Multigen Sağlık Hizmetleri

Multigen Sağlık Hizmetleri Hızlı ve Güvenilir Genetik Testler

Proje Danışmanlık

DNA Temelli Teknolojilerin Kullanımı

MULTİGEN Sağlık Hizmetleri 2015 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Hüseyin ONAY tarafından kurulmuştur. Kuruluşumuzun ana faaliyet alanı genetik mutasyonların tanımlanmasında ve sektörel ihtiyaçlar baz alınarak kullanılacak hızlı ve ucuz genetik tanı kitlerinin Ar-Ge faaliyetleri ile geliştirilmesidir. Şirket kurucusu Hüseyin ONAY, Türkiye’nin

sayılı Tıp Fakültelerinden biri olan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı’nda Moleküler Genetik Araştırma Laboratuvarlarının kuruluşunda görev almış ve kuruluşundan bu yana genetik hastalıkların Yeni Nesil Dizi Analizi (Next Generation Sequencing - NGS) yöntemi ile kesin tanısının koyulmasında uzman bir isimdir

MULTİGEN Sağlık Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti., Türk Akreditasyon Kurumu’nun ön görmüş olduğu ISO 13485:2012 Tıbbî Cihazlar Kalite Yönetim Sistemleri, ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemleri ve CE - 93/42/EEC direktiflerine uygun ürün belgelendirmesini 2017 yılının başında gerçekleştirmeye başlamıştır. Ayrıca MULTİGEN Sağlık Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti., ülkemizde genetiği laboratuvardan günlük hayata çıkarma gayesindedir. Sektörün öncü isimlerinden olma yolunda adımlarını sağlam bir şekilde atmaya devam eden MULTİGEN Sağlık Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti., teknik ve bilimsel altyapısı ile biyoteknoloji sektörü başta olmak üzere gelişen ve değişen diğer sektörel ihtiyaçları karşılayabilmek için kurum veya kuruluşlara özel çözümler sunmaktadır.

Kolorektal kanser, yılda yaklaşık 1.1 milyon yeni olgu ile dünya genelinde en sık görülen üçüncü kanser türü olup, kanse...
06/08/2025

Kolorektal kanser, yılda yaklaşık 1.1 milyon yeni olgu ile dünya genelinde en sık görülen üçüncü kanser türü olup, kanser ilişkili ölümler arasında ikinci sırada yer almaktadır.

Moleküler profilleme / dokudan yapılan genetik analizler, tedavi kararlarının bireyselleştirilmesinde kritik rol oynar ve ailesel öyküden bağımsız olarak tüm hastalarda uygulanmalıdır. ESMO Klinik Uygulama Kılavuzuna göre; metastatik kolorektal kanser tanısı alan tüm hastalarda, tanı anında mikrosatellit instabilitesi testi (MMR durumu) ile birlikte KRAS, NRAS (ekzon 2, 3 ve 4) ve BRAF mutasyonlarının test edilmesi önerilmektedir.

Elde edilen moleküler verilere göre, hedefe yönelik tedavi için uygun olan hastalara; tümörün genetik özelliklerine spesifik, etkinliği yüksek ve toksisite riski azaltılmış bir tedavi seçeneği sunulabilmektedir.

Bu nedenle genetik düzeyde yapılan bu analizler, tedavi seçimini yönlendirmede ve prognozu öngörmede yüksek klinik değer taşımaktadır.

Genetik testlerde güvenilir sonuç kadar zamanında raporlama da tedavi sürecini doğrudan etkiler. Multigen Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezinde her iki kriteri de yüksek standartlarda karşılıyoruz.

Konjenital nötropeni, doğuştan itibaren var olan nötrofil eksikliği ve yaşamın erken dönemlerinde başlayan tekrarlayan b...
28/07/2025

Konjenital nötropeni, doğuştan itibaren var olan nötrofil eksikliği ve yaşamın erken dönemlerinde başlayan tekrarlayan bakteriyel enfeksiyonlarla karakterize nadir bir hastalık grubudur. En sık karşılaşılan enfeksiyonlar arasında göbek kordonu iltihaplanması (omfalit), deri apseleri (çıbanlar), ağız içi enfeksiyonlar ve pnömoni yer alır.

Nötrofiller, bakteriyel enfeksiyonlara karşı bağışıklık sisteminin ilk savunma hattını oluşturur. Bu hücrelerin gelişiminde, işlevinde veya ömründe bozulmaya yol açan genetik mutasyonlar, enfeksiyonlara karşı savunmayı ciddi şekilde zayıflatır. Konjenital nötropeni; otozomal resesif, otozomal dominant veya X’e bağlı kalıtım modelleriyle aktarılabilir. En sık etkilenen genler arasında ELANE, HAX1, G6PC3, GFI1, WAS ve SBDS yer alır.

Bu hastalık yalnızca enfeksiyonlarla sınırlı değildir; konjenital nötropeni hastalarında miyelodisplastik sendrom (MDS)ve ardından akut miyeloid lösemi (AML) gelişme riski de artmıştır. Bu nedenle erken tanı ve genetik etkenin ortaya konması, yalnızca enfeksiyon kontrolü değil, uzun vadeli takip ve tedavi planlaması açısından da hayati önem taşır. Genetik testler, hastalığın alt tipini netleştirir; G-CSF yanıtı hakkında fikir verir, kemik iliği nakli gerekliliğini ve lösemiye dönüşüm riskini öngörmede yol gösterici olur.

Erken tanı, enfeksiyonların önlenmesi ve yaşam kalitesinin korunması açısından kritiktir. Multigen Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi olarak konjenital nötropenide hızlı tanının önemini biliyor, kapsamlı genetik analiz ve uzman danışmanlık hizmeti sunuyoruz.

Rett sendromu, genellikle ilk 6–18 ayda normal gelişim gösteren kız çocuklarında, motor ve iletişim becerilerinde gerile...
20/07/2025

Rett sendromu, genellikle ilk 6–18 ayda normal gelişim gösteren kız çocuklarında, motor ve iletişim becerilerinde gerileme ile kendini gösteren nörogelişimsel bir hastalıktır.
X kromozomu üzerinde taşınan bu hastalık, neredeyse sadece kız çocuklarını etkiler. (Erkeklerde genellikle ağır klinik tabloya bağlı olarak çok erken dönemde ölüm görülür)

İlk belirtiler arasında:
* Konuşmanın durması
* El becerilerinin kaybı (özellikle el yıkama hareketi benzeri davranışlar)
* Yürümede bozulma, dengesizlik
* Epileptik nöbetler
* Göz teması azalması
yer alabilir.

Hastalığın büyük çoğunluğunda MECP2 geninde mutasyon saptanır.
Bu mutasyonlar genellikle de novo yani yeni oluşan mutasyonlardır.

Genetik test, tanının doğrulanması ve aileye doğru danışmanlık verilmesi açısından büyük önem taşır. Erken tanı sayesinde fizyoterapi, özel eğitim ve nörolojik takip süreçleri daha etkin planlanabilir.

Multigen Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi olarak, Rett sendromu tanısında uzman, hızlı ve güvenilir test ve danışmanlık hizmeti sunuyoruz.

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU: GENETİK TESTLERİN ROLÜOtizm Spektrum Bozukluğu, sosyal iletişimde güçlükler ve tekrarlayıcı da...
30/06/2025

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU: GENETİK TESTLERİN ROLÜ
Otizm Spektrum Bozukluğu, sosyal iletişimde güçlükler ve tekrarlayıcı davranışlarla karakterize, nörogelişimsel bir bozukluktur. Hem çevresel hem de genetik faktörler önemli bir rol oynar.

OSB tanısı alan bireylerde genetik testler:
✔ Altta yatan kromozomal anomalilerin,
✔ Mikrodelesyon/duplikasyon sendromlarının,
✔ Fragile X gibi X’e bağlı bozuklukların,
✔ Tek gen mutasyonlarının belirlenmesine yardımcı olur.

Yukarıdaki anomalilere yönelik olarak hastalara; kromozom analizi, Array CGH (mikrodelesyon/duplikasyon taraması), Fragile X testi, nörogelişimsel gen panelleri / Tüm Ekzom Sekanslama (WES) ya da Tüm Genom Sekanslama (WGS) gibi genetik testler uygulanabilir.

Erken genetik tanı, aileye genetik danışmanlık sağlar. Ayrıca bu sonuç, özel eğitim ve tedavi planlarının daha doğru yapılmasına katkıda bulunur ve bazı sendromik durumlarda eşlik eden ek sağlık sorunlarının erken tespitini mümkün kılar.

Multigen Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi olarak, uygun testin seçilmesinin ardından hızlı ve güvenilir bir şekilde sonuç vererek hastalarımıza destek oluyoruz.

Öğrenme güçlüğü, bazı bireylerde izole bir durum olabilse de, çoğu zaman nörogelişimsel bir bozukluğun parçası olarak ka...
20/06/2025

Öğrenme güçlüğü, bazı bireylerde izole bir durum olabilse de, çoğu zaman nörogelişimsel bir bozukluğun parçası olarak karşımıza çıkar.
Genetik miras öğrenme sürecini doğrudan etkileyebilir.
Öğrenme güçlüğü izole bir durum olarak karşımıza çıkabilir. Gelişimsel gerilik, mikrosefali veya makrosefali, kas tonusu bozuklukları, dismorfik yüz bulguları, epilepsi gibi eşlik eden ek bulguların olması ise sendromik bir durum saptanma ihtimalini artırmaktadır.
Genetik test seçimi her hasta için özeldir. Kromozom analizi, Mikroarray, Fragile X testi ve özellikle ailede akrabalık öyküsü olan olgularda tek genlere yönelik kapsamlı genetik incelemeler (Panel, Tüm Ekzom Sekanslama (WES), Tüm Genom Sekanslama(WGS)) yapılabilir. Her birey için uygun test seçimi klinik bulgulara göre belirlenmelidir. Genetik tanının sunduğu bazı avantajlar şunlardır:
✔ Aileye genetik danışmanlık sağlanır
✔ Destekleyici eğitim, bireyin ihtiyacına göre daha erken planlanabilir
✔ Bazı hastalıklarda hedefe yönelik tedavi imkânı doğar.
Multigen Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi olarak, öğrenme güçlüğü yaşayan bireyler ve aileleri için hem hızlı ve güvenilir genetik test seçenekleri sunuyor, hem de uzman genetik danışmanlık hizmetimizle tanı ve yönlendirme sürecine destek oluyoruz. Her bireyin ihtiyacına özel çözümler geliştirerek, erken tanının sağladığı avantajları en etkin şekilde kullanmayı hedefliyoruz.

Kişiler arasında ilaç yanıtındaki farklılıkların önemli bir bölümü, genetik varyasyonlardan kaynaklanmaktadır.Farmakogen...
07/06/2025

Kişiler arasında ilaç yanıtındaki farklılıkların önemli bir bölümü, genetik varyasyonlardan kaynaklanmaktadır.
Farmakogenetik testler; ilaç metabolizmasında rol alan genlerdeki bireysel farklılıkları analiz ederek, ilaçların etkinlik ve güvenlik profiline dair öngörülerde bulunmayı mümkün kılar.
Özellikle CYP2D6, CYP2C19, CYP2B6 gibi genlerde yer alan bazı polimorfizmler, sık reçete edilen antidepresanlar, antipsikotikler, analjezikler, antitrombotikler ve kardiyovasküler ilaçlara verilen yanıt üzerinde doğrudan etkiye sahiptir.
Bu testler sayesinde:
* Yan etki riski öngörülebilir ve önlenebilir,
* Tedaviye yanıtsızlık ya da toksisite riski en aza indirilebilir,
* İlaç ve doz seçimi kişiye özel olarak planlanabilir.
Klinik farmakogenetik, modern tıbbın vazgeçilmez bir bileşeni haline gelmektedir.
Rutin klinik uygulamalarda farmakogenetik verilerin kullanılması, hem hasta güvenliğini artırmakta hem de sağlık hizmetlerinde bireyselleştirilmiş yaklaşımı güçlendirmektedir.
Multigen Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi olarak, Farmakogenetik testlerimiz ile güncel klinik kılavuzlara dayalı yaklaşımları takip ediyoruz.

Spinal Musküler Atrofi (SMA), SMN1 genindeki nokta mutasyon veya delesyon nedeniyle motor nöron kaybına yol açan, kas gü...
14/05/2025

Spinal Musküler Atrofi (SMA), SMN1 genindeki nokta mutasyon veya delesyon nedeniyle motor nöron kaybına yol açan, kas güçsüzlüğü ve hareket kaybıyla seyreden genetik bir hastalıktır. Otozomal resesif geçiş gösterir ve toplumda taşıyıcılık oranı yaklaşık %2-3’tür. Taşıyıcı bireyler tamamen sağlıklı olabilir ancak iki taşıyıcının eşleşmesi durumunda her gebelikte %25 hasta çocuk riski oluşur. SMN2 geninin kopya sayısı, hastalığın şiddetini etkileyen en önemli faktörlerden biridir ve tedavi kararlarını yönlendirir. Gen tedavisi (onasemnogene abeparvovec), SMN2 splicing modülatörleri (nusinersen, risdiplam) ve destekleyici tedaviler sayesinde yaşam beklentisi ciddi şekilde uzamıştır. Ancak bu tedavilerin etkisi için erken tanı ve zamanında müdahale hayati önem taşır. Bu nedenle SMA taşıyıcı taraması, özellikle gebelik öncesi ve gebelik döneminde önerilmektedir. Multigen Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi olarak hastalarımızın SMA ilişkili tüm testlerini hızlı ve güvenilir bir şekilde gerçekleştiriyoruz.

Talasemi, hemoglobin yapımındaki genetik bozukluk nedeniyle ortaya çıkan, kronik ve kalıtsal bir kan hastalığıdır. Ülkem...
08/05/2025

Talasemi, hemoglobin yapımındaki genetik bozukluk nedeniyle ortaya çıkan, kronik ve kalıtsal bir kan hastalığıdır. Ülkemiz için önemli ve nadir olmayan bir hastalıktır. Talasemi taşıyıcıları genellikle sağlıklıdır, ancak iki taşıyıcının çocuklarında hastalık ağır seyredebilir ve ömür boyu düzenli kan transfüzyonu gerektirebilir.
Alfa Talasemi ve Beta Talasemi olarak etkilenen gene göre gruplandırılabilir. Türkiye’de beta-talasemi taşıyıcı sıklığı % 2,1 olup, bölgelere göre %0.6-13 arasında değişmektedir. Alfa talasemi ise %0,25-4,1 arasında değişmektedir. İki hastalık için çiftlerin taşıyıcılık durumları ayrı ayrı ve özel olarak değerlendirilmelidir.
Talasemi önlenebilir bir hastalıktır. Sessiz seyreden taşıyıcılığı ortaya çıkarmak için genetik test yaptırmak, sağlıklı nesiller için kritik bir adımdır. Multigen Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi, Talasemiye bütüncül yaklaşımıyla, hastalıkla ilgili tüm testleri hızlı, güvenilir ve kapsamlı bir şekilde sunmaktadır.

Minimal Rezidüel Hastalık (MRD) testi, özellikle lösemi ve lenfoma gibi hematolojik kanserlerde tedavi sonrası geride ka...
07/04/2025

Minimal Rezidüel Hastalık (MRD) testi, özellikle lösemi ve lenfoma gibi hematolojik kanserlerde tedavi sonrası geride kalan mikroskobik hastalığı saptamak için kullanılır. Son derece duyarlı bir biyobelirteçtir. MRD testleri, klasik mikroskobik yöntemlerle görülemeyen tek bir kanser hücresini bile tespit edebilecek hassasiyete sahiptir. Klasik morfolojik yöntemlerin çok ötesinde olup, 10⁻⁴ – 10⁻⁶ hassasiyetle hastalık saptayabilen yöntemler bulunmaktadır. Akım Sitometrisi, qPCR ve Yeni Nesil Dizileme (NGS) gibi yöntemler kullanılabilir. Bu yöntemlerden NGS en derin hassasiyete sahiptir.

Hangi hastalıklar için kullanılır?
•⁠ ⁠Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL)
•⁠ ⁠Akut Myeloid Lösemi (AML)
•⁠ ⁠Multiple Myelom
•⁠ ⁠Kronik lenfoproliferatif hastalıklar

Neden önemli?
•⁠ ⁠Nüks riskini belirlemeye yardımcı olur.
•⁠ ⁠Tedaviye yanıtı objektif şekilde gösterir.
•⁠ ⁠Kişiye özel tedavi planlamasını mümkün kılar.

Multigen Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi olarak, NGS temelli MRD testine başladığımızı duyurmaktan mutluluk duymaktayız.

Trizomi 21 ve Prenatal Tanı YöntemleriDown Sendromu, 21. kromozomun 3 kopya bulunması (Trizomi 21) sonucu oluşan, dünya ...
21/03/2025

Trizomi 21 ve Prenatal Tanı Yöntemleri

Down Sendromu, 21. kromozomun 3 kopya bulunması (Trizomi 21) sonucu oluşan, dünya genelinde en sık karşılaşılan kromozom anomalilerinden biridir. Her 700 canlı doğumda yaklaşık 1 sıklıkla görülür. Zihinsel gelişim geriliği ve bazı fiziksel özelliklerle kendini gösterir. Ayrıca bazı bireylerde kalp ve sindirim sistemi gibi organlarda doğuştan anomalilere yol açabilir.

Gebelik esnasındaki genetik hastalık taramalarının pek çoğu temelde down sendromunu yakalamayı hedeflemektedir. Tarama testleri riskin yüksek olduğunu tespit etmek amacıyla yapılırlar ve bu nedenle down sendromu var ya da yok diyemezler. Yüksek riskli gebelerin seçilmesini ve bunlara tanı testi yapılabilmesini sağlarlar. Biyokimyasal taramalar ya da anne kanından fetal DNA taraması (Non-invaziv prenatal testing, NIPT) bu grup içerisinde yer alır. NIPT son zamanlarda yüksek doğruluk sağlanması ve bebek için bir risk teşkil etmemesi nedeniyle sıkça tercih edilmektedir. Bu testlerde yüksek risk saptanması durumunda ise, tanı testlerinin yapılması gereklidir. Tanı testleri için; Koryon Villus Biyopsisi (CVS) 11-14. haftalar arasında, Amniyosentez 15-16. haftadan itibaren, Kordosentez ise daha ileri gebelik haftalarında uygulanabilmektedir. Bu işlemler sonucunda elde edilen materyalden uygun genetik tetkik yapılarak down sendromunun altın standart olarak var ya da yok olduğunu söylemek mümkün hale gelmektedir.

Prenatal tanının ardından ailelere genetik danışmanlık verilerek, süreç hakkında detaylı bilgi sağlanır ve izlenecek yol planlanır.

Multigen Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi olarak, hastalarımızın testlerini hızlı ve güvenilir şekilde gerçekleştiriyor, test öncesi ve sonrası genetik danışmanlık hizmetlerimizle onların yanında olmaya devam ediyoruz.

Vücudumuzdaki işleyişin her bir parçasının düzgün organize olmasından sorumlu olan genetik kodlarımız, işitme işlevinin ...
10/03/2025

Vücudumuzdaki işleyişin her bir parçasının düzgün organize olmasından sorumlu olan genetik kodlarımız, işitme işlevinin de sorunsuz gerçekleşebilmesini mümkün kılar. Bu kodların bozulması işitme kaybı ile sonuçlanabilir. Bu genetik kod bozuklukları nesilden nesile geçebilir ve kalıtsal işitme kaybına sebep olur. Kalıtsal işitme kaybı sadece doğumsal işitme kaybına yol açmaz. Sonradan ortaya çıkan işitme kayıpları da kalıtsal olabilir. Toplamda işitme kayıplarının %50’sinden fazlası genetik kökenli olarak karşımıza çıkar. Bu grupta olan kişiler, genetik testlerle saptanabilirler.
Saptanan gen, işitme kaybının nasıl seyredeceğini, ek başka hastalıkların beklenip beklenmeyeceğini, ailedeki diğer bireylerin risklerini gözden geçirebilmeyi sağlar. Ailelerin sağlıklı çocuk planlamasına imkan verir.

Multigen Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi olarak, işitme kaybı olan hastalarımızın testlerini hızlı ve güvenilir şekilde gerçekleştirmekteyiz.

Nadir hastalıklar, Avrupa Birliği kriterlerine göre 2000 kişinin 1’inden daha az sıklıkta görülen, genetik temelleri güç...
25/02/2025

Nadir hastalıklar, Avrupa Birliği kriterlerine göre 2000 kişinin 1’inden daha az sıklıkta görülen, genetik temelleri güçlü olan hastalıklardır. Her bir hastalık bireysel olarak az görülür ancak tanımlanmış ya da henüz tanımlanmamış çok farklı türü olması nedeniyle dünya genelinde milyonlarca insanı etkilemektedir. Tanınması zordur. Tanının geç konması ya da hiç konamaması tedaviyi zorlaştırmakta, hatta bazen gecikmiş tedavi kalıcı hasarlara yol açmaktadır. Nadir hastalıklardan etkilenmiş insanlar; doğru bilgiye, tanıya ve tedaviye ulaşmada çoğu zaman zorluk çekmektedir.

Genetik testlerin gelişmesi, bu hastalıkların tanısının konulmasına ve tedavisi varsa en doğru tedaviye ulaşılmasına olanak sağlamıştır. Genetik testlerin hızlı ve güvenilir şekilde yapılabilmesi sonucunda bu hastalıklar daha yönetilebilir hale gelmiş, gelecek nesiller için riski hesaplamak ve aile planlamasını gerçekleştirebilmek mümkün olmuştur.

Nadir hastalıkların tanısının hızlı ve güvenilir şekilde konulmasının önemini biliyoruz. Multigen Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi olarak nadir hastalıklara yönelik test seçeneklerimiz ve danışmanlık hizmetimiz ile hastalarımızın yanındayız.

Address

Mansuroğlu Mahallesi 1593/1 Sk. No: 4 (Lider Centrio) B Blok D: 17
Bayraklı
35535

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Multigen Sağlık Hizmetleri posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Multigen Sağlık Hizmetleri:

Share

Category