Dermatolog Dr. Alev Eken

15/05/2023

27/02/2023

Cildimiz, vücudumuzun tüm destek sistemlerini birleştiren, dış ortamla kesişme noktası, koruyucu bariyeri, bir çeşit güvenlik sınırıdır. Mekanik, termal ve fiziksel hasara, zararlı maddelere, enfeksiyonlara karşı koruyucu gerçek bir ‘biyolojik evren’ gibidir. Deprem gibi afetlerde travmatik (fiziksel, psikolojik) olaylar, hijyenik olmayan koşullar (soğuk, nem, çamur, toplu yaşam koşulları) fiziksel imkânsızlıklar ile cildin koruyucu bütünlüğü bozulabilir. Saçtan tırnağa her türlü enfeksiyon (mantar, uyuz, bitlenme, bakteriyel enfeksiyonlar vb.) ajanına, çevresel kirliliklere karşı savunmasız kalır. Bulaşıcı enfeksiyonlar, yangısal cilt hastalıkları (alerji, egzama gibi) artar. Dolayısıyla, afet bölgelerinde toplu alanlarda yeteri kadar hijyen önlemi alınmadığında, uyuz ve bitlenme vakası görülme olasılığı da o derece artar. Bu gibi vakaların önlenmesi adına ilk atılacak adım insanların banyo, barınma ve tuvalet gibi temel ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde kavuşmasıdır. Detaylar hurriyet.com.tr’de

18/02/2023

Cildinizi soğuk havanın dondurucu etkisine karşı koruyun ❄️☃️
www.aleveken.com
Kaynak: www.aad.org

06/02/2023

08/01/2023

Saçlarımız içsel ve kendi ellerimizle neden olduğumuz (kozmetik ürün, uygulama, çevresel sebepler gibi) faktörlerle yıpranır.
Bütün uygulamalar doğru yapılsa, doğru kullanılsa bile hasar yavaş yavaş birikir. Saç kendi haline bırakılırsa kıl kökünden ucuna yıpranır; kopar, dökülür. Ardından saçın doğal döngüsünde yerine tekrar yeni saçlar gelebilir.
Kozmetik ürünlerin akıllıca kullanılması bu hasarın azaltılmasına ve saçın sağlıklı durumda kalmasına yardımcı olur.

Yıpranmış saçıların bakımında en doğru öneriler şunlardır:
💫Usta bir kuaförün elinden çıkmış güzel bir kesim.
💫Kuru/hasarlı/kalıcı dalga işlemi uygulanmış saçlar için üretilmiş doğru bir şampuan seçmek.
💫Uygun formülasyonu olan bir bakım ürününü düzenli kullanmak.
💫Yoğun bir bakım ürününü haftada bir veya iki kez uygulamak.
💫Fönle kurutma, çekiştirerek fırçalama, tarama, ısı işlemleri veya renk açıcı gibi işlemlerle daha fazla hasarın oluşmasını en aza indirmek.
Ayrıntılı bilgi için www.aleveken.com/blog

Sadece bilgilendirme amaçlı bir paylaşımdır. Ayrıntı, tanı ve tedavi için dermatologunuza danışın.

27/09/2022

Buz tedavisi Hipokrat döneminden beri çok yaygın kullanılmaktadır. Günümüzde kozmetik amaçla yeni bir popüler bir moda uygulama gibi olmuş.
Ancak, kontrolsüzce her cilde uygulanmamalıdır. Uzun dönemde istenmeyen iz, kılcal damar, yanık, leke sorunları oluşabilir. Gönderiyi kaydırarak takip ediniz.

Sadece bilgilendirme amaçlı bir paylaşımdır. Ayrıntı, tanı ve tedavi için dermatologunuza danışın.

09/08/2022

Bedenimiz bir bütün; cildimiz de en büyük görsel organımız ve iç sağlığımızın aynasıdır. Hepimiz aynı temel cilt yapısına sahibiz. Ancak, farklı genetik şifreler taşırız, farklı maruziyetlerimiz vardır.

Cildimizin rengi, yaşı, yağ içeriği, kalınlığı, esnekliği, sivilcelerimiz, kırışıklıklarımız, güneşe hassasiyetimiz, lekelerimiz genetik şifremizde belirlenmiştir. Cilt tipi ve rengimiz ne olursa olsun, önemli olan cildimizi tanıyıp, doğru bakımı ve koruyucu yöntemleri uygulamaktır.

Bütün bunları zor formüller gibi değil, basit tercihler olarak algılamalısınız. Tercihleriniz doğrultusunda yaşamınızı, cilt sağlığını ve kalitesini yönetebilir, koruyabilirsiniz. Tercihleriniz zamanla alışkanlığa dönüşür ve her şey daha da kolaylaşır……https://bit.ly/3A8c6zq
Kaynak;
Eken A. Cildime Neler Oluyor? Cilt Sağlığının İçten Dışa Yönetimi. 2. Baskı. İstanbul: Siyah Kitap; 2020. p.197

📎Sadece bilgilendirme amaçlı bir paylaşımdır. Ayrıntı, tanı ve tedavi için dermatologunuza danışın.

19/06/2022

🍅A vitamini cildimizin en iyi dostudur. Cilt hücrelerinin büyüme, gelişme, yenilenme, yaşam sürelerini programlar. Yağda eriyen bir vitamindir.  Vücudumuzda sentezlenemez, beslenmeyle ve destek olarak alınmalıdır.  
🍉Parlak, koyu kırmızı renkli, yaz mevsiminin meyve sebzeleri güçlü A vitamini (Likopen) içerir. Likopen, güneş ışınlarının zararlı etkilerine, inflamasyona ve kanser oluşumuna karşı cildi korur. Bu nedenle bunlara “yenilebilir güneş koruyucuları” diyorum.
🌶Besinlerden alınan likopenin, pişirilmesi ve beraberinde yağ alınması durumunda biyoyararlanımı artar. Örneğin çiğ domatese oranla pişmiş domatesin yenmesi likopen emilimini artırır.  
NOT: Ciltlerinin güzelliğiyle ünlü Macar kadınlarının ciltlerine ılık domates maskesi sürdükleri bilinmektedir.....Yine, domates toplayıcı/salça yapan kişilerin el üstlerine domates posası sürdüklerinde, yaralarının iyileştiği görülmüş.

Siz de cildinize direk olarak kullanabilirsiniz. Akne ve lekelerinize direkt sürebilir, püresini bal ile karıştırıp maske olarak uygulayabilirsiniz.
Kaynak: Eken A. Cildime Neler Oluyor? Cilt Sağlığının İçten Dışa Yönetimi. 2. Baskı. İstanbul: Siyah Kitap; 2020. p.197

19/06/2022

🍅A vitamini cildimizin en iyi dostudur. Cilt hücrelerinin büyüme, gelişme, yenilenme, yaşam sürelerini programlar. Yağda eriyen bir vitamindir.  Vücudumuzda sentezlenemez, beslenmeyle ve destek olarak alınmalıdır.  
🍉Parlak, koyu kırmızı renkli, yaz mevsiminin meyve sebzeleri güçlü A vitamini (Likopen) içerir. Likopen, güneş ışınlarının zararlı etkilerine, inflamasyona ve kanser oluşumuna karşı cildi korur. Bu nedenle bunlara “yenilebilir güneş koruyucuları” diyorum.
🌶Besinlerden alınan likopenin, pişirilmesi ve beraberinde yağ alınması durumunda biyoyararlanımı artar. Örneğin çiğ domatese oranla pişmiş domatesin yenmesi likopen emilimini artırır.  
NOT: Ciltlerinin güzelliğiyle ünlü Macar kadınlarının ciltlerine ılık domates maskesi sürdükleri bilinmektedir.....Yine, domates toplayıcı/salça yapan kişilerin el üstlerine domates posası sürdüklerinde, yaralarının iyileştiği görülmüş.

Siz de cildinize direk olarak kullanabilirsiniz. Akne ve lekelerinize direkt sürebilir, püresini bal ile karıştırıp maske olarak uygulayabilirsiniz.

Eken A. Cildime Neler Oluyor? Cilt Sağlığının İçten Dışa Yönetimi. 2. Baskı. İstanbul: Siyah Kitap; 2020. p.197

15/06/2022

Mangalda iyi pişmiş hatta yanmış pirzola, derisi kızarmış ızgara balık, kıtır kıtır kuzu kavurma….Ekmeğin ya da simidin kızarmış kabuğu, kekin ya da böreğin kahverengi üst kabuğu, fırın sütlacın üstü, un ve yağın kavrulmasıyla yapılan un helvası, pilav tenceresinin tutmuş dibi… Tatları ve kokuları güzeldir; ama sonucunda sizi nelerin beklediğini biliyor musunuz?
Glikasyon, yüksek ısıda ve nemsiz ortamda pişirme yöntemleri sonucu oluşur; ortaya AGE (Advanced glycation end product) denilen yapışkan zararlı maddeler çıkar. Cildimizin, diğer organlarımızın, iskeletimizin en önemli destek proteini olan kollajene ve elastine zamk gibi yapışır. Vücutta artan AGE’ler sadece cilt proteinlerine bağlanmaz, âdeta dolaşımda “kırık cam parçaları gibi” hareket ederek her dokuya, damara, organa yapışır. Diyabetten Alzheimer’a, kalp-damar hastalıkları vb. pek çok kronik hastalığa neden olur, yaşam süresini kısaltır.
Maillard reaksiyonu ise glikasyon olayının daha da ilerisi, hani “kötünün de kötüsü” ya da annelerimizin tabiriyle “beterin de beteri” bir tepkimedir. Renk değiştirme, karemelleşmedir, o güzel aromalı kokusundan çıkaracaksınız. Ortaya “akrilamid” isimli madde çıkar. Bu, AGE’lerin zararlı etkilerinin üzerine ek olarak kanserojendir, DNA üzerinde toksik etkisi vardır. Burnunu sokmadığı hiçbir hücre, organ, sistem bırakmaz; cildimizden böbreklerimize, karaciğerimizden beynimize kadar bütün organlarımıza hasar verir, hastalandırır, yaşlandırır, kanser yapar!
Bu nedenle, yemeklerinizi mümkün olduğu kadar düşük ısıda hazırlayıp, kızartma işlemlerinden kaçının...
PMID:2660434
PMID:25477673

Eken A. Cildime Neler Oluyor? Cilt Sağlığının İçten Dışa Yönetimi. 2. Baskı. İstanbul: Siyah Kitap; 2020. p.197

23/05/2022

Yeni hayatımızda hepimizin her an aklı bakteriler ve mikroplarda 🦠Devamlı ellerimizi yıkıyor, dezenfekte ediyoruz, arkadaşlarımız ile tokalaşmıyor, sarılmıyoruz. Ancak evinizdeki ya da yatağınızdaki bakterilerin farkında mısınız?Günlük yaşantımızın üçte birini yatakta geçiriyoruz 🛏
Her gece yüzünüzü yıkadıktan ve dişlerinizi fırçaladıktan sonra yüzünüzü koyduğunuz yer bakteri, mantar ve akarların toplandığı toplantı mekanı olabilir.
.Günde yüzümüzden binlerce cilt hücresi döküyoruz.
Bu ölü hücreler, ter, yağ, çevresel kirlilikler ve daha da fazlası yastık kılıfınızı bakterilerin çoğalması için uygun bir besi yeri haline getirir. Özellikle sivilceleriniz kötüleşiyor ve nedenini de bulamıyorsanız, suçlu yastığınız olabilir….ayrıntılar www.aleveken.com/blog

16/05/2022

Baharla birlikte ağaçlar, çiçekler tomucuklansa; polen, toz gibi alerjenler yayılsa; güneş yüzünü gösterse, cildimize dokunda; havalar ısınsa, nem artsa bile
Cildimiz savunmasız değildir...
Cildimizin üstünü bir streç film gibi kaplayan, dış etkilerden koruyan, “güvenlik sınırı” olarak tanımladığımız “koruyucu bariyer” vardır. Bizi çevresel etkenlerden korur.
Cildin bariyer fonksiyonunun bozukluğu (kendi ellerimizle oluşturduğumuz, uygun olmayan temizleme ürünleri, deterjanlar, dezenfektanlar ve hatta su bile ...) toz-polen gibi alerjenlerin cilde girişini ve de içten dışa da nem kaybını kolaylaştırır. Cilt bir yandan kururken, kendini acil durum içinde görerek savunma sistemini aktive ederek -inflamasyon-yangını ateşe verir.
Artık zincirleme olaylar başlamıştır. Bireysel farklılıklar, iklim, beslenme yaşam alışkanlıklarına ve birlikte olan diğer faktörlere bağlı olarak ciltte kızarıklık, kaşıntı, pullanma gibi yangısal cilt reaksiyonları gelişir; var olanlar da alevlenir, kronikleşir.          
Nasıl yönetelim? Önleyici ve koruyucu tedavi her zaman en etkili, en ekonomik tedavidir. Derinin nemlendirilmesi ve bariyer fonksiyonlarının güçlendirilmesi (bozulmaması) olmazsa olmaz seçenektir.
Uygun nemlendirici seçimi, içeriği kadar uygulama tekniği, kullanılan miktar ve tedavinin devamlılığı çok önemlidir. Unutmayalım ki “her nemlendirici nemlendirici değildir”...... Ayrıntılı bilgi 📝 www.aleveken.com/blog

15/05/2022

Baharla birlikte ağaçlar, çiçekler tomucuklansa; polen, toz gibi alerjenler yayılsa; güneş yüzünü gösterse, cildimize dokunda; havalar ısınsa, nem artsa bile
Cildimiz savunmasız değildir...
Cildimizin üstünü bir streç film gibi kaplayan, dış etkilerden koruyan, “güvenlik sınırı” olarak tanımladığımız “koruyucu bariyer” vardır. Bizi çevresel etkenlerden korur.
Cildin bariyer fonksiyonunun bozukluğu (kendi ellerimizle oluşturduğumuz, uygun olmayan temizleme ürünleri, deterjanlar, dezenfektanlar ve hatta su bile ...) toz-polen gibi alerjenlerin cilde girişini ve de içten dışa da nem kaybını kolaylaştırır. Cilt bir yandan kururken, kendini acil durum içinde görerek savunma sistemini aktive ederek -inflamasyon-yangını ateşe verir.
Artık zincirleme olaylar başlamıştır. Bireysel farklılıklar, iklim, beslenme yaşam alışkanlıklarına ve birlikte olan diğer faktörlere bağlı olarak ciltte kızarıklık, kaşıntı, pullanma gibi yangısal cilt reaksiyonları gelişir; var olanlar da alevlenir, kronikleşir.          
Nasıl yönetelim? Önleyici ve koruyucu tedavi her zaman en etkili, en ekonomik tedavidir. Derinin nemlendirilmesi ve bariyer fonksiyonlarının güçlendirilmesi (bozulmaması) olmazsa olmaz seçenektir.
Uygun nemlendirici seçimi, içeriği kadar uygulama tekniği, kullanılan miktar ve tedavinin devamlılığı çok önemlidir. Unutmayalım ki “her nemlendirici nemlendirici değildir”...... Ayrıntılı bilgi 📝 www.aleveken.com/blog...
“Cilt kalitesi” nedir, nasıl güçlendirebiliriz?
Cildiniz için en uygunnemlendirici hangisidir? İncelemenizi öneririm
Nemlendiriciler, yaşam şekli düzenlemeleri ile yeterli fayda sağlayamıyorsanız, reçeteli ürünlere ihtiyacınız olabilir. Dermatologunuzdan yardım alın. Bütünsel yaklaşım, ayrıntılı kan analizi ve destekleyici tedaviler ileri yıllarda  egzema ve cilt lezyonlarınızın geleceğini belirleyebilirsiniz.

DOI:10.15624.dermatoz18091ozelsayı
PMID:31251552

Bu post bilgi & deneyim paylaşımıdır.
̈zellik

07/05/2022

Doğal ya da yapay şeker vücudumuz için toksik bir madde hatta zehirdir. Cilde zarar verir, yaşlandırır. Acı (şifalı otlar, acı kavun, yeşil çay, kahve) geleneksel tıpta eski çağlardan beri kullanılmaktadır. Tıbbın en eski hekimlerinden Hipokrat'ın  çeşitli koruyucu tedavilerinde acı bileşikleri kullandığı bilinmekte.Yakın zamanda Yapılan araştırmalarda sadece dilde değil diğer organlarda ve ciltte de acı tat algılayıcılarının olduğu tespit edilmiş.Acı tatın algılanması (yiyerek ya da sürerek) ile antioksidan aktivitenin arttığı, cildin koruyucu lipit bariyerinin güçlendiği, yara iyileşmesinin düzenlendiği, cildin yenilenme sürecini hızlandırdığı bildirilmiş. Çalışmalar devam etse de  “ACI İYİDİR” (Bitter is better) şeklinde bildiriliyor.

04/05/2022

Nemlendiricinizi kıyafetiniz gibi düşünün! Mevsim değişikliklerine göre cildinizde sorun yaşamamak için günlük rutininizi önceden planlayın. Yaz aylarında daha hafif bir ürün, tercihan serum ve losyonları deneyin. İçinde hyaluronik asit gibi nemi cildinizde hapseden bileşenler, antioksidanlar içermesine özen gösterin. Önerilen ayrı bir SPF li ürün kullanmaktır 👍. Ancak, kişisel tercihleriniz, alışkanlıklarınız, yaşam şeklinize göre koruyuculu nemlendirici de kullanabilirsiniz.
Cilt bakım rutininiz ve sahip olduğunuz cildinize ait şikayetleriniz hakkında tıbbi profesyonel destek almak her zaman en doğrusudur.

17/04/2022

Yeni giysilerinizi, özellikle de cildinize doğrudan temas eden iç çamaşırı, tişört, pantolon, çorap gibi kıyafetlerinizi mutlaka yıkayın. Kumaşları, dokumaları ne olursa olsun, giymeden önce en az bir kez (bazen deterjansız da olabilir) çift durulama ile yıkamalısınız. Yıkamadan giyerseniz, birkaç gün birkaç hafta, hatta gecikmeli olarak uzun zaman sonra bile cildiniz bunun faturasını ödeyecektir.
Yeni giysilerinizi giymeden önce yıkamak için 3 neden? Detaylar 👉 www.aleveken.com/blog
Kaynak: https://www.huffpost.com/

17/04/2022

Yeni giysilerinizi, özellikle de cildinize doğrudan temas eden iç çamaşırı, tişört, pantolon, çorap gibi kıyafetlerinizi mutlaka yıkayın. Kumaşları, dokumaları ne olursa olsun, giymeden önce en az bir kez (bazen deterjansız da olabilir) çift durulama ile yıkamalısınız. Yıkamadan giyerseniz, birkaç gün birkaç hafta, hatta gecikmeli olarak uzun zaman sonra cildiniz bunun faturasını ödeyecektir.
Yeni giysilerinizi giymeden önce yıkamak için 3 neden için ayrıntılar www.aleveken.com/blog
Kaynak: https://www.huffpost.com/