28/04/2023
Panik bozukluk, hiçbir neden yokken, tekrarlayan ve ne zaman olacağı tahmin edilemeyen panik atak olarak tanımladığımız bedensel semptomların görüldüğü, tekrar yaşanmasına yönelik korkuyla kişinin tetikte olma (beklenti anksiyetesi) halinin yoğun yaşandığı korku ve rahatsızlık durumudur.
Panik atak, Otonom Sinir Sistemi’ndeki Sempatik Sinir Sistemi’nin devreye girmesiyle yaşanmaktadır. Kişi atak yaşama kaygısıyla tetikte olup ve bedensel duyumlarına daha da dikkat etmeye, onları izlemeye başlar. Bu hal panik atağın panik bozukluğa dönmesine neden olur.
Bazen günlük hayattaki bazı davranışların sonucunda meydana gelen ve tamamen ‘doğal ve zararsız’ olan çarpıntı, terleme, nefes darlığı veya baş dönmesi gibi fiziksel belirtilerin, hasta tarafından kötü bir hastalığın belirtileri olarak değerlendirilmesi ve bunun sonucunda da ‘kalp krizi, akıl sağlığını kaybetme, felç olma’ gibi yanlış yorumlanmasıyla meydana gelebilir.
Panik Ataklarda “kalp krizi geçiriyorum”, “kontrolünü yitiriyorum” “çıldırıyorum” ya da “öleceğim” gibi düşüncelerle korku yaşanır. Bazı kişiler bu korkuyla sıklıkla hastaneye gidebilir. Bedensel duyumlarına daha da dikkat etmeye, onları izlemeye başlar. Benzer duyumları hissetmeye başladığında daha da panik duygu yaşanır.
Ataklara ve atak anında yaşayacağı kötü sonuçlarına karşı önlem olarak; işe gitmeme, avm veya cafe gibi kapalı mekanlara gitmeme, spor, ev işi yapmama, bazı yiyecek ya da içecekleri yeyip içmeme, yanında ilaç, su, alkol, çeşitli yiyecekler taşıma ve bunun gibi kaçınma davranışları görülür.