23/06/2024
Günümüzde artık dizilerde, filmlerde sık duyduğumuz ‘glüten tüketmiyorum’ replikleri bu konunun ne kadar hayatımızda yer edindiğinin bir göstergesi değil mi?
Bir de bu repliklerin beyaz yakalılar tabir edilen havas tabakasına konuşturulması da akla glütensiz beslenmenin bir moda olduğu algısını getiriyor olabilir.
Ama durum hiç de öyle değil.
Dr. William Davis (Buğday Göbeği kitabında), ekmek yiyenler bu hastalıklara hazırlıklı olsun der;
❗Serebellar ataksiya
❗Periferal nöropati
❗Demir eksikliği anemisi
❗Jinekomasti
❗B12 vitamini eksikliği
❗Haşimoto tiroidi
❗Tip 1 diyabet
❗Tip 2 diyabet/hiperglisemi
❗Romatoid artrit
❗Egzama,sedef,sebore,rosacea
❗Şizofrenik paranoya, bipolar bozukluk, depresyon
Her gün soframıza inen nimet, nasıl oldu da bu kadar hastalığın sorumlusu oldu? İnsan eli bunu da kendi eliyle aleyhine çevirmeyi başardı.
Herkes için buğday ve tahıllardan tamamen uzak durmak mümkün olmayabiliyor, ki günümüzde sağlıklı beslenmenin ne kadar maliyetli olduğunu biliyoruz. Yine vasatı söylemek gerekirse; her gün yenmemesi, rutinde tüketilmemesi, sosyal tüketici olmak (biri ikram edince yemek, evinde pişirmemek) ve nadiren yendiğinde de ata tohumu tahıl tercih etmek olarak özetlenebilir. Yani bize öğretilen besin piramidindeki üçgenin en alt ve en büyük kısmını asla tahıllara değil, belki en üstteki üçgenin sivri, minik kısmını ayırmak ile başlayabiliriz.
Tiroit sorunu olmayan, metabolizması düzenlenmiş bireyler genetiği değiştirilmiş, saflaştırılmış bulgur yerine geleneksel yöntemle hazırlanan ata tohumu Kastamonu siyez ürünlerini veya ekşi maya ve ata tohumu tam buğday unu ile yapılan ekmekleri nadiren tercih edebilir.
Haşimoto hastaları için durum çok farklı. Bu başka bir post konusu ama şunu bilelim; her glüten tükettiğimizde tiroit bezlerimizin ömrü 15 gün kısalıyor. Ben de haşimoto hastası olarak, bu gerçeği her düşündüğümde kaçırdığım glüten sayısı 10’ dan 1’ e düşüyor.
Siz de hem modaya uymak hem de sağlıklı olmak istiyorsanız tahıllardan mümkün olduğunca uzak durun 👍