Uzm. Dr. Sevgi Çiçek

  • Home
  • Uzm. Dr. Sevgi Çiçek

Uzm. Dr. Sevgi Çiçek Çocuk ve Genç Psikiyatri

28/07/2025

🌪️ Anksiyete, bazen hayatımızın arka planında sessiz bir ortak gibi durur. “Hep benimle mi kalacak?” diye düşünmek ise çok doğal. Ama anksiyetenin hayatımızı tamamen ele geçirmesine izin vermek zorunda değiliz.

🧠 Nörobilimde, anksiyeteyi yöneten temel yapı amigdala’dır. Amigdala tehdit algısı yaratır ve bizi “savaş ya da kaç” moduna sokar. Fakat bu tepkiler, beynimizin prefrontal korteksi tarafından dengelenebilir. Yani, beynimizde anksiyeteyi yatıştırma potansiyeli vardır.

🧩 Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), anksiyetenin “yanlış” veya “katlanılamaz” olduğunu düşündüğümüz anların nasıl yeniden çerçevelendirileceğini öğretir. Mindfulness da “an’da kalmak” ve düşüncelerin geçici olduğunu fark etmekle anksiyeteyi kontrol altına almaya destek olur.

📚 Viktor Frankl’ın “İnsanın Anlam Arayışı” kitabında dediği gibi, zorlukların arasında anlam bulmak, bize direnç ve umut verir. Anksiyete bizi yönetmez, biz onunla beraber yaşamayı öğreniriz.

🌿 Tabii ki bazı durumlarda ilaç tedavisi de gereklidir; ama en büyük iyileşme, kendimize karşı nazik olmak ve profesyonel destekle doğru stratejiler geliştirmektir.

💡 Sonuç olarak, anksiyete belki seninle olacak, ama onun senin hayatını yönetmesine izin verme. Sen, onu yönetmeyi öğrenebilirsin. Bu, gerçek özgürlüğün kapısını aralar.

🛑 Kontrol etme isteği aslında güvenlik arayışımızın dışa vurumu. Ancak bu ihtiyacın “takıntı” haline gelmesi, yaşam kali...
25/07/2025

🛑 Kontrol etme isteği aslında güvenlik arayışımızın dışa vurumu. Ancak bu ihtiyacın “takıntı” haline gelmesi, yaşam kalitemi ciddi biçimde kısıtlar. Psikolojide bu durum, obsesif-kompulsif kişilik özellikleri veya anksiyete spektrumunda sıkça görülür.

🔬 Beynimizde amigdala, tehdit algısında başrolü oynar. Kontrolü kaybetme korkusu, bu alarm sistemini aşırı aktive eder ve sürekli tetikte olmamıza sebep olur. Bu da bizi esnek olmaktan alıkoyar, risk almaktan ve yeniliklere açık olmaktan uzaklaştırır.

📖 Erich Fromm’un “Özgürlükten Kaçış” kitabında bu durum çok güzel açıklanır. Kişi, özgürlüğün getirdiği bilinmezlik ve sorumluluktan kaçmak için sıkı sıkıya kontrolü elinde tutmaya çalışır. Halbuki özgürlük, risk ve bilinmezlik içerir, ve bu kabul edilmediğinde kişi içsel bir çatışmaya girer.

🧩 Ayrıca, kontrol takıntısı ilişkilerde ciddi sorunlara yol açar. Partnerini, çocuklarını hatta iş arkadaşlarını kontrol etme ihtiyacı, güven sorunlarından kaynaklanır ve ilişkileri boğar. İnsan doğası gereği özgürlük ve güven dengesi ister.

🧘‍♂️ Peki çözüm ne? Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT), kontrol ihtiyacını “bırakma” olarak değil, “yanında taşıma” olarak görür. Yani kontrol isteğin olabilir ama hayatının tamamını esir almasına izin verme. Mindfulness pratikleri ise “şimdi ve burada” kalmaya yardımcı olur, böylece kontrolün dışındaki şeylerle barışırız.

🗣️ İçsel ses dediğimiz, aslında kendimizle yaptığımız en samimi diyalogdur. Ancak çoğu zaman bu ses, yargılayıcı, eleşti...
18/07/2025

🗣️ İçsel ses dediğimiz, aslında kendimizle yaptığımız en samimi diyalogdur. Ancak çoğu zaman bu ses, yargılayıcı, eleştirel ve kırıcı olabilir. Psikoloji literatüründe buna “içsel eleştirmen” diyoruz ve birçok araştırma, bu sesin kişisel gelişimimizi ya destekleyebileceğini ya da tamamen sabote edebileceğini gösteriyor.

🧠 Aaron Beck’in bilişsel terapi ekolüne göre, içsel sesimiz düşüncelerimizin temelini oluşturur. Olumsuz düşünceler zinciri, özsaygımızı düşürür, kaygıyı artırır ve depresyon riskini yükseltir. Örneğin “Ben yeterince iyi değilim” gibi tekrarlanan cümleler, beynimizin o alanlarını güçlendirirken, olumlu düşünceler yeterince beslenmediğinde “nöroplastisite” devreye girer ve bizi olumsuz yola iter.

🌿 Bununla beraber, Kristin Neff’in “öz şefkat” kavramı, içsel sesi dönüştürmenin anahtarıdır. Kendimize şefkatle yaklaşmak, hatalarımızı kabullenmek ve destekleyici bir dil kullanmak, psikolojik esnekliğimizi artırır.

💬 Carl Rogers’ın da dediği gibi, “Kendinle barışık olmak, gerçek özgürlüğe giden yoldur.” İçsel sesimizi fark etmek, onu dinlemek ve bilinçli olarak dönüştürmek, hayatımızdaki en güçlü iyileşme adımıdır.

🌸 O yüzden, kendine söylediğin sözlere dikkat et. Çünkü içindeki o ses, senin en sadık yol arkadaşın da olabilir, en sert düşmanın da.


11/07/2025

🌀 Travmalar çoğu zaman hayatımızda görünmez ipler gibi bizi yönlendirir. Ancak psikoloji bize gösteriyor ki, bu ipleri koparmak mümkün! Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi durumlar, kişinin hayatını derinden etkilerken, modern terapi yöntemleri kişiye bu etkileri yönetme gücü verir.

🧠 Nöropsikoloji alanındaki araştırmalar, travmanın beyinde prefrontal korteks (düşünme, karar verme merkezi) ile amigdala (duygusal tepki merkezi) arasındaki dengenin bozulmasına yol açtığını ortaya koyuyor. Bu dengeyi yeniden sağlamak, yani beynin “aklı” ile “duyguyu” uyumlu hale getirmek, iyileşmenin anahtarıdır.

🌿 Travmanın kontrolü ele geçirmesine izin vermek yerine, bilinçli farkındalık ve terapi yoluyla “onun yönetiminden çıkmak” mümkündür. Bu da kişinin kendi hayatının lideri haline gelmesi demek.

💬 Viktor Frankl’ın “İnsanın son özgürlüğü, herhangi bir durumda kendi tutumunu seçmektir.” sözü tam da buraya ışık tutar. Travmanın gölgesinde kalmak zorunda değilsin; seçim senin.

🦋 Post-travmatik büyüme teorisi ise travmanın sadece acı değil, aynı zamanda büyüme, öğrenme ve dönüşüm için de fırsat yaratabileceğini gösteriyor. Kısacası, biz travmanın kurbanı değil, onunla dans eden güçlü bireyler olabiliriz.

Hepimizin hayatında farklı roller var; arkadaş, çalışan, ebeveyn... Bu roller için çoğu zaman bir maske takarız. Carl Ju...
07/07/2025

Hepimizin hayatında farklı roller var; arkadaş, çalışan, ebeveyn... Bu roller için çoğu zaman bir maske takarız. Carl Jung’un dediği gibi “persona” yani sosyal maske, toplum içinde kabul görmek için taktığımız yüzdür. Ama bu maskenin ardında sakladığımız gerçek benlik kimi zaman haykırır ama çoğu zaman sessiz kalır.

🌌 Sosyal medya çağında maskeler daha da karmaşık hale geldi. İnsanlar genellikle sadece en parlak, en güzel anlarını paylaşırken, gerçek hayatın iniş çıkışları görünmez oluyor. Bu durum, bireyin benlik bütünlüğü ile sosyal kimliği arasında bir çatışma yaratabilir.

🧠 Bilimsel çalışmalar, uzun süre sosyal maskelerin takılmasının özgüven kaybına, yalnızlık hissine ve anksiyeteye neden olabileceğini söylüyor. Çünkü kişi kendini olduğundan farklı göstermeye çalıştıkça, gerçek duyguları bastırılır, bu da psikolojik yük yaratır.

💬 Simone de Beauvoir’un “Özgürlük, kendini dürüstçe gösterebilmekle başlar.” sözü, bu konunun özünü yakalıyor. Kendimizi gizlemek yerine, kendimiz olmayı öğrenmek özgürleştirir.

✨ Kendin olmanın, özsaygı ve psikolojik sağlık için ne kadar önemli olduğunu unutmamak gerek. Sosyal maskeleri çıkarıp gerçek benliğimizle barışmak, derin bir cesaret ve farkındalık işi.

🧸 Çocukluk, hayatımızın temel taşlarını döşediğimiz, kişiliğimizin şekillendiği o sihirli ama bazen de çok zorlayıcı dön...
30/06/2025

🧸 Çocukluk, hayatımızın temel taşlarını döşediğimiz, kişiliğimizin şekillendiği o sihirli ama bazen de çok zorlayıcı dönemdir. Burada yaşadığımız travmalar, farkında olsak da olmasak da yetişkin benliğimizi derinden etkiler.

🧠 Psikoloji dünyasında, Freud’dan günümüze kadar pek çok ekol, çocukluk yaşantılarının yetişkin ruh sağlığı üzerindeki etkilerini inceler. Özellikle bağlanma teorisi, erken dönemde güvenli bağlanma yaşamayan bireylerin yetişkin ilişkilerinde zorluk çekebileceğini gösterir.

🌱 Örneğin, ihmal ya da duygusal istismar gören çocuklar, yetişkinlikte kendini değersiz hissetme, güven sorunları ve hatta kronik kaygı gibi problemlerle karşılaşabilir. Bu, bilinçaltında kodlanmış “kendini sabote etme” davranışlarını tetikler.

💬 Birçok kişi, "Neden ben hep aynı hataları yapıyorum?" diye sorar. İşte bu noktada çocukluk travmaları devreye girer. Çünkü travmatik anılar, beynin limbik sistemi dediğimiz duygu merkezini etkiler ve otomatik korunma mekanizmaları geliştiririz.

🌻 “Bizi yıkan şeyler değil, nasıl yeniden ayağa kalktığımız önemlidir.” der Nietzsche. Yetişkinliğinde bu travmaları fark edip üzerine gitmek, özgürleşmenin ve gerçek mutluluğun kapısını aralar.


15/06/2025

🧑‍🎤 Ergenlik dönemi, kimlik arayışının zirveye çıktığı bir dönemdir. Çocukluktan yetişkinliğe geçişin en karmaşık evresi...
06/06/2025

🧑‍🎤 Ergenlik dönemi, kimlik arayışının zirveye çıktığı bir dönemdir. Çocukluktan yetişkinliğe geçişin en karmaşık evresidir. Ergenler, kim olduklarına, neyi temsil ettiklerine ve toplumla nasıl ilişki kurduklarına dair sorularla boğuşurlar. Bu süreçte, kişisel değerler, inançlar, zevkler ve hatta sosyal kimlik büyük değişimlere uğrar.

🎭 Kimlik gelişimi, Erik Erikson’un "kimlik ve rol karmaşası" aşamasında ele aldığı gibi, ergenlerin kendi kimliklerini bulma sürecidir. Bu dönemde ergenler, ait oldukları toplumu keşfederken, dışarıdan gelen baskılara karşı koymaya çalışırlar. Kimliklerini bulma sürecinde, "Ben kimim?" sorusuyla baş başa kalırlar.

💥 Ancak, kimlik arayışı bazen bunalımlar yaratabilir. Özellikle aile içindeki ya da arkadaş çevresindeki baskılar, ergenin kimlik oluşturma sürecinde karmaşa yaratabilir. Freud’a göre, ergenlik dönemi bir 'gençlik bunalımı' olabilir ve ergen bu dönemi aşmak için büyük bir içsel çatışma yaşar. Ergenlerin, kendi kimliklerini oluştururken, zaman zaman ailenin ve toplumun değerlerinden sapmalar yaşaması normaldir.

⚖️ Ergenlik dönemindeki kimlik arayışı, aslında sağlıklı bir gelişim sürecinin parçasıdır. Bu dönemde, kimlik krizleri yaşamak; farklı gruplarla, davranışlarla, düşüncelerle deneme yapmak, gelişimin bir aşamasıdır. Ergenler, kimliklerini keşfederken dışarıdan gelen bir sürü etkileşimi içselleştirir ve bunlar ergenin kişisel kimliğini şekillendirir. Bu karmaşık yolculuk, bazen ailelerle gerginlik yaratabilir, ancak aslında ergenin yetişkinliğe doğru attığı önemli bir adımdır.

💖 Ergenlik dönemi boyunca, ailelerin ve rehberlerin desteği çok kritik. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde, en temel ihtiyaçlar güvenlik ve sevgi iken, ergenlerin kendilerini güvende hissetmeleri kimlik gelişimlerini büyük ölçüde etkileyecektir. Ergenin kimlik arayışında anlam bulabilmesi, toplumsal ilişkilere katılabilmesi için güven duygusu sağlanmalıdır.

📱 Ekranların etkisi, çocuklarımızın psikolojisini nasıl şekillendiriyor? Günümüzde çocukların dijital cihazlara olan ilg...
04/06/2025

📱 Ekranların etkisi, çocuklarımızın psikolojisini nasıl şekillendiriyor? Günümüzde çocukların dijital cihazlara olan ilgisi hızla artıyor. İnternetin ve sosyal medyanın etkisiyle, oyunlar ve video izleme alışkanlıkları bir tür “bağımlılık” noktasına gelebiliyor. Bu durum, aslında çocukların beyin gelişiminde önemli değişikliklere yol açabiliyor.

🧠 Psikolojik etkileri ne olabilir? Ekran başında uzun saatler geçirmek, çocuklarda dikkat eksikliği, uyku bozuklukları, depresyon ve sosyal beceri eksikliklerine neden olabilir. Ekran bağımlılığı, çocukların empati kurma becerisini de zayıflatabilir çünkü yüz yüze etkileşimler azalır. Aynı zamanda, araştırmalar, ekran bağımlılığının dopamin seviyelerini etkileyerek bir tür “ödül döngüsü” oluşturduğunu gösteriyor. Bu, çocukların daha fazla ekran kullanma isteğini pekiştiriyor.

📉 Nasıl başa çıkılabilir? Ekran süresi sınırlandırılabilir, aile içindeki birlikte geçirilen zaman arttırılabilir. Çocukların doğada vakit geçirmeleri, yaratıcı etkinliklerle uğraşmaları, sosyal becerilerini geliştirmeleri açısından faydalı olacaktır. Ayrıca, ekran başında geçirilen zamanın kalitesi de önemlidir. Yani, izlenen içeriklerin eğitici ve faydalı olması, sosyal etkileşimleri teşvik etmesi, beyin gelişimine katkı sağlayabilir.

🔑 Ebeveynlere tavsiyemiz: Çocuklarınıza dijital dünyada nasıl güvenli bir şekilde gezinmeleri gerektiğini öğretin ve onları ekranlar dışında daha fazla fiziksel aktiviteye teşvik edin.

25/05/2025
🧠 Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), özellikle çocuklarda, yaşadıkları travmatik bir olayın ardından ortaya çıkan bi...
21/05/2025

🧠 Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), özellikle çocuklarda, yaşadıkları travmatik bir olayın ardından ortaya çıkan bir psikolojik durumdur. Çocuklar, dünyayı yetişkinler gibi kavrayamazlar, bu yüzden travmalar onlar için daha derin etkiler bırakabilir. TSSB'nin belirtileri arasında tekrar tekrar travmayı hatırlatan düşünceler, kabuslar, kaygı ve yoğun korku yer alabilir. Çocuklar, travmanın etkisiyle huzursuz olabilir, güvende hissetmekte zorluk çekebilirler.

💔 Çocukların TSSB’yi nasıl yaşadıkları, yaşadıkları travmanın türüne ve kişisel özelliklerine bağlı olarak değişir. Örneğin, ebeveynlerin boşanması, aile içi şiddet, doğal afetler ya da kazalar gibi travmatik olaylar, çocukların güven duygusunu ciddi şekilde sarsabilir. Bu durumda çocuk, her an bir şeyin ters gitmesi ihtimaliyle yaşayan bir “güvensizlik” duygusu geliştirir.

🔬 Ebeveynler, öğretmenler ve terapistler, bu durumu erkenden fark etme konusunda çok önemli bir rol oynar. Çocuklar bu tür duygusal zorluklarla başa çıkmada yardım almakta zorlanabilir, bu yüzden profesyonel destek almak çoğu zaman çok yardımcıdır. Freud'un savunduğu gibi, bilinç dışı korkular bazen bir çocuğun davranışlarını şekillendirir ve zamanla travmanın izleri derinleşebilir.

🧸 Çocuklarda TSSB, bazen sadece davranış değişiklikleriyle kendini gösterebilir. İştahsızlık, okulda başarısızlık, uykusuzluk, aşırı hassasiyet ya da yalnız kalma isteği gibi belirtiler, TSSB’nin işaretleri olabilir. Bu yüzden ebeveynlerin ve öğretmenlerin çocukları dikkatle gözlemlemesi gerekir.

💪 Destek ve terapi bu noktada çok önemli. Erken müdahale, çocuğun yaşadığı travma ile sağlıklı bir şekilde başa çıkmasına yardımcı olabilir. Çocuklara güvenli bir ortam sağlanması, sevgi ve destek ile iyileşme süreci hızlanabilir. Psikolojik terapi yöntemlerinden bilişsel davranışçı terapi (CBT) çocuklar için oldukça etkili olabilir, çünkü bu terapi türü, travmanın etkilerini anlamalarına ve üzerinde çalışmalarına yardımcı olur.


01/02/2025

Address

Hacısiyam Mahallesi İnönü Caddesi No:7-9/4 GİRESUN Saklı Iş Merkezi

28100

Opening Hours

Monday 09:00 - 19:00
Tuesday 09:00 - 19:00
Wednesday 09:00 - 19:00
Thursday 09:00 - 19:00
Friday 09:00 - 19:00
Saturday 09:00 - 19:00

Telephone

+905412892928

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Uzm. Dr. Sevgi Çiçek posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

  • Want your practice to be the top-listed Clinic?

Share