26/09/2025
Basına ve Kamuoyuna:
Konfederasyonumuz DİSK-AR tarafından hazırlanan Türkiye’de Emeklilerin Durumu Temmuz 2025 araştırma raporuna göre emeklilerin nüfus içindeki payı artarken, ekonomi pastasından aldıkları pay düşüyor. Rapor, emekli aylıklarının dibe doğru yarışta olduğunu; 22 yıl önce asgari ücretin yüzde 36 üzerinde olan ortalama emekli aylığının 2024 yılında asgari ücretin yüzde 22 altına kadar düştüğünü gösteriyor.
Diğer yandan yapılan son “sözde zam” ile birlikte en düşük emekli aylığı 16.881 TL oldu. Bu tutar asgari ücretin yüzde 24, açlık sınırının yüzde 47 aşağısında! Başka bir deyişle emeklinin yalnızca mutfak masrafını karşılayabilmesi için en düşük emekli aylığının neredeyse iki katına çıkarılması gerekiyor.
Emekliler açlığın pençesindeyken, işçiler geçim derdindeyken, öğrenciler barınacak güvenli yurtlar bulamazken, bütün bir halk için her gün yaşam mücadelesi ile geçerken; özcesi ekonomik ve toplumsal sorunlar derinleşmeye devam ederken iktidar ne yapıyor?
İktidar ne emekçiyi ne de emekliyi düşünüyor. Bunun yerine seçimleri tanımamaya, kendi sesi dışında hiçbir sese, hiçbir muhalif söze ve görüşe tahammül edememeye, halkın iradesini yok saymaya devam ediyor.
İktidarın ne pazarın enflasyonundan ne de öğrencinin beslenme çantasının hafifliğinden haberi var. Bunun yerine kayyım atamalarıyla, haksız-hukuksuz gözaltı ve tutuklamalarla; demokrasinin son kırıntılarını da süpürmekle meşgul oluyor.
Halkın iradesine ipotek koyan bu anlayış, yalnızca yerel demokrasiyi ortadan kaldırmakla kalmıyor; aynı zamanda toplumsal sorunların üzerini de örtüyor. Demokrasiyi yok sayan bu saldırıların gündeme oturması tesadüf değil; zira bu yolla emeklilerin sefalet aylıkları, işçilerin düşük ücretleri, milyonların işsizlik ve güvencesizlik altında nasıl ezildiği tartışılmıyor.
Ancak bizler biliyoruz: Demokrasi ve emek mücadelesi birbirinden ayrı değildir. Demokrasi olmadan sendikalar yaşayamaz, sınıf mücadelesi olmadan ise demokrasi kazanılamaz. Halkın oyunu yok sayanlar, işçinin grevini yasaklayanlardır, emeklinin sendikasını kapatmaya çalışanlardır. Kayyım darbesi, emeğe darbedir, emekliye darbedir.
İşte bu nedenle Dev Emekli-Sen, emeklileri yoksulluğun bütün biçimlerine karşı koruyacak bir emekli aylığı, herkes için uzun vadeli, erişilebilir ve nitelikli sağlık hizmeti, emeklilikte sağlıklı ve insana yakışır koşullarda barınma, sosyal içerme ve emeklilerin sosyal, politik, kültürel yaşama tam katılma hakkına yönelik kavgasını sürdürürken, ülkenin dört bir yanında süren ayrımcı, adaletsizlik üreten, eşitsizliği derinleştiren tüm politika ve uygulamalara karşı çıkmayı da sorumluluk bilecektir.
Bu nedenle Dev Emekli-Sen, demokrasi mücadelesini kendi varlık koşulu olarak görmeye; emeklilerin sorunlarını, hak ve taleplerini ise ülkenin gündemine taşımaya devam edecektir.
Yaşasın Demokrasi ve Sınıf Mücadelemiz!
Yaşasın DİSK!
