Prof. Dr. Bülent Berker

17/11/2025

Dış gebelik, döllenmiş yumurtanın rahim dışında — genellikle fallop tüplerinde — yerleşmesiyle oluşan, acil müdahale gerektiren ciddi bir durumdur.

Erken teşhis edilmediğinde hem annenin sağlığı açısından hayati risk taşır hem de üreme sistemine kalıcı zararlar verebilir. Dış gebelik yaşamış kadınların en sık sorduğu sorulardan biri ise şudur: Bu durumdan sonra sağlıklı bir gebelik mümkün mü?

👉Kadın doğum uzmanı olarak cevabımız açık: Evet, dış gebelik öyküsüne rağmen sağlıklı bir gebelik mümkündür. Ancak bazı önemli şartlar ve dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Öncelikle dış gebeliğin nasıl tedavi edildiği — cerrahi mi, ilaçla mı — ve bu süreçte fallop tüplerinin ne ölçüde etkilendiği, sonraki gebelik şansını doğrudan etkiler.

✔️Eğer dış gebelik erken dönemde tespit edilip ilaçla (genellikle metotreksat) tedavi edildiyse fallop tüpleri zarar görmemiş olabilir ve doğal yoldan gebelik şansı korunur. Ancak cerrahi müdahale gerektiren, özellikle de tüplerden birinin alınmasıyla sonuçlanan vakalarda, doğurganlık etkilenebilir. Yine de diğer tüp sağlıklıysa gebelik mümkündür. Hatta bazı kadınlar, tüplerden biri alınmış olsa bile hiçbir sorun yaşamadan sağlıklı gebelikler yaşayabilir.

✔️Ayrıca, dış gebeliğe yol açan altta yatan sebeplerin araştırılması da gerekir. Enfeksiyonlar, tüplerde yapısal bozukluklar, geçirilmiş pelvik cerrahiler ve sigara kullanımı gibi faktörler hem dış gebelik riskini hem de doğurganlığı etkileyebilir. Bu etkenlerin saptanıp kontrol altına alınması, sonraki gebeliğin sağlıklı seyretmesi açısından oldukça değerlidir.

•••
👩‍⚕️Prof. Dr. Bülent Berker
Kadın Doğum Jinekolojik Cerrahi
📞+(90) (542) 712 43 52
☎️+(90) (312) 285 20 21
🌐www.bulentberker.com
📩info@bulentberker.com
📍Çankaya/Ankara
•••

17/11/2025

Riskli Gebelik Takibi

Prof. Dr. Bülent Berker

Riskli gebelik takibi, anne ve bebeğin sağlığını korumak için özel muayene ve testleri içerir. Erken tanı ve düzenli kontrollerle komplikasyonlar yönetilir.

14/11/2025

Gebelik şekeri, yani gestasyonel diyabet, hamilelikte ortaya çıkan ve genellikle doğumdan sonra kaybolan bir kan şekeri bozukluğudur. Bu durum hem anne hem de bebek için bazı riskler oluşturabilir.

❗❗Bu nedenle gebelik şekeri tanısı almış bir anne adayının doğum süreci, sıradan bir gebelikten farklı olarak daha planlı ve kontrollü bir şekilde yürütülmelidir.

Tanı konulduğu andan itibaren gebelik şekeri olan hastaların kan şekeri düzeyleri yakın takibe alınır. Diyet, egzersiz ve gerekirse insülin tedavisiyle kan şekeri regülasyonu sağlanmaya çalışılır. Ancak doğum süreci yaklaştıkça bu kontrol daha da sıklaştırılır.

✨Kadın doğum uzmanı olarak bizler, bu hastalarda hem annenin hem de bebeğin durumunu doğum öncesi dönemde çok yakından izleriz. Amaç, ne erken ne de geç doğum yapmak; en uygun zamanı doğru belirlemektir.

🔻Gebelik şekeri kontrol altında olsa bile bebekte iri doğum riski (makrozomi) daha yüksektir. Bu nedenle son haftalarda ultrasonla bebeğin ağırlığı dikkatle tahmin edilir. Eğer bebek 4.000 gramın üzerindeyse ve annenin leğen kemiği doğuma uygun değilse sezaryen doğum planlanabilir. Ancak bebek kilosu uygunsa ve annenin diğer doğum şartları da elverişliyse normal doğum mümkün olabilir.

