Denizli Çocuk Kliniği

11/05/2025

Anneler, çocuklarımızın ilk kahramanı, en büyük destekçisi ve en değerli yol arkadaşıdır. Denizli Çocuk Kliniği olarak, tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyor; çocuklarımızın sağlığı için gösterdiğiniz sevgi dolu emeği yürekten alkışlıyoruz!

23/04/2025

30/03/2025

Minik kalplerin neşeyle çarptığı, sevgi ve huzurun paylaşıldığı bir bayram olsun! Sevdiklerinizle birlikte sağlık, mutluluk dolu bir bayram geçirmenizi dileriz.💕✨

08/03/2025

“Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun! 🌸 Hayatın her alanında üreten, ilham veren, sevgiyle var olan tüm kadınlara saygıyla…

20/12/2024

Fizyolojik Bebek Reflüsü:

Bebeklerde fizyolojik reflü, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması durumudur. Bu durum, bebeklerde oldukça yaygındır ve genellikle ilk 6 ayda en sık görülür. Genellikle normal gelişim sürecinin parçasıdır ve bebeklerin çoğunda ciddi bir sorun oluşturmaz. Peki nedenleri nelerdir:

1. *Alt Özofageal Sfinkterin Olgunlaşmaması*: Bebeklerde, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasını önleyen kas halkası, doğumda tam olgunlaşmamıştır. Buda mide içeriğinin kolayca geri kaçmasına neden olabilir.

2. *Mide Kapasitesi ve Beslenme Hacmi*: Bebeklerin mideleri küçük olduğu için beslenme sırasında ve sonrasında mide hızlıca dolabilir. Bu doluluk, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçma olasılığını artırır.

3. *Sıvı Diyet*: Bebekler, ilk aylarda sıvı ağırlıklı beslenirler (anne sütü veya mama). Sıvı besinler, katı besinlere göre mideye daha hızlı girip çıkabilir, bu da reflü riskini artırır.

4. *Yatar Pozisyon*: Bebekler çoğunlukla yatar pozisyonda beslenir ve uyur. Bu pozisyon, yer çekiminin mide içeriğini yemek borusuna doğru itmesini kolaylaştırır.

Fizyolojik reflü genellikle semptomsuz veya hafif belirtilerle seyreder:
- *Geri Çıkarma (Regürjitasyon)*: Bebeğin beslenmeden sonra süt veya mamayı ağzından geri çıkarması en yaygın belirtidir.
- *Hafif Huzursuzluk*: Bazı bebekler, mide içeriğinin geri kaçması nedeniyle hafif huzursuzluk veya ağlama gösterebilir.
- *Normal Büyüme ve Gelişme*: Fizyolojik reflüsü olan bebekler genellikle normal kilo alır ve gelişirler.

Reflü belirtileri, bebek 6-12 aylık olduğunda genellikle azalır ve 1 yaş civarında neredeyse tamamen geçer.Bu süreçte mide içeriğinin geri gelişini azaltmak için bazı önlemler alınabilir:
- *Pozisyonlama*: Bebekleri beslenme sonrası dik pozisyonda tutmak
- *Küçük ve Sık Beslenme*: Daha küçük miktarlarda ve sık aralıklarla beslemek
- *Yoğunlaştırılmış Beslenme*: Bazı durumlarda, hekim kontrolünde anne sütünün yada mamanın hafifçe yoğunlaştırarak verilmesi

15/11/2024

5. *Rahatlatma Teknikleri*:
- *Beyaz Gürültü*: Sürekli ve sakinleştirici sesler (örneğin, beyaz gürültü makineleri) bebeği sakinleştirebilir.
- *Sallanma ve Beşik*: Hafif sallanma hareketleri, bebeklerin rahatlamasına yardımcı olabilir.
- *Kanguru Taşıma*: Bebeğin ebeveynin göğsünde taşınması, güvenlik hissi vererek kolik semptomlarını hafifletebilir.

6. *Masaj ve Egzersizler*:
- *Karın Masajı*: Saat yönünde yapılan hafif karın masajı, gazın bağırsaklardan atılmasını kolaylaştırabilir.
- *Bacak Egzersizleri*: Bebeğin bacaklarının bisiklet çevirir gibi hareket ettirilmesi, bağırsak hareketlerini teşvik edebilir.

7. *Farmakolojik Müdahaleler*:
- *Simetikon Damlası*: Gazın bağırsaklarda toplanmasını önlemek için simetikon damlaları kullanılabilir, ancak etkinliği konusunda sınırlı kanıt bulunmaktadır.
- *Hekim Tavsiyesi*: Herhangi bir ilaç veya takviye kullanmadan önce mutlaka hekime danışılmalıdır.

Bu önlemler, bebeklerde kolik semptomlarının hafifletilmesine yardımcı olabilir, ancak her bebek farklıdır ve en etkili yöntemi bulmak için çeşitli stratejilerin denenmesi gerekebilir. Kolik semptomları genellikle bebek 3-4 aylık olduğunda kendiliğinden düzelir.

15/11/2024

Bebeklerde kolik semptomlarını hafifletmek için alınabilecek önlemler, genellikle bebeğin rahatlatılmasını ve sindirim sisteminin desteklenmesini hedefler. Bilimsel literatürde önerilen bazı önlemler şunlardır:

1. *Beslenme ve Emzirme Teknikleri*:
- *Beslenme Pozisyonu*: Bebeğin beslenme sırasında daha dik bir pozisyonda tutulması, hava yutmasını azaltabilir.
- *Gaz Çıkartma*: Beslenme sırasında ve sonrasında bebeğin gazının çıkartılması, mide ve bağırsaklarda biriken havanın atılmasına yardımcı olabilir.
- *Küçük ve Sık Beslenme*: Bebeğin daha küçük ve sık aralıklarla beslenmesi, sindirim sistemini aşırı yüklememek için faydalı olabilir.

2. *Biberon ve Emzik Seçimi*:
- *Anti-kolik Biberonlar*: Özel olarak tasarlanmış anti-kolik biberonlar, hava yutulmasını ve gaz oluşumunu azaltabilir.
- *Uygun Emzikler*: Biberon emziklerinin uygun akış hızında olması, beslenme sırasında hava yutulmasını minimize edebilir.

3. *Diyet Değişiklikleri*:
- *Annenin Diyeti*: Emziren annelerin diyetinde süt ürünleri, kafein, baharatlı gıdalar gibi potansiyel tetikleyicilerin azaltılması veya çıkarılması, kolik semptomlarını hafifletebilir.
- *Hipoalerjenik Mamalar*: Bebeğin mama ile beslenmesi durumunda, inek sütü proteini alerjisine karşı hipoalerjenik mamalar denenebilir.

4. *Bağırsak Mikrobiyomunu Destekleme*:
- *Probiyotikler*: Lactobacillus reuteri gibi belirli probiyotiklerin kullanımı, bazı çalışmalarda kolik semptomlarının hafifletilmesinde etkili bulunmuştur.
ÖNLEMLERİMİZ BU KADAR DEĞİL TABİİ...

23/10/2024

KOLİK NEDENLERİNE KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM EDİYORUZ:
4. *Beslenme ve Emzirme İlişkili Faktörler*:
- *Beslenme Teknikleri*: Bebeğin beslenme esnasında hava yutması, biberon kullanımı veya emzirme pozisyonları gibi beslenme teknikleri de kolik ağrılarına neden olabilir.
- *Annenin Diyeti*: Emziren annenin diyetinde bulunan bazı gıdalar (kafein, çikolata, süt ürünleri vb.) bebekte kolik semptomlarını tetikleyebilir.

5. *Mikrobiyom ve Enfeksiyonlar*:
- *Bağırsak Mikrobiyomu*: Yenidoğanların bağırsak mikrobiyomunun dengesi, kolik ağrılarında önemli bir faktör olabilir. Dengesiz bir mikrobiyom, bağırsak sağlığını ve dolayısıyla bebeklerin rahatlığını etkileyebilir.
- *Subklinik Enfeksiyonlar*: Görünür bir enfeksiyon belirtisi olmasa da, bazı subklinik enfeksiyonlar kolik benzeri semptomlara yol açabilir.

Kolik ağrılarının kesin nedeni hala tam olarak anlaşılamamış olsa da, bu faktörler potansiyel açıklamalar olarak kabul edilmektedir. Kolik genellikle bebek 3-4 aylık olduğunda kendiliğinden düzelir.

19/10/2024

[09:11, 29.08.2024] Uzm.Dr.Ayşe Yiğit Keskin: Bebeklerde kolik, genellikle sağlıklı görünen bir bebekte belirli bir nedeni bulunamayan, uzun süren ve tekrarlayan ağlama nöbetleri olarak tanımlanır. Kolik ağrılarının sebepleri tam olarak anlaşılamamış olsa da, bilimsel literatürde birkaç olası neden öne sürülmektedir:

1. *Gastrointestinal Faktörler*:
- *Bağırsak Gazı ve Motilite Bozuklukları*: Bebeklerin bağırsaklarında gaz birikmesi veya bağırsak hareketlerinin düzensizliği, kolik ağrılarına yol açabilir. Henüz tam olgunlaşmamış sindirim sistemi, bu duruma katkıda bulunabilir.
- *Laktoz İntoleransı ve Gıda Alerjileri*: Anne sütündeki veya mamalardaki laktozun sindirilememesi ya da inek sütü proteinlerine karşı alerji gibi durumlar, bağırsaklarda irritasyona ve kolik ağrılarına neden olabilir.

2. *Nörolojik ve Psikolojik Faktörler*:
- *Duyusal Aşırı Yüklenme*: Yenidoğanlar, çevresel uyarıcılara karşı aşırı duyarlı olabilirler. Bu aşırı uyarılma, huzursuzluk ve ağlama şeklinde kendini gösterebilir.
- *Beyin Gelişimi ve Nörolojik Olgunlaşma*: Bazı teoriler, beyin gelişimi ve sinir sistemi olgunlaşmasının erken dönemlerdeki geçici dengesizliklerinin kolik ağrılarına yol açabileceğini öne sürmektedir.

3. *Biyolojik ve Genetik Faktörler*:
- *Aile Öyküsü*: Kolik, aile öyküsüne bağlı olarak genetik bir yatkınlıktan kaynaklanabilir. Kolik geçmişi olan ebeveynlerin bebeklerinde bu durumun görülme olasılığı daha yüksek olabilir.
- *Doğum Öncesi ve Doğum Sırası Faktörler*: Annenin gebelik döneminde yaşadığı stres, doğum şekli (örneğin, sezaryen doğum) gibi faktörler, kolik ağrılarının gelişiminde rol oynayabilir.
DEVAMINI PAYLAŞACAĞIZ.

30/08/2024

Bugün, bağımsızlık ve özgürlüğümüzün simgesi 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı gururla kutluyoruz. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman ordumuzun büyük zaferi, milletimizin birlik ve beraberliğinin en güçlü ifadesidir. Şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz.

22/08/2024

Okullar açılırken bütün dünyada ve ülkemizde merak edilen maymun çiçeği virüsü hastalığından endişe duyduğunuzu ve merak ettiğinizi biliyoruz
Mpox (Maymun çiçeği) ilk olarak 1958 yılında tanımlanmış, daha çok Orta ve Batı Afrika’da görülmüş olup, 2022’de küresel bir yayılım göstermiş ve 117 ülkeye yayılmıştır. Bir kaç hafta içinde genelde kendiliğinden iyileşen bu hastalık bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde daha ciddi seyredebilir. Dünya Sağlık Örgütü bu virüs için 13 Ağustos 2024’de küresel acil durum ilan etmiştir. Bu hastalık henüz ülkemizde bildirilmedi.

🔹 **Belirtiler:**
- Ateş
- Baş ağrısı
- Kas ağrıları
- Lenf bezlerinde şişlik
- Yorgunluk
- Ciltte döküntüler (Ateş başladıktan sonraki 1-3 gün içinde genellikle yüzden başlayıp vücuda yayılan sıvı dolu kabarcıklar şeklinde )

🔹 **Bulaşma Yolları:**
- Enfekte hayvanların ısırığı veya sıyrıkları
- İnsanlar arasında yakın temas
- Virüsle kirlenmiş yüzeylerle temas

🔹 **Korunma Yöntemleri:**
1980 yılından önce doğmuş olup çiçek aşısı olanlar çok büyük oranda yani %85 bu hastalığa karşı korunuyor . Çünkü maymun çiçeği virüsü çiçek virüsünün akrabası ( Çiçek ve su çiçeği farklı hastalıklardır karıştırmayalım!)
- Temas riskinden kaçının, enfekte olmuş kişilere ve hayvanlara dokunmayın.
- Ellerinizi sık sık yıkayın.
- Sosyal mesafeyi koruyun

31/07/2024

İdrar yolu enfeksiyonları (İYE), çocukluk çağında sık görülen idrar yolu (üretra, mesane, üreterler ve böbrekler) boyunca herhangi bir bölgede ortaya çıkabilen, bakterilerin neden olduğu ve erken tedaviye başlamanın çok önemli olduğu enfeksiyonlardır. 

Çocuklarda İYE belirtileri yaşa bağlı olarak değişebilir, ancak yaygın belirtiler şunlardır:

Bebekler ve Küçük Çocuklar:
 - Huzursuzluk ve ağlama
 - Beslenme sorunları
 - İştahsızlık
 - Ateş
 - Kötü kokulu veya bulanık idrar
 - Kusma veya ishal

Daha Büyük Çocuklar:
 - Sık idrara çıkma
 - İdrar yaparken yanma veya ağrı
 - Karın alt bölgesinde veya sırtın alt kısmında ağrı
 - Ateş
 - İdrar kaçırma
 - İdrarda kan

Önleme

-Doğumsal anomalilerin ve işeme disfonksiyonu gibi durumların erken saptanması.
- Hijyen: Tuvalet sonrası temizlikte önden arkaya doğru silmek. Pamuklu iç çamaşırı kullanarak nemin emilmesini sağlayarak olumlu etki sağlayacaktır.
- Sıvı Tüketimi: Çocukların özellikle yaz aylarında daha da önemli olmak üzere yeterli miktarda su içmesini sağlamak.
- Tuvalet Alışkanlıkları: Çocukları düzenli olarak tuvalete gitmeleri konusunda teşvik etmek ve tuvalet tutmalarına engel olmak. 


Tedavi
İYE’nin teşhisi İdrar testi ve kültürü ile konur. Tedavisi genellikle antibiyotiklerle yapılır. Tedaviye erken başlamak, enfeksiyonun böbreklere yayılmasını önlemek için önemlidir. Uygun tedavi sonrası doktorunuz tekrar test isteyip iyileşmenin olup olmadığını görecektir


Çocuklarda İYE, erken tanı ve tedavi ile kolayca yönetilebilir bir durumdur. Ebeveynler, belirtileri fark ettiklerinde doktorlarına başvurmalıdır. Uygun hijyen ve sağlıklı alışkanlıklar ile İYE riskini azaltabilirsiniz.