
13/09/2025
“Bir konuda gerçekten haklı olabilirsiniz ama yine de dinleyenlerin gözünde, hatta bazen kendi gözünüzde bile haksız kalabilirsiniz.”
Schopenhauer | Haklı Çıkma Sanatı
Schopenhauer burada çok önemli bir noktaya değiniyor: Haklı olmakla haklı görünmek aynı şey değildir.
Bir tartışmada gerçeğe dayanıyor olabilirsiniz; fakat karşınızdakiler ya anlamaz ya da anlamak istemezse, sizin haklılığınız onların gözünde değerini kaybeder. Hatta bazen, sürekli karşı argümanlarla uğraşırken, siz bile kendinizden şüphe etmeye başlarsınız.
Bu, insan doğasının bir zayıflığını gösterir: çoğumuz hakikatin peşinde değil, daha çok kendi inançlarımızı onaylatma derdindeyiz. Dinleyenlerin zihni önyargılarla doluysa, sizin haklı olmanız onların gözünde bir şey değiştirmez.
Bu aynı zamanda hakikat ile algı arasındaki uçurumu işaret eder. Sosyal onayın gerçeklikten daha güçlü olabildiğini de gösterir. Kişi, kendi doğrularından bile kuşkuya düşebilir, eğer çevresindekiler ısrarla onu yanlışlamakta birleşiyorsa.
İşte tam da bu yüzden haklı olmaya değil sorunu çözmeye odaklanmalıyız.