•••
👩‍⚕️Prof. Dr. Bülent Berker
Kadın Doğum Jinekolojik Cerrahi
📞+(90) (542) 712 43 52
☎️+(90) (312) 285 20 21
🌐www.bulentberker.com
📩info@bulentberker.com
📍Çankaya/Ankara
•••

10/11/2025

Atatürk’ün ileri görüşlülüğü, evrensel değerlerle şekillendirdiği vizyonu ve milletine duyduğu güven bugün de yolumuzu aydınlatmaya devam etmektedir.

Bizler, onun “en büyük eserim” dediği Cumhuriyet’e sahip çıkmaya, ilkeleri doğrultusunda ilerlemeye ve gelecek nesillere daha güçlü bir Türkiye bırakmaya kararlılıkla devam ediyoruz.

Saygı ve özlemle anıyoruz.

07/11/2025

AMH, yani Anti-Müllerian Hormon, yumurtalık rezervini gösteren en önemli testlerden biridir. AMH seviyesi düşük olduğunda bu durum kadının yumurtalıklarındaki yumurta sayısının azaldığını bize gösterir. Ancak önemli bir nokta var: AMH düşüklüğü gebe kalınamayacağı anlamına gelmez.

🌿AMH seviyesi düşük olan hastalarda zaman çok kıymetlidir. Bu nedenle tedavi planlamasında hızlı ama doğru adımlar atmak gerekir. Beklemek, deneme yanılma yöntemlerine yönelmek ya da süreci uzatmak yumurta rezervini daha da düşürebilir. Bu yüzden tüp bebek tedavisine karar veriyorsak bunu erken dönemde başlatmayı tercih ederim.

Bu hastalarda genellikle daha düşük sayıda yumurta elde ederiz, bu yüzden her yumurtanın kalitesi ve olgunluğu çok önemlidir. Tedaviye başlamadan önce detaylı hormon profili, ultrason muayenesi ve genel sağlık durumu değerlendirilir. Ardından kişiye özel ilaç dozlarıyla yumurtalıklar uyarılır. Amaç, az ama kaliteli yumurtalar elde etmektir.

👉Bazı durumlarda, AMH değeri çok düşükse ve yaş faktörü de eklendiyse embriyo dondurma veya arka arkaya birkaç siklusta yumurta toplayıp birleştirme (biriktirme) stratejisi de izlenebilir. Yani bir tek seansa güvenmek yerine birkaç küçük adımı birleştirerek başarı şansı artırılır.

•••
👩‍⚕️Prof. Dr. Bülent Berker
Kadın Doğum Jinekolojik Cerrahi
📞+(90) (542) 712 43 52
☎️+(90) (312) 285 20 21
🌐www.bulentberker.com
📩info@bulentberker.com
📍Çankaya/Ankara
•••

03/11/2025

Tüp bebek tedavisi, çiftler için hem duygusal hem de fiziksel olarak önemli bir süreçtir. Bu sürece başlamadan önce her detayı doğru analiz etmek gerekir. Benim kadın doğum uzmanı olarak en çok üzerinde durduğum konulardan biri de tedaviye geçmeden önce rahim filmi (HSG) çektirmektir.

🔻Rahim filmi, rahmin iç yapısını ve tüplerin açıklığını gösteren oldukça değerli bir görüntüleme yöntemidir. Bu film sayesinde rahim içinde polip, yapışıklık, perde gibi gebeliği engelleyebilecek sorunları tespit edebiliyoruz. Aynı şekilde tüplerin açık ya da tıkalı olup olmadığını da net bir şekilde görebiliyoruz.

👉Bazı hastalar, tüp bebekte zaten tüpler bypass ediliyor diye bu filmi gereksiz görebiliyor. Ancak durum bundan ibaret değil. Tüplerin uçlarında sıvı birikmesi varsa –biz buna hidrosalpenks diyoruz– bu sıvı rahme akarak embriyonun tutunmasını engelleyebilir. Böyle bir durumda tüp bebek yapılsa bile gebelik şansı ciddi oranda düşer. Bu filmi çekmeden bu riski göremeyiz.

👉Ayrıca rahim içinde fark edilmeyen bir perde ya da yapışıklık da embriyonun tutunmasını engelleyebilir. Bu yapısal sorunları fark edip tedavi etmek, tüp bebek şansını artırır. Yani rahim filmi sadece tanı koymak için değil, tedaviyi kişiye özel planlamak için de çok önemlidir.

Amacımız, her denemeyi en yüksek şansla başlatmak. 🍂

•••
👩‍⚕️Prof. Dr. Bülent Berker
Kadın Doğum Jinekolojik Cerrahi
📞+(90) (542) 712 43 52
☎️+(90) (312) 285 20 21
🌐www.bulentberker.com
📩info@bulentberker.com
📍Çankaya/Ankara
•••

31/10/2025

Aşılama, yani inseminasyon tedavisi planlayan çiftlerin aklındaki en büyük soru şu oluyor: “Hocam, bu süreç nasıl ilerliyor? Hormonlara bakılacak mı? Yumurtlama nasıl takip edilecek?” Tüm bu süreci adım adım anlatmak istiyorum, kafalarda hiçbir soru işareti kalmasın.

✔️İlk adım, hormon değerlendirmesi. Adetin 2. ya da 3. günü yapılan hormon testleriyle yumurtalık rezervini ve hormon dengelerini kontrol ediyoruz. FSH, LH, estradiol (E2), AMH gibi değerlere bakarak tedaviye nasıl başlayacağımızı planlıyoruz. Bu testler bize yumurtalıkların cevabını öngörme şansı veriyor.

✔️Daha sonra yumurtlama takibi süreci başlıyor. Genellikle hafif doz ilaçlarla yumurtalıkları uyarıyoruz. Bu tedavide amaç, 1 ya da 2 kaliteli yumurta geliştirmek. Çok fazla yumurta gelişmesi riskli olabiliyor çünkü aşılama tekniğinde çoğul gebelik istemiyoruz. Bu yüzden her şeyi kontrollü yapıyoruz.

✔️Yumurtaların büyümesini vajinal ultrasonla takip ediyoruz. Genellikle tedavinin 8. gününden itibaren 2-3 günde bir kontrole çağırıyoruz. Yumurtaların boyutları 17–20 mm’ye ulaştığında çatlatma iğnesi dediğimiz özel bir enjeksiyonla yumurtlamayı zamanlıyoruz. Bu, aşılama için en kritik adımdır.

✔️Yumurtlama, çatlatma iğnesinden yaklaşık 36 saat sonra gerçekleşir. Bu süreyi iyi ayarlamak gerekir çünkü aşılama işlemini, yumurtanın en döllenebilir olduğu zaman dilimine denk getirmek isteriz. Bu da gebelik şansını artırır.

✔️Bazı hastalarda hormon değerlerine tekrar bakmamız gerekebilir. Özellikle östrojen düzeylerini veya LH pikini izlemek tedaviye yön verir. Her kadının hormon tepkisi farklı olduğu için kişiye özel takip şarttır.

✨Son olarak aşılama işleminden sonra da süreci tamamen bırakmıyoruz. Gerekirse progesteron desteği veriyoruz ve gebelik oluşup oluşmadığını anlamak için beklenen adet tarihinden birkaç gün sonra kanda beta-HCG testiyle sonucu öğreniyoruz.

•••
👩‍⚕️Prof. Dr. Bülent Berker
Kadın Doğum Jinekolojik Cerrahi
📞+(90) (542) 712 43 52
☎️+(90) (312) 285 20 21
🌐www.bulentberker.com
📩info@bulentberker.com
📍Çankaya/Ankara
•••

30/10/2025

Kapalı Rahim Alma (Laparoskopik Histerektomi)

👉Kadın hastalıklarında rahim alma işlemi, kapalı (laparoskopik) cerrahi yöntemlerle hastaya özel olarak planlanabilmektedir. Bu yöntem, uygun hastalarda daha kısa iyileşme süresi ve minimal kesi avantajı sağlayabilir.

📌 Kapalı (laparoskopik) rahim alma ameliyatı gibi jinekolojik cerrahi işlemler konusunda bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.

📍 Prof. Dr. Bülent BERKER – Kadın Hastalıkları, Jinekolojik Cerrahi ve Tüp Bebek Uzmanı

📲 Bilgi ve randevu için:
+90 (312) 285 20 21
+90 (542) 712 43 52
🌐 www.bulentberker.com

Tanı ve tedavi hizmetleri, muayene sonrasında kişiye özel olarak planlanır.

29/10/2025

Cumhuriyet, bu topraklarda sadece bir yönetim biçimi değil; eşitliğin, bilimin, eğitimin ve çağdaş yaşamın temeli oldu.

Bir hekim, bir baba ve bir yurttaş olarak Cumhuriyet’in bize kazandırdığı değerlerin kıymetini her gün yaşıyor, her gün daha çok sahip çıkmamız gerektiğine inanıyorum.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.

24/10/2025

Rahim ağzı yetmezliği, gebeliğin özellikle ikinci trimesterinde düşük ya da erken doğum riskini artıran bir durumdur. Bunu duyan birçok anne adayı doğal olarak kaygılanıyor. Ama şunu baştan söyleyeyim: Doğru takip ve zamanında müdahaleyle bu süreci sağlıklı bir şekilde yönetmek mümkün.

