What are the opening hours?

Monday 16:00 - 18:00 Tuesday 16:00 - 18:00 Thursday 16:00 - 18:00 Saturday 09:00 - 18:00

Prof. Dr. Sezai Leventoğlu

Home
Turkey
Çankaya
Prof. Dr. Sezai Leventoğlu

Prof. Aynı yıl Cleveland Clinic Foundation, Digestive Disease Center, Colon and Rectal Surgery Departmanı'nda Observer olarak çalışmalarda bulunmuştur.

Proktoloji destek-Makat Hastalıkları (Hemoroid, Anal Çatlak, Anal Fistül, Kıl dönmesi, Anal Kaşıntı, Rektosel)
Bağırsak fıtığı, pelvik taban hastalıkları, kabızlık Dr. Sezai LEVENTOĞLU, lisans öncesi eğitimlerinin ardından 1988 yılında Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1994 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasına ise 1997 yılında aynı üniversitesinin Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda yapmış ve 2002 yılında Genel Cerrahi Uzmanı olmuştur.

2002 yılından beri Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Öğretim Üyesi olarak görev yapan Prof. Dr. Sezai LEVENTOĞLU, 2007 yılında Columbia University, New York Presbyterian Hospital'da çalışmalar yapmıştır. 2009 yılında ise Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Doçentlik kadosuna atanmıştır. Avrupa Kolorektal Cerrahi Derneği (ESCP), Amerika Kolorektal Cerrahi Derneği (ASCRS), Akdeniz Kolorektal Cerrahi Derneği (MACP), Türk Cerrahi Derneği, Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği, Ulusal Endoskopik Laparoskopik Cerrahi Derneği üyesi olan Prof. Dr. Sezai LEVENTOĞLU, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin yanısıra Ankara - Çankaya'da bulunan özel muayenehanesinde de hastalarını kabul etmektedir.

19/11/2025

“Bağırsaklar Neden İlaca Alışır?”

Bağırsak sistemi, doğal ritmini beyinle koordineli olarak yürütür. Ancak uyarıcı (stimulant) laksatiflerin sık kullanımı, bu sinirsel refleksi “tembelleştirir.” Beyin ve bağırsak arasındaki iletişim zayıflar; dışkılama refleksi yalnızca kimyasal uyarıya yanıt verir.

Nöral Adaptasyon: Kolon kasları, sürekli dış uyarı gördüğünde kendi hareketini baskılar.

Elektrolit Kaybı: Potasyum azalması, kas kasılmalarını zayıflatır.

Enterik Sinir Sistemi Bozulması: Bağırsakların kendi iç sinir ağı (enterik sistem) duyarlılığını yitirir.

Psikolojik Alışkanlık: “İlaçsız rahatlayamama” algısı, davranışsal bağımlılığa dönüşür.

📌Bağırsak sistemi, ilacın rehberliğine ihtiyaç duymaya başlar — tıpkı bir kasın kullanılmadıkça zayıflaması gibi.

17/11/2025

Laksatifler (müshil ilaçlar), kabızlık ve dışkı geçiş güçlüğü gibi durumlarda kısa süreli kullanıldığında faydalıdır. Ancak uzun süreli ve kontrolsüz kullanım, bağırsakların doğal hareket kabiliyetini azaltarak “laksatif bağımlılığı”na yol açabilir.

Bağırsak kasları ilaca alışır, kendi başına peristaltik hareket başlatmakta zorlanır. Zamanla bağırsak tembelliği, elektrolit dengesizlikleri ve dehidratasyon gibi sorunlar ortaya çıkar. Özellikle uyarıcı (stimulant) tip laksatiflerin kronik kullanımı, bağırsak sinir ağının hassasiyetini azaltarak dışkılama refleksini zayıflatabilir. Zamanla bağırsak “ilaca bağımlı” hale gelir; dışkılama yalnızca kimyasal uyarı ile gerçekleşir.

Bu durum;
Elektrolit dengesizlikleri (özellikle potasyum kaybı),
Bağırsak tembelliği,
Kronik dehidratasyon,
Karın ağrısı ve irritasyon
gibi sorunlara zemin hazırlayabilir.

En sık hata, bu ilaçların kilo kontrolü veya “detoks” amacıyla gereksiz yere kullanılmasında görülür.Oysa kalıcı bağırsak sağlığı, yalnızca düzenli beslenme, lif, su ve hareketle sağlanabilir.

📌 Laksatif bağımlılığı; sessiz ama ilerleyici bir risk taşır.
Doğal bağırsak ritminin korunması, uzun vadeli sindirim ve metabolik denge için en güçlü koruyucudur.

13/11/2025

🧠 “Bağırsak Bir İkinci Beyin Midir?”

Bağırsak, yalnızca sindirim organı değildir. Yaklaşık 500 milyon nöron içeren Enterik Sinir Sistemi (ENS) sayesinde, beyinle sürekli iletişim hâlindedir. Bu sistem; bağırsak hareketlerinden hormon salınımına, bağışıklık tepkilerinden ruh hâline kadar pek çok süreci yönetir.

Bilim dünyasında “ikinci beyin” olarak anılmasının nedeni de budur:
Bağırsak, merkezi sinir sisteminden bağımsız kararlar verebilir; kendi sinyalleriyle bedenin genel dengesini etkileyebilir.

🔹 Serotoninin %90’ı bağırsakta üretilir.
Duygudurumun ve stres yanıtının şekillenmesinde doğrudan rol oynar.

🔹 Bağırsak mikrobiyotası, bu iletişimin görünmeyen arabulucusudur.
Mikroorganizmalar; sinir sistemi, bağışıklık ve hormon sistemi arasında bilgi akışı sağlar.

🔹 Stres, anksiyete, yorgunluk, irritabl bağırsak sendromu (IBS) gibi birçok tablo, bağırsak-beyin eksenindeki dengesizliklerle ilişkilidir.

Bugün “bağırsak sağlığı” kavramı, yalnızca sindirim değil; nörolojik ve psikolojik denge açısından da ele alınmaktadır.
Bu nedenle, proktoloji alanında da bağırsak-beyin eksenini anlamak, hem tanı hem de tedavi süreçlerinde yeni bir farkındalık yaratmaktadır.

Bağırsak, düşünmez — ama hisseder, hatırlar, tepki verir.
Bu yüzden sorunun cevabı belki de şudur:
👉 Evet, bağırsak bir ikinci beyindir.

11/11/2025

Gürcistan’da meydana gelen elim uçak kazasında şehit olan kahraman askerlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve silah arkadaşlarına sabır diliyoruz.
Milletimizin başı sağ olsun.

Alev & Sezai Leventoğlu

10/11/2025

Huzurdayız…

09/11/2025

Pazar dinlenmesi…

08/11/2025

50 yaş altında ciddi Divertikülit vakalarında endişe verici artış

Yeni bir araştırma, divertikülit vakalarının artık yalnızca ileri yaşlarda değil, giderek daha fazla genç yetişkinlerde de görüldüğünü ortaya koydu. 2005–2020 yılları arasında 5 milyondan fazla hastane kaydını inceleyen araştırmacılar, 50 yaş altı hastalarda ciddi divertikülit vakalarının belirgin şekilde arttığını bildirdi.

15 yılda %52 artış

UCLA ve Vanderbilt Üniversitesi’nden araştırmacıların yürüttüğü çalışmada, 2005 yılında ciddi (komplike) divertikülit nedeniyle hastaneye yatırılan 50 yaş altı hastaların oranı %18,5 iken, bu oran 2020’de %28,2’ye yükseldi — yani %52’lik bir artış kaydedildi.
Komplike divertikülit; apse, perforasyon veya kolonun ciddi şekilde etkilenmesi gibi durumları kapsıyor.

Gençlerde daha saldırgan seyir

Çalışmayı yürüten UCLA Health’ten Dr. Shineui Kim, “Divertikülit artık yalnızca yaşlanmaya bağlı bir hastalık değil; genç erişkinlerde de daha karmaşık tablolarla karşımıza çıkıyor.” dedi.
Araştırmacılar, bu bulgunun, son yıllarda erken yaşta görülen kolorektal kanser vakalarındaki artışla paralellik gösterdiğini de vurguluyor.

Tedavi yaklaşımlarında değişim

İlginç şekilde, 50 yaş altındaki hastalarda cerrahi müdahale oranı %34,7’den %20,3’e düştü. Bu durumun, antibiyotik tedavisi, beslenme düzenlemeleri ve yakın takip gibi daha konservatif yaklaşımların başarısını yansıttığı düşünülüyor.
Ancak genç hastalar, yaşlılara göre apse drenajı veya acil kolektomi gibi işlemlere daha sık ihtiyaç duyuyor.

