02/09/2025                                                                            
                                    
                                                                            
                                            “Gençken gelecek çok yakındır.
Yaşlanınca geçmiş uzaklaşır.”
Paolo Sorrentino’nun Youth’u sadece bir film değil; hayatın kendisine dair bir şiir. İsviçre Alpleri’nin sessizliğinde geçen bu hikâye, hatırlanmak ile unutulmak, arzu ile kabulleniş, gençlik ile yaşlılık arasında incecik bir köprü kuruyor.
Michael Caine’in zihninde canlandırdığı “sessiz orkestra”, Paul Dano’nun kimlik arayışı, Jane Fonda’nın çarpıcı tiradı… Hepsi bize şunu fısıldıyor:
👉 Hayat, müzik gibi geçici ama iz bırakan bir melodi.
Yaratıcılık yaşla birlikte kırılganlaşıyor ama aynı zamanda kalıcı bir direnç de gösteriyor.
Zamanın acımasızlığı, yıldızlığın geçiciliği, sıradan anların bile felsefi bir derinliği…
Benim için Youth, yoğun bakımdaki hastalarımın sessizce öğrettiği hakikati hatırlattı:
👉 Ne bir başlangıç var, ne de bir son; sadece yaşamın sonsuz tutkusu.
✨ “Zekâ, bilgelik değildir.”
✨ “Bizim sahip olduğumuz tek şey duygular.”
✨ “Hayattaki en önemli şey: sadelik.”
✨ “Hepimiz figüranız. Başkasının filminde figüranlar.”
“When you’re young, the future feels so close.
When you’re old, the past drifts far away.”
Paolo Sorrentino’s Youth is not just a film, but a poem about life itself. Set in the silence of the Swiss Alps, it builds a fragile bridge between memory and oblivion, desire and acceptance, youth and old age.
Michael Caine’s imagined “silent orchestra,” Paul Dano’s search for identity, Jane Fonda’s striking monologue… all whisper to us:
👉 Life is like music — fleeting, yet leaving a trace.
For me, Youth reflects the truth my ICU patients have silently taught me:
👉 There is no beginning, there is no end — only the infinite passion of life.
✨ “Intellect is not wisdom.”
✨ “Emotions are all we’ve got.”
✨ “The most important thing in life? Simplicity.”
✨ “We are all extras in someone else’s movie