Dr.MUSTAFA AKÇAY

Dr.MUSTAFA AKÇAY AŞAGI EĞLENCE ASM 0617157 NOLU AİLE HEKİMLİĞİ BİRİMİ

İş ve Eğitim
Etlik Zubeyde Hanim Kadin Hastaliklari Egitim Ve Arastirma Hastanesi
Etlik Zubeyde Hanim Kadin Hastaliklari Egitim Ve Arastirma Hastanesi
Doktor · Ankara
etlik doğumevi
etlik doğumevi
Doktor
Sağlık Bakanlığı
Sağlık Bakanlığı
Doktor · 15 Temmuz 2010 - 2013
Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Her türlü · 17 Ağustos 2009 - 15 Temmuz 2010
Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Doktora · Ankara · 15 Ağustos 1999 tarihinde
Etlik Zubeyde Hanim Kadin Hastaliklari Egitim Ve Arastirma Hastanesi
Etlik Zubeyde Hanim Kadin Hastaliklari Egitim Ve Arastirma Hastanesi
Doktor · Ankara · 10 Haziran 1999 tarihinde
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi
Tıp · Talas, Kayseri

22/04/2022

GEBELİK ÖNCESİNDE HAZIRLIK

Yapilan Testler ve Taramalar

En sağlıklı olan yöntem ilk doktor ziyaretini gebe kalmayı planladığınızda yani korunmayı bırakmadan önce yapmanızdır. İlk doktor ziyaretini hamile kaldıktan sonra yapmak her zaman yeterli olmayabilir.

Sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirmek, sağlıklı ve rahat bir doğum yapmak ve sağlıklı bir bebeğe sahip olmak için hamile kalmaya karar verdiğinizde doktorunuzla görüşmeniz önemlidir.

Bizler, sizin ve dünyaya gelecek olan bebeğinizin zarar görmemesi için daha gebe kalmadan bazı önerilerde bulunuruz ve sürecin sağlıklı gelişmesi için planlamalara yaparız. Gebelik öncesi muayene
Gebelik öncesi muayenede amaç sizde var olan ve belki de sizin bilmediğiniz bir sorun varsa onu araştırmak ve sizin bedenen ve ruhen gebeliğe hazır olup olmadığınıza bakmaktır. Bu ilk muayenede önce dikkatli bir öykünüz alınır. Şimdiye kadar başınızdan geçen önemli medikal problemler sorgulanır.

Daha sonra kalp hastalığı, diyabet, karaciğer hastalığı, böbrek hastalığı gibi kronik sistemik hastalığınız olup olmadığınız sorgulanır. Bu hastalıkların varlığı hamileliğin size zarar vermesine neden olabileceği gibi bebeğinizin sağlıklı gelişimine engel olabilmesi açısından da önemlidir.

Sistemik hastalıklar gözden geçirildikten sonra sıra daha spesifik olan jinekolojik hastalıklara gelir. Myom, yumurtalık kisti, endometriozis gibi hamileliğe engel olabilecek durumların varlığına yönelik ipuçları aranır ya da daha önceden bu tür durumların varlığı tespit edilmiş ise uygulanan tedaviler ve sonuçları ile ilgili bilgi edinilir. Bazı jinekolojik hastalıklar ve enfeksiyonlar hamile kalmada güçlüğe ya da hamile kalındığında düşüklere neden olabildiğinden jinekolojik öykü son derece önemlidir. öykü olarak adlandırılan ve daha önceden yaşamış olduğunuz hamilelikler ile bunların sonuçları ile ilgili bilgiler de önemli ipuçları verebilir. Eğer daha önce doğum yaptıysanız bebeklerin doğum haftaları, doğum kiloları, doğum şekli, eylem ve doğum sırasında yaşanan özellikler değerlendirilir. Eğer daha önceden tekrarlayan düşükler, sakat ya da ölü doğumlar varsa doktorunuz yeniden hamile kalmanıza izin vermeden önce bunların nedenlerini araştırmak ve gerekiyorsa tedavi etmek isteyecektir. Bizler bu ilk görüşmede akraba evliliği olup olmadığını ve ailelerinizde sakat doğum öyküsünü sorgularız. Amacımız genetik geçişli bir hastalık eğiliminizi araştırmaktır. Eğer şüphe var ise genetik danışmanlık ve genetik testler istenebilir. .Görüşmenin bir başka amacı da anne-baba adayının yaşam ve beslenme alışkanlıklarının ortaya çıkarılmasıdır. Bu alışkanlıklar hamileliğe ve bebeğe zarar verebileceği için mutlaka sorgulanmalıdır. Sigara, alkol veya başka zararlı maddeler kullanılıyorsa tamamen kesilmeli ve bunlar bırakılmadan gebe kalınmamaya özen gösterilmelidir. Varsa alerjileriniz, kullandığınız ilaçlar da gözden geçirilir. Eğer gebeliği planlıyorsanız en az 2 ay öncesinden FOLİK ASİT başlamak gerekir.

MuayeneÖncelikle gerelkliyse ve şüphe varsa sistemik muayene yapılır. Jinekolojik muayenede vajinal ve pelvik enfeksiyonlar araştırılır.

Transvajinal ultrasonografi ile rahim ve yumurtalıkların durumu değerlendirilir. Myom, kist, endometrioma, doğuştan veya sonradan olan rahim ve yumurtalık problemleri araştırılır. ğer daha önceden yapılmadıysa ya da yapılmış olsa bile üzerinden 1 yıldan fazla zaman geçmiş ise mutlaka smear testi yapılmalıdır.son aşaması boy, kilo ve tansiyon tespitinin yapılmasıdır.
Laboratuar incelemeleriyani gebelkik öncesi şu testler istenir.

1. Kan grupları (anne ve baba adayının)
2. Tam kan sayımı
3. Tam idrar tahlili
4. Mikrobik-serolojik testler
a. HBsAg
b. Anti-HbsAg
c. Anti-HCV
d. Anti-HIV I/II
e. Toxoplasma IgM/IgG
f. Rubella IgM/IgG
g. CMV IgM/IgG
5. Açlık kan şekeri
6. Karaciğer ve Böbrek Enzimleri
a. AST, ALT, LDH
b. BUN, Kreatinin
7. TSH ve bazen fT3 ve fT4
Bazen hekimin şüphesi üzerine Prolaktin ve diğer hormonal tetkikleri istenebilir. Ayrıca Bayanın kan grubu Negatif , erkeğinki Pozitif ise, Anneden İndirekt Coombs (uyuşmazlık testi) istemek gerekebilir.

GEBELİK VE ZARARLI ALIŞKANLIKLAR

Alkol:

Alkolün gebelikte yaptığı zararlı etkiler yüzyıllardır bilinmektedir . Alkolün hem kendisi (ethanol) hem de vücutta dönüştüğü madde (Asetaldehid) plasenta (eş) dan bebeğe hiç bir engel tanımadan serbestçe geçer, böylece alkol alan annenin bebeği de en az aynı yoğunlukta alkolu almış olur. Etanol ve Asetaldehid kuvvetli sinir toksinleridir ve direk olarak beyin sinir dokularını etkileyerek zihinsel özüre yol açtıkları araştırmalarla gösterilmiştir.

Fetal Alkol Sendromu bebekte gelişme geriliği, Merkezi Sinir Sistemi anormallikleri, baş ve yüz anormallikleri ile tanımlanır. Bu sendrom genellikle hergün 5 birim (1 kadeh şarap=1 birim ) alkol alanlarda tanımlansa da, günde sadece yarım birim alanlarda da bildirilmiştir . Bütün araştırmaların ışığında bugün alkol alımı için emniyetli sınır kabul edilmemektedir. Kısacası alkol gebelikte hiç bir miktarda alınmaması gereken bir toksindir...