Daha kısa yatış, daha düşük maliyet

Genç hastalar hastanede ortalama olarak bir gün daha az kalıyor ve tedavi maliyetleri yaklaşık 1.900 dolar daha düşük seyrediyor. Ölüm oranları da bu yaş grubunda daha düşük bulunmuş olsa da, hastalığın neden genç yaşlarda daha agresif seyrettiği hâlâ belirsiz.

Olası nedenler

Araştırmacılar, bu artışın nedenleri arasında obezite, düşük lifli beslenme, stres, bağırsak mikrobiyotasındaki değişimler ve yaşam tarzı farklılıklarını gösteriyor.
Dr. Kim, “Cerrahi gereksinim azalmış olsa da genç erişkinlerde görülen artış, daha geniş bir halk sağlığı sorununa işaret ediyor.” ifadelerini kullandı.

Yazının Devamı aşağıdadır ⬇️

05/11/2025

Proktoloji pratiğinde her olgu; anatomik yapı, klinik bulgular ve hastalığın doğal seyri üzerinden değerlendirilir. Tedavi kararı ise uluslararası kılavuzlar, güncel bilimsel kanıtlar ve cerrahi prensipler ışığında verilir.

Uygulanacak teknik, hastalığın biyolojisine ve hastanın ihtiyaçlarına göre seçilir; gereksiz müdahaleden kaçınılır, ancak doğru endikasyon varlığında kararlılıkla ilerlenir. Cerrahi süreç, titiz hazırlık, teknik doğruluk ve detaylı postoperatif takip ile yürütülür.

Amaç, uzun vadede fonksiyonel başarı, nüks riskinin azaltılması ve hastanın yaşam kalitesinin bilimsel standartlara uygun şekilde korunmasıdır.

01/11/2025

Stres, Yalnızca Zihni Değil — Pelvik Bölgeyi de Sıkıştırır

Zihinsel stres, vücudun savunma reflekslerini tetikler.
Kalp hızlanır, nefes yüzeyselleşir, kaslar gerilir.
Bu gerginlik yalnızca omuzlarda değil — pelvik tabanda ve anorektal kaslarda da birikir.

🔹 Pelvik taban kasları, idrar, dışkı ve cinsel fonksiyonların kontrolünü sağlayan karmaşık bir yapıdır.
Stresle birlikte bu kaslar istemsiz biçimde kasılı kalır, gevşeyemez.

Sonuçta;

Kabızlık,

A**l fissür (çatlak),

Hemoroid,

Pelvik ağrı sendromu
gibi proktolojik rahatsızlıkların zemini hazırlanır.

🔸 Sürekli “hazır ol” modunda çalışan beden, dışkılama refleksini de baskılar.
Tuvalet ihtiyacı ertelenir, ıkınma artar, dolaşım bozulur.
Zamanla bu döngü, pelvik tabanın doğal koordinasyonunu kaybetmesine yol açar.

🩺 Kısır döngü: Stres → kas gerginliği → kabızlık → ağrı → daha fazla stres.

Bedenin alt merkezinde başlayan bu zincir, yalnızca fiziksel değil, psikolojik bir yük de oluşturur. Bu nedenle tedavi; ilaçtan önce, bedenin gevşemeyi yeniden öğrenmesiyle başlar.

🕊️
Derin nefes alın, nefesinizi diyaframınıza gönderin. Her nefeste biraz daha gevşeyen bir beden, stresi sessizce çözer.

29/10/2025

🇹🇷
Bir asır önce, cephelerde hayat kurtarmak için sıralarını bırakan tıbbiyelilerden;
bugün bilimin ışığında yetişen binlerce hekime uzanan bir miras…

Cumhuriyetin 102. yılında, geçmişin fedakârlığıyla bugünün emeğini bir arada selamlıyoruz.

Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.

27/10/2025

💠 Modern Yaşamın Sessiz Yükü: Pelvik Taban

Günün büyük kısmını oturarak geçiriyoruz. Zaman baskısı, stres, yanlış nefes alışkanlıkları ve yetersiz beslenme — farkında olmadan bedenimizin merkezini, pelvik tabanı zorluyor.

🔹 Oturma: Uzun süre sabit pozisyonda kalmak, pelvik kasların dolaşımını azaltır. Bu durum, idrar kaçırma, pelvik ağrı ve postür bozukluklarına zemin hazırlar.
🔹 Stres: Sürekli gerginlik, diyafram ve pelvik kaslar arasında doğal uyumu bozar. Vücut “savaş ya da kaç” modundayken pelvik kaslar gevşeyemez.
🔹 Beslenme: Liften fakir, işlenmiş gıdalar kabızlığı artırır; kronik ıkınma ise pelvik tabana en çok yük bindiren davranışlardan biridir.

Pelvik taban, yalnızca bir kas grubu değil — duruş, nefes, sindirim ve cinsel sağlığın ortak kesişim noktasıdır.
Modern yaşamın bedelini bu görünmeyen kaslar sessizce öder.

🟢 Gün içinde kısa aralıklarla ayağa kalkın.
🟢 Derin nefes alın, karın değil diyaframı kullanın.
🟢 Lifli beslenin ve su tüketiminizi artırın.
🟢 Pelvik taban farkındalık egzersizleri yapın.

Unutmayın: Sağlıklı bir pelvik taban, bedenin dengesidir. Ona iyi bakmak, yaşam kalitesine yatırım yapmaktır.

24/10/2025

💬 Pelvik Taban Sağlığı İçin Yürüyüşün Gücü

Pelvik taban kasları, bağırsak, mesane ve üreme organlarını destekleyen, vücudun merkezindeki sessiz kahramanlardır. Bu kaslar uzun süreli oturma, ıkınma alışkanlığı ve hareketsizlikle zamanla zayıflar — tıpkı kullanılmayan diğer kaslar gibi.

Yapılan araştırmalar, düzenli yürüyüşün pelvik taban sağlığı üzerinde doğrudan olumlu etkileri olduğunu gösteriyor. Yürüyüş, karın içi basıncı dengeleyerek bağırsak hareketlerini düzenler, pelvik bölgedeki kan akışını artırır ve kasların doğal tonusunu korur.

🔸 Dolaşım artışı, hemoroid ve a**l fissür gibi damar temelli sorunların önlenmesine yardımcı olur.
🔸 Bağırsak motilitesinin artması, kabızlık riskini azaltır.
🔸 Kas farkındalığı, özellikle kadınlarda idrar kaçırma ve pelvik sarkma riskini düşürür.

Günde 30 dakikalık tempolu bir yürüyüş; ilaçsız, doğal bir “pelvik terapi” gibidir. Vücudunuzu hareket ettirmek, yalnızca formda kalmak değil — sindirim, dolaşım ve proktolojik sağlığınızı da güçlendirmektir.

Address

Çankaya

Opening Hours

Monday	16:00 - 18:00
Tuesday	16:00 - 18:00
Thursday	16:00 - 18:00
Saturday	09:00 - 18:00

Website

http://www.sezaileventoglu.com/, https://l24.im/Aa17vew, https://l24.im/9uj

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Prof. Dr. Sezai Leventoğlu posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Prof. Dr. Sezai Leventoğlu:

Shortcuts

Want your practice to be the top-listed Clinic in Çankaya?

Our Story

Prof. Dr. Sezai LEVENTOĞLU, lisans öncesi eğitimlerinin ardından 1988 yılında Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1994 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasına ise 1997 yılında aynı üniversitesinin Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda yapmış ve 2002 yılında Genel Cerrahi Uzmanı olmuştur. 2002 yılından beri Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Öğretim Üyesi olarak görev yapan Prof. Dr. Sezai LEVENTOĞLU, 2007 yılında Columbia University, New York Presbyterian Hospital'da çalışmalar yapmıştır. 2009 yılında ise Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Doçentlik kadosuna atanmıştır. Aynı yıl Cleveland Clinic Foundation, Digestive Disease Center, Colon and Re**al Surgery Departmanı'nda Observer olarak çalışmalarda bulunmuştur. Avrupa Kolorektal Cerrahi Derneği (ESCP), Amerika Kolorektal Cerrahi Derneği (ASCRS), Akdeniz Kolorektal Cerrahi Derneği (MACP), Türk Cerrahi Derneği, Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği, Ulusal Endoskopik Laparoskopik Cerrahi Derneği üyesi olan Prof. Dr. Sezai LEVENTOĞLU, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin yanısıra Ankara - Çankaya'da bulunan özel muayenehanesinde de hastalarını kabul etmektedir.