Yaşasın Dev Emekli-SenBasına ve Kamuoyuna:
Konfederasyonumuz DİSK-AR tarafından hazırlanan Türkiye’de Emeklilerin Durumu Temmuz 2025 araştırma raporuna göre emeklilerin nüfus içindeki payı artarken, ekonomi pastasından aldıkları pay düşüyor. Rapor, emekli aylıklarının dibe doğru yarışta olduğunu; 22 yıl önce asgari ücretin yüzde 36 üzerinde olan ortalama emekli aylığının 2024 yılında asgari ücretin yüzde 22 altına kadar düştüğünü gösteriyor.
Diğer yandan yapılan son “sözde zam” ile birlikte en düşük emekli aylığı 16.881 TL oldu. Bu tutar asgari ücretin yüzde 24, açlık sınırının yüzde 47 aşağısında! Başka bir deyişle emeklinin yalnızca mutfak masrafını karşılayabilmesi için en düşük emekli aylığının neredeyse iki katına çıkarılması gerekiyor.
Emekliler açlığın pençesindeyken, işçiler geçim derdindeyken, öğrenciler barınacak güvenli yurtlar bulamazken, bütün bir halk için her gün yaşam mücadelesi ile geçerken; özcesi ekonomik ve toplumsal sorunlar derinleşmeye devam ederken iktidar ne yapıyor?
İktidar ne emekçiyi ne de emekliyi düşünüyor. Bunun yerine seçimleri tanımamaya, kendi sesi dışında hiçbir sese, hiçbir muhalif söze ve görüşe tahammül edememeye, halkın iradesini yok saymaya devam ediyor.
İktidarın ne pazarın enflasyonundan ne de öğrencinin beslenme çantasının hafifliğinden haberi var. Bunun yerine kayyım atamalarıyla, haksız-hukuksuz gözaltı ve tutuklamalarla; demokrasinin son kırıntılarını da süpürmekle meşgul oluyor.
Halkın iradesine ipotek koyan bu anlayış, yalnızca yerel demokrasiyi ortadan kaldırmakla kalmıyor; aynı zamanda toplumsal sorunların üzerini de örtüyor. Demokrasiyi yok sayan bu saldırıların gündeme oturması tesadüf değil; zira bu yolla emeklilerin sefalet aylıkları, işçilerin düşük ücretleri, milyonların işsizlik ve güvencesizlik altında nasıl ezildiği tartışılmıyor.
Ancak bizler biliyoruz: Demokrasi ve emek mücadelesi birbirinden ayrı değildir. Demokrasi olmadan sendikalar yaşayamaz, sınıf mücadelesi olmadan ise demokrasi kazanılamaz. Halkın oyunu yok sayanlar, işçinin grevini yasaklayanlardır, emeklinin sendikasını kapatmaya çalışanlardır. Kayyım darbesi, emeğe darbedir, emekliye darbedir.
İşte bu nedenle Dev Emekli-Sen, emeklileri yoksulluğun bütün biçimlerine karşı koruyacak bir emekli aylığı, herkes için uzun vadeli, erişilebilir ve nitelikli sağlık hizmeti, emeklilikte sağlıklı ve insana yakışır koşullarda barınma, sosyal içerme ve emeklilerin sosyal, politik, kültürel yaşama tam katılma hakkına yönelik kavgasını sürdürürken, ülkenin dört bir yanında süren ayrımcı, adaletsizlik üreten, eşitsizliği derinleştiren tüm politika ve uygulamalara karşı çıkmayı da sorumluluk bilecektir.
Bu nedenle Dev Emekli-Sen, demokrasi mücadelesini kendi varlık koşulu olarak görmeye; emeklilerin sorunlarını, hak ve taleplerini ise ülkenin gündemine taşımaya devam edecektir.
Yaşasın Demokrasi ve Sınıf Mücadelemiz!
Yaşasın DİSK!
Yaşasın Dev Emekli-Sen