
23/12/2024
Gerçekten iyileşiyor muyum, yoksa sadece tetikleyen şeylerden kaçarak kendimi korumaya mı alıyorum?
Hayat bazen üzerimize ağır gelir. Bizi üzen, yorulmamıza neden olan durum ve insanlardan uzaklaşmayı bir çözüm olarak görebiliriz. Bir süreliğine işe de yarar belki; sessizlikte kendimize bir sığınak kurarız. Ama bu gerçek bir iyileşme midir? Yoksa yalnızca yaralarımızı gizleyip, zırhlarımızın arkasına mı saklanıyoruz?
İyileşmek, yalnızca acının dışına çıkmak değil, o acıyla yüzleşmeyi öğrenmektir. Zorlu durumların içinde kalıp dengede durabilmektir. Kalbimizdeki kırılgan yanlara rağmen güçlü durmayı, tetikleyen anlar karşısında savrulmaktan çok, onların içinden geçebilmeyi öğrenmektir.
Bazen bir adım atmak zordur, kabul ediyorum. Ama unutmayın, iyileşme tek başına yürünecek bir yol değildir. Bir uzmandan destek almak, bu süreçte yalnız olmadığınızı hatırlatır. Şefkatle uzanan bir el, size hem yön gösterebilir hem de o yükleri birlikte taşımayı teklif eder.
Belki de kendimize şu soruyu daha sık sormalıyız: “Kendimi koruduğum kadar, kendimi keşfediyor muyum?” Çünkü gerçek iyileşme, kendimizi bulduğumuz, dayanıklılığımızı güçlendirdiğimiz ve hayatla yeniden bağ kurduğumuz bir yolculuktur.
Peki ya siz? Bu yolculukta hangi adımları attınız, neler öğrendiniz? Gelin, paylaşalım. Çünkü iyileşme bazen bir kelimeyle başlar: “Ben buradayım.”
Şeyma Çil
Heilpraktikerin für Psychotherapie i.A
Manevi Rehber- Terapotik Nefes Koçu