Acaroğlu Eczanesi / Pharmacy Acaroğlu / Apoteka Acaroğlu

25/09/2025

ECZACILARIN BİRİKİMİNDEN DAHA FAZLA YARARLANMAK

TOPLUM SAĞLIĞINA YAPILMIŞ EN AKILCI YATIRIMDIR



Eczacılık mesleği, küresel ölçekte ilaç sunumuna odaklı bir disiplinden, insan odaklı, halk sağlığına hizmet eden bir mesleğe doğru önemli bir dönüşüm geçirmektedir. Dünya genelinde yapılan çalışmalar, özellikle kronik hastalıkların takibi ve yönetiminde eczacıların ilaç tedavilerini gözden geçirmesinin hastaneye yatış oranlarını azalttığını ortaya koymuştur. Hastaların doğru bilgilendirilmesi ve düzenli takibi, koruyucu sağlık hizmetlerinin etkin bir şekilde yapılandırılması açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu yaklaşım ülkemiz için de geçerlidir. Böylece hem toplum sağlığı güçlenir, hem de ülke kaynaklarının verimli kullanılmasına katkı sağlanır. Eczacıların bilgi ve birikiminden daha fazla yararlanmak, toplum sağlığına yapılan en akılcı yatırımlardan biridir.

Giderek artan jeopolitik riskler, ilaç sektörünün önemini daha da belirgin hale getirmiştir. İlaçta dışa bağımlılığı azaltmak, ülkemizin stratejik politikalarının merkezinde yer almalıdır. Bu dönüşüm sadece ekonomik değil, aynı zamanda sağlık güvenliği ve uluslararası rekabet açısından da önemlidir. Ar-Ge olanaklarının geliştirilmesi, etkin madde üretiminin yerlileşmesi, biyobenzer ürünlerde rekabetçi üretim altyapısı ve ihracat odaklı büyüme hedefiyle, ülkemizi ilaç alanında krizlere karşı dayanıklı, bölgesel ve küresel ölçekte rekabetçi bir aktör haline getirmek hayal değildir. Bunun için kamu, özel sektör ve meslek örgütlerinin ortak çalışacağı ulusal ilaç strateji planları vakit kaybetmeden devreye alınmalıdır. Ülkemizin dört bir yanında hizmet veren meslektaşlarımız ile Türk Eczacıları Birliği, ulusal ilaç politikalarının sahadaki uygulayıcısı olarak görev yapmaya hazırdır.

Bunun yanında, ilaçların temininde sürdürülebilirliğin sağlanması ve eczane ekonomilerinin güçlendirilmesi için İlaç Fiyat Kararnamesinde yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyulmaktadır.

Eczacılık mesleğinin geleceği ve istihdam sorunları göz önüne alındığında, eczacılık fakültelerinin kontenjanları sadece devlet üniversitelerinde değil vakıf üniversitelerinde de düşürülmelidir. Sağlıkta dönüşümün aktörleri olmaya hazır olan genç meslektaşlarımız, artan mezun sayıları ve sınırlı istihdam olanakları nedeniyle bu potansiyellerini gerçekleştirmekten uzaktır. Bu nedenle kamuda ve ilaç sanayinde eczacı istihdamının artırılması, yardımcı eczacılık uygulamalarının hem meslektaşlarımız hem de toplum yararına iyileştirilebilmesi için gereken adımlar atılmalıdır.

Kamuda görev yapan meslektaşlarımızın çalışma koşullarında iyileştirilmeler hayata geçirilmeli, özlük haklarındaki yapısal sorunlar acilen çözüme kavuşturulmalıdır. Kamudan emekli meslektaşlarımızın özlük haklarının iyileştirilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

Serbest eczanelerde, akademide, kamuda, ilaç sanayinde ve diğer çalışma alanlarında hizmet sunan 50 bini aşkın meslektaşımızla birlikte sağlığı koruyan bir mesleğin mensupları olmaktan gurur duyuyoruz. Toplum sağlığı için özveri ile çalışan ve bu onurlu mesleğe katkı sağlayan tüm meslektaşlarımızın 25 Eylül Dünya Eczacılar Günü kutlu olsun.

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ

Send a message to learn more

20/06/2025

20/05/2025

İLACA ERİŞİMİ ENGELLEYEN FIRSATÇI ZİHNİYETE GEÇİT VERMEYECEĞİZ

Sağlık sisteminin en temel aktörlerinden biri olan biz eczacılar, halk sağlığını ve mesleki varoluşumuzu hedef alan açık bir tehdit karşısında sesimizi yükseltiyoruz.

Uluslararası bir ilaç firması bazı ilaç gruplarındaki Kamu Kurum İskontosunu 2 Haziran 2025 tarihinden itibaren tek taraflı olarak kaldırma kararı almıştır. Ne etikle ne kamu yararıyla ne de sağlık hakkıyla bağdaşmayan bu karar, Kamu Kurum İskontosu fiyat farklarıyla karşı karşıya kalan hastalarımızı ciddi anlamda mağdur edecektir. Özellikle kronik hastalığı olan, emekli ya da asgari ücretle geçinen vatandaşlarımız, bu ek mali yük nedeniyle ilaçlarına ulaşmakta zorlanacaktır.

Sağlık hizmetine erişim, Anayasa ile güvence altına alınmış temel bir hak olmasına rağmen, bu uygulama hastaların ilaca erişimini engellemekte ve halk sağlığını tehdit etmektedir. Sağlık bir hak, ilaç temel ihtiyaçtır.

Sizler ilacın üreticisi olabilirsiniz. Ama bu ülke insanının sağlığını pazarlık masasına koyamazsınız!

SGK ile ilaç firmaları arasında çözümlenmesi gereken bu konunun muhatabı eczacılar değildir. Buna rağmen meslektaşlarımız ortaya çıkan kamu kurum iskontosu farkını hastalarımızdan tahsil etmek zorunda kalmakta, bu da eczacılar ile hastalarımızı karşı karşıya bırakmaktadır. Ülkemizde sağlık sisteminin temel taşlarından biri olan meslektaşlarımız, halkımızın ilaca erişimini sağlamak için her koşulda özveriyle çalışmakta, hasta mağduriyetine neden olan bu durumun bir parçası olmak istememektedir.

Bilinmelidir ki hiçbir firma ve kuruluşun keyfi olarak halk sağlığını tehdit eden bir tutum içinde olma hakkı yoktur. Devlet otoritesini hiçe sayan bu uygulama karşısında SGK ve Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere tüm kamu kurumlarını acil düzenleme ve müdahaleye çağırıyoruz.

Hastalarımızın ilaca erişimine ek külfet getiren, cebine göz diken bu ve benzeri uygulamalar ivedilikle geri çekilmediği takdirde ilaca erişimde ortaya çıkacak sorunların sorumlusu eczacılar olmayacaktır.

Halk sağlığını hiçe sayan bu keyfi uygulama karşısında Birlikten gelen örgütlü gücümüzü sonuna kadar kullanmaktan geri durmayacağımızı Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ

Send a message to learn more

14/05/2025

Eczanelerden aldığınız ilaçlar her zaman kayıtlı, her zaman orijinal ve her zaman güvenilirdir. İlaç temininde güvenli ve yasal tek adres Eczanelerdir.

En yakın sağlık danışmanınız eczacılar, özverili çalışmalarıyla sayısız hayatı koruyup, hastaların tedavilerine katkı sunmaktan onur duyar. İlaç söz konusu olduğunda, güvenin ve güvencenin simgesi eczacıdır. 186 yıldır bu bilinçle her koşulda hizmet sunan eczacılar, bundan sonra da bu güvene layık olarak halkımıza hizmet sunmaya devam edeceklerdir.

Bilimsel eczacılığın 186. yıl dönümünde bütün meslektaşlarımızın 14 Mayıs Bilimsel Eczacılık Günü’nü kutluyoruz.

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ

28/03/2025

Eczanemiz 29 Mart 2025 Cumartesi/Arefe Günü saat 13:00’da KAPANACAKTIR.

26/03/2025

KAMUOYUNUN DİKKATİNE



Bir internet haber sitesinde yayımlanan “yorum” haddini aşarak eczacılık mesleğimize yönelik karalamaya ve itibarsızlaştırmaya dönüşmüştür. Ülkemizin sıcak gündeminde, farklı görüş ve düşüncelere saygının savunuculuğu yapılırken kullanılan ifade ve kavramlar, mesleğimizin itibarını zedelemeye yöneliktir ve kabul edilebilir bir yanı yoktur.

Depremden pandemiye en zorlu koşullarda, her zaman, halkımızın en yakın sağlık danışmanı olan, 7/24 ülkemizin her noktasında kesintisiz ilaç eczacılık hizmeti sunan 50 bini aşkın meslektaşımızı ve eczanelerimizde istihdam edilen 120 bini aşkın eczane çalışanımızı itibarsızlaştırmaya çalışmak, siyasi yorumları bu noktaya taşımak kimsenin harcı değildir.

Eczacıların sağlık sistemindeki etkin rolünü görmezden gelerek, eczacılık mesleğini değersizleştirmeye çalışan medya organlarını kınıyor, sorumlu ve dikkatli bir dil kullanmaya davet ediyoruz. Bu yaklaşıma karşı her türlü hukuk yolunu kullanacağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz.

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ

Send a message to learn more

17/02/2025

SAĞLIKTA ŞİDDETİ TEŞVİK EDEN SÖYLEMLER ASLA KABUL EDİLEMEZ

Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam, Kırklareli Pınarhisar ilçesindeki Aile Sağlığı Merkezi temel atma töreninde yaptığı konuşmada sağlık çalışanlarını hedef almış, açıkça sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti teşvik eden ifadeler kullanmıştır.

Halk sağlığı için büyük bir özveri ve fedakârlıkla görev yapan sağlık çalışanlarına yönelik bu söylemler, sadece sağlıkta şiddeti normalleştirerek güvenliği tehdit etmekle kalmamakta, aynı zamanda milletin temsilcisi olan bir vekilin sahip olması gereken sorumlulukla da bağdaşmamaktadır.

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, günümüzün en önemli sorunlarından biridir. Bu tür ifadeler sağlık sistemimizin temel taşlarını sarsmakta ve sağlık emekçilerini daha da savunmasız bırakmaktadır. Şiddeti önlemek için çözüm üretmesi gereken yetkililerin, şiddeti körükleyen söylemler kullanmasını asla kabul etmiyoruz.

Bu nedenle, Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam’ın sağlık çalışanlarını hedef gösteren açıklamalarını esefle kınıyor ve kendisini sorumluluk bilinciyle hareket etmeye davet ediyoruz.

Türk Eczacıları Birliği olarak, sağlıkta şiddeti teşvik eden her türlü söylemin ve eylemin karşısında durmaya devam edeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ

Send a message to learn more

16/11/2024

SAĞLIĞIMIZ ZİNCİR MARKETLERE EMANET EDİLEMEYECEK KADAR KIYMETLİDİR



Son yıllarda artan ticari kaygılar nedeniyle insan sağlığına doğrudan etki eden sağlık ürünlerinin eczane dışındaki denetimsiz satış kanallarından piyasaya sunulması halk sağlığını ciddi anlamda tehdit etmektedir.

Özellikle bitkisel ürün ve gıda takviyelerinin eczane dışında, internetteki satış platformlarından ve ulusal marketlerden satışa sunulması halk sağlığına yönelik ciddi riskler doğurmaktadır. İnsan sağlığı üzerinde önemli etkileri olan bu ürünlerin piyasa ekonomisine teslim edilmesi, sağlığa ilişkin hassasiyetleri etkisizleştirdiği gibi ekonomik kazancı sağlığın önüne koyan yaklaşımları da teşvik etmektedir.

Gıda takviyelerinin marketler ve online platformlar gibi denetimsiz satış kanallarında, yalnızca ticari kaygılarla, bilinçsizce pazarlanması bu ticarileşmenin somut bir yansımasıdır. Sağlığı market raflarına taşıyarak basitleştiren, kâr odaklı düşünerek insan sağlığını tehlikeye atan bu zihniyete dur denilmelidir.

Her ne kadar bitkisel ürün ve gıda takviyesi olarak tanımlansa da bu ürünlerin içerisinde insan sağlığına ciddi etkileri bulunan, etken maddeler bulunmaktadır. Dolayısıyla kişilerin kendi kararlarıyla değil bir hekimin teşhisi ve eczacı danışmanlığı ile bu takviyelerin kullanılması gerekmektedir. Çünkü söz konusu ürünler, herhangi bir ürün değildir ve her hastada aynı etkiyi göstermeyebilir. Özellikle reçeteli ilaçlarla birlikte kullanıldıklarında çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Yine hamilelerde, emzirenlerde ve çocuklarda kullanılan bu tarz ürünlerin zararlı etkileri çok daha fazla görülmektedir.

Söz konusu ürünlerin hiçbir güvenlik bariyeri ve denetim mekanizması bulunmayan internet ortamlarında ve zincir marketlerde satılması, reklam yolu ile tüketimlerinin körüklenmesi son derece tehlikelidir.

Bu ürünlerin ruhsatlandırılma ve denetim süreçlerinin Tarım ve Orman Bakanlığı’nın değil Sağlık Bakanlığı’nın kontrolünde olması toplum sağlığını korumak adına atılması gereken acil bir adımdır.

İlaçlara ve takviye edici gıdalara güvenli erişimin tek adresi birinci basamak sağlık hizmet sunucuları olan eczanelerdir. Eczacılar, bu ürünlerin kullanımında doğru bilgi ve yönlendirme için hastalarımızın en kolay ulaşabileceği en yakın sağlık danışmanlarıdır.

Bitkisel ürünler ve gıda takviyeleri mutlak suretle eczanelerden temin edilerek, eczanelerde eczacı danışmanlığında kullanılmalıdır. Çünkü insan sağlığı üç harfli market zincirlerine emanet edilemeyecek kadar önemli ve kıymetlidir.

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ

Send a message to learn more

19/10/2024

BEBEKLERİMİZİN HAYATINA KASTEDEN BÜTÜN FAİLLERİ NEFRETLE KINIYORUZ

Çok sayıda özel sağlık kuruluşu, sağlık çalışanı ve hekimin içinde yer aldığı bir suç örgütünün, tıbbi gerekliliklerin dışına çıkarak yeni doğan bebeklerin ölümüne neden olması toplumda büyük bir infiale neden olmuştur. Bebeklerin hayatlarına kasteden, tıp etiğini ayaklar altına alan bu olay, sağlık sisteminin ticarileşmesi ve kar odaklı bir anlayışın egemen olması halinde insan hayatı üzerindeki etkilerini gözler önüne sermesi açısından önemlidir. Tıp etiğinin ötesinde, insanlık vicdanının asla kabul edemeyeceği bu korkunç suça karışan failleri nefretle kınıyoruz.

Soruşturma süreci devam eden bu vahim olayın faillerinin en ağır şekilde cezalandırılması ciddi yara alan kamuoyu vicdanını bir nebze olsa da rahatlatacaktır.

Bu elim olayı kınarken yoğun bakım ünitelerinde titizlikle görevlerini yerine getiren sağlık çalışanlarını ve hekimlerin tümünü töhmet altında bırakan suçlayıcı yorumlardan da uzak durulması gerekmektedir.

Sağlık sistemine olan güvenin korunması adına sürecin titizlikle izlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması toplum sağlığının korunması açısından da bir zorunluluktur.

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ

Send a message to learn more

12/10/2024

KAMUOYUNUN DİKKATİNE

Geçmişte de eczacılara yönelik hadsiz ithamlarda bulunan ve eczacılık mesleğini itibarsızlaştırmaya çalışan gazeteci Şeref Oğuz, SZC TV’de yayımlanan 10 Ekim tarihli “Para Politika” programında da benzer tavrını sürdürmüştür.

Ülkemizde birinci basamak sağlık hizmet sunucusu olarak fedakârca görev yapan meslektaşlarımızı ısrarla ve inatla “para üzeri veren” bir meslek grubu şeklinde göstermeye çalışarak küçümsemek eğer kötü niyet değilse, en hafifinden cahilliktir.

Eczacılar aldıkları 5 yıllık nitelikli eğitim, sahip oldukları bilgi ve yetkinliklerle; ilaçların üretiminden hastalara güvenli bir şekilde ulaştırılmasına ve ilaç tedavisinin takibine kadar sorumluluk üstlenen ilaç uzmanlarıdır. Eczacıların sağlık sistemi içerisinde sağladıkları klinik ve ekonomik faydalar gerek dünyada gerek ülkemizde pek çok kanıta dayalı çalışma ile belgelenmiştir. Öte yandan unutulmamalıdır ki;

Bu ülkede eczanenin olduğu her mahallede kadının, çocuğun ve yaşlının güvenliğini, sağlığını ve hayatını emanet ettiği bir yuva vardır.

Bu ülkenin eczacıları, çok kısa bir süre önce ülkece yaşadığımız büyük deprem felaketinde cefakarca, emek vererek, gönlünü koyarak deprem bölgesindeki halkımıza 74 gün boyunca ücretsiz ilaç eczacılık hizmeti sunmuştur.

Bu ülkenin eczacıları, Türkiye’nin sağlık sisteminin geleceğini iyileştirmeye, toplumun ilaçlara güvenli ve kesintisiz erişimini sağlamaya ve bu bağlam içerisinde kendi rol ve sorumluluklarını geliştirmeye kafa yoran, emek veren sağlık çalışanlarıdır.

Hal böyleyken, sağlık ve şifa dağıtan meslektaşlarımıza ve mesleğimize dil uzatmak kimsenin harcı değildir, haddi de değildir.

Sağlık çalışanlarını değersizleştirmeye yönelik tüm bu tarz söylemler, bugün sağlık çalışanlarına karşı engellenemeyen şiddet olaylarına da zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle, gerçeği yansıtmayan bu basit söylemlerin nelere hizmet ettiği tüm kamuoyunca iyi değerlendirilmelidir.

Türk Eczacıları Birliği ve ülkemizdeki tüm Eczacı Odaları olarak;

Eczacıların sağlık sistemindeki etkin rolünü görmezden gelerek, mesleğimizi ve meslektaşlarımızı itibarsızlaştırmaya çalışan gazeteci Şeref Oğuz ile kendisine destek veren moderatör Ebru Baki’yi kınıyor, bütün meslektaşlarımızdan özür dilemeye davet ediyoruz. Konuya ilişkin hukuki sürecin de takipçisi olacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz.

Saygılarımızla.

TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ VE 56 BÖLGE ECZACI ODASI