
02/10/2024
Çocukluk dönemi bir insan yaşamındaki en önemli dönemlerden birisidir. Çocukluktan getirdiğimiz güçlü yanlarımızın yanında yaralarımız da bugünki bizi biz yapar. Terapilere gelen danışanların çocukluk dönemi yaşantılarını mutlaka ele alır, onların etkilerini görürüz. Yaşanılan olumsuz deneyimleri, travmaları bir ağaç gibi düşünürsek çocukluk dönemine ait en erken anılar o ağacın köklerini oluşturur. Sonrasında yaşanan her olumsuz deneyim de ağacın dallarını, yapraklarını meydana getirir.
İşte tam da bu yüzden terapiye başlayan her bir yetişkini elinden tutup oraya getiren “yaralı bir çocuktur” demek mümkün. Bu konuda karşıma çıkan bir yazıda “Bir yetişkinin çocukluğu yetişkini elinden tutar ve terapiye getirir. Beni dinle, bana kulak ver, acılarımı duy, yaralarımı sar, acizliğimi gider, utancımı, mahcubiyetimi sil, suçluluklarımı gider, bağımlılıklarımdan kurtar ve beni özgür kıl der.” diyordu.
Çocukluk döneminin önemini görmek, ama tüm sorumluluğu da o döneme ve anne babaya atfetmeden, irademizi ve dönüştürme gücümüzü görmezden gelmeden, sonraki yaşantıları yok saymadan da bakmak lazım. Çoğu zaman çocuk haliyle kucaklaşan, onunla konuşan, onun duygularını anlayan yetişkinlerin kendilerini daha iyi anlamalarına ve terapilerden daha güçlü çıkmalarına da olanak sağlar.
Uzm.Psk.Furkan Aydın