14/11/2020
**Bu yazı, Netflix yeni dizisi "Bir Başkadır" izlemeyenler için spoiler içerir.**❗
🔶️Psikoloji bölümünü okumadan önce 'neden psikolog olmak istiyorsun' sorusuna verdiğim yanıt, bölümü okuduktan ve çalışmaya başladıktan sonra çokça değişti, derinleşti. Ama ayrıca yıllar içinde, 'nasıl bir motivasyonla bu mesleği icra ediyorum', ' bu mesleği doğru yapıyor muyum' , 'nerede zorlanıyorum, neye ihtiyacım var gibi sorular' da eklendi. Kendi terapi ve süpervizyon süreçlerimde kendimi, duygularımı, düşüncelerimi, yargılarımı tek tek masaya yatırıp bu sorulara tekrar tekrar yanıt verdim/veriyorum.
Beni bu mesleğe hayran bırakan noktalardan biri, her yolumun kesiştiği insan ile yeniden bir şeyler öğrenmem. Her bir hikaye bana bu hayata, bu ülkeye, bu coğrafyada insan olmaya dair ck fazla şey gösterdi, öğretti ve yüzleştirdi. Destek ihtiyacı ile yollari benimle kesişen insanlar kendilerini, yaşadıklarını anlamlandırdıkça ben de anladım ve dönüştüm.
🔷️Bir Başkadır'ı izlerken de bunları düşündüm. Her bir karakter duygularını; aynı şehirde, başka başka 'dünyalarında', başka başka yaşarken, biz hepsine önce uzaktan sonra yakından bakıyoruz. Bu böyledir dediklerimizin hiç de oyle olmadıklarını hikaye ilerledikçe hem biz seyircilere hem de yolları kesişen karakterlere gösteriyor, hikaye derinlestikce karakterler de derinleşiyor, dönüşüyor.
🌸Dizide bu yol kesişmelerinden sonra dönüşümlerden biri de psikiyatr ve terapist rolündeki Peri'de oluyor. Meryem ile yolu kesişen Peri içindeki karanlığı görse ve süpervizör arkadaşı olan diğer terapist ona bunu gösterse de önce mücadele etmek istemiyor. Ama sonra ona kendini açan ve kendini anlatabildiği bu alanda bir iyileşme gören Meryem'in gelmedigi bir seansta Peri, danışanının sandalyesine oturup annesi ile yaptığı bir telefon konuşmasından sonra acı bir farkındalık ile o psikiyatr masasının ardındaki kibir boşluğuna gözleri dolu dolu bakıyor. Tam odadan çıkacakken gelmeyeceğini sandığı Meryem'i görünce döktüğü gözyaslari ise içindeki karanlıkla mücadelenin başladığını ve dönüşüm için geç kalmadığını anlatıyor bizlere...
▶️Başka bir dönüşüm ise Meryem'in seanslarında da konusu geçen, 2 yıldır ağır bir depresyon içinde olan ve kendi acısını ancak gene kendi canını acıtarak gösteren Ruhiye'de oluyor. O ise kendi travması ile yüzleşmeye bir yolculuğa çıkıyor. Yanında kendisinin sessizliğini almış, hiç konuşmayan oğlunu alarak... Ruhiye bu yolculuktan bir parçası iyileşerek dönüş yoluna geçerken oğlu da annesindeki bu iyileşmeden güç alarak konuşmaya başlıyor. 💐
⚫Kayıp, yas, fiziksel ve cinsel şiddet üzerine farklı hikâyelere tanıklık ettikten sonra Peri ile Meryem'in son seansında duygular üzerine Peri'nin söyledikleri ile tamamlanıyor bir çok şey:
"Bastırdığımız, ortaya çıkaramadığımız, çevremizle, en yakınlarımızla, kendimizle bile açıkça, rahatlıkla konuşamadığımız, yaşayamadığımız duygular var. Hepimizde, tüm insanlarda. Ama bu durum bazen sağlık problemlerine sebep olabiliyor... Hayatımızın belli dönemlerinde duygusal bakımdan tıkandığımızı hissedebiliriz... Hislerimizi nasıl ifade edeceğimizi bilemeyebiliriz. Hepimiz, tüm insanlar, farklı nedenlerle, hayatımızın belli dönemlerinde duygularımızı bastırırız. Sanki bütün hislerimiz bir kafese tıkılmış gibi olurlar ve kaçmamak için direnirler. İçimizde büyük bir huzursuzluk oluşur ve bu durum sadece çevremizdekilerle olan ilişkilerimizi değil, sağlığımızı da etkiler. Duygular gereklidir ve faydalıdır Meryem. Tüm duygularımızı hissedebilmek için kendimize izin vermemiz gerekir. Seni, beni, hepimizi kim olduğumuzu tanımaya ve ne istediğimizi öğrenmeye taşıyacak olan köprülerdir duygular... Duygularımızı bastırmak üzerimizde bir yük oluşturur. Bazen kaldıramayacağımız kadar ağır olur bu duygusal yük ve olumsuz etkilerini de sağlığımız bozulmadan anlayamayabiliriz."