01/11/2025
Çocuk terapilerinde sıkça karşılaşılan bir durum vardır: Anne ve babalar bir sorunu tanımlarken, çocuk bambaşka bir dünyadan bakıyor olabilir. Ebeveynler genellikle dışarıdan görünen davranışlar veya yaşanan olaylar üzerinden problemi tanımlar. Oysa çocuk, aynı durumları kendi duygusal dünyasında, kendi algısıyla deneyimler.
Bu iki bakış açısı arasındaki fark, terapinin odak noktasını belirler. Ebeveynin gözünde çözülmesi gereken bir davranış veya durum, çocuğun gözünde anlaşılmayı bekleyen bir duygu ya da ifade edilememiş bir ihtiyaç olabilir. Çocuğun hissettiği problem, çoğu zaman görünenden çok daha derindir; kaygı, korku, yalnızlık veya anlaşılmama duygusuyla şekillenir.
Terapide önemli olan, çocuğun içsel dünyasına ulaşabilmektir. Bu, davranışları düzeltmekten çok, duyguları anlamak ve ifade etmelerine olanak tanımak anlamına gelir. Anne babaların fark etmesi gereken nokta ise, çocuklarının hissettiği şeyleri görmek ve anlamaya çalışmaktır. Bu anlayış, ilişkileri güçlendirir ve çocuğun duygusal gelişimini destekler.