşulları: 0-5 yaş arası çocuğu olan annelerin katılımına açıktır.

Yer: Filika Psikolojik Danışmanlık Nihal Sok. Nihal Apt. No:2 D:10 Bahariye / Kadıköy / İstanbul

Düşünseli...Yazar J.K. Rowling'in Harry Potter serisinde Pensieve adını verdiği, ingilizce pensive (derin, ciddi düşünme...
25/03/2022

Düşünseli...

Yazar J.K. Rowling'in Harry Potter serisinde Pensieve adını verdiği, ingilizce pensive (derin, ciddi düşünme hali) ve sieve (süzgeç, elek) kelimelerinden türettiği, çevirmenler Sevin Okyay ve Kutlukhan Kutlu'nun harika yorumuyla Türkçe'de Düşünseli ismini alan bu sihirli obje; kişinin hafızasındaki anıları saklamaya ve istendiğinde tekrar bakmak için göstermeye yarıyor.

Geçen ay, profesyonel hayatımdaki 6 buçuk yılın sonunda, büyük bir değişim için adım attım. Düşünseli'me yeni anılar katmak için bu yeni yola başladıktan sonra buraya ilk yazışım olacaktı ve Düşünseli ile ilgili yazmak isterken Ursula'nın ünlü Yerdeniz serisinden yola çıkarak koyduğum ismimi de değiştirmek istediğime karar verdim.

Terapi de bir Düşünseli gibi anılarda yolculuğa çıktığımız onlara yeniden farklı şekillerde baktığımız ve onları kapsadığımız bir yer. Burası da benim düşüncelerimi aktardığım bir alan. Bu yüzden psikoloji.düşünseli profesyonel hayatımdaki ve bu sayfamdaki yeni başlangıcıma yeni bir isim oldu. Psikoloji, terapi ve yaşam hakkında derin düşüncelerin bir süzgeci...

Son zamanlarda sanat terapi çalışmalarımda da Düşünseli'ni bir metafor olarak kullanıyorum. Bir duruma dair duygular, düşünceler, anılar hepsi bu Düşünseli havuzundan çıkabiliyor ve onlara yeniden farklı bir gözle bakabiliyoruz danışanlarla. 🌸

"Basit bir şekilde kişinin zihnindeki fazla düşünceleri çeker, onları havuza döker ve kişi boş zamanında onları inceler. Anlayacağın bu formda olduklarında kalıpları ve bağlantıları tespit etmek daha kolay hale geliyor." - Dumbledore, Harry Potter'a bir Düşünseli'nin amacını açıklarken.

"..Işığa direk bakamazsınız. Güneşe direk bakamazsınız ama pencereden gelen gün ışığına bakabilirsiniz. Çünkü gün ışığın...
02/12/2021

"..Işığa direk bakamazsınız. Güneşe direk bakamazsınız ama pencereden gelen gün ışığına bakabilirsiniz. Çünkü gün ışığını değil pencerenin şeklini görürüz. Lambalar da öyledir. Işık lambanın şeklini bize gosterir. Işık aynıdır ama lambalar farklıdır. Gösterişli lambaların da olduğu bir dükkana girdiğinizde bambaşka şekiller görürsünüz. Şekillere bakmayın öze bakın. Burada da bir çok farklı yüz var. Ama hepsinde yüzlerini aydınlatan ışık aynı... Mevlana'nın bir sözü ile bitirmek istiyorum 'Yaraların, ışığın içeri girdiği yerdir'..." 🕯️

Sevgili SE asistanımız Naama'nın son modülde Hanuka bayramı için mum yakarken bizimle paylaştığı sözlerden birini aklımda kaldığı haliyle paylaşarak başlamak istedim ben de bu somatik deneyimleme yolculuğuna dair hislerimi paylaşmaya 😌

Somatik Deneyimleme G3 katılımcıları, senior ve junior asistanları, eğitmenlerimiz Ariel-Sonia, çevirmenimiz Halil, eğitim koordinatörümüz Didem Hocam ve onun verdiği imkanla dahil olduğum helper team❤️ Bu güzel insanlarla iyi ki yollarımız kesişmiş. 🙏🏻

Bu güzel insanlarla travma yaralarının/yaralarımızın bedendeki izini takip ettik ve o yaralardan gelen ışığa beraberce baktık. 🙏🏻

Somatik Deneyimlemeye dair burada ne yazsam az kalır tam olmaz gibi hissediyorum... Öncelikle kendi sürecime ve terapist olarak eşlik ettiğim süreçlerde katkısı oldugu kesin ama daha üstüne konulacak çok şey var... o yüzden bir serüven bitti ama yolculuk devam ediyor. 😌🕯️

Son modülden götürdüğüm kalpteki gibi güçlenerek ve yüreğimde birliktelik duygusu ile... 🌸🙏🏻