🔻Bu durum, rahim ağzının gebeliğin ilerleyen haftalarında, sancı ya da ağrı olmadan kendiliğinden açılmasıyla kendini gösterir. Genellikle 16–24. haftalar arasında fark edilir. Önceden düşük ya da erken doğum hikayesi olan annelerde, biz bu konuda daha dikkatli oluruz. Çünkü rahim ağzı yetmezliği bazen kendini ancak tekrarlayan kayıplardan sonra belli eder.

👉Peki, gebelik süreci nasıl yönetilir? Öncelikle düzenli rahim ağzı uzunluğu takibi çok önemli. Transvajinal ultrasonla ölçüm yaparız ve eğer belirli bir sınırın altına düşerse müdahale ederiz. Bu müdahalenin en bilinen şekli servikal serklaj yani rahim ağzına dikiş konmasıdır. Genellikle 12–14. haftalarda yapılır ve 36. haftaya kadar yerinde kalır.

Bazı durumlarda dikiş yerine ya da dikişe ek olarak vajinal progesteron tedavisi de verilir. Progesteron, rahim ağzının erken açılmasını önlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca hastaya göre değişmekle birlikte fazla ayakta kalmamak, fiziksel eforu sınırlamak ve sık kontrol altında olmak da sürecin parçasıdır.

🌿Gebeliğin ilerleyen haftalarında bebeğin gelişimiyle birlikte risk azalır. 24. haftadan sonra artık hedefimiz bebeği mümkün olduğunca içeride tutmak olur. 32 haftayı geçince biraz daha rahatlarız ama asıl hedef her zaman gebeliği 37 haftaya kadar taşımaktır.

•••
👩‍⚕️Prof. Dr. Bülent Berker
Kadın Doğum Jinekolojik Cerrahi
📞+(90) (542) 712 43 52
☎️+(90) (312) 285 20 21
🌐www.bulentberker.com
📩info@bulentberker.com
📍Çankaya/Ankara
•••

24/10/2025

Sezaryen Doğum

Prof. Dr. Bülent Berker

Sezaryen doğum, bebeğin cerrahi bir işlemle karın ve rahim duvarından alınmasını sağlayan bir doğum yöntemidir. Planlı veya acil durumlarda tercih edilebilir.

20/10/2025

Polikistik Over Sendromu (PCOS), kadınların doğurganlığını etkileyebilen ama doğru yaklaşımla kontrol altına alınabilen bir durumdur. Her PCOS’lu kadın illa ki gebe kalmakta zorlanacak diye bir kural yok. Ama gebe kalmayı planlıyorsak bazı şeyleri önceden bilmek ve adımları doğru atmak çok önemli.

✔️PCOS’lu kadınların çoğunda yumurtlama düzenli olmaz. Adetlerin seyrek ya da düzensiz olması genelde buradan kaynaklanır. Eğer yumurtlama düzenli gerçekleşmiyorsa doğal yolla gebelik şansı da düşer. O yüzden ilk hedefimiz, yumurtlamayı düzenlemektir.

Bu noktada yaşam tarzı değişiklikleri gerçekten çok etkili olabiliyor. Özellikle fazla kilosu olan hastalarda %5-10 oranında kilo kaybı bile adet düzenini ve yumurtlamayı düzeltebiliyor. Dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve gerekirse insülin direncine yönelik tedavi, işin temelini oluşturuyor.

🔶Eğer tüm bunlara rağmen gebelik olmuyorsa o zaman ilaçla yumurtlama tedavilerine geçiyoruz. Genellikle ağızdan alınan ilaçlarla başlıyoruz. Bazı hastalarda bu yeterli olurken bazı durumlarda hormon iğneleriyle desteklemek gerekebiliyor. Bu süreçte düzenli takip çok önemli çünkü her kadının cevabı farklı olabiliyor.

🍂Tüm bu adımlara rağmen gebelik gerçekleşmiyorsa ya da ek bir problem varsa (örneğin erkek faktörü), o zaman tüp bebek gibi ileri tedavilere yöneliyoruz. Ama şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim: PCOS’lu kadınların büyük bir kısmı, doğru planlama ile gebeliğe ulaşabiliyor.

•••
👩‍⚕️Prof. Dr. Bülent Berker
Kadın Doğum Jinekolojik Cerrahi
📞+(90) (542) 712 43 52
☎️+(90) (312) 285 20 21
🌐www.bulentberker.com
📩info@bulentberker.com
📍Çankaya/Ankara
•••