
15/06/2024
KENDİNE MEYDAN OKUMAK
Doç. Dr. Şafak Nakajima
Gergin, kaygılı, mutsuzsanız ve çözümü ilaç kutularında arıyorsanız, yazımı dikkatle okumanızı ve üzerine düşünmenizi öneririm. Uzun yıllardır hasta ve danışanlarımın iyileşme süreçlerinde yararlandığım öncelikli araçlardan biri olan “kendine meydan okuma” kavramının size de yararlı olacağına inanıyorum.
Kendinize meydan okumanız, konfor alanınızın dışına çıkıp sınırlarınızı zorlamanız, yeteneklerinizi geliştirmeniz, yıkıcı duygu, düşünce ve davranışları terk ederek potansiyelinizi en üst düzeye çıkarmanız demektir. Kendinize meydan okumanız, zihinsel, bedensel, sosyal sağlığınızın temelidir.
Tarih boyunca, kendine meydan okuyan birey ve toplumlar, büyük başarılar ve dönüşümler gerçekleştirmişlerdir.
Örneğin Nelson Mandela, hapiste geçirdiği 27 yıl boyunca kendine ve Güney Afrika'da apartheid rejimine yılmadan meydan okumuştur. Serbest bırakıldıktan sonra da köşesine çekilip özgürlüğün tadını çıkarmak yerine ülkesini demokratik bir toplum haline getirmek için çalışarak bu meydan okumayı sürdürmüştür.
Elbette kendi yaşamlarımızda her birimizin birer Mandela olma olasılığı yoktur. Ancak erken yatıp erken kalkarak günü verimli geçirmeye karar vermek, sigara kullanmayı bırakmak, günde 20 sayfa ile başlayarak kitap okuma alışkanlığı kazanmak birer kendine meydan okumadır. Bu meydan okumalar, başardıkça bizi daha da güçlendirir ve kendimize olan inancımızı artırır. İyi hissederiz.
Felsefi olarak, kendine meydan okumak, bireyin varoluşunu ve anlamını sorgulaması, kendini aşma çabası içinde olması anlamına gelir. Friedrich Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt kitabında, "İnsan aşılması gereken bir şeydir. Onu aşmak için ne yaptın?" diye sorar. Nietzsche'ye göre, bireyler kendilerini sürekli geliştirmeli ve zayıflıklarını yenerek güçlenmelidirler.
Antik Yunan filozofu Sokrates, kendine meydan okuma kavramının önemli bir temsilcisidir. Ünlü ifadesi olan "Sorgulanmamış bir hayat, yaşanmaya değer değildir," kendine meydan okumanın felsefi temelini oluşturur.
Sokrates, sorgulamayı öğrettiği gençleri yoldan çıkarmakla ve tanrılara saygısızlık etmekle suçlanarak idama mahkûm edilir. İnançlarından vazgeçip hayatını kurtarma seçeneği verilse de o, bunu reddeder. Platon'un Savunma (Apologia) adlı eserinde Sokrates, Atina mahkemesinde kendini savunurken, ahlaki ilkelerinden taviz vermemenin ve hakikat arayışının önemini vurgular: "Benim gibi bir adamın, ne yapması gerektiğini düşünürken, yaşamı ya da ölümü düşünmesi yakışık almaz; yalnızca doğru olup olmadığını, yaptığı işin iyi mi kötü mü olduğunu düşünmesi gerekir."
Kurtulma önerisini elinin tersiyle itip cesaretle baldıran zehrini içerek ölmesi, Atina demokrasisine ve adalet sistemine yönelik en ağır eleştirisidir. Sokrates'in felsefi düşüncesi ve etik değerleri, modern demokrasilerin temel ilkelerini etkilemiş ve bu ilkelerin evrensel kabulünü sağlamıştır.
Toplumsal kendine meydan okumanın en iyi örneklerinden olan Fransız Devrimi, 18. yüzyıl sonunda Fransa'da monarşiye, feodal sisteme ve aristokrasiye karşı gerçekleşen bir halk hareketidir. Devrim, toplumsal yapıda köklü değişikliklere yol açmış ve modern demokrasilerin temelini oluşturmuştur. Bu hareket, bir toplumun kendine meydan okuyarak nasıl radikal değişimler yaratabileceğini gösterir. Fransız Devrimi, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik ilkeleriyle bugün hala ilham kaynağı olmayı sürdüren bir tarihi olaydır. Ait olduğu toplumun adaletsizlik, eşitsizlik ve özgürlük gaspından yakınarak kendine kaçacak yer arayanların bu tarihsel kendine meydan okumadan, alabilecekleri büyük dersler vardır.
Gördüğünüz gibi, sınırlarınızı zorlayarak hem kendi yaşamlarınızı hem de toplumu dönüştürebilmeniz mümkündür.
Siz kendinize meydan okumaya nereden başlayacaksınız?
İletişim:
www.safaknakajima.com
Tel: 0552 223 98 97