Prof Dr A. Merter Özenci

Prof Dr A. Merter Özenci Ortopedi ve spor yaralanmaları konusunda bilgi vermek amacıyla tasarlanmıştır. Bilgi ve randevu

17/01/2017

Tekrarlayan Diz Kapağı Kayması

Tekrarlayan diz kapağı çıkığı ya da bilimsel adıyla patella instabilitesi, özellikle genç yaş grubunda ve bayanlarda sıkça rastlanan bir rahatsızlıktır. Diz kapağının günlük aktiviteler sırasında dışa doğru kayması ve tekrar yerine gelmesi şeklinde gözlenir. Diz kapağı en sık yerden kalkarken ya da yere çökmeye başlarken çıkar, bu sırada hasta dizinin boşaldığını hisseder ve yere düşer. Çoğunlukla diz kapağı kendiliğinden tekrar yerine gelir, ancak nadiren yerine gelmediği durumlar da olur. Kendiliğinden yerine gelmediyse bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir, burada hafif bir müdahale ile diz kapağı yerine getirilir.

Diz kapağının ilk kez çıkığı başarılı bir şekilde yerine geldiyse genellikle birkaç hafta içinde dizdeki ağrı ve şişlik geriler ve kişi normal hayatına yavaş yavaş dönebilir. Ancak, ilk çıkık sırasında sıklıkla diz kapağının iç tarafındaki bağlarda yırtılma meydana geldiğinden bundan sonraki dönemde diz kapağında tekrarlayan çıkıklara rastlanabilmektedir.

Tedavi

İlk kez diz kapağı çıkan bir kişi konunun uzmanına başvurmalı ve gereken muayene ve görüntüleme yöntemleri kullanılarak (Röntgen, MRG) dizdeki yaralanmanın derecesi ortaya çıkarılmalıdır. Sadece bağlarda yırtılma olabildiği gibi, ek olarak diz kapağında kıkırdak kırıkları da görülebilmektedir. Böyle bir kırık varlığında zaman geçirilmeden gereken cerrahi müdahale yapılmalıdır. Cerrahi işlemler çoğunlukla artroskopik yöntemlerle gerçekleştirilir ve eğer mümkünse kırık parça yerine tekrar tespit edilir.

Sadece bağ yırtılması meydana gelmiş ise öncelikle ameliyatsız tedavi şekli uygulanarak dizin tekrar hareketlerine kavuşması ve güçlenmesi için rehabilitasyon programı izlenir. Bu rehabilitasyon sonunda hastanın yakınmaları gerilediyse cerrahi tedaviye gerek kalmaz. Ancak sıklıkla hastalarda ileriki dönemde de diz kapağında tekrarlayan çıkma yakınmaları devam etmektedir. Günlük hayatta çıkıklar olabilmekte, özellikle çökme ve diz bükme hareketleri sırasında hastalar tekrar çıkacakmış gibi hissetmektedirler. Sportif aktivitelerde ise ciddi kısıtlamalar gerekmektedir.

Tekrarlayan diz kapağı yakınmalarıyla başvuran hastalar gerekli muayene ve görüntüleme yöntemleri ile detaylı olarak incelenir ve çıkığa neden olan durum ortaya konur. Daha sonra artroskopik olarak ya da açık yöntemlerle gereken rekonstrüksiyon ameliyatı yapılarak tekrar diz kapağının çıkması engellenir.

Ameliyat sonrasında hastalar desteksiz olarak 3 haftada yürüyebilirler, sportif faaliyetlere 5-6 ay içinde dönebilmektedirler.

21/09/2016

KAPALI KALÇA CERRAHİSİ (Artroskopik Cerrahi)

Kalça artroskopisi kalça ekleminin içine artroskop denilen uzun teleskopik kameralarla bakmak ve inceleme yapmak anlamına gelir. Artroskopi işlemi genel ya da bölgesel anestezi altında, ameliyathanede steril koşullar altında uygulanır. Artroskopi işlemi için kalça çevresinde 2 ya da 3 küçük kesi yapılır ve cerrahi işlemler bu giriş deliklerinden kalça eklemi içine sokulan kamera ve cerrahi aletler yardımıyla yapılmış olur.

Kalça artroskopisinin avantajları şunlardır: Açılan küçük deliklerden yapılan bir cerrahi işlem olmasından dolayı hastanın ameliyat sonrasında iyileşme süresi açık yöntemlere göre daha kısadır. Eklem kesilip açılmadığından enfeksiyon gelişme riski daha düşüktür. Küçük deliklerden yapılan bir cerrahi işlem olmasından dolayı hastanın ameliyat sonrası hissettiği ağrı daha az olur. Özellikle sporcularda spora dönüşü hızlandıran bir yöntemdir.

Kalça Artroskopisi İle Hangi Hastalıklar Tedavi Edilebilir ?

Kalça artroskopisi yeni uygulanmaya başlayan bir yöntem olmakla birlikte artık sıkça uygulanmaya başlanmıştır. Kalça ekleminde en sık karşılaşılan patolojiler olan kıkırdak yırtıkları, kıkırdak yaralanmaları, kemiksek çıkıntılar ve sürtünme sendromları artroskopik yöntemlerle tedavi edilirler. Ayrıca kalça içindeki serbest kıkırdak parçalarının çıkarılması da yine artroskopik olarak mümkündür. Ayrıca kalça eklemi içinde gelişen ve takılma-ağrı gibi yakınmalara yol açan eklem zarı kaynaklı sinovit ve kistler de yine artroskopik olarak tedavi edilebilmektedir.

Gençler geleceğimiz..
19/05/2016

Gençler geleceğimiz..

22/12/2015

Köprücük Kemiği Çıkıkları

Omuz üstüne düşme ya da düşerken kolu uzatarak el üzerine düşme sonucu sıklıkla köprücük kemiği omuz eklemiyle birleştiği yerden çıkar ve omuzun hemen üzerinde yukarıya doğru bir çıkıntı yapar.Hasta bu çıkıntı ve omuz ağrısı ile hekime başvurur. Bu tip yaralanmaları yüksekten omuz üstüne düşme ya da bisiklet-motosiklet kazalarında sık görüyoruz. Eğer tam çıkık şeklinde eklem bütünlüğü bozulmuş bir ayrışma varsa ilerleyen yıllarda hastada omuz hareketlerinde ağrı olma olasılığı vardır. Özellikle omuz üstü işlerde kolunu kullanan, ağır yük altında çalışan ya da kolunu çok kullanan kişilerde omuz ağrısı daha sık ortaya çıkar.
Akut çıkıklar hastanın kolunu kullanma şekli, mesleği, yaşı gibi faktörler göz önüne alınarak ameliyatsız ya da ameliyat edilerek tedavi edilir, ameliyatsız tedavide çıkık yerine oturmaz ve omuzdaki çıkıntı aynen devam eder, ancak ağrı az ise hasta günlük hayatına devam edebilir.
Ameliyat açık ya da artroskopik (kamera ile kapalı yöntem) yapılabilir, çıkık kemik yerine oturtulur ve küçük düğme benzeri implantlarla tespit edilir. Bu işlemin başarı oranı yüksektir ancak travmadan bir kaç hafta içinde yapılması tavsiye edilir.

Sevgiyle anıyoruz...İlmin ve aklın yolunda izini takip ediyoruz.
10/11/2015

Sevgiyle anıyoruz...İlmin ve aklın yolunda izini takip ediyoruz.

28/09/2015

Topuk arkasında ağrı..

Özellikle sabah kalktığınızda topuk arkasındaki ağrı ve gerginlik bir kaç adım attıktan sonra yavaş yavaş geçiyor, yokuşlarda sizi zorluyorsa Aşil tendon rahatsızlığınız olabilir. Bu tür tendon rahatsızlıkları çoğunlukla germe egzersizleri, uygun ayakkabı seçimi ve topuk altına yerleştirilen yükseltmelerle rahatlar. Tendondaki hasarın derecesine bağlı olarak ağrı tekrarlayabilir ya da yapılacak yoğun sporlarda tendon yırtılmaları gözlenebilir. Tekrarlayan ağrı varsa, ağrının nedeni ve tendondaki hasar araştırılmalıdır.

16/09/2015

Omuz ekleminden kaynaklanan kistler omuz çevresinden geçen sinirlere baskı yaparak sırta vuran ağrı ve omuzda güçsüzlüğe neden olabilir. Tedavide artroskopik (kapalı) olarak kisti boşaltıp kıkırdak yırtığını dikmek ağrının geçmesi ve güçsüzlüğün azalmasında etkili bir yöntemdir.

22/06/2015

OMUZUNUZ S*K S*K ÇIKIYORSA

Tekrarlayan omuz çıkığı genellikle genç yaşta geçirilen bir omuz çıkığı sonrasında sık sık, kolayca omuzun çıkması şeklinde görülür. İlk çıkık oluştuğunda omuzun ön tarafındaki kapsül de yırtılarak kemikten ayrıldığı için daha sonra kolayca omuz çıkmaktadır. Ayrılmış olan bu kapsül yırtığına Bankart Lezyonu denir ve tekrarlayan omuz çıkıklarında bu lezyona çok sık rastlanır. Hastanın ilk çıkık sonrasında ağrısı kısa sürede geçer ve normal hayatına döner, ancak daha sonraları ceketini giyerken, taş fırlatırken, arabanın arka koltuğuna uzanırken omuzu kolayca çıkar. Hatta uykuda omuzu çıkan hastalar vardır. Hastaların günlük hayatını ileri derecede etkileyen tekrarlayan çıkıklar hastada bir güvensizlik duygusu oluşturur, omuzunu hep sakınmak zorunda kalırlar, sportif aktivitelerde endişe duyarlar.

Tedavi

Tekrarlayan omuz çıkığının tedavisi cerrahidir. Artroskopik yöntemle kapalı olarak kemikten ayrılmış olan kapsül tekrar yerine dikilir. Bu işlem için sütür ankor denilen küçük vidalar kullanılır. Birkaç delikten yapılan bir ameliyat olduğu için ameliyat sonrası ağrı az olur ve hastaların normal omuz hareketlerine kavuşması iki ay içinde mümkündür. Ameliyat sonrasında yaklaşık dört hafta kol askısı kullanılır, bu süre içinde hastalar günde üç-dört kez egzersizlerini yaparlar, zorlayıcı aktivitelere ve spora dönüş genellikle altı-yedi aydan sonra mümkün olmaktadır.

19/06/2015

OMUZ KAS KUŞAĞI YIRTIĞI NASIL TEDAVİ EDİLİR

Rotator kılıf ya da döndürücü kas kuşağı omuz eklemini oluşturan humerus kemiğinin yuvarlak başını çepeçevre sarar. Görevi omuz eklemini yerinde tutmak ve omuz hareketlerimizi sağlamaktır. Rotator kılıf dört farklı kastan ve bu kasların omuz kapsülüne yapıştığı tendonlardan oluşur. Ön tarafta içe dönmeyi sağlayan M. Subscapularis, yukarıda ve arkada kolu yana doğru kaldırmamızı ve arkaya döndürmemizi sağlayan M.Supraspinatus, M. Infraspinatus ve M. Teres minör kasları bulunur. Bu kaslardan en sık M. Supraspinatus kası yırtılarak yakınmalara yol açar.
Rotator kılıf yırtıkları travmalar sonucu (kazalar, omuz çıkıkları) olabileceği gibi hiç travma olmaksızın da görülebilir. Genellikle yakınmalar zorlayıcı bir aktivite sonrası (ağır kaldırma, temizlik yapma, omuzu zorlayıcı sporlar) ani başlayan ağrı ve omuz hareketlerinde kısıtlılık şeklinde görülür. Hastalar özellikle gece ağrılarının daha fazla olduğunu ve uykudan uyandıklarını belirtirler. Kol gücünde azalma ve omuz üzerine kolu kaldıramama başlıca yakınmalardır. Bir süre sonra hastaların ağrısı azalabilir ancak yırtık iyileşmediği için giderek büyüyebilir ve hasta kolunu kullanamaz hale gelebilir. Geçmeyen omuz ağrısı ve özellikle kol gücünde azalma varlığında zaman kaybetmeden bir uzmana başvurmak ilerideki sıkıntıları önleme açısından önemlidir. Gerekli görüntüleme yöntemlerinin yardımıyla (Röntgen ve MRG) yırtık tanısı konur.

Tedavi

Rotator kılıf yırtığı tanısı konmuş hastalara yırtığın ilerleme ve ileride onarılamama riski olduğu anlatılır, eğer hasta ameliyat olmak istemiyorsa fizik tedavi yöntemleri ve ilaç tedavileri ile ağrısının geçirilmesi denenir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, omuz ağrıdan dolayı bir süre hareketsiz tutulursa kısa süre içinde kapsül yapışıklığı gelişir ve ağrılar giderek artar, aynı zamanda hareketler giderek kısıtlanır ve sonuçta donmuş omuz denilen durum ortaya çıkar. Bunu önlemek için omuz hareketlerinin arttırılmasına çalışılmalıdır.
Ameliyat olmayı kabul eden hastalara yırtılmış olan kasların yerine dikilmesi işlemi uygulanır. Bu işlem açık olarak yapılabildiği gibi artroskopik olarak kapalı da yapılabilmektedir. Artroskopik yöntemde hastanın ameliyat sonrası ağrı yakınmaları daha az olmakta ve iyileşme süresi daha kısalmaktadır. Artroskopik olarak onarımın yapılabilmesi için kasların çok geriye kaçmamış olması gerekir (kronik durumda kaslar geriye kaçar), yine olayın üzerinden çok zaman geçmemiş olması onarımı kolaylaştırır. Zaman geçtikçe kaslarda yağlanma artar ve onarım yapılsa bile yırtık tekrarlayabilir ya da kaslar fonksiyonlarını doğru bir şekilde yerine getiremezler.
Cerrahi olarak onarım yapıldıktan sonra ameliyat sonrası rehabilitasyona başlanır, yaklaşık 6 hafta kol askısı kullanılır, kol askısı günde 3-4 kez çıkarılarak belli egzersizler yapılır. Yaklaşık üç ayda omuz hareketleri normale getirilmeye çalışılır, spora dönüş ise yedi-sekiz aydan sonra mümkün olabilmektedir.

10/06/2015

AYAK BİLEĞİNDE KIKIRDAK LEZYONU

Ayak bileğinde kıkırdak lezyonları, tıbbi adıyla TOL (Talusun Osteokondral Lezyonları), bir travma sonucu (burkulma, düşme, spor yaralanması) olabileceği gibi hiçbir travma olmaksızın da ortaya çıkabilmektedir. Hastalar ayak bileği çevresinde, genellikle ön kısımda yol yürümekle ağrı hissederler. Sportif aktiviteler ağrıdan dolayı kısıtlanır, aktivite sonrası ağrıyla birlikte ayak bileği çevresinde şişlik de gözlenebilir.
Ayak bileği burkulmasını takiben ayak bileği ağrısı iki aydan daha fazla devam ediyorsa bu durumda bir uzmana başvurmakta yarar vardır. Yapılacak fizik muayene ile birlikte gerekli filmler istenir, eğer ihtiyaç varsa MRG ile eklem kıkırdağı daha detaylı olarak araştırılır.

Tedavi

Talusun osteokondral lezyonları (ayak bileği eklemini oluşturan kemiğin kıkırdak lezyonları) saptandığında, MRG ile derecelendirmesi yapılarak iyileşme potansiyeli olup olmadığı, eklem yüzeyini örten kıkırdağın sağlam olup olmadığı incelenir ve bir tedavi yolu çizilir.
Kıkırdak lezyonu iyileşebilecek yapıda ve çok büyük değilse, eklem yüzeyini örten kıkırdak sağlam ise o takdirde öncelikle ameliyatsız bir tedavi denenir. Bu tedavinin içinde ayak bileği çevresini güçlendirici egzersizler, su içi rehabilitasyon, proprioseptif duyuyu güçlendirici egzersizler ve geçici bir süre yük verdirmeme yer alır.
Kıkırdak lezyonu büyük, iyileşme potansiyeli olmayan bir lezyon ise cerrahi tedavi yolu seçilir ve hastaya bilgi verilir. Cerrahi tedavide artroskopik (kamera ile eklemi açmadan) yöntemler ve açık yöntemlerden faydalanılır. Lezyon çok büyük değil ise artroskopik olarak temizlenir ve kıkırdağın kendini yenilemesine yardımcı olacak girişimler (delme, traşlama gibi) uygulanır. Fakat lezyon büyük ise o takdirde dizden alınacak kıkırdak silindir, ayak bileğindeki bozulmuş kıkırdağın yerine yerleştirilir.(mozaikplasti)
Cerrahi işlem sonrası lezyonun büyüklüğüne bağlı olarak hastalar 6 ile 12 hafta arasında üzerine basmadan yürütülür, bu arada rehabilitasyona başlanır ve ayak bileği çevresi güçlendirilir.
Başarılı bir cerrahi ve rehabilitasyon sonrası hastalar sportif faaliyetlere dönebilmektedirler.

Address

Medical Park Antalya Hastanesi, Tekelioğlu Caddesi No:7, Muratpaşa
Antalya
07160

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Prof Dr A. Merter Özenci posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Prof Dr A. Merter Özenci:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram

Category