
01/10/2024
📌Haklı nedenlere sahip olduğumuzda hatalı tepki vermenin normal olduğunu düşünebiliyoruz. "Ama O bana ... dedi, ... yaptı. Şimdi ben ... diyince, ... yapınca mı hatalı oldum?" Diye sorarız hatamız karşısında onaylanmayı bekleyerek.
📌Kendimizi onaylıyorsak niye onaylanmaya ihtiyaç duyuyoruz peki? İçeride bizi onaylamayan sese cevap arıyoruz aslında, suçlu hissetmekten kurtulmak için. "Sana öyle yaptıysa haklısın" dediklerinde "bak o da bana hak verdi, demek ki doğru yapmışım" diyebilmek istiyoruz.
📌Aslında haklı bulunma ile anlaşılma ihtiyacımız arasında sıkışıp kalıyoruz. Duygularımızın anlaşılmasına ihtiyacımız var. Ancak hak vermek ile anlaşılmak aynı şeyler değildir. "Evet sana bunların yapılması/ söylenmesi karşısında neler hissettiğini anlıyorum. Duygunda haklısın. Ama verdiğin tepki şu nedenlerle hatalı" dendiğinde kızgınlığımız artabilir. Anlaşılmadığımızı düşünürüz çünkü. Aslında içimizden bir ses de bize "haklısın ama hatalı davrandın" diyordur ve kızgınlığımız o sesedir.
📌Yanlış karşısında doğru olanı görmek ve yapmayı seçmek zor olandır. Doğru olanı yapmak bizim karşımızdakine değil, kendimize borcumuzdur.
📌Saygısızlığı cezalandırmak uğruna, Yanlış davranmayı seçtiğimizde kendi benliğimize bugün de "doğru olanı yaptın, biliyorum çok kızdın, çok kırıldın. Buna rağmen duygularını yönetip kendine saygını koruyabildin. Çok güçlüsün. Seninle gurur duyuyorum. Seni hep seveceğim" Demeyi ertelemiş oluruz. Peki bu haklı saygıyı haketmiyor muyuz?
📌Gerekçe yanlışı doğru yapmaz. Biz önce insan olarak kendimize iyi insan olabilmeyi, saymayı, sevmeyi borçluyuz.
☎️(0266) 224 14 24