17/11/2025
➤ Bazı insanlar, neredeyse refleks gibi, sürekli başkalarını memnun etmeye çalışır. Karşısındakinin gülümsemesi, takdiri, onayı adeta bir "güvenlik kartı" gibidir. Bu davranış çoğu zaman nazik ve uyumlu olmakla karıştırılır; oysa bunun altında çok daha güçlü bir psikolojik mekanizma olabilir.
➤ Çocuklukta sevginin ve değerin koşullu olarak verildiği durumlarda — “iyi çocuk olursan severim” gibi — birey, sevgiyi kazanmak için başkalarının isteğini önceliklendirmeyi öğrenir. Böylece sevgi, kendiliğinden bir armağan olmaktan çıkar, performansa bağlı bir ödül haline gelir.
➤ Bu alışkanlık yetişkinlikte, ilişkilerin temel dinamiğine dönüşebilir. Kişi, "sevilmek için" kendi sınırlarını esnetebilir, kendi isteklerini arka plana atabilir. Memnun etme davranışı kısa vadede çatışmayı azaltır, onay getirir; ancak uzun vadede öz-değerin başkalarının eline teslim edilmesi anlamına gelir.
➤ Neden Sevgi Kazanma Stratejisine Dönüşür?
Çünkü onay ve beğeni, bilinçdışı bir şekilde “varlığımı haklı çıkaran” sinyale dönüşür. Başkaları memnun olduğunda kişi kendini "iyi" hisseder; memnun olmadıklarında ise değersizlik algısı ağır basar. Bu nedenle onaysız kalmak, sevgi kaybıyla eşdeğer hissedilir.
➤ Paradoks şudur: Bu strateji, kısa vadede sevgi getirir gibi görünse de uzun vadede kişinin kendi gerçek ihtiyaçlarını görünmez kılar. Çünkü sürekli “diğerinin arzusuna” odaklanmak, kendi arzusunu tanıma fırsatını yok eder.