Sigara:

Sigara bebeğin plasentadan oksijen ve gıda alımına olumsuz etkide bulunur. Sigara içen anne adaylarını bekleyen ilk tehlike çok erken (ileri prematür) doğumdur. Sigara içenlerde rahim ağzında enfeksiyonların daha sık oluştuğu ve bunun da prematür doğuma yol açtığı araştırmalarla gösterilmiştir.

Bundan başka normal gününe yaklaşan gebeliklerde dahi sigaranın bebeğin olması gerekenden daha düşük ağırlıkta olmasına yol açtığı bilinmektedir. Bu ise doğuma ve doğum sonrası problemlere daha dayanıksız bir bebek anlamına gelir...

HAMİLEYKEN ALINMASI GEREKEN VİTAMİNLER

Gebe kalmadan önce, hamilelik döneminde ve emzirme sırasında annenin vitamin ve mineral ihtiyacı artar. Sağlıklı bir beslenme tarzında aslında hemen hemen tüm mineraller alınır. Minerallerin tam olarak alınmasının yöntemi dengeli beslenmektir. Fakat vitaminlerin takviye olarak alınması yarar sağlar. Vitaminlerin takviye olarak alınması için doktor önerileri dinlenmelidir. Vitamin takviyesi sağlıklı ve dengeli beslenmenin yerini tutmaz fakat günlük ihtiyacı karşılamaktadır ve dengeli beslenmeye ek olarak yapılmalıdır.
A vitamini
Günlük ihtiyaç; Gebe olmayan kadınlar için :800 mcg (mikrogram), Gebeler için :800 mcg ve Emziren anneler için: 1300 mcg dır. Tereyağ,margarin, yeşil ve sarı sebzeler-havuç, karaciğer de bolca bulunur. Fazlası toksik etki yapar.
D vitamini
Günlük ihtiyaç; Gebe olmayan kadınlar için :10 mcg (mikrogram), Gebeler için :10 mcg ve Emziren anneler için:12 mcg’dır. Süt, margarin, balık yağı, güneş ışını ile indüklenen üretimi ana kaynaklarıdır.
Folik asit
Günlük ihtiyaç; Gebe olmayan kadınlar için : 180 mcg (mikrogram), Gebeler için 400 mcg ve Emziren anneler için:280 mcg’dır. Ciğer, yapraklı yeşil sebzelerde bol vardır.
Tiamin (B1)
Günlük ihtiyaç; Gebe olmayan kadınlar için : 1.1 mg (miligram), Gebeler için 1.5 mg ve Emziren anneler için:1.6 mg’dır. Et, ciğer, tahıllar, çeşitli sebzelerde bulunur
Piridoksin (B6)
Günlük ihtiyaç; Gebe olmayan kadınlar için : 1.6 mg (miligram), Gebeler için 2.2 mg ve Emziren anneler için:2.1mg’dır. İşlenmemiş tahıllar, bakliyat, fındık, fıstık, mısırda vardır.
Kobalamin (B12)
Günlük ihtiyaç; Gebe olmayan kadınlar için : 2.0 mcg (mikrogram),, Gebeler için 2.2 mcg ve Emziren anneler için:2.6 mcg’dır. Süt, yumurta, et, ciğer, peynir gibi hayvansal ürünlerden elde edilir. Vejeteryenlerde eksikliği sık görülür.
C vitamini
Günlük ihtiyaç; Gebe olmayan kadınlar için : 60mg (miligram), Gebeler için 70 mg ve Emziren anneler için:95 mg’dır. Turunçgiller, çilek, domates, kavun-karpuz, kırmızı biber, yeşil sebzeler, patates de vardır.
E vitamini
Günlük ihtiyaç; Gebe olmayan kadınlar için : 8mg (miligram), Gebeler için 10 mg ve Emziren anneler için:12 mg’dır. Sebze yağları, et, yumurta, süt, fındıkda vardır.

HAMİLELİK TESTİ NE ZAMAN YAPILAMALI

İlişki sonrası eğer döllenme olduysa oluşan zigot ancak 1 hafta sonra gelip rahim içine tutunur. Rahim içine tutunduktan sonra hücreler çoğalmaya başlar. Kimi hücreler bebeği, diğerleri de plasentayı (eşi) oluşturmak üzere farklılaşır ve çoğalmaya devam eder. Plasentayı oluşturacak olan bu hücrelerden HCG denilen bir hormon kana salınır. Bunu idrarda veya kanda saptamak gebelik testinin esasını oluşturur.
Eczanelerde ya da evlerde hazır test kitleri yardımıyla uygulanan idrarda gebelik testlerinin güvenilirliği özellikle adet gecikmesinin 10 günden daha az olduğu durumlarda hata oranının %50'lerde olabileceğini göstermektedir. Test genelde pozitifse doğru olma olasılığı daha yüksek iken negatifse ne yazık ki erken bir gebeliği kaçırma riski olabilir.
Laboratuvarda uygulanan idrarda gebelik testleri ise adet gecikmesinin 5.gününden itibaren güvenilir sonuç verebilmektedir. Bu testler daha düşük hormon seviyelerini tanıyabilen ve bu yüzden de hazır test kitlerine göre daha hassas olan testlerdir.
Kan testi (beta HCG):
En güvenilir yöntem budur. Daha gebelik kesesi ultrasonda görülmeden kanda beta HCG ölçümü ile gebelik tanısı konulabilir. Yani adet görmeye yakın bile daha gecikme olmadan yani gebelik bu yöntemle saptanabilir.
Ama gerçek tanı gebeliğin ultrasonla görülmesiyle tanı koyulur.ULTRASONLA DA gebeliğin yerleşim yeri kesebin düzenli olup olmaması. embiryonun varlığı ve kalp atımımın varlığına bakılır.

22/04/2022

ANNESÜTÜ VE ANNE SÜTÜNÜN ARTIRILMASI YADA İDAMESİ

Anne sütü, hiçbir mamayla kıyaslanmayacak kadar değerli bir besin. Bebekler, ilk altı ay su bile almadan beslenmeli. Ancak bazı annelerde süt az olabiliyor. Eğer doğru beslenir ve önerilere uyarsanız sütünüzün az olması söz konusu değil.Çünkü bebek ne kadar anne sütü alırsa okadar anne sütü salgılanır.
Anne sütü, zengin içeriğiyle bebeğin gelişmesini ve hastalıklardan korunmasını sağlayan en iyi besin. Anne sütüyle beslenen bebeklerde başta enfeksiyon hastalıkları olmak üzere ileri yaşlarda alerji, kanser, kalp damar hastalıkları gibi rahatsızlıklar daha az görülüyor. Ayrıca bebeğin özgüvenli, zeki ve mutlu bir birey olmasında da önemli rol oynuyor. Hiçbir mamayla kıyaslanamayacak kadar değerli olması nedeniyle bebek, ilk altı ay su bile almadan anne sütüyle beslenebilir. Ek gıdalara geçildikten sonra bebeğin gelişimi iyiyse anne sütü iki yaş sonuna kadar verilebilir.5.veya 6 aydan sonra ek gıdara geçilebilir.
1. İlk yarım saat içinde emzirin: Doğumun ardından ilk yarım saat içinde bebeğinizle mümkün olduğunca çabuk göz göze temas sağlayın. Bu dokunma ve bakışma bile oksitosin hormonunun memeden süt boşalmasını sağlaması açısından çok önemli. İki saat aralıklarla emzirin.En az emzirme süresi yarım saat olsun.Bir yarım saat kadar da bebeğinizin gazını çıkartmak için uğraşın.Veya sizin dinlenmeniz açısından eşiniz veye birilerinden yardım isteyin.Unutmayınız ki annenin yorgun sıkıntılı uykusuzluk anne sütünün salgılanmasını azaltır.Nedeni sütün asıl salgılanma mekanızması hipotalamuz denilen beynin bir bölümüdür.Burası sitres mutluluk gibi duygusal olaylara duyarlıdır.Bebeğinizle yapılan cilt teması anne sütünü artırır.
2. Günde 2-2,5 litre su için: Su tüketimi anne sütünü artırmanın olmazsa olmaz kuralı. Anne sütünün yüzde 85’i su olduğundan ve günde ortalama 1-2 litreye yakın (bebeğin yaşı ve fiziksel özelliğine göre değişiyor) süt yapılacağından bu miktar önemli. Daha fazlası beslenmeyi bozar ve kanda bazı maddelerin sulanarak azalmasına neden olur.
3. Bebeğiniz her istediğinde emzirin: Bir saatten daha önce olmamak şartıyla bebeğiniz her istediğinde emzirin. Ne kadar sık emerse boşalan sütün yerine hemen yenisi üretilir. Bu da sütün devamlılığı ve verimliliğini sağlar.
4. Sakin bir ortamda bulunun: Bebeğinizi sakin bir ortamda, en huzurlu olduğunuz mekânda ve en rahat pozisyonda emzirin. Çünkü huzursuz ve mutsuz ortamda stres hormonları olan adrenalin ile kortizol salgılanıyor. Bu da oksitosin refleksini baskılayarak süt üretimini olumsuz yönde etkiliyor.
5. Gece mutlaka emzirin: Bebeğinizi gece emzirirseniz sütünüz çok artar. Gece emzirmek prolaktin hormonunun kanda yükselmesini sağlıyor. Bu da sonraki emzirmelerde anne sütünün artmasına katkı sağlıyor.
6. Bol bol dinlenin: Yorgunluk, süt oluşumunu olumsuz etkiler. Bu nedenle sık sık dinlenmeye özen gösterin.
7. Her emme seansında iki göğsünüzle emzirin: Bu durum göğüslerin boşalması ve yerine süt yapılmasını sağlıyor. Bebeğiniz bir göğsü sonuna kadar alıp bitiriyor ve kendiliğinden bırakıyorsa sütün son kısmındaki yağı da almış demektir. Anne sütü emzirmenin başında laktoz denilen süt şekerinden, sona doğru ise yağdan zenginleşiyor. Bu kısım bebek tarafından iyi alınırsa hem doyar hem kilo alır.
8. Yeterli ve dengeli beslenin: Anne sütünün artmasını sağlayan mucizevî bir besin yok. Sütün azalmaması için yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterin. Kötü beslenen ve zayıf annede süt yapımı azalır. Günlük öğününüzde karbonhidrat, protein ve doymamış yağlara uygun oranda yer vermeli, aşırı tatlı, yağlı, kızartmalı ve soslu yiyeceklerden uzak durmalısınız. Bebekte herhangi bir alerji durumu yoksa et, süt, yoğurt, yumurta, balık, tavuk gibi besinleri yemelisiniz.
9. Günde iki bardak süt için: Her gün iki bardak süt içmeye, yoğurt ya da peynir tüketmeye özen gösterin. Halk arasında komposto, hoşaf, tatlı tahin, sarımsak ve soğan gibi yiyeceklerin çok iyi geldiğine dikkat çekilirse de sütü mutlaka artıracak diye bir kaide yok. Ancak bu sizin iştahınızı açabilir ve enerji verir, kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayabilir. Papatya, rezene, ısırgan, çemen otu, keçi ve sedefi otu gibi bitkilerden oluşan karışımı içebilirsiniz. Bu tür çaylar faydalı olabilir ancak bunlardan süt taşarak gelecek diye bir beklenti içine girmeyin. Hiçbir şey bebeğinizin sık emmesi ve memenin tam boşalması kadar etkili değildir.
BUNLARDAN KAÇININ
Her şeyden önce anne sütünün bebeğinizi çok iyi besleyeceğine inanın. Sütünüzün yetmemesi için hiçbir neden yok. Ayrıca unutmayın ki her ağlama açlık ağlaması değildir. Anne sütü dışında emzirmeden önce veya sonra su, mama, şekerli su, reçele batırılmış emzik veya kuru emzik gibi şeyleri bebeğinize asla vermeyin. Çünkü bebeğiniz bu yiyeceklerin tadını ve alım kolaylığını keşfedip emmeyi azaltabilir. Bu da sütünüzün azalması, mamaların artması ve emzirmenin bitmesi anlamına gelir.
Toplumdaki yaygın inanışın aksine tatlılar ve hamur işleri anne sütünü artırmıyor. Üstelik gereksiz beslenme, kilo almanıza neden olacaktır. Hamilelikte aldığınız kiloların amacı süt yapımını sağlamaktır. Emzirme süresince sadece normalde yediğinizin yüzde 20'si kadar daha fazla besin tüketmeniz yeterli olur.
Süt artırıcı ilaçlar kullanmayın. Bu ilaçların da her ilaç gibi yan etkileri var. Bunlar ancak doktor önerisiyle kullanılabilir. Ayrıca kafeinli içecekler tüketmeyin. Hem sütü azaltabilir hem de uyku kaçırıp çarpıntı ve huzursuzluğa neden olur.

• Düzenli, yeterli ve dengeli olarak bütün besin gruplarını içeren bir beslenme programı uygulanmalıdır.
• Anneler bebeği ve kendisi için yeterli miktarda protein alımına özen göstermelidir. Sütün ana bileşenlerinden biri olan protein, emziren annelerin beslenmesinin olmazsa olmazıdır. Anneler her gün mutlaka et, süt, yumurta, peynir, yoğurt gibi protein kaynaklarından tüketmelidir. Özellikle kefir ve probiyotik içerikli yoğurtların anne sütünü artırıcı etkileri olduğu bilinmektedir.
• Aynı zamanda olası demir eksikliğini de gidermek için kırmızı et, yumurta, ceviz, badem, üzüm, kayısı vb. gibi demirden zengin besinleri tüketmek ihmal edilmemelidir. Demir yönünden zengin yiyeceklerle birlikte C vitamini kaynağı olan domates, biber, maydanoz, kıvırcık gibi taze sebzeler ve portakal, greyfurt, çilek gibi meyvelerin alınması demir emilimini artırır.
• Vitamin, mineral ve posadan zengin taze sebze ve meyveleri her öğün tüketmeye özen gösterilmelidir. Özellikle kereviz, kabak, enginar, semizotu gibi sebzelerin anne sütünü artırdığını gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Emzikli annelerin iyi yıkanmış ve el yardımıyla parçalanarak hazırlanmış bir kase salata tüketmeleri önemlidir.
• A vitamininden zengin havuç, yeşil yapraklı sebzeler, kayısı gibi besinleri daha fazla tüketilmesi onemlidir.
• Zeytinyağı tüketimine özen gösterilmelidir. Zeytinyağı içerdiği yağ asidi örüntüsüyle anne sütünün tekli doymamış yağ örüntüsünü artırmada önemli bir destektir.
• Özellikle balık protein ve n-3 yağ asitleri bakımından zengindir özellikler bu dönemde tüketilmesine özen gösterilmelidir.
• Kuru fasulye, nohut, mercimek ve bulgur karışımı yemekleri, portakal, mandalina, domates, maydanoz, yeşilbiber, taze soğan gibi C vitamini yönünden zengin sebze ve meyvelerle birlikte tüketmeye özen gösterilmelidir.
• Fesleğen de unutulmamalıdır. Fesleğen bitkisinin de düzenli kullanımda anne sütünü artırabileceği bilinir. Anneler yemeklerinde fesleğene daha çok yer açmalıdır.
• Doğal maden suları hem sıvı hem de mineral takviyesi yapan en iyi kayaklardandır. Eğer annenin yüksek tansiyon veya böbrek problemi yok ise günde 1-2 şişe doğal maden suyu içilmelidir.
• Sıvı alımını artırırken bitki çaylarından destek alınabilir. Örneğin ısırgan otu çayının anne sütü oluşumunda olumlu etkileri bilinmektedir, rezene çayı annenin gazını rahatlatır, papatya çayı da annenin rahat uyumasına, psikolojik olarak rahatlamasına yardımcı olur. Günde 2-3 fincan bitki çayı içilmesinin bir zararı olmayacaktır.
• Yemeklerle birlikte alındığında kansızlığa yol açabileceği için bitki çayları ara öğünlerde tercih edilmelidir.
• Karbonhidrat tüketim düzeyi yeterli olmalıdır. Emzirme döneminde yapılan en büyük yanlışlardan biri zayıflamak adına karbonhidrat tüketiminin tamamen kesilmesidir. Emziren annenin beslenmesinde mutlaka ekmek, pilav, makarna ve meyve gibi karbonhidrat kaynakları yer almalıdır. Beyazlar yerine kaliteli karbonhidrat kaynakları olan tam tahıllı ürünler tercih edilmelidir.
• Yemeklerde kullanılacak yağ tüketimine dikkat edilmelidir. Kalori değerini yükselten kızartma ve kavurma türü besinlerden uzak durulmalı, genellikle besinleri pişirme yöntemi olarak haşlama, fırında ya da ızgara yöntemi kullanılmalıdır.
• Arpa Mucizesi: Ülkemizde daha çok alkolsüz bira veya malt içecek olarak tercih edilen, arpa ile hazırlanmış yiyeceklerin veya çimlenmiş arpa suyunun, anne sütünün verimliliğini ciddi anlamda artırdığı gözlenmiştir. Ülkemiz için yeni bir kavram olsa da, birçok ülkeden uzun zamandır anne sütünü artırmak için kullanılan bir tahıldır.
Dr.Mustafa AKÇAY

EMZİRMEYİ 6 AYDAN FAZLA SÜRDÜREN KADINLAR DİĞERLERİNE GÖRE DAHA İNCE BELLİ OLUYOR VE KALP, DAMAR HASTALIKLARI RİSKİ DAHA...
28/12/2018

EMZİRMEYİ 6 AYDAN FAZLA SÜRDÜREN KADINLAR DİĞERLERİNE GÖRE DAHA İNCE BELLİ OLUYOR VE KALP, DAMAR HASTALIKLARI RİSKİ DAHA AZ.

676 OLGUNUN DEĞERLENDİRİLDİĞİ SAYGIN DERGİ İNTERNATİONAL JOURNAL OF WOMEN HEALTH ‘ DE YAYINLANAN ÇALIŞMANIN 24 ARALIK 2018 MEDSCAPE DERLEMESİNİ LİNKTE İLGİNİZE SUNUYORUM ;

https://www.medscape.com/viewarticle/906950…

Çocuğunu acil servise ateşi var diye getiren bir ailenin iddiasına göre nöbetçi çocuk acil hekimi çocuğu muayene etmiş, ...
18/07/2018

Çocuğunu acil servise ateşi var diye getiren bir ailenin iddiasına göre nöbetçi çocuk acil hekimi çocuğu muayene etmiş, serum takmış. Aile ateşinin düşmediğini ifade ederek hekimle tartışmış, sonra da hekime saldırmışlardır. Hekimin dışarda çay, sigara içtiğini iddia etmişler. Videoyu izlediğimde aynı ifadeleri tekrar ettiklerini gördüm. Hekime ve sağlık çalışanlarına yönelen şiddetlerin tamamı zaten hastaların kendi kendilerine koydukları teşhis ve bu teşhise yönelik beklentilerinin karşılanmaması nedeniyle oluyor, nedense.

Kısa kesmeye, uzatmamaya çalışacağım:

Ateşin mutlaka düşürülmesi gereken durumlar çok kısıtlıdır. Öncesinde sağlıklı olan çocukların çoğunda ateşin düşürülmesi gerekmez. Videoda izlediğimiz çocuğun çok iyi göründüğü deneyimli hekimlerce kolaylıkla fark edilebilir, bu bir.

Acil hekimleri -özellikle de asistanlar- kesintisiz olarak 33 saate yakın çalıştıkları için kişisel ihtiyaçlarını genellikle ayaküstü, apar topar gidermektedirler. Onlar da insan olduğu için (!) aralarda çay, kahve, sigara içmeye dışarı çıkabilir, ara ara yemek yiyebilir ve inanması zor ama tuvalete de gidebilirler. Tek bir hekim kalbi durmuş, ciddi nefes darlığı olan, ya da şuuru kapalı bir hastasına gerekli müdaheleleri yapmadan yapmaz bunların hiçbirini. Hastasını stabilize ettikten sonra, yani herşeyi toparladıktan sonra giderir bu ihtiyaçlarını. Stabilize edemezse de yemek de yemez, tuvalete de gitmez, bırakmaz hastasını. Bırakmadık, gitmedik, gitmeyeceğiz, bu iki.

Kararına memnun olmadığınız bir durumda şiddete başvurmanın bu kadar rahat düşünüldüğü, kaygısız olarak da uygulandığı başka da bir tek kurum yoktur, bu da üç.

Bu yaptığınız hadi size normal geliyor, bu yaptıklarınızla tüm genç sağlık çalışanlarının şevkinin kırıldığını, onların derinden yaralandığını, ve tüm bu olanların size kalitesiz hizmet olarak geri döndüğünü-döneceğini fark etmeniz gerçekten çok mu zor?

Ailesinden, doğduğu topraklardan, sevdiklerinden mecburen ayrı bırakılarak size hizmet sunmaya gönderilmiş birine -benim bildiğim- Anadolu topraklarında misafir gözü ile, yani emanet olarak bakılır. Sahi ne oldu sizin inanç ve geleneklerinize?
(Alıntıdır)

Görüntüde gördüğünüz sedyede yatan Harran üniversitesi tıp fakültesi hastahanesi acil servisinde müdahale edilen bir DOK...
18/07/2018

Görüntüde gördüğünüz sedyede yatan Harran üniversitesi tıp fakültesi hastahanesi acil servisinde müdahale edilen bir DOKTOR !
Harran üniversitesi hastahanesi pediatri A.B.D Asistan Doktor Bahaddin Ahmet Yalçın.
Bu gece bir TERÖRİST tarafından kendisine görüntüdeki PARKE TAŞI ile saldırı gerçekleştirildi.Saldırı demek de hafif kalır. Kendisinin hayatına teşebbüs edildi.şuan kendisi yoğun bakımda yatmakta
“Şifa veren ele vefa” bu değil ! Günaşırı nöbet tutan insana yapılması gereken bu değil ! Sana gecenin bir yarısı hizmet veren insana yapılması gereken bu değil ! Bu olmamalıydı. Böyle de olmaz ! Bizler artıkYeter demekten bıktık. Bunu yapan faillere caydırıcı cezaların verilmesini istiyoruz. Umarım ki paylaştığımız son şiddet yakarışı olur.Doktorumuza geçmiş olsun.İnşallah en yakın zamanda aramızda olur tekrardan
DOKTORSUZ KALIN HEMİ

21/04/2018

EMZİRME ANNE SÜTÜ VE BEBEK BAKIMI

Address

Aşağı Eglence ASM KEÇİÖREN
Ankara

Opening Hours

Monday 08:00 - 17:00
Tuesday 08:00 - 17:00
Wednesday 08:00 - 17:00
Thursday 08:00 - 17:00
Friday 08:00 - 17:00
Saturday 08:00 - 17:00
Sunday 08:00 - 17:00

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Dr.MUSTAFA AKÇAY posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Dr.MUSTAFA AKÇAY:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram

Category