Uzman Klinik Psikolog Gülbeyaz Süme

Uzman Klinik Psikolog Gülbeyaz Süme 📍Havza Uzman Psikolog
Klinik Psikolog
Deneyimsel Oyun Terapisi
Online Terapi / Bireysel Terapi
Bilgi ve Randevu: 05426627373

Duygusal şiddet, bir kişinin diğerine psikolojik olarak zarar vermek amacıyla duygusal manipülasyon, tehdit, aşağılama v...
10/04/2024

Duygusal şiddet, bir kişinin diğerine psikolojik olarak zarar vermek amacıyla duygusal manipülasyon, tehdit, aşağılama veya kontrol gibi davranışlar sergilemesidir. Bu tür şiddet genellikle fiziksel şiddet kadar açıkça görünmeyebilir, ancak uzun vadeli etkileri ciddi olabilir.

Duygusal şiddet, kurbanın özsaygısını zedeler, özgüvenini azaltır ve genellikle kurbanın kendi duygularını ve ihtiyaçlarını ifade etmesini engeller. Kurbanlar sıklıkla şiddetin farkına varmakta zorlanır ve çoğu zaman bu tür bir ilişkiden kurtulmak da zor olabilir.

Duygusal şiddetle mücadele etmek, kurbanların duygusal refahlarını önemsemek, sınırlarını belirlemek ve gerekirse yardım istemekle ilgilidir. Aynı zamanda, toplumda bu tür davranışların kabul edilemez olduğunu vurgulamak ve şiddet mağdurlarına destek sağlamak da önemlidir.

Duygusal beslenme, duygusal durumlarla ilişkili olarak yeme alışkanlıklarının değişmesini ifade eder. Stres, üzüntü, end...
03/04/2024

Duygusal beslenme, duygusal durumlarla ilişkili olarak yeme alışkanlıklarının değişmesini ifade eder. Stres, üzüntü, endişe veya mutluluk gibi duygusal durumlar, bazı insanların yeme davranışlarını etkileyebilir. Örneğin, stres altında olan bir kişi aşırı yemek yiyebilirken, üzgün bir kişi iştahını kaybedebilir.

Bu tür yeme alışkanlıkları zamanla yeme bozukluklarına yol açabilir. Duygusal yeme, duygusal açlığı dindirme veya rahatlama aracı olarak kullanıldığında, kişi sağlıklı beslenme alışkanlıklarını kaybedebilir ve obezite gibi sağlık sorunlarıyla karşılaşabilir.

Duygusal beslenme ve yeme bozukluğuyla mücadele etmek, duygusal durumlarla başa çıkma becerilerini geliştirmeyi içerir. Bu, duygusal açlığın farkına varma, duyguları tanıma ve alternatif stres yönetimi tekniklerini öğrenme sürecini kapsar. Profesyonel yardım da bu süreçte oldukça önemlidir.

Çocuklarda özsaygı, kendilerine olan güven, değer ve takdir duygusudur. Bu duygu, çocukların kendilerini tanımaları, kab...
27/03/2024

Çocuklarda özsaygı, kendilerine olan güven, değer ve takdir duygusudur. Bu duygu, çocukların kendilerini tanımaları, kabul etmeleri ve başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurmaları için temel bir öneme sahiptir. Özsaygının gelişimi, çocuğun aile, okul ve çevre ile olan etkileşimleriyle şekillenir.

Çocuklarda özsaygı gelişimini desteklemek için, onlara sevgi ve destek dolu bir ortam sağlamak önemlidir. Olumlu geri bildirimler vermek, başarılarına vurgu yapmak ve onların duygularını ifade etmelerine olanak tanımak, özsaygılarını artırır. Aynı zamanda, çocuklara sorumluluk vermek, karar alma süreçlerine katılmalarına izin vermek ve kendi yeteneklerini keşfetmelerini teşvik etmek de önemlidir.

Özsaygının sağlıklı bir şekilde gelişmesi için çocukların eleştiriye karşı esneklik geliştirmesi gereklidir. Hata yapma korkusuyla değil, hatalardan öğrenme fırsatı olarak görmeleri önemlidir. Bu şekilde, çocuklar kendi sınırlarını tanır, başkalarının sınırlarına saygı duyar ve sağlıklı ilişkiler kurabilirler.