#

*25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. *15 yaşında bir  ldanışanım bir seansında bana gecele...
25/11/2021

*25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. *
15 yaşında bir ldanışanım bir seansında bana geceleri uyuyamadığından bahsetmişti. Nedenleri üzerine konuşurken bana kadın cinayetlerine dair okuduğu haberleri, her gün başka bir kadının öldürülmesi ve öldürenlerin ceza almaması üzerine okuduğu bu haberlerin onu endişelendirdiğini ve öfkelendirdigini paylaştı. Uykularını kaçıracak kadar haberleri ve yorumları okuduğunu aktardı. Hiç bir şey yapılmıyor olmasına dair o çaresizliğini, korkusunu ve öfkesini duydum ondan. Onunla benzer duyguları taşısam da onun sadece iyi uyuyabilmesini istediğimi farkettim. 15 yaşında bunları düşünmemeli, keyfine bakmalı, yatmadan önce keyifli şeyler bakıp rahatça uykuya dalmaliydi diye düşündüm. Ama nasıl? Bu mümkün müydü ? İnsan haklarına karşı duyarlı oluşu gençliğe dair umut dolmamı sağlarken onun nasıl bu haberlere göz kulak kapatmasını nasıl bekleyebilirdim ki...
Münevver Karabulut öldürüldüğünde 17 yaşındaydım o da 17 yaşındaydı. Uyuyamamıştık...

Bu seanstan bir kaç hafta sonra başka bir çocuk danışanımın şiddetle mücadele eden annesinin artık şiddete dayanamayarak intihar ettiği haberini aldım... İntihar denemezdi buna cinayetti. Bu kadar yakındı artık. Sadede haberlerde değildi...

Aynı hafta başka bir kadın tanımadığı bir adam tarafından kılıçla öldürüldü.

Daha dün bir adam metroda kadınlara bıçak salladı bütün cinsiyetçi şiddet içerikli küfürleri ile.

Azalmıyor artıyor. Yakın daha da yakın...

Şiddetle mücadelenin tek bir kolu yok. Ama bir kol o kadar yok sayıyor ki mücadeleyi azalmış rakamlar üzerinden normalleştirme yapıyor mesela bugün saydıkları can değilmiş gibi. Birinin en yakını en sevdiği canı değilmiş gibi. Adamların ismi yüzü gizleniyor ama kadınlar gülümseyen fotoğrafları ile paylaşılıyor. Gülümsemelerinde yaşam vardı ellerinden alındı... Kabul etmiyoruz! Vazgeçmiyoruz! Mücadelemiz devam ediyor!

*4 soru*Geçen hafta güzel bir atölye deneyiminin 4. günündeydik. "Biz Olma" idi atölyenin adı. Atölyeyi anlatmak zor ama...
23/09/2021

*4 soru*

Geçen hafta güzel bir atölye deneyiminin 4. günündeydik. "Biz Olma" idi atölyenin adı. Atölyeyi anlatmak zor ama💁🏻‍♀️ gerçekten dolu dolu bir atölyeydi. "Ben" i keşfederken biz olmaya doğru adımlar attığımız; dans ettiğimiz, şarkı söylediğimiz, sessizliği dinlediğimiz, nefes aldığımız, bedene odaklandığımız, bilinç dışımızı ziyaret ettiğimiz, hikaye yazdığımız, hikayeler paylaştığımız/anlattığımız ve rüyalara yolculuk yaptığımız dolu dolu 5 günün sonunda "biz"den biri şamanlarla ilgili bir bilgi paylaştı çok etkilendik🌞 Deneyimlediğimiz atölyeyle o kadar örtüşen bir yerdeydi ki.. Atölyenin ardından bizlere anlattılan bu bilgiyi, The Four Fold Way kitabının yazarı Angeles Arrien'in alıntısında buldum. Sadece bu atölyede bulunanlar için değil ama zor duygularla baş etmede zorluk yaşadığımızda hatırlayabilecegimiz bu bilgiyi paylaşmak istedim ben de:

"Bir çok şamanik toplumda, Şamana umutsuzluk, moralsizlik veya depresyon şikayetiyle geldiğinizde şu 4 soruyu sorar:

-Dans etmeyi ne zaman bıraktın?
-Şarkı söylemeyi ne zaman bıraktın?
-Hikaye dinlemeyi ve hikayelerden etkilenmeye ne zaman bıraktın?
-Sessizliğin tatlı topraklarında huzur aramayı ne zaman bıraktın? "


Sanırım bu atölyeyi en özel kılan şeylerden biri unuttugumuz, özlediğimiz, bıraktığımız şeylere yeniden temas etmekti. 🙏🏻🌺Umutsuz, moralsiz, depresif hissettiğimizde Şamana gitmişiz gibi bu 4 soruyu hatırlamak ve bıraktığımız şeylere yeniden bakmak nasıl olurdu acaba? 💁🏻‍♀️🤗

Bu bilgiyi atölye sonunda bizlerle paylaştığı için "biz"den .dates e ayrıca teşekkür ederim😌🙏🏻 Burada hepsini etiketleyemesem de Biz Olma yolculuğunu paylaştığım benim gibi katılımcılara ve bize şarkı söylemeyi, hikaye yazmayı, hikayelerden etkilenmeyi ve sessizliğin tatlı topraklarında huzur aramayı hatırlatan eğitmenlerimiz ve Dilek Mengüç Lamour' a da çok teşekkürler🙏🏻 iyi ki yollarımız kesişmiş 🌺😌

PS: Bu güzel atölyeye ev sahipliği için de ayrıca a teşekkürler 🙏🏻✨

*8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü*  un şiir kitabından çektiğim bu sayfayı paylaşarak, bugüne dair yazmak istedim.  Rup...
08/03/2021

*8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü*
un şiir kitabından çektiğim bu sayfayı paylaşarak, bugüne dair yazmak istedim.

Rupi Kaur, çocukken babasının cinsel istismarina uğruyor yıllarca ve daha sonra annesi ile memleketinden göç ediyor. İyileşme hikâyesini şiirlerle aktarıyor diğer kadınlara. Sancımak, sevmek, kırılmak ve sağalmak diye adım adım anlatıyor yaşadıklarını *Süt ve Bal* kitabında.

Bu sayfa "sağalmak" yani iyileşme bölümünden. İyileşme mümkün diyor ancak kadınlar olarak ne kadar güçlü olduğumuzun farkında olalım ve birlikte yol alalım.

O bu şiirleriyle bir el uzatıyor aslında yalnız değiliz diyor...

***Birlikte güçlüyüz!***

Belki bugün ben de sadece emekçi kadınlar günü oldugu için iş hayatında kadınların kadın oldukları için yaşadıkları eşitsizlikleri, deneyimledikleri ayrımcılığı ya da evde çalışan kadınların emeğinin görünmez oluşuna dair yazabilirdim... Ama bunların da ötesinde konuşulması gereken şeyler var. en temel hakkımız yaşama hakkımızı istiyoruz ! Kadınlar yaşasın diyenler yine emekçi diğer kadınlar tarafından susturulmaya çalışılıyor. Görüntüleri dehşetle izliyoruz. 65 günde 67 kadın öldürülüyor....

Bizler en başta en temel hakkımızı istiyoruz! Yaşamak istiyoruz!

Cuma akşamımı güzelleştiren bir film hakkında yazmak istedim bu sefer buraya🤗 Aynı zamanda haftasonu icin bir film öneri...
23/01/2021

Cuma akşamımı güzelleştiren bir film hakkında yazmak istedim bu sefer buraya🤗 Aynı zamanda haftasonu icin bir film önerisi de olsun🙃Pixar animasyonu olan filmi.👇🏻

"Soul" ismi filmde hem caz tukunu Joe hem de onun mentorluk yapması gereken yeni (ama bir o kadar da eski) ruh 22'yi temsil ediyor sanki 😌

Animasyonlar sadece çocuklar için değildir hele pixar animasyonları😍 burada "inside out" da ve diğer filmlerden de bahsedeceğim birer post olsun isterim. 😊 Animasyonlar hem çocuk tarafımızı besler hem yaşama dair unuttugumuz gözden kaçırdığımız, duygularımızla temas eden hikayeler sunar bize. 🙆🏻‍♀️

Soul filmi ise, kendi yaşamıza dair kıvılcımın bir amaç ya da bir hedef ile oluşmayacağını, yaşamı değerli ve anlamlı kılan şeylerin bütün o peşinden koştuğumuz ve belki bazen koşarken de "kayıp ruhlara" dönüştügümüz şeyler olmadığını Joe ve 22 nin arayış hikayesi ile gösteriyor bizlere. ✨

Filmi tümüyle anlatmadan sürprizi kaçırmadan, filmden tek bir alıntı eklemek istiyorum buraya. Bu alıntıladığım hikaye bence filmin de özü. 😌

《...Bir balık hakkında şu hikayeyi duydum: Kendisinden büyük balıkların yanına yüzer ve şöyle der:
-"Okyanus dedikleri şeyi bulmaya çalışıyorum."
+"Okyanus mu?"diye sorar büyük balık. "Zaten onun içindesin ya."
-"Burası mı?" diye sorar küçük balık. "Burası su. Ben okyanusu istiyorum." 》

Yaşamda aradığımız şeyler belki çoktan sahip olduğumuz ama farkına varmadıklarımızdır... Bu küçük balık gibi...🍂

"ÖTEden de öte bir yer olmalı dingin.Denizin artık kıyısı olmayanserin.Senin kendin olabildiğinderin.Ne, neler olduğu  f...
17/01/2021

"ÖTE
den de öte bir yer olmalı
dingin.
Denizin artık kıyısı olmayan
serin.
Senin kendin olabildiğin
derin.
Ne, neler olduğu farketmeyen senin -
yalnız- sen
senin.

Olmalı.

Var

*** " - Oruç Aruoba.

Bu sabah sürprizinin kar olacağını düşünürken uzun zamandır çiçek açmayan orkidem iki tomurcukla bana sürpriz yaptı 🌺😌 G...
17/01/2021

Bu sabah sürprizinin kar olacağını düşünürken uzun zamandır çiçek açmayan orkidem iki tomurcukla bana sürpriz yaptı 🌺😌

Güneşli günlerden birinde çiçek açacağını düşünüyordum ama sanki o da karı bekliyormuş bütün İstanbul gibi🙆🏻‍♀️

"Hayat biz plan yaparken başımıza gelenlerdir." Bir yandan hayat bizim planladığımız gibi gitsin her şey beklendigi zamanda olsun gerçekleşsin isteriz ama bir yandan da beklenmedik zamanda gelen sürprizler bizi mutlu eder. 🌱

Orkideme uzun zamandır bakıyorum. 2020 yılı boyunca çiçek açmadı diyebilirim. Ben ona bakım vermeye devam ettim. Suladım, konuştum, sevdim. Ve şimdi bana merhaba dedi 🤗

Bundan çok degil 2-3 sene evvel bırakın orkide bakmayı, herhangi bitki ile pek aram yoktu. Hediye edilmiş bir kaç çiçeğim bitkim de bana öğretilen bakım vermeyi yapsam bile çok yaşamaz solardı. 🙄

Ofiste çalıştığım zamanlar odamı paylaştığım çalışma arkadaşlarımın ikişer orkidesi vardı. Güzel renkleriyle bol bol çiçek açarlardı. 1 sene boyunca onların orkidelerine nasil baktığına birebir şahit oldum. Her hafta nasıl su verdiklerine, onları güneşe dogru nasıl konumlandırdıklarına. Ve sadece orkidelerine değil diğer bitkilerine de nasıl baktıklarını izledim. Onlar yokken çiçeklerine göz kulak oldum.💁🏻‍♀️ Odaya yaşam dolmuştu. Ben de onlardan heves ettim bana hediye gelen bir çiçeğimi masama koydum ama güneş ışığından uzak masam ve belki henüz bitki bakmaya hazır olmayan ruhum o çiçeği de yaşatamadı.😕

Daha sonra bana gelen evimde duran bir orkidem bir aloe veram ve bir kılıç bitkim oldu. Öyle ya da böyle bitkilere bakmayı zamanla öğrendim. Orkidem her çiçek açtığında mutlu oldum. Aloe veram yaralarıma merhem oldu. Kılıç bitkimi ise fazla sulamaktan neredeyse kaybediyordum. Fazlasını vermeden "yeterince iyi annelik" etmeyi öğrendim.🙏🏻 Şimdi iki ayri kılıç bitkim var 😊

Bitkilerin de bizler gibi ilgiye, sevgiye, bakım verilmeye ihtiyacı var. Bazen insanlar terapiye geldiklerinde hayatlarinda hemen bir şeyler düzelsin istiyorlar. Halbuki terapiyle birkikte kendileri ile ilgilenmeye, kendilerine bakım vermeye yeni başlıyorlar. Orkide gibi tomurcuklanabilmemiz için kendimize bakımverip sabretmeye ve zamana ihtiyacımız var😌🙏

Yeni yılın ilk kitap önerisi gelsin🙆🏻‍♀️ Sadece çocuklar için degil çocuk tarafına söyle bir dönüp bakmak isteyen yetisk...
10/01/2021

Yeni yılın ilk kitap önerisi gelsin🙆🏻‍♀️ Sadece çocuklar için degil çocuk tarafına söyle bir dönüp bakmak isteyen yetiskinlere de çocuk kitaplarını okumalarını öneririm. 🐣Benim çocukluğumda tarif edilemez duygulara dair böyle kitaplar var mıydı bilmem. 🤷🏻‍♀️Şimdiki çocuk kitapları çeşit çeşit pek güzel 😌 Bu kitapla bir çok yerde karşılaştım ama yeni edinip okudum.👇🏻
Bu küçük hikaye hepimizin -belki bu yıl kayıplarla, değişimlerle daha derinden- hissettigi, bazı zamanlar gelen tarif edilemez boşluk duygusunu öyle güzel betimlemiş öyle güzel işlemiş ki... 🙏🏻
Peki bizler, içimizdeki boşlukla ne yapıyoruz? Ona kulak veriyor muyuz? Yoksa onu binumum şeyle kapatıp görmezden mi geliyoruz? 👀
Hikayedeki Julia'nın kendi boşluğu ile olan sürecine bakalım bir de belki bazen içimizde oluşan boşluğa dair bir şeyler söyler 💁🏻‍♀️😌 Julia ve çevresindekiler gibi kendi 'sihirli dünyalarımıza' ulaşabilmemiz dileğiyle✨

#2021

2021'in ilk haftasının sonuna geldik bile.💁🏻‍♀️ Bu paylaştığım resmi aylar öncesinde çekmiş,  eğer ruhsal ve fiziksel ol...
10/01/2021

2021'in ilk haftasının sonuna geldik bile.💁🏻‍♀️ Bu paylaştığım resmi aylar öncesinde çekmiş, eğer ruhsal ve fiziksel olarak iyi bir şekilde bu yılı tamamlayabilirsem paylasmayı düşünmüştüm. 🙈Ve simdi buradayım😇

"Korona 2020 -ye karşı hayatta kaldım/dayandım/-den kurtuldum" diye çevirebiliriz bu cümleyi. 👆🏻

2020 çok zorlu bir yıldı... Herkes için farklı şekillerde ve seviyelerde...
2020 nin bende tetikledigi egzamayı ve kaygıyı 2020 den kalan en temel fiziksel ve ruhsal hasarlar olarak alsam da bunlara ve diğer tüm zorlanmalarıma rağmen 'dayandım'/ 'hayatta kaldım'.💪🏻

Dayanıklılık (resilience) bizde varolan ve her yeni zorlukta sınanan ve gelişen bir özellik.🌱 Dünya bu virüsle beraber bir çok konuda dayanıklılığını test etti. Belki de 2020'de dayanıklılığımızın en çok test edildiği şeylerden biri virüsun beraberinde getirdiği belirsizlik oldu.👇🏻 👁
Geçenlerde de çok hoş bir yazı okudum "Bridget Jones ve 2021 Kararlarım" başlıklı. Bu sene ben de belirsizliğin de kabulüyle kendimi "geliştirecek" yeni yıl kararları almak istemediğim için bu konuda ortaklaştığım hisler okumak iyi geldi 😇 Zaten 2020'in en başında hazırladığım karar listemdeki hiç bir şeyi de yapmadım ya da malum sebeplerden bazıları bir şekilde gerçekleşemedi. 🤷🏻‍♀️

Geride bıraktığımız yılda aldığımız kararların, yaptığımız planların suya düşebileceğini ve hepsinin önüne en birincil ihtiyacımız olan sağlığın geçtiğini gördük, deneyimledik. Ama bazılarımız bu sürecin en başında evlere kapansak da daha fazla plan daha fazla karar daha fazlasını istedi uyguladı. Bazılarımız, dış dünyadan aldığımız her ölüm haberinin bir sayıdan ibaret olmadığını, coronanin evde kalma ile bize bir 'fazla zaman ödülü' sunmadığını farkına varmadan, belki de inkar ederek her boş zamanımızı, fazla spor, fazla yemek, fazla hobi ile kendimizi dinlemeden içimizde oluşan endişe boşluğunu nafile bir cabayla doldurmaya çalıştık. Halbuki bütün olanları sindirmeye, kayıpların yasını tutmaya ve içimizde oluşan endişe boşluklarımıza kulak vermeye ihtiyacımız vardı ve hala var. 🙏🏻 2021'de benim için planlar yerine akışa bırakmak, belirsizlikle kalabilmek ve güzel şeylere dair umut var 😌

Terapi süreçlerinde şiddete bir şekilde maruz kalmış pek çok kadın danışanımla çalıştım. Kadınların geçmişleri, şimdiki ...
25/11/2020

Terapi süreçlerinde şiddete bir şekilde maruz kalmış pek çok kadın danışanımla çalıştım. Kadınların geçmişleri, şimdiki yaşamları, maruz kaldıkları şiddet türleri ya da şiddete maruz kaldığı zaman dilimleri farklı olsa da temel ihtiyaçlar aynıydı: Sağaltım ve Güçlenme 🌱

Şiddete dur demek, şiddet döngüsünden bir çıkış yolu bulabilmek için destek arayışına giren kadınlar ya da geçmişlerinde uğradıkları şiddetin travmasını onarmak, iyileşmek için desteğe başvuran kadınlar ile çokça karşılaştım. Şimdi ya da geçmişte şiddete maruz kalmış bu yüzden ruhsal, fiziksel, ekonomik vb. anlamda zarar gören ya da görmüş her kadın bir çare arayışında geldikleri terapi odasında bütün o yaşadıklarını ve duygularını aktarırken güçlenmek için ilk adımı attılar.🌀

Bazen faili ve sistemi unutup bazı danışanlarımın neden o şiddetten uzaklaşmadığına şaşırdığım, hatta içten içe onlara kızdığım zamanlar oldu. Ama şiddetin içinde olmak, ona sistematik bir biçimde maruz kalmak, şiddetin dozunun yavaş yavaş artması, o döngünün içindeyken bir şeyler düzeliyor bir daha olmayacak galiba denilen umut anları, 'hayatta kalan'ın yaşadıklarında şaşılacak yada kızılacak bir şey olmadığını gösterdi bana... ▶️

Şiddetin her türüne her kadın; yaşamı, donanımı, geçmişi, öğrendikleri ne olursa olsun bir gün maruz kalabilir. Farkında olmadan şiddet döngüsünün içine çekilebilir. 🔄

Dinlediğim her farklı şiddet hikâyesinde biraz daha şiddet üzerine çalıştım ve okudum ben de... Şiddetin sadece bireylerle degil; aile, sosyal çevre, içinde yaşadığımız toplum, patriyarşi, hukuk, medya ve daha bir çoğu ile ilişkili olduğunu gördüm. Şiddeti bunlardan bağımsız düşünmeden, irdeleyerek ilerlememem gerektiğini deneyimledim...◾

Terapi sürecine başlamak, maruz kalınan şiddet sonrası kimi danışan için güçlenmenin ilk adımı olsa da, şiddetle mücadele için diğer destek kanallarını da terapi odasına çağırmak, bunları danışana göstermek, onun şiddetten uzak güvenli alana geçmesine rehberlik etmek ve içinde bulunduğu şiddet döngüsünü ona göstermek terapide birincil hedef haline gelmektedir. Çünkü şiddet tehditi devam ettikçe sağaltım mümkün değildir. ◽

nde bir terapist olarak kadına yönelik şiddetle mücadelenin bir terapi odasında nasıl başlayabileceğini sizlerle paylaşmak istedim. 🙏🏻

Kadına yönelik şiddetle mücadele, başladığı yer ne olursa olsun bir çıkış için kolektif bir çalışma gerekiyor. Ayrıca, kadına yönelik şiddetle mücadele için, failin degil 'hayatta kalanın' yanında olan bir sisteme ihtiyaç var. Bunun içinse mücadeleye devam!🙌🏻

*Bu yazı   dizisini izlemeyenler icin spoiler içermektedir*Queen's Gambit/Vezir  Gambiti satranç oyunundaki açılışlardan...
17/11/2020

*Bu yazı dizisini izlemeyenler icin spoiler içermektedir*

Queen's Gambit/Vezir Gambiti satranç oyunundaki açılışlardan biridir. Eğer tam bir çeviri yaparsak: Kraliçe Gambiti (rakibe karşı avantaj sağlamak için oyuncunun piyon veya diğer taşları feda ettiği açılış). Ana karakterimiz Beth ise travmatik cocuklugundan bir satranç 'kraliçesi' olana kadar ki süreçte bir çok kayıp ve bu kayıpların ardından mücadele veriyor. Bu hikaye de dizinin isminin sadece satranç ile ilgili olmadığını söylüyor bizlere.

◻◼Beth, anne kaybının ardından gittiği yetimhanede 2 şeye sıkı sıkı tutunuyor: Yeşil haplar (Librium) ve Satranç. Adlarını ve ne olduklarını tam olarak anlayamadığı bu iki şeye çekiliveriyor Beth. Yeşil haplar ve satranç bir araya geldiginde ise annesi ile ilgili zorlandığı anılardan uzaklaşıp kendini tavandaki hayali satranç tahtasının karelerine teslim ediyor.
Bir gazeteci ona taşlarla ilgili soru sorduğunda;

🔺️"Dikkatimi önce tahta çekmişti." diyor ve ekliyor "Sadece 64 kareden ibaret bir dünya. Orada kendimi güvende hissediyorum. Kontrolümde, egemenliğimde olabiliyor ve.. öngörülebilir. Zarar görürsem tek suçlu benim." 🔻

⚫Travmatik yaşantılar, öngörülemezdir. Kişi travmatik yaşantılar sonrası güven ve kontrol duygusunu kaybeder. Dünya daha korkutucu, güvensiz görünür. Kişide olaya dair çaresizlik ve suçluluk gibi duygular ortaya çıkabilir. Travmatik yaşantı sonrası kişinin güvenli alanının sınırları yıkılmıştır.

✴Beth kendi travmasının ardından gittiği yetimhanede karanlık bir bodrum katında yabancı olduğu birinin oynayışını izlerken onun oyununa dahil olmak ister, önce bir süre sadece izler ve davet geldiğinde satranç ile gerçek tanışma gerçekleşir. Beth'in travma sonrası yıkılan güvenli alanının sınırlarını tekrar çizmeye ihtiyacı vardır ve satranç tahtasındaki 64 karede güvenli alanını yeniden inşa eder. Öngörülebilir, kontrol edilebilir ve kaybın da gerçek hayatın tersine sadece oyuncunun suçu olduğu bu oyun onun devam etmesini sağlar.

🔅Ona satrancı ögreten yetimhane görevlisi Bay Shaibel ise farkında olmadan hem bir satranç dahisini ortaya çıkarmış hem de onun hayatına devam etmesi için rehberlik etmiştir.

▶️Hikaye ilerledikçe Beth'in yeşil hap ve 2. annesinin kaybının ardından eklenen alkol bağımlılığı onun devam etmesine engel olduğunu görürüz. Her yenilgi ve her kayıp Beth'in kendini kaybetmesine ve bağımlılıklarına geri dönmesine sebep olur ve bu bağımlılıkları ona başka yenilgiler ve kayıplar getirir. Destek veren arkadaşları da bir süre sonra onu bu çöküşten çıkaramaz.
◾Hikayeye devam ederken Beth için bir yeniden buluşma gercekleşir. Yetimhanedeki ilk ve belki de tek arkadaşı Jolene ile Bay Shaibel'in cenazesine katılmadan önce, eski yaşadığı yeri ve yetimhaneyi ziyarete gider. Bu ziyaretler sonrası Beth'in hatırlamamak için bastırdığı anılar su yüzüne çıkar. Annesinin ölümünün ardındaki acı gerçekle hem Beth hem bizler yüzleşiriz. Artık travma iyileşme ve onarma için ortaya çıkmıştır. Bay Shaibel'in rehberliğinin hatırası ve Jolene'in desteği ile Beth devam etmeye karar verir. Ve herkesin onun için heyecanlandığı Rusyadaki turnuvaya en büyük rakibiyle 2. Kez karşılaşmaya gider.

◽Onun devam etmeye karar verdiğini gören arkadaşları destek için yanındalardır. Artık yapayalnız bir Beth yoktur. En zorlu oyununda onun için saatlerce hamleler üzerine düşünerek ona yol gösteren arkadaşları vardır. Artık onlar onun için sadece rakip degildir. Zafer anı geldiğinde ise en büyük rakibi dahil herkes onu yürekten tebrik eder ve Kraliçe Gambiti ile açılan hikaye kapanışa geçer. 🙏🏻💐

**Bu yazı, Netflix yeni dizisi "Bir Başkadır" izlemeyenler için spoiler içerir.**❗🔶️Psikoloji bölümünü okumadan önce 'ne...
14/11/2020

**Bu yazı, Netflix yeni dizisi "Bir Başkadır" izlemeyenler için spoiler içerir.**❗
🔶️Psikoloji bölümünü okumadan önce 'neden psikolog olmak istiyorsun' sorusuna verdiğim yanıt, bölümü okuduktan ve çalışmaya başladıktan sonra çokça değişti, derinleşti. Ama ayrıca yıllar içinde, 'nasıl bir motivasyonla bu mesleği icra ediyorum', ' bu mesleği doğru yapıyor muyum' , 'nerede zorlanıyorum, neye ihtiyacım var gibi sorular' da eklendi. Kendi terapi ve süpervizyon süreçlerimde kendimi, duygularımı, düşüncelerimi, yargılarımı tek tek masaya yatırıp bu sorulara tekrar tekrar yanıt verdim/veriyorum.
Beni bu mesleğe hayran bırakan noktalardan biri, her yolumun kesiştiği insan ile yeniden bir şeyler öğrenmem. Her bir hikaye bana bu hayata, bu ülkeye, bu coğrafyada insan olmaya dair ck fazla şey gösterdi, öğretti ve yüzleştirdi. Destek ihtiyacı ile yollari benimle kesişen insanlar kendilerini, yaşadıklarını anlamlandırdıkça ben de anladım ve dönüştüm.

🔷️Bir Başkadır'ı izlerken de bunları düşündüm. Her bir karakter duygularını; aynı şehirde, başka başka 'dünyalarında', başka başka yaşarken, biz hepsine önce uzaktan sonra yakından bakıyoruz. Bu böyledir dediklerimizin hiç de oyle olmadıklarını hikaye ilerledikçe hem biz seyircilere hem de yolları kesişen karakterlere gösteriyor, hikaye derinlestikce karakterler de derinleşiyor, dönüşüyor.

🌸Dizide bu yol kesişmelerinden sonra dönüşümlerden biri de psikiyatr ve terapist rolündeki Peri'de oluyor. Meryem ile yolu kesişen Peri içindeki karanlığı görse ve süpervizör arkadaşı olan diğer terapist ona bunu gösterse de önce mücadele etmek istemiyor. Ama sonra ona kendini açan ve kendini anlatabildiği bu alanda bir iyileşme gören Meryem'in gelmedigi bir seansta Peri, danışanının sandalyesine oturup annesi ile yaptığı bir telefon konuşmasından sonra acı bir farkındalık ile o psikiyatr masasının ardındaki kibir boşluğuna gözleri dolu dolu bakıyor. Tam odadan çıkacakken gelmeyeceğini sandığı Meryem'i görünce döktüğü gözyaslari ise içindeki karanlıkla mücadelenin başladığını ve dönüşüm için geç kalmadığını anlatıyor bizlere...

▶️Başka bir dönüşüm ise Meryem'in seanslarında da konusu geçen, 2 yıldır ağır bir depresyon içinde olan ve kendi acısını ancak gene kendi canını acıtarak gösteren Ruhiye'de oluyor. O ise kendi travması ile yüzleşmeye bir yolculuğa çıkıyor. Yanında kendisinin sessizliğini almış, hiç konuşmayan oğlunu alarak... Ruhiye bu yolculuktan bir parçası iyileşerek dönüş yoluna geçerken oğlu da annesindeki bu iyileşmeden güç alarak konuşmaya başlıyor. 💐

⚫Kayıp, yas, fiziksel ve cinsel şiddet üzerine farklı hikâyelere tanıklık ettikten sonra Peri ile Meryem'in son seansında duygular üzerine Peri'nin söyledikleri ile tamamlanıyor bir çok şey:

"Bastırdığımız, ortaya çıkaramadığımız, çevremizle, en yakınlarımızla, kendimizle bile açıkça, rahatlıkla konuşamadığımız, yaşayamadığımız duygular var. Hepimizde, tüm insanlarda. Ama bu durum bazen sağlık problemlerine sebep olabiliyor... Hayatımızın belli dönemlerinde duygusal bakımdan tıkandığımızı hissedebiliriz... Hislerimizi nasıl ifade edeceğimizi bilemeyebiliriz. Hepimiz, tüm insanlar, farklı nedenlerle, hayatımızın belli dönemlerinde duygularımızı bastırırız. Sanki bütün hislerimiz bir kafese tıkılmış gibi olurlar ve kaçmamak için direnirler. İçimizde büyük bir huzursuzluk oluşur ve bu durum sadece çevremizdekilerle olan ilişkilerimizi değil, sağlığımızı da etkiler. Duygular gereklidir ve faydalıdır Meryem. Tüm duygularımızı hissedebilmek için kendimize izin vermemiz gerekir. Seni, beni, hepimizi kim olduğumuzu tanımaya ve ne istediğimizi öğrenmeye taşıyacak olan köprülerdir duygular... Duygularımızı bastırmak üzerimizde bir yük oluşturur. Bazen kaldıramayacağımız kadar ağır olur bu duygusal yük ve olumsuz etkilerini de sağlığımız bozulmadan anlayamayabiliriz."

Travmatik yaşam olaylarında fiziksel bir tehdit söz konusu ise bu tehdit iki türlü olabilir:  insan eliyle oluşanlar (ka...
31/10/2020

Travmatik yaşam olaylarında fiziksel bir tehdit söz konusu ise bu tehdit iki türlü olabilir: insan eliyle oluşanlar (kaza, kasti) ve diger yollarla oluşanlar (dogal afetler). 📍
Bazense fiziksel tehdit bir dogal afet olsa da bu yasanan olayi daha travmatik yapan; kayıpların, yaralanmaların yaşanmasına sebep olan sey insan etkisidir.👥
Dün gerçeklesen depremi bize ne yazık ki 99 Gölcük depreminden sonra geçen 21 yılda ve Van depreminin ardindan geçen 9 yılda bir şeylerin degişmedigini gösterdi. Gene sağlam yapılmamış evlerin enkazında kurtarılmayı bekleyen ya da hayatını kaybeden insanların haberlerini izledik, dinledik. Bekliyoruz... Bu travmatik olayda da tehditin iki yönünü görüyoruz ne yazık ki...⚫
İnsan hayatını hiçe sayan 'insancıkların' yaptığı, onayladığı, sunduğu evlerin, büyük depremlerin yaşandığı bu ülkede dakikalar süren bir sarsıntıyla çok büyük yıkım yaşadığını yine yeniden gördük malesef. ⚫
Peki sadece depremlerden sonra mı ihmallerin kayıplara sebep olduğunu gördük? Daha 6 sene önce Soma'da madende çıkan yangında maden işçileri hayatlarını kaybetmesinde fiziksel tehdit ne yazik ki yine insandi. İşçilerinin güvenliğini ihmal edenler... göz yumanlar...⚫
Ve şimdi bir ihmalin nelere sebep olabileceğini acı bir şekilde deneyimleyen, Somalı maden işçileri, Izmir'e, enkaz altında kalanlara yardıma gitti. Destek olmaya yaraları beraberce sarmaya...🌀
Kolektif travmalar kolektif hafızalar yaratır. Bir acı unutulup diğerine geçilmez, katlanarak büyür. İyileşme için hakikatin konuşulması, adaletin yerini bulmasi gerekmekte ve bu yüzden bu depremin de sadece bir doğal afet olmadığı kabul edilmelidir.🔴

Address


Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Psikolog Gülden Şahin posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Psikolog Gülden Şahin:

  • Want your practice to be the top-listed Clinic?

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram