29/08/2025
✨Evren, bizim anlatımızdan mı ibaret? 👇
İnsan türü, diğer hayvanlar gibi sadece çevresel uyarıcılara tepki veren bir organizma olarak kalabilirdi. Yani yiyecek arayan, eşleşen ve tehlikeden kaçan bir canlı. Ama olmadı. Homo sapiens, kendi deneyimlerini aşan anlamlar icat etti. İşte bu noktada "anlatı" devreye girdi: bilinç düzeyinde örgütlenmiş bir gerçeklik inşası oluşturuldu.
Bu farkı anlamak için şunu sormalıyız: Neden sadece bizler, hayatta kalmak için gerekli olmayan şeyler hakkında konuşuruz? Hayvanlar arasında bir gorilin diğerine “ölümden sonra ne olacağı” hakkında fikir sorduğu görülmemiştir. Ama insan bunu yapar. Çünkü biz, sadece dış dünyayı algılamakla kalmayıp onun üstüne “neden?” sorusunu koyan tek türüz. Bu da anlatı üretimini doğurur. Anlatı, insan zihninin evrimsel bir adaptasyonudur; sosyal organizasyonu, iş birliğini ve kolektif hayal gücünü mümkün kılar.
İşte tam da bu yüzden para, zaman, ulus gibi kavramlar fiziksel değil, inter-subjektif gerçekliklerdir. Yani ortak kurgular. Kimse 1 TL'nin kendiliğinden bir değeri olduğunu düşünmez; ona değer atfederiz. Zihnimiz, görünmeyeni düzenleyen bir “anlatı motoru”dur.
Gözümüz elektromanyetik spektrumun sadece 400-700 nanometrelik kısmını görür. Kulağımız 20 Hz ile 20 kHz arasındaki frekanslara duyarlıdır. Yani biz, gerçekliğin çok dar bir penceresinden bakarız. Ancak beynimiz, bu dar pencereyi “gerçeklik” olarak kurgular. Bunun üstüne gelen Vedanta gibi felsefeler — veya modern fizikteki kuantum gözlemci etkisi — şunu öne sürer: Gerçeklik, gözlemciye bağlıdır. Bu, deneyimin dışsal bir “şey” değil, içsel bir projeksiyon olabileceği fikridir. Gerçektir, çünkü onu öyle deneyimliyoruz; ama aynı zamanda simülasyondur, çünkü başka bir zihin başka bir dünya kurabilir.
O hâlde tek bir evrensel gerçeklikten bahsetmek, belki de sadece Homo sapiens’in bir gurur masalıdır. Gerçeklik bir “üst üste binmiş olasılıklar” yumağıysa, biz onun yalnızca bir dilimini yaşıyoruz demektir. Bu da bizi şu sonuca getiriyor: Gerçek, hikâyeden ibaret olabilir. Ve bu hikâye, onu anlatan bilinçle sınırlıdır.