Sınav kaygısı, birçok öğrencinin karşılaştığı yaygın bir sorundur. Sınavlar, başarı ve gelecekleri üzerinde önemli bir e...
20/03/2024

Sınav kaygısı, birçok öğrencinin karşılaştığı yaygın bir sorundur. Sınavlar, başarı ve gelecekleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu için, öğrenciler sınavlara hazırlanırken yoğun stres ve endişe yaşayabilirler. Bu kaygı, öğrenme yeteneklerini etkileyebilir, odaklanmayı zorlaştırabilir ve sınav performansını olumsuz yönde etkileyebilir.

Sınav kaygısını yönetmek için çeşitli stratejiler vardır. Öncelikle, öğrencilere sınav kaygısının normal olduğunu ve başkalarının da aynı duyguları yaşadığını anlatmak önemlidir. Ayrıca, etkili bir sınav stratejisi oluşturmak, düzenli bir çalışma programı takip etmek ve sınav öncesi stresi azaltacak rahatlama tekniklerini öğrenmek de faydalıdır.

Öğrencilere sınavlar hakkında bilgi vermek, sınavlara hazırlık konusunda rehberlik sunmak ve sınav kaygısını azaltıcı programlar düzenlemek önemlidir.

☀Şizofreni, gerçeklik algısını, düşünce yapısını ve duygusal tepkileri bozan ciddi bir psikiyatrik bozukluktur. Kişinin ...
11/03/2024

☀Şizofreni, gerçeklik algısını, düşünce yapısını ve duygusal tepkileri bozan ciddi bir psikiyatrik bozukluktur. Kişinin düşünce, davranış ve duygusal durumunda önemli değişikliklere yol açar. Bu durum, halüsinasyonlar (gerçek olmayan duyuların algılanması), sanrılar (gerçek dışı inançlar), düzensiz düşünce kalıpları ve sosyal çekilme gibi semptomlarla karakterizedir.

Şizofreni hastaları sıklıkla duyusal yanılsamalar yaşarlar. Örneğin, sesler duyma (seslerin konuşması veya komutlar vermesi), görüntüler görme veya dokunsal hisler yaşama gibi durumlar sık görülür. Bu yanılsamalar gerçek olmadığı halde kişi için oldukça gerçekçi ve rahatsız edicidir.
Şizofreni hastaları gerçek dışı inançlara sahip olabilirler. Örneğin, paranoya (sürekli takip edildiğini veya zarar göreceğini düşünme), büyüklük veya ünlülük sanrıları gibi. Bu sanrılar, kişinin gerçeklik algısını bozabilir ve etrafındaki insanlarla ilişkilerini olumsuz etkileyebilir.
Ayrıca düzensiz düşünce kalıpları sergileyebilirler. Bu, konuşma bozukluklarına (konuşmalarının anlaşılması zor olabilir), mantık dışı düşüncelere veya düşüncelerin birbiriyle ilişkili olmamasına yol açabilir.

Şizofreni semptomları bazen kişinin kendine bakımını ihmal etmesine neden olabilir. Yetersiz kişisel hijyen, sağlıksız beslenme alışkanlıkları veya uygunsuz kıyafet seçimi gibi durumlar sık görülebilir.











☀Bağımlılık, bir maddenin (örneğin alkol, sigara, uyuşturucu) veya bir davranışın (örneğin alışveriş) kontrolsüz ve iste...
04/03/2024

☀Bağımlılık, bir maddenin (örneğin alkol, sigara, uyuşturucu) veya bir davranışın (örneğin alışveriş) kontrolsüz ve istemsiz bir şekilde tüketilmesi veya gerçekleştirilmesi durumudur. Alkol, sigara, madde veya alışveriş gibi bağımlılıklar, kişinin fiziksel sağlığı, zihinsel sağlığı, ilişkileri ve finansal durumu üzerinde ciddi zararlara neden olabilir.

Stres, kaygı, depresyon gibi duygusal zorluklarla başa çıkmak için kişiler bazen bağımlılık geliştirebilirler. Alkol, sigara veya madde kullanımı gibi zararlı davranışlar, duygusal rahatlama veya kaçış sağlama amacıyla kullanılabilir.
Bireysel kişilik özellikleri, genetik yatkınlıklar ve nörobiyolojik farklılıklar, bağımlılık riskini artırabilir. Örneğin, risk alma eğilimi, dürtüsellik, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu gibi faktörler bağımlılık gelişimini etkileyebilir.
İnsanların bağımlılığı haklı çıkarmak için kullandıkları bilişsel yanılsamalar da bağımlılık gelişiminde etkili olabilir. Örneğin, "Bir kadeh daha içsem de bir zararı olmaz" gibi yanılgılar, bağımlılığın devam etmesine katkıda bulunabilir.
Düşük özsaygı ve özdeğer sorunları, kişinin kendini iyi hissetme ihtiyacını karşılamak için zararlı davranışlara yönelmesine neden olabilir. Bağımlılık, kişinin geçici bir "iyi hissetme" duygusu elde etmesine ve kendini değerli hissetmesine katkıda bulunabilir.










☀Siber zorbalık, internet veya diğer dijital iletişim araçları kullanılarak kişinin duygusal veya psikolojik zarara uğra...
26/02/2024

☀Siber zorbalık, internet veya diğer dijital iletişim araçları kullanılarak kişinin duygusal veya psikolojik zarara uğratılması amacıyla yapılan saldırgan davranışları ifade eder. Bu tür zorbalık, genellikle sosyal medya platformları, mesajlaşma uygulamaları veya e-posta aracılığıyla gerçekleştirilir ve hedef kişinin itibarı, güvenliği ve psikolojik sağlığına zarar verebilir.

Siber zorbalık, çocuklar, gençler ve yetişkinler arasında yaygın olarak görülür. Saldırgan davranışlar arasında hakaret etme, tehdit etme, iftira yayma, özel bilgilerin yayılması, manipülasyon ve diğer zarar verici eylemler bulunur. Bunlar, hedef kişinin sosyal izolasyona, depresyona, kaygıya ve diğer psikolojik sorunlara yol açabilir.

Bu tür zorbalığın önlenmesi ve yönetilmesi için çeşitli adımlar atılabilir. Eğitim, farkındalık kampanyaları, güvenlik önlemleri, dijital okuryazarlık eğitimi ve çocukların dijital dünyaya sağlıklı bir şekilde entegre olmalarını teşvik etmek gibi önlemler bu süreçte yardımcı olabilir.










☀ Kişilik bozuklukları, kişinin düşünce tarzını, duygusal tepkilerini, ilişki kurma şeklini ve davranışlarını istikrarlı...
19/02/2024

☀ Kişilik bozuklukları, kişinin düşünce tarzını, duygusal tepkilerini, ilişki kurma şeklini ve davranışlarını istikrarlı bir şekilde etkileyen derin ve kalıcı özelliklerdir. Bu bozukluklar, genellikle ergenlik veya genç yetişkinlik döneminde belirginleşir ve kişinin işlevselliğini, ilişkilerini ve genel yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir.

Kişilik bozuklukları, farklı türde ve semptomlarda olabilir. Bunlar arasında borderline kişilik bozukluğu, narsistik kişilik bozukluğu, antisosyal kişilik bozukluğu, obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu ve paranoid kişilik bozukluğu gibi çeşitli alt tipler bulunur. Her bir bozukluk alt tipi, belirli kişilik özellikleri ve davranış kalıpları ile karakterizedir.

Kişilik bozuklukları genellikle terapi ve bazen ilaç tedavisi ile yönetilir. Terapi süreci, kişinin duygusal düzenleme becerilerini geliştirmesine, olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmesine ve sağlıklı ilişki becerilerini öğrenmesine yardımcı olur.










☀Çocukluk döneminde mastürbasyon, çocuğun cinsel keşif sürecinin normal bir parçasıdır. Mastürbasyon, vücutla ve duygula...
12/02/2024

☀Çocukluk döneminde mastürbasyon, çocuğun cinsel keşif sürecinin normal bir parçasıdır. Mastürbasyon, vücutla ve duygularla uyum sağlama, cinsel kimlik geliştirme ve zevk alma yeteneklerini keşfetme amacı taşır.

Çocukluk mastürbasyonu, genellikle 2 ile 6 yaş arasında görülür ve çocuğun cinsel organlarını keşfetme ve vücuduna aşina olma sürecinin bir parçası olarak yaşanabilir.

Çocuklar dünyayı ve kendi bedenlerini keşfetme sürecindedir. Mastürbasyon, cinsel organların ve vücudun diğer bölgelerinin keşfedilmesinin bir yolu olarak ortaya çıkabilir.
Çocuklar, duygusal olarak zorlandıklarında veya stres altında olduklarında mastürbasyona yönelebilirler. Bu, onlar için bir tür duygusal rahatlama sağlama şekli olabilir.
Cinsel organlarını keşfederken çocuklar bazen hoşlanma ve zevk hissi yaşayabilirler. Bu his, mastürbasyonu teşvik edebilir.

Çocukluk çağındaki mastürbasyon genellikle doğal bir gelişim süreci olsa da, ebeveynlerin bu konuda anlayışlı olması, çocuklarına cinsellikle ilgili sağlıklı bilgiler vermesi ve mahremiyet konusunda eğitim vermesi önemlidir. Ebeveynler, çocuklarının bu süreçte sağlıklı bir cinsel gelişim yaşamalarına destek olmalı ve olumsuz tutumlarla karşılaştıklarında açık iletişim kurabilmelidirler.










☀Ergenlik, bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir ve genellikle 10 ile 19 yaşları arasını kapsar. Bu dönemde, ...
05/02/2024

☀Ergenlik, bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir ve genellikle 10 ile 19 yaşları arasını kapsar. Bu dönemde, fiziksel, duygusal ve sosyal değişimlerle birlikte bir dizi gelişim yaşanır.

Hormonal değişimlerle birlikte duygusal iniş çıkışlar sıkça yaşanır. Gençler, duygusal olarak daha karmaşık ve çeşitli hislerle başa çıkmayı öğrenirler.

Ergenlik dönemi, kimlik gelişiminin temelini oluşturur. Birey, kendi değerleri, inançları ve hedefleri hakkında daha fazla anlayış geliştirir.

Arkadaşlıklar ve sosyal bağlantılar önemli hale gelir. Ergenler, grup içinde aidiyet hissi ararlar ve sosyal rolleri keşfederler.

Ergenler, aileleri ile olan ilişkilerinde bağımsızlık arayışına girerler. Karar verme yetenekleri ve sorumlulukları artar.

Ergenlik dönemi, gençlerin gelecekteki eğitim ve kariyer hedeflerini belirledikleri bir dönemdir. Bu süreçte kişisel yeteneklerini ve ilgi alanlarını keşfederler.

Ergenlikte depresyon, anksiyete gibi psikolojik zorluklar ortaya çıkabilir. Bu nedenle, duygusal sağlığına dikkat etmek önemlidir.

Ebeveynlerle, akranlarla ve diğer yetişkinlerle sağlıklı iletişim kurma yeteneği bu dönemde kazanılır.










☀Yas süreci, bir kayıpın ardından yaşanan doğal bir tepkidir. Boşanma, ölüm veya başka bir tür kayıp durumunda, bireyler...
29/01/2024

☀Yas süreci, bir kayıpın ardından yaşanan doğal bir tepkidir. Boşanma, ölüm veya başka bir tür kayıp durumunda, bireyler genellikle bir yas süreci yaşarlar. Bu süreç, duygusal, zihinsel ve fiziksel düzeyde bir dizi değişimi içerir.

Yas sürecinin ilk aşaması genellikle şok ve inkar içerir. Kişi kaybı kabul etmekte zorlanabilir ve olayı gerçekleşmemiş gibi hissedebilir.

Yas sürecindeki ikinci aşama öfke ve suçlamayı içerir. Birey, kayıp nedeniyle öfkeli hissedebilir, başkalarını veya kendini suçlayabilir.

Bu aşamada, bireyler kaybı geri getirme veya değiştirme umuduyla içsel pazarlıklar yapabilirler. Bu dönemde, genellikle "Keşke..." veya "Eğer..." gibi düşünceler ortaya çıkar.

Yas sürecinin en yoğun aşamalarından biri depresyon ve acıdır. Bu dönemde, bireyler kaybın gerçekliğini daha derinden hissederler.

Yas sürecinin son aşaması, kaybı kabul etme ve yaşamın devam etmesiyle ilgili bir kabullenme sürecidir. Yeniden yapılanma bu aşamada başlar.

Yas süreci bireyden bireye değişiklik gösterir ve destek almak, duygusal ifadeyi teşvik etmek ve zaman tanımak önemlidir.










☀Boşanma, bireylerin evlilik birlikteliğini resmi olarak sonlandırdığı bir süreçtir ve genellikle karmaşık bir psikoloji...
22/01/2024

☀Boşanma, bireylerin evlilik birlikteliğini resmi olarak sonlandırdığı bir süreçtir ve genellikle karmaşık bir psikolojik deneyimle birlikte gelir. Bu süreç, hem evlilik içindeki hem de boşanma sürecindeki bir dizi duygusal ve psikolojik zorlukları içerir.

Boşanma süreci genellikle bir şok etkisi yaratır. İlk başta, bireyler bu değişikliği kabul etmekte zorlanabilir ve olayı inkar edebilirler. Bu aşamada, duygusal bir karışıklık ve belirsizlik hâkimdir.

Boşanma sonrası öfke ve suçlama duyguları ortaya çıkabilir. Taraflar birbirlerini suçlayabilir veya kendilerini suçlu hissedebilirler. Bu aşama, öfke ve hüzünün yoğun olarak yaşandığı bir dönem olabilir.

Boşanma, aynı zamanda bir kayıp sürecidir ve bu kayıpın ardından depresyon ve içsel mücadele ortaya çıkabilir. Bireyler, yaşamlarındaki değişikliklere uyum sağlamakta güçlük çekebilirler.

Boşanma sürecinin olumlu bir yönü, zaman içinde kabul ve yeniden inşa sürecine geçilmesidir. Bu aşamada, bireyler yeni bir kimlik bulabilir, hayatlarına yönlendirici bir amaç ekleyebilir ve gelecekteki ilişkilerinde daha sağlıklı bir temel oluşturabilirler.










Korku, kaygı ve anksiyete, insanların karşılaştıkları çeşitli durumlarla doğal olarak ilişkilendirilen duygusal tepkiler...
05/01/2024

Korku, kaygı ve anksiyete, insanların karşılaştıkları çeşitli durumlarla doğal olarak ilişkilendirilen duygusal tepkilerdir. Bu duygular, insanların hayatta kalmasına ve tehlikelerle başa çıkmasına yardımcı olan evrimsel tepkilerdir. Ancak, bu duygular aşırı veya kontrol edilemez hale geldiğinde, bireyin yaşamını olumsuz yönde etkileyebilir.

Korku, genellikle belirli bir tehdide karşı ortaya çıkan doğal bir tepkidir. Bu tehdit gerçek bir tehlike olabilir veya kişinin algısına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Örneğin, yükseklik korkusu, karanlık korkusu gibi.

Kaygı, genellikle gelecekteki belirsizlikle ilişkilidir. Belirli bir tehdit olmasa da, birey gelecekteki olumsuz olaylardan endişe duyar. Kaygı, bir durumun sonuçları konusunda aşırı endişe durumunu ifade eder.

Anksiyete, genellikle belirli bir durum veya nesneyle ilgili aşırı endişe durumunu ifade eder. Anksiyete bozuklukları, genellikle belirli durumlarla ilişkilendirilen aşırı endişe ve korku ile karakterizedir.

Bu duyguların yönetilmesi ve anlaşılması, bireyin duygusal sağlığını güçlendirebilir. Birey, bu duyguları tanımlayabilir, nedenlerini anlayabilir ve olumlu bir şekilde başa çıkma stratejileri geliştirebilir. Terapi, meditasyon, derin nefes egzersizleri ve fiziksel aktivite gibi yöntemler, bu duygularla başa çıkma konusunda yardımcı olabilir.











Sosyal kaygı, bireyin sosyal etkileşimlerle ilgili aşırı endişe duyduğu bir durumu ifade eder. Bu durum, sosyal ortamlar...
02/01/2024

Sosyal kaygı, bireyin sosyal etkileşimlerle ilgili aşırı endişe duyduğu bir durumu ifade eder. Bu durum, sosyal ortamlarda eleştirilme, reddedilme veya olumsuz değerlendirilme korkusuyla karakterizedir. Sosyal kaygı, genellikle topluluk içinde konuşma yapma, başkalarıyla tanışma, sosyal etkinliklere katılma veya genel olarak diğer insanlarla etkileşimde bulunma gibi durumlarla ilişkilidir.

Sosyal kaygının belirtileri arasında yoğun sinirlilik, terleme, titreme, kalp çarpıntısı, mide rahatsızlıkları, konsantrasyon zorlukları ve normal bir durumda bile aşırı endişe yer alabilir. Bu belirtiler, sosyal kaygı yaşayan bireyin günlük işlevselliğini ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir.

Ayrıca, destek grupları ve sosyal beceri eğitimi, bireye sosyal etkileşimlerle başa çıkma konusunda pratik kazandırabilir. İlaç tedavisi de bazı durumlarda önerilebilir. Sosyal kaygı, kişiselleştirilmiş ve kapsamlı bir tedavi planı ile yönetilebilen bir durumdur.

Sosyal kaygı yaşayan bireyler, kendilerini anlamak ve bu durumu yönetmek için profesyonel yardım aramaktan çekinmemelidir. Sosyal kaygı tedavisi, bireyin yaşamını olumlu bir şekilde etkileyebilir ve sosyal ilişkilerde daha sağlıklı bir denge kurmasına yardımcı olabilir.











Çocuklarda uyku problemleri, birçok ebeveynin karşılaştığı yaygın bir sorundur. Uyku problemleri, çocuğun uykuya dalma g...
29/12/2023

Çocuklarda uyku problemleri, birçok ebeveynin karşılaştığı yaygın bir sorundur. Uyku problemleri, çocuğun uykuya dalma güçlükleri, gece uyanıklık hali, kabuslar veya düzensiz uyku alışkanlıkları şeklinde ortaya çıkabilir. Bu problemler, çocuğun günlük yaşamını, okul başarısını ve aile içi ilişkilerini etkileyebilir.

Uyku, çocukların sağlıklı büyüme ve gelişimi için kritik bir rol oynar. Ancak, çocuklarda uyku düzeninin sağlanması bazen zor olabilir. Yenidoğan döneminden başlayarak, çocukların uyku alışkanlıklarını olumlu bir şekilde şekillendirmek önemlidir. Düzenli bir uyku rutini, uygun bir uyku ortamı ve ebeveynlerle işbirliği, çocuklarda sağlıklı uyku alışkanlıklarının oluşturulmasına yardımcı olabilir.

Çocuklarda uyku problemleri genellikle stres, değişiklikler, korkular veya çocuğun gelişim evreleri ile ilişkilidir. Ebeveynler, çocuklarının uyku alışkanlıklarını dikkatlice gözlemleyerek ve olumlu bir yaklaşım benimseyerek bu sorunlarla başa çıkabilirler. Örneğin, çocuğa uyumadan önce rahatlatıcı bir rutin uygulamak, ekran zamanını sınırlamak ve uygun bir uyku ortamı oluşturmak faydalı olabilir.










Çift terapisi, bir çiftin ilişkisindeki sorunları anlamak, iletişimi güçlendirmek ve daha sağlıklı bir birliktelik oluşt...
25/12/2023

Çift terapisi, bir çiftin ilişkisindeki sorunları anlamak, iletişimi güçlendirmek ve daha sağlıklı bir birliktelik oluşturmak için kullanılan bir terapi türüdür.

Çift terapisi, çiftlerin yaşadığı çeşitli sorunlarla başa çıkmak için özel bir ortam sunar. İletişim sorunları, güvensizlik, cinsel sorunlar, finansal zorluklar veya çocuk yetiştirme konuları gibi birçok konu, çