Dyt. Furkan Büyükbayraktar

Dyt. Furkan Büyükbayraktar Diyetisyen Furkan Büyükbayraktar

Andumedic
17/07/2023

Andumedic

Gün içinde yeterli su tüketimi beslenmenin en önemli noktalarından biridir. Özellikle sıcak yaz aylarında ekstra ihtiyac...
28/06/2022

Gün içinde yeterli su tüketimi beslenmenin en önemli noktalarından biridir. Özellikle sıcak yaz aylarında ekstra ihtiyacımızı karşılaşmamız gerekir.

Her bireyin alması gereken günlük su miktarı da farklıdır. İdeal su tüketimi kişinin yaşına, yaptığı fiziksel aktiviteye, tükettiği besinlere göre değişkenlik gösterir.

Basit olarak kilonuzu 30 ile çarptığınızda karşınıza çıkan değer, içmeniz gereken günlük su miktarı anlamına gelir. Örneğin; 60 kiloysanız bu 60x30, yani en az 1.8 litre su içmeniz gerekiyor.

Tabi ki bu hesaplama ortalama bir birey için geçerli. Bunaltıcı havalar, çalışma koşulları, yoğun fiziksel aktivite yapmak ve hastalıklar gibi faktörler vücuttan su atılımını etkileyeceği için vücudun su ihtiyacı da değiştirecektir.

Eğer su tüketmekte zorlanıyorsanız suyunuza limon, nane, çubuk tarçın gibi besinlerle aroma verebilir ve su tüketiminizi arttırabilirsiniz.

Sağlıklı beslenmeye 'Merhaba' deyin!Yüz yüze diyet danışmanlığı veya online diyet için bilgi almak, randevu oluşturmak i...
27/04/2022

Sağlıklı beslenmeye 'Merhaba' deyin!
Yüz yüze diyet danışmanlığı veya online diyet için bilgi almak, randevu oluşturmak için;

☎️ 0 (544) 475 52 75
📧 info@furkanbuyukbayraktar.com
📍 Beyazıtpaşa Mah. Tabakhane Cad. No:33 Daire:19, Merkez/Amasya

Çok fazla çay ve kahve tüketiminin diüretik etkisi; vücuttan fazla su atılımına sebep olduğu bilinmekle birlikte kabızlı...
25/04/2022

Çok fazla çay ve kahve tüketiminin diüretik etkisi; vücuttan fazla su atılımına sebep olduğu bilinmekle birlikte kabızlığı artırabileceği için ramazan ayında tüketim miktarına dikkat etmek gerekir. Ramazanın son haftasına girerken artan hava sıcaklıkları ile çay ve kahve tüketimini sınırlandırıp yerine su tüketimini artırarak ramazan sonrası beslenmeye geçişi daha dengeli bi şekilde yapabiliriz.

İrritabl bağırsak sendromu günümüzde sıklığı gittikçe artan bir sindirim sistemi rahatsızlığıdır. İBS, özellikle karın b...
18/04/2022

İrritabl bağırsak sendromu günümüzde sıklığı gittikçe artan bir sindirim sistemi rahatsızlığıdır. İBS, özellikle karın bağırsağı olmak üzere sindirim sistemini etkiler.

İrritabl bağırsak sendromunda görülen belirtilerin sayısı, şiddeti ve süresi kişiden kişiye değişiklik gösterir. Bazı kişilerde belirtiler, alevlenme döneminde artar ve sonrasında azalır. Bazı kişilerde ise belirtiler kesintiye uğramadan devamlı bir şekilde görülür. İBS hastalarında görülen belirtiler:

Bağırsak hareketlerinde ve alışkanlıklarında değişiklik
• Karın ağrısı, kramp
• Kabızlık
• İshal
• Şişkinlik ve gaz sancısı olarak sıralanabilir.

İrritabl bağırsak sendromunu tamamen ortadan kaldırıcı bir tedavi yoktur. Ancak tedavi, belirtilerin şiddetini azaltmaya ve tekrarlamasını önlemeye yönelik olarak başarılı olur. Amaç hastaların günlük yaşamlarını sürdürmeleri ve yaşam kalitelerinin bozulmamasının sağlanmasıdır.

İrritabl bağırsak sendromunda hastalara genellikle spesifik bir diyet önerilmez. Şikayetleri özellikle artıran bazı yiyecekler saptanmıştır. Bunlar sırasıyla buğday, mısır, süt, peynir, yulaf, kahve, çavdar, yumurta, çay ve narenciyedir. Bu yiyeceklerden uzak durulması hastalığın tedavisini kolaylaştırır.

Kilo vermeye çalışırken farkında olmadan yaptığımız diyet yanlışları, ileride beslenme bozukluklarına sebep olabilir. Bu...
11/04/2022

Kilo vermeye çalışırken farkında olmadan yaptığımız diyet yanlışları, ileride beslenme bozukluklarına sebep olabilir. Bu yüzden önce en yaygın olan diyet hatalarını bilmeli ve eğer diyet yapacaksak bu yanlışlardan kaçınmalıyız. Kilo vermeye çalışırken sağlığımızı göz ardı etmemeliyiz.

Beslenme alışkanlıklarımızı hatalardan uzak tutarak yeniden oluşturduğumuzda kendimizi kandırmak yerine, sürece tam anlamıyla sadık kalmamız ve kalıcı değişiklikler yaratmamız kesinlikle mümkün.

Probiyotik mikroorganizmaların yoğurt, peynir, kefir, kombuça çayı gibi gıdalara eklenmesinin dışında, tabletler ya da s...
06/04/2022

Probiyotik mikroorganizmaların yoğurt, peynir, kefir, kombuça çayı gibi gıdalara eklenmesinin dışında, tabletler ya da sıvı formlar şeklinde tedavi ya da korunma amaçlı takviye olarak genel kullanımı yaygındır.

Probiyotik çeşitlerinin hangi hastalık üzerinde iyileştirici etkisi olduğu bilgisi üzerinden doğru bakteri türünün vücuda alınması önem taşıyor. Bununla birlikte probiyotiklerin vücuda ne kadar alındığınında bir önemi bulunuyor.

Doğru türde probiyotik seçildikten sonra, canlı bakteri sayısı yüksek olanlar tercih edilmelidir. Probiyotikler ne kadar çok canlı bakteri içeriyorsa o kadar etkili olmaktadır ki içerideki kötü bakteriler ile savaşı kazanabilsin. Probiyotiklerin gücü ve sayısı koloni oluşturan birimlerin (CFU ) sayısı ile ölçülmektedir. Yapılan araştırmalar da göstermiştir ki CFU dozu arttıkça tedavi daha etkili olmaktadır.

Probiyotik kullanmadan önce şikayete yönelik olarak doğru tipte bakterileri seçmek çok önemlidir. Lactobacillus, Saccharomyces ve Bifidobacterium probiyotiklerin en çok çalışan türledir. Bu türlerin sağlık üzerine olumlu pek çok etkisi kanıtlanmıştır. Etkili probiyotik seçimini bir uzman eşliğinde yapmak kafa karışıklığını ortadan kaldıracaktır.

Dünya iklim değişikliğinin etkilerini yaşıyor ve yaşamaya devam edecek. Son yıllarda ne yazık ki soğuk hava dalgaları ve...
25/03/2022

Dünya iklim değişikliğinin etkilerini yaşıyor ve yaşamaya devam edecek. Son yıllarda ne yazık ki soğuk hava dalgaları ve ani yağış patlamaları ile sık sık karşılaşmaya başladık.

İklim krizi ile mücadelede yapabileceğimiz en iyi şey karbon ayak izimizi azaltmak.

Peki Nedir Bu Karbon Ayak İzi?
Genel bir ifadeyle karbon ayak izi, insan faaliyetleri sonucunda salınan, küresel ısınmanın ana sebebi olan ve karbondioksit (CO2) cinsinden ölçülen sera gazlarının çevreye verdiği zararın ölçüsüdür.

Hem bireysel hem de kurumsal düzeydeki aktivitelerimiz sera gazı salınımına sebep olarak küresel ortalama sıcaklığı yükseltmiştir ve yükseltmeye devam etmektedir. Bu da iklim değişikliğini ortaya çıkartmaktadır.

Tüketim alışkanlıklarımız da karbon ayak izimizi çok etkiliyor. Her ne kadar iklim krizi sistemsel olsa da bireysel olarak Karbon ayak izini azaltmak adına yapabileceklerimiz var.

• Özellikle hayvancılık ve et sektörü atmosfere metan denen karbondan çok kat daha ısıtıcı bir gaz salıyor. Et ve hayvansal ürün tüketimimizi azaltmak karbon ayak izimiz için büyük bir adım.

• İşlenmiş gıda tüketimimizi sınırlandırabiliriz. Çünkü bir besin ne kadar işlenmişse doğaya o kadar çok sera gazı salınmaktadır.

• Mevsim meyve ve sebzeleri tüketerek, ihtiyacımızdan fazlasını almayarak karbon ayak izimizi azaltmak mümkün.

• Plastik kullanımını azaltmak adına alışverişe kendi alışveriş torbalarımızla gidebilir, tek kullanımlık plastik pipetler yerine bambu veya metal pipetler tercih edebilir, kahvelerimizi karton bardak yerine termosla alabiliriz.

Detaylı araştırmak isteyenler için çok sayıda kaynak, hatta günlük karbon ayak izinizi hesaplayabildiğiniz siteler mevcut. Geleceğe daha sağlıklı bir dünya bırakabilmek için karbon ayak izimizi mümkün olduğunca azaltmalıyız.








Bağırsaktaki mikrobiyal dengeyi düzenleyen canlı mikroorganizmalara probiyotikler denir. Bunlar genellikle vücutta bazı ...
22/03/2022

Bağırsaktaki mikrobiyal dengeyi düzenleyen canlı mikroorganizmalara probiyotikler denir. Bunlar genellikle vücutta bazı işlevlere yardım eden faydalı bakterilerdir. Probiyotiklerin vücudunuz ve beyniniz için her türlü güçlü faydaları vardır. Depresyonu azaltabilir, sindirime ve kalp sağlığına iyi gelebilirler. Cilde iyi geldiğini gösteren çalışmalarda mevcut.

Probiyotik bakteriler üç temel kaynaktan sağlanmaktadır;
• Fermente süt ürünleriyle,
• Probiyotik bakterilerden hazırlanan farmakolojik ürünler (kapsül, takviyeler)
• Gıdalara ve içeceklere probiyotiklerin eklenmesiyle (çikolata, et ürünleri v.b.)

Doğal olarak bağırsak bakterilerini takviye etmek için en iyi yöntem ise probiyotik içeren besinlerin tüketmenizdir.

• Kefir
Kefir güçlü probiyotik etkiye sahip besinlerden biridir. Kefirde bulunan lactobacillus kefiri adlı bakteri grubu bağırsak florasındaki zararlı bakterilerle savaşır.

• Lahana Turşusu
Lahana turşusu için ayrı bir parantez açmak gerekiyor, tam bir faydalı bakteri deposu olan lahana turşusu kültürümüzde yer edinmiş bir besindir ve içerisinde probiyotik barındırır.

• Salamura Zeytin
Zeytin, nesillerdir yemek kültürümüzde önemli bir yere sahiptir. Zeytin salamura edilince meydana gelen fermantasyon sonucunda asit ortaya çıkar. Bu sayede zeytinin probiyotik içeriği de artar.

• Elma Sirkesi
Elma sirkesi, fermantasyon işlemi için bir çok mikroorganizmaya sahiptir. Kan basıncını kontrol etmeye ek olarak kolesterol düzeylerini kontrol altında tutması, insülin seviyesini azaltması özellikleriyle probiyotik besinlerden aldığınız verimi artırır.

• Yoğurt
Probiyotik beslenme denince akla gelen ilk besin yoğurttur. Yoğurtta bulunan faydalı bakteriler “Lactobacillus” ve “Acidophilus” şeklindedir. Bu bakterilerin esas faydası ise, sindirim sistemini zararlı bakterilere karşı korumaktır.

• Turşu
Turşular probiyotik bir gıda olarak kabul edilir; turşular sık ve düzenli aralıklarla tüketilirse bağırsakta yer alan yararlı mikroorganizmaların popülasyonuna ve çeşitliliğine katkıda bulunabilir.

• Kombucha
Kombu, içeriğinde antioksidan ve probiyotik barındıran bir çay. Hazırlaması kolay ve özellikle yaz aylarında sürekli tüketilebilecek bir içecek.

Hafta ortasından herkese merhabaOnline diyette, aynı şehirde hatta aynı ülkede olmamıza bile gerek olmadan tanışıyor bul...
16/03/2022

Hafta ortasından herkese merhaba

Online diyette, aynı şehirde hatta aynı ülkede olmamıza bile gerek olmadan tanışıyor buluşuyor olmak, sağlıklı yaşamayı ve sürdürülebilir beslenmeyi planlamak mümkün.

Daha detaylı bilgi almak ve ön görüşme planlamak için;

Randevu ve Bilgi İçin:
📞 0544 475 52 75
✉️ info@furkanbuyukbayraktar.com

Glisemik indeks (GI), belirli gıdaların kan şekerini ne kadar artırdığını ölçmek için kullanılan bir değerdir. Yüksek gl...
11/03/2022

Glisemik indeks (GI), belirli gıdaların kan şekerini ne kadar artırdığını ölçmek için kullanılan bir değerdir. Yüksek glisemik indeksli besinler kan şekerini hızlı yükseltip hızlı enerji sağlarken, aynı zamanda hızlıca tekrar acıkmamızı sağlarlar.

Özellikle diyabet hastaları veya risk altında olanlar hem karbonhidrat miktarı açısından dikkatli olmalı hem de aldığı karbonhidratı glisemik indeksi düşük besinlerden seçmelidir. Böylece kan şekerini düzenleme konusunda daha iyi mücadele vermiş olacaktır.

Rafine karbonhidrat ve şeker içeriği yüksek gıdalar daha hızlı sindirilirler ve genellikle yüksek GI'ye sahipken protein, yağ veya lif içeriği yüksek gıdalar tipik olarak düşük GI'ye sahiptir.

Genel olarak posa miktarı düşük besinlerin glisemik indeksleri yüksektir. Kurubaklagiller, çiğ sebzeler(bezelye ve patates hariç), süt ve ürünleri gibi besinlerin glisemik indeksleri düşükken; pirinç, beyaz ekmek, muz, mısır gevreği, bal, patates gibi besinlerin glisemik indeksleri yüksektir.

Düşük glisemik indeksli besinler yüksek glisemik indeksli besinlere göre bağırsaktan daha yavaş emilir. Böylece kan şekeri daha yavaş yükselir ve daha geç düşer. Uzun süre tokluk bu şekilde sağlanmış olur.

Yüksek glisemik indeksli gıdalar kan şekerini hızlı yükseltir. Bu da daha hızlı acıkmaya sebep olur. Ve bunun sonucunda da daha çok besin tüketilir. Diyetinizde tüketeceğiniz düşük glisemik indeksli besinlerin sağlığınıza olumlu etkileri bulunmaktadır. Özellikle diyabetli hastaların düşük glisemik indeksli besinlere yönelmesi sağlıklarını olumlu etkileyecektir.

Yağlı Karaciğer, karaciğerin kendi ağırlığının en az %5 fazlası kadar yağ içermesi anlamına gelir. Yağlı karaciğeri, vüc...
09/03/2022

Yağlı Karaciğer, karaciğerin kendi ağırlığının en az %5 fazlası kadar yağ içermesi anlamına gelir. Yağlı karaciğeri, vücut çok fazla yağ ürettiğinde ya da yağı yeterince hızlı metabolize edemediğinde ortaya çıkar. Fazla yağ, yağlı karaciğer hastalığını oluşturmak üzere biriken karaciğer hücrelerinde depolanır.

Hastaların temel şikayeti halsizlik ve yorgunluktur. Muayenede karaciğer de büyüme gözlenebilir. Basit yağlanmada karaciğer testleri genellikle normaldir. Steatohepatit de AST, ALT ve GGT gibi karaciğer testlerinin değerleri normalden yüksek bulunabilir. Bu yükseklik normalin 1-4 katı kadar olabilir.

Karaciğer yağlanması için risk faktörleri; Alkol tüketimi, Obezite, Abdominal Obezite, Tip 2 Diyabet, Hiperlipidemi, Metabolik Sendrom, Sedanter Yaşam ve İlaçlardır.

Yağlı karaciğer hastalığı erken tanı konulması ile ilerleyip siroza ve karaciğer yetmezliğine neden olacak düzeye ulaşmadan yaşam tarzı değişiklikleriyle çözülebilen bir durumdur.

Karaciğer Yağlanmasının Önüne Nasıl Geçilir?
• En başta beslenme ve yaşam şeklini değiştirmek ve fazla kiloların giderilmesini sağlamak vardır.
• Sebze ve meyve gibi lifli besinlerin tüketimi arttırılmalıdır.
• Endüstriyel/rafine şekerden uzak durmak, tek tip beslenmeden kaçınılmalıdır.
• Kişiye uygun düzenli egzersizlerle sağlıklı bir yaşam tarzı geliştirmelidir.
• İşlenmiş et ürünlerinden (sosis, salam, sucuk gibi) ve sakatatlardan uzak durulmalıdır.
• Alkol tüketilmemelidir.

Nedir bu duygusal yeme davranışı? Duygusal yeme birtakım duygu durumlarına yanıt olarak meydana gelen bir yeme davranışı...
07/03/2022

Nedir bu duygusal yeme davranışı?
Duygusal yeme birtakım duygu durumlarına yanıt olarak meydana gelen bir yeme davranışı eğilimi olarak ifade edilmektedir. Normalde anksiyete, kızgınlık, depresyon vb. duygu durumları iştah azalmasına neden olurken duygusal yeme davranışı sergileyen kimseler benzer duygu durumlarında aşırı bir yeme davranışı gösterebilmektedir.

Duygusal yeme durumu ile başa çıkmak için fizyolojik açlık ve duygusal açlık arasındaki farkları bilmek önceliklidir.

Fiziksel açlık ve duygusal açlık arasında belirgin farklar vardır.
• Fiziksel açlık yavaş yavaş meydana gelirken, duygusal açlık ise bir anda gelebilir.
• Aynı şekilde fiziksel açlıkta yediğimiz besinin doyurucu olması yeterliyken, duygusal açlıkta besin tercih etme meselesi söz konusu olur
• Duygusal açlık anlarında kişiler genellikle yüksek karbonhidratlı gıdalar, fast food veya şekerli yiyeceklere yönelebilir.
• Öncelikle duygusal açlıkla savaşırken hangi açlığı hissettiğinizi anlamanız gereklidir
• Duygusal yeme bir yeme bozukluğu veya hastalık değildir. Bu durumu her birey belirli dönemlerde yaşayabilir.

Beslenme davranışı birçok çeşitli faktörden etkilense de duyguların yeme davranışı üzerindeki etkisi geniş bir yer kaplamaktadır.

Duygusal yeme davranışını ortadan kaldırmak için önce fark edin. Gerçekten fiziksel olarak mı yoksa duygusal olarak mı açlık hissediyorsunuz?

Kolajen; vücutta deri, kemik, tendon, ligamentler başta olmak üzere pek çok organda bulunan bir yapısal proteindir. Vücu...
03/03/2022

Kolajen; vücutta deri, kemik, tendon, ligamentler başta olmak üzere pek çok organda bulunan bir yapısal proteindir. Vücutta pek çok farklı tipte kolajen molekülü vardır. Hepsinin temel görevi bağ dokusu yapısını desteklemek olsa da her birinin özelleşmiş birtakım görevleri bulunur.

Kolajen, yaşlanma sürecini yavaşlatmak, cilt sağlığı ve eklemleri korumaktan sorumlu özel bir proteindir. Sağlıklı bir uyku, dayanıklılık ve güçlü bir sindirim sistemi de kolajene bağlıdır. Kolajen, vücudun bir arada kalmasına yardımcı olarak eklem ve tendonları birbirine bağlar. Bağ dokularını oluşturan kolajen, cildi toksinlerden ve diğer zararlı etkenlerden korur.

Kolajen açısından zengin gıdalar veya kolajenin üretimini artıran gıdalar tüketmek, ihtiyacınız olan kolajenin üretilmesini sağlayabilmektedir. Kolajen açısından zengin besinler; Yumurta akı, balık ve kabuklu deniz ürünleri, tavuk, kemik suyu, yapraklı sebzeler, domates

Yaşlanma, alkol ve sigara tüketimi, menopoz, UV ışınlarına maruz kalma gibi nedenler vücutta üretilen kolajen miktarını azaltmaktadır. Bunların yanında düzensiz beslenme, yetersiz protein alımı gibi sebeplerden dolayı da kolajen sentezi için gerekli olan yapı taşları yeterli miktarda alınamadığından kolajen üretimi azalabilir. Bu gibi durumlarda uzman kontrolünde kolajen takviyesi alınabilir.

Son yıllarda beslenme ve ruh sağlığı arasındaki ilişki büyük ilgi görüyor. Yemek rutininizin bazı yönlerden ruh halini e...
26/02/2022

Son yıllarda beslenme ve ruh sağlığı arasındaki ilişki büyük ilgi görüyor. Yemek rutininizin bazı yönlerden ruh halini etkileyebileceğini gösteren çok sayıda araştırma var. Özellikle bazı gıdalar, genel beyin sağlığını ve belirli duygudurum bozukluklarını iyi gelebiliyor.

Muz
İçerdiği triptofan amino asidi, A vitamini, C vitamini, lifler, potasyum, fosfor, demir ve karbonhidratlarla muz tam bir mod yükseltici besin! Muzun içeriğindeki triptofan adı verilen amino asid uykusuzluk, depresyon ve anksiyete gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılıyor.

Yağlı Tohumlar
Ruh halini yükselten serotonin üretmekten sorumlu bir amino asit olan triptofanı içerirler. Badem, kaju fıstığı, yer fıstığı ve cevizin yanı sıra kabak, susam ve ayçiçeği de triptofan açısından iyi kaynaklardır.

Bitter Çikolata
Kakao oranı yüksek çikolatalar, beyinde endorfin ve serotonin salgılanmasına yardımcı oluyor. Püf nokta; yağ oranı daha yüksek çikolatalar yerine kakao oranı yüksek çikolataların tercihi.

Mercimek
Mercimek, beynin serotonin hormonu üretimine destek vererek daha sakin ve mutlu bir zihne sahip olmamıza dolayısıyla kaygı seviyelerimizde düşüş gözlemlenmesine yardımcı oluyor.

Fermente Gıdalar
Fermente besinler, sağlığa yararlı bakteriler sayesinde gösterdiği probiyotik etki ile beyin bağırsak bağlantısını hızlı bir şekilde uyararak serotonin yani mutluluk hormonu salgılamamızı sağlıyor.

Kahve
Kahve içindeki kafein, vücutta doğal olarak oluşan adenosin adlı bileşiğin yorgunluğu artıran beyin reseptörlerine yapışmasını önleyerek uyanıklığı ve dikkati arttırır. Dahası dopamin ve norepinefrin gibi ruh halini iyileştiren nöro transmitterlerin salınımını arttırır.

Yaban Mersini
K, C vitamini ve lif zengini olan yaban mersini, en yüksek antioksidan içeriğe sahip meyvelerden biri. İçerdiği yüksek galik asit oranı sayesinde yaban mersini, özellikle beyninizi dejenerasyona ve strese karşı koruyor.

Bir başka ofis gününden merhaba🙋🏻‍♂️Her geçen gün daha güzel sonuçlar aldığım keyifli ve bilgi dolu paylaşımların bana v...
23/02/2022

Bir başka ofis gününden merhaba🙋🏻‍♂️

Her geçen gün daha güzel sonuçlar aldığım keyifli ve bilgi dolu paylaşımların bana ve danışanlarıma çok şey kattığına inandığım ofisimde ikinci yılı geride bıraktım.

Amacım, her an değişebilen bilimin yeniliklerini, inceliklerini bireysel ve klinik bağlamda ulaşılabilir ve sürdürülebilir beslenme anlayışıyla sizlere aktarmak.

Süreç ve işleyiş hakkında bilgi almak için; ✉️ info@furkanbuyukbayraktar.com’a mail atabilir ya da 📞 0 (544) 475 52 75 ’i arayabilirsiniz.

Sevgilerimle.

Besin takviyeleri, bir insanın diyetinde desteklemek üzere kullanılan ve vitaminler, mineraller, amino asitler, bitkiler...
18/02/2022

Besin takviyeleri, bir insanın diyetinde desteklemek üzere kullanılan ve vitaminler, mineraller, amino asitler, bitkiler ya da bitkisel diyet bileşenleri gibi besin öğelerini içeren ürünler olarak tanımlanmaktadır. Besin takviyelerinin ilaç olarak değerlendirilmemesi gerektiği ancak doğru durumlarda önerildiğinde ve doğru şekilde tüketildiğinde kişinin sağlığını olumlu yönde etkilemektedir.

Besin takviyeleri ihtiyaca göre alınabilmekle beraber, sanıldığı gibi bazı vitaminlerin birlikte alınma zorunluluğu yoktur. Ancak yapılan araştırmalar göstermektedir ki, günün etkin saatlerinde birlikte alınacak olan bazı vitamin ve mineral çeşitleri normale göre daha fazla yarar sağlayabilmekte ve etkilerini güçlendirebilmektedir.

Takviyelerinin kullanım şekilleri, çeşitleri ve miktarları kadar önemli olan bir diğer konu, hangi takviyenin günün hangi saatinde alınacağıdır. Çünkü bazı takviye çeşitleri yemeklerle alındığında etkisini zayıflatabilmekte, bazı vitaminler yemeklerle alınarak düzenleyici etki yaratabilmekte ve bazı vitaminler ise akşam alındığında tüm gece uykunuzu kaçırabilmektedir.

Besin takviyesi alırken nelere dikkat etmelisiniz?
• Besin takviyelerini doktor tavsiyesiyle almak gerekiyor.
• Hem multivitamin hem de kalsiyum gibi ayrı takviyeler alıyorsanız, vücudunuzun
bunları tamamen emebilmesi için bunları birkaç saat aralıklarla almaya dikkat edin.
• Aldığınız vitamin takviyesinin, kullandığınız reçeteli ilaçlarla tehlikeli etkileşimlerden
kaçınmasına da dikkat edin. Bu konuda doktorunuzdan yardım isteyin.
• Doktorunuzla hangi takviyelerden yararlanacağınız konusunda hemfikirseniz,
etkinliğini en üst düzeye çıkarmak için, vitamin ve mineral takviyelerini günün hangi
saatinde almanız gerektiği hakkında fikri yukarıdaki görselden ya da doktorunuzdan alabilirsiniz.

Vücutta gerçekleşen bütün biyokimyasal ve fizyolojik fonksiyonlar vücudun sıvı dengesine bağlıdır. Yetersiz sıvı alımı, ...
11/02/2022

Vücutta gerçekleşen bütün biyokimyasal ve fizyolojik fonksiyonlar vücudun sıvı dengesine bağlıdır. Yetersiz sıvı alımı, çevre şartları ve fiziksel aktivitelerin yapılması vücut sıvı dengesini bozmaktadır. Özellikle antrenman veya egzersiz yapan sporcular terlemeye bağlı olarak ciddi miktarlarda sıvı ve elektrolit kaybı görülebilir.

Bilimsel araştırmalar tekrar ve tekrar gösteriyor ki sporun branşına, antrenman yüklenmelerine ve sporcunun bireysel özelliklerine göre sağlıklı beslenmesi sadece performansını arttırmakla kalmıyor aynı zamanda yaralanmaların önlenmesi ve toparlanmada da elzem rol oynuyor.

Sporcularda uygun hidrasyonun sağlanması performansın korunmasında kritik rol oynar. Sporcular dehidrasyonu önlemek ve sağlamak için;
* Egzersizden önce: Egzersizden 24 saat önce kg başına en az 1,5 ml su tüketimi sağlanmalıdır. Egzersizden 2-4 saat önce ise  500 ml sıvı alınmalıdır. Egzersiz öncesi sıvı alımının egzersizden 2-4 saat önce gerçekleştirilmesinin sebebi, fazla sıvının idrar yoluyla vücuttan atılmasına olanak sağlamaktır.
* Egzersiz sırası: Egzersiz sırasında her 20-30 dakikada  bir  150-300 ml sıvı alımı önerilir. Bu miktar sporcunun tolerasyonuna göre değişebilir.
* Egzersiz sonrası: Müsabaka/antrenman öncesi ve sonrası tartılın. Her 0,5 kg'lık ağırlık kaybı için en kısa sürede 750 ml sıvı tükettiğinizden emin olun. Tartılma imkanınız olmadığında olası sıvı kayıpları için en kısa sürede 750-1000 ml sıvıyı yavaş yavaş tüketmeye çalışın.

Sporcularda hidrasyonun takibi ve sıvı alım önerilerine uyulması performansın korunması için elzemdir. Ancak her sporcunun terleme miktarı, egzersiz programı ve egzersiz sırasındaki sıvı alım miktarı farklı olduğundan sporcular için bireysel hidrasyon programları yapılmalıdır. Sonuç olarak; Sıvı dengesinin sağlanması ve dehidratasyonun önlenmesi sporcunun performansı kadar genel sağlığının korunmasında son derece önemlidir.

Andulasyon terapi organizmanın korunma sistemlerini ve hücre gelişimini destekleyen biyofiziksel bir bütüncül terapi yön...
01/02/2022

Andulasyon terapi organizmanın korunma sistemlerini ve hücre gelişimini destekleyen biyofiziksel bir bütüncül terapi yöntemidir. Andulasyon terapisi yalnızca belirli bir organ veya bir organ sistemi üzerinde etki göstermek yerine, organizmanın önemli fonksiyonlarının üzerinde bütüncül olarak pozitif bir etki sağlamaktadır.

Andulasyonun Faydaları Nelerdir?
✨ Andulasyon sağlığın yeniden kazanılması ve sürdürülmesinin temelini oluşturur.
✨ Daha aktif bir metabolizma ve daha formda bir beden için size destek olur.
✨ Biyolojik titreşim rezonansları ile venöz ve lenfatik akışı uyararak dokularda biriken sıvı ve toksinlerin atılmasını sağlar.
✨ Metabolizma ve kan dolaşımını uyararak yağ yakımını ,ödem atımını destekler.
✨ Kilo verme sürecinde bütünsel yenilenmeyi sağlar.
✨ Kolajen üretiminin artmasını sağlayarak yaşlanma karşıtı etki gösterir.
✨ Bölgesel incelme ve selülit tedavisinde çözüm olacak destektir.
✨ Bağırsak aktivitesini arttırır.
✨ Uyku sorunu,halsizlik,yorgunluk ve stres durumlarında pozitif etki sağlar.
✨ Akut ve kronik ağrıların giderilmesine yardımcı olur.

✨ 15 dksı 2.5 saatlik sporun yarattığı etkiye eş değer olan bu terapi sistemi bize
🌱 daha fazla enerji(ATP)
🌿 daha fazla kolejen daha sıkı bir cilt
🌱 daha az ödem
🌿 daha fazla enerji
🌱 daha az gerginlik
🌿 daha iyi bir metabolizma
🌱 daha fazla atık madde atılımı
🌿 daha kaliteli uyku sağlar.

Diyet sürecinde çok büyük katkı sağlayacak bu sistemlerle alakalı bilgi ve randevu için iletişime geçebilirsiniz.

✉️ info@furkanbuyukbayraktar.com
💻 www.furkanbuyukbayraktar.com
📞 05444755275

Bugünün çalışma alanı. Laptop’unu nereye taşırsan orası ofisin oluyor.Nerede olursam olayım aslında bir telefon, bir sky...
30/01/2022

Bugünün çalışma alanı. Laptop’unu nereye taşırsan orası ofisin oluyor.
Nerede olursam olayım aslında bir telefon, bir skype, bir facetime uzağındayım. İyi haftalar!

Ergothioneine, "Ömür Vitamini" olarak kabul edilen sadece topraktaki mantarlar ve mikobakteriler tarafından biyosentezle...
24/01/2022

Ergothioneine, "Ömür Vitamini" olarak kabul edilen sadece topraktaki mantarlar ve mikobakteriler tarafından biyosentezlenen doğal olarak oluşan güçlü bir amino asit antioksidandır. Vücudumuz Ergothioneine sentezleyemez, bu yüzden diyet yoluyla elde edilmelidir. EGT insanlar tarafından sentezlenemediğinden, sadece diyet kaynaklarından elde edilebilir. Bitkiler ve hayvanlar da bir dereceye kadar biriktirir; bununla birlikte, EGT'nin ana doğal diyet kaynağı, mantardır.

Beslenme yönünden; esansiyel aminoasitler, karbonhidratlar, lifler, önemli vitaminler ve mineraller bakımından zengin bir içeriğe sahip olan mantarlar, düşük kalori içermekte, pek çok ülkede spesifik aromaları ve dokuları nedeniyle lezzetli bir gıda olarak tüketilmekte.
•Mantarlar içerdiği ergotionin ve selenyum gibi antioksidanlar sayesinde vücuttaki iltihabı azaltabilir.
•İyi bir lif kaynağıdır, sindirim sistemini düzenler ve bağırsakların rahatlamasını sağlar.
•Mantarlar güçlü bir antioksidan olan selenyum içerir. İçerdiği selenyum sayesinde kanser riskini engeller ve kanserli hücrelerin yayılmasını önler.
•Özellikle beyaz düğme mantarları, nadir hayvansal olmayan D vitamini kaynağından biridir.
•Mantar ergothioneine sayesinde ve kansere ve depresyon karşı koruyucu etkisi bulunuyor.

Hafta sonu ❄️
18/01/2022

Hafta sonu ❄️

18/01/2022
Yoğun çalışma temposu, kilo verme isteği, zaman bulamama gibi nedenlerle bazı günler öğünlerimizi atlayabiliyoruz. Genel...
07/01/2022

Yoğun çalışma temposu, kilo verme isteği, zaman bulamama gibi nedenlerle bazı günler öğünlerimizi atlayabiliyoruz. Genellikle atlanan öğün ise kahvaltı oluyor. Öğün atlamanın zararlarına baktığımızda akla ilk olarak kan şekeri gelmekte. Açlığın doğrudan ortaya çıkardığı bu sonuç halsizlik, yorgunluk ve bitkinlik hali doğurmaktadır.

Kahvaltıda tükettiğimiz öğünlerin besin değeri önemlidir. Yağlı poğaçaya kıyasla meyveli yulaf kasesinin besin kalitesi, vücutta sindirim açısından çok farklıdır. Vaktim yok diye kahvaltıda poğaça yemeyi tercih edeceğinize kolay hazırlayabileceğimiz bir yulaf kasase ile o öğünü sağlıklı bi şekilde geçirebiliriz.

Sağlıklı ve pratik tarifler ile kahvaltıları hızlı geçirmek isterseniz blogumda konu ile alakalı yazıya göz atabilirsiniz.

Gıda intoleransı, sindirim sisteminde meydana gelen çeşitli belirtiler ile kendini gösteren bir durumdur. Etken gıda alı...
23/12/2021

Gıda intoleransı, sindirim sisteminde meydana gelen çeşitli belirtiler ile kendini gösteren bir durumdur. Etken gıda alımları sonrasında görülen şişkinlik, ishal ve karın ağrısı gibi semptomlar, o öğünde tüketilen besinlere karşı vücudun sindirim güçlüğü yaşadığını göstermektedir.

▪️Gluten başta buğday olmak üzere arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunan bir proteindir. Günümüzde gluten ilişkili hastalık denildiğinde ilk akla gelen ve en yaygın olarak tanınan çölyak hastalığıdır. Gluten intoleransının çölyak hastalığından farkı çölyak hastalığındaki gibi bedensel etkilere neden olmaması ve vücut saldırgan bir maddeye karşı savaşırken bağırsak hasarı ortaya çıkmamasıdır. Hem çölyak hastalığında hem de gluten intoleransında beslenme tedavisi tek tiptir ve glutensiz beslenmek şarttır.

▪️Laktoz intoleransı, süt veya süt ürünlerinde bulunan karbonhidrat olan laktozun sindiriminde gerekli laktaz enzim eksikliği ya da enzim aktivitesinde yetersizlik sonucu sindirilememesi durumudur. Çoğunlukla süt ürünleri tüketildikten sonra karında kramp, gaz, ishal gibi çeşitli semptomlarla ortaya çıkar. Laktoz intoleransı olan kişilerde amaç süt ürünlerinin tamamen beslenmeden çıkarılması değil diyetle alınan laktoz miktarını azaltmaktır.

▪️Beslenmede oldukça sık tüketilen ve önemli bir uyarıcı olan kafein en çok çay, kahve, enerji içecekleri ve çikolata gibi besinlerde bulunur. Orta düzeyde kafein alımı tüm insanlar için güvenlidir (300 mg). Kafeine karşı duyarlılık kişiden kişiye değişir. Bazı kişiler kafeine karşı duyarlı olabilir ve çok az miktarlarda da olsa kafeinden olumsuz etkilenebilir. Kafeine olan bu aşırı duyarlılık, genetik olduğu gibi, kafeini metabolize etme ve salgılama yeteneğinin azalmasıyla da ilişkilidir.

▪️Salisilatlar, salisilik asitten türetilmiş doğal bileşiklerdir. Bitkiler bu bileşiği yırtıcılarla savaşmanın bir yolu olarak üretirler ve bu nedenle birçok yiyecek türünde bulunmaktadır. Salisilat İntoleransı, tespiti oldukça güç bir gıda intoleransıdır. Her gıdada salisilat olduğu için, sıfır salisilat ile beslenmek pek mümkün değildir. Bu, glütensiz diyetten çok çok daha sert bir diyettir. Ancak eliminasyon diyetleri yaparak semptomları hafifletebilirsin.

Online diyet danışmanlığı hakkında detaylı bilgi almak, danışmak ve randevu almak için için info@furkanbuyubayraktar.com...
13/12/2021

Online diyet danışmanlığı hakkında detaylı bilgi almak, danışmak ve randevu almak için için info@furkanbuyubayraktar.com adresine mail göndererek veya DM yoluyla ulaşabilirsiniz.

Ayrıca online diyet işleyişi ve diğer danışmanlıklar hakkında daha detaylı bilgi almak için www.furkanbuyukbayraktar.com sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Sindiremediğimiz ve kan dolaşımına emilimini yapamadığımız kompleks karbonhidratlara lif (posa) adını veriyoruz. Posanın...
10/12/2021

Sindiremediğimiz ve kan dolaşımına emilimini yapamadığımız kompleks karbonhidratlara lif (posa) adını veriyoruz. Posanın beslememizdeki yeri oldukça önemlidir.
•Lif, kan şekerinin dengelenmesini ve diyabet hastalığının kontrol altında tutulmasını kolaylaştırır.
•Midede hacim kaplayarak tokluk süresini uzatır.
•Kabızlık, hemoroid, bağırsak hastalıkları gibi kronik hastalıkların riskini azaltır.
•Posadan zengin bir beslenme kolesterolün azaltılmasına yardımcı olur ve kalp hastalıklarına karşı koruyucudur.

Lif tüketimini arttırmak için mevcut olan beslenme alışkanlıklarımızda aslında büyük değişikliklere ihtiyaç yok. Gün içinde lif alımınızı arttırmanıza yardımcı alternatifler yukarıda.
Diyet lifi hakkında daha detaylı yazıya blogumdan ulaşabilirsiniz.👍🏻

Ketojenik diyetin temelinde vücudun dışarıdan karbonhidrat alımını büyük ölçüde azaltmak vardır. Ketojenik diyette karbo...
30/11/2021

Ketojenik diyetin temelinde vücudun dışarıdan karbonhidrat alımını büyük ölçüde azaltmak vardır. Ketojenik diyette karbonhidrat alımı sınırlandırılarak enerji gereksinimi vücuttaki ve diyetle alınan yağdan karşılanır. Karbonhidrat alımındaki bu azalma vücudu ketozis adı adı verilen metabolik bir duruma sokar. Ketozis durumunda vücut enerji için yağ yakmada çok daha verimli bir hale gelir ve vücut enerji ihtiyacını karbonhidratlar yerine yağlardan karşılamaya başlar.

Yapılan çalışmalar sonucunda ketojenik diyet sürecinde aralarında öncelikle epilepsi olmak üzere Alzheimer, diyabet ve kanser gibi birtakım hastalıklara ve sağlık sorunlarına karşı yardımcı olduğu görülmüştür. Ketojenik diyet Son yıllarda yapılan çalışmalara göre kan şekerinin daha yavaş artmasını sağladığı için diyabet komplikasyonlarını azalttığı, kilo kaybına olan etkisi ile de obezite tedavisinde kullanılabileceği söylenmektedir.

Ketojenik diyet doğru uygulanmadığı taktirde besin eksikliği, hipovolemi, hipokalemi, böbrek taşı ve gut gibi hastalık riskleri taşır. Bu nedenle uygun bir şekilde uzman kontrolünde formüle edilmesi gerekir.

Herkese merhabaa. Andumedic 3 Pro ile ‘bütüncül iyilik ve sürdürülebilir sağlık’ sloganımızla iyi beslenme ve iyi yaşama...
19/11/2021

Herkese merhabaa. Andumedic 3 Pro ile ‘bütüncül iyilik ve sürdürülebilir sağlık’ sloganımızla iyi beslenme ve iyi yaşamaya destek sağlıyoruz.

Andulasyon ile hem rahatlamak hem de bölgesel incelerek zayıflamak mümkün.

Andulasyon sistemi ve bireye özgü sağlıklı beslenme ile olumlu, hızlı, etkili ve kalıcı sonuçlara ulaşmak artık çok kolay.

Detaylı bilgi için iletişime geçebilirsiniz.

📲 0544 475 5275

Intermittent Fasting şu anda dünyanın en popüler beslenme trendlerinden biri. “Intermittent Fasting”, aralıklı oruç t...
12/11/2021

Intermittent Fasting şu anda dünyanın en popüler beslenme trendlerinden biri. “Intermittent Fasting”, aralıklı oruç tutma anlamına geliyor. IF diyeti ise, stratejik olarak aç kalma ve beslenme aralıkları ile sağlığı, performansı ve vücut kompozisyonunu geliştirmek için yapılıyor.

Aralıklı Beslenme diyet kısıtlamalarından ziyade bir modelidir, fakat direkt besin kısıtlamaları olmasa da bu beslenme modelinde dikkat edilmesi gereken bazı kurallar bulunmaktadır. Intermittent fasting beslenme sistemi birçok farklı uygulanma biçimine sahip.

16/8 Yöntemi: “Leangains protokolü” olarak da bilinir. Bu sistem günlük 16 saatlik oruç ve 8 saatlik tokluk periyodundan oluşmakta. Kahvaltı öğünü atlanır ve günün tüm öğünleri 8 saatlik bir zaman dilimi içerisinde, örneğin öğlen 13.00 ile akşam 21.00 arasında yenir.

Ye-Dur-Ye Yöntemi: Bu sistemde 24 saat açlık periyotlarından sonra 24 saatlik tokluk periyotları içermekte. Örneğin bir akşam yemeği yedikten sonra ertesi gün akşam yemeğine kadar hiçbir şey yenmez.

5:2 Diyeti: Bu sistem bedeninize intermittent fasting sürecinde yaşadığınız açlığı taklit ettirmek için tasarlanan bir yapı içeriyor. Haftada art arda gelmeyen iki gün sadece 500-600 kalorili alınırken diğer günler normal düzende devam edilir. Bu sistem genel olarak düzensiz yaşam tarzına sahip ama intermittent fasting uygulamak için hevesli kişilere önerilir.

IF yaklaşımı beslenme alışkanlıklarını değiştirmek, kilo kontrolü, yağ yakımı ve kas kütlesini arttırmak isteyen kişiler için olumlu sonuçlara sahip. Aralıklı beslenmenin sizin için doğru olup olmadığını görmenin en etkili yolu düzenli bir şekilde denemekten geçiyor, IF herhangi bir sağlık sorunu olmayan herkes tarafından denenebilir.

Address

Beyazıtpaşa Mah. Tabakhane Caddesi
Amasya
05200

Opening Hours

Monday 09:00 - 18:00
Tuesday 09:00 - 18:00
Wednesday 09:00 - 18:00
Thursday 09:00 - 18:00
Friday 09:00 - 18:00
Saturday 09:00 - 18:00

Telephone

+905444755275

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Dyt. Furkan Büyükbayraktar posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Dyt. Furkan Büyükbayraktar:

Share

Category

Nearby clinics


Other Nutritionists in Amasya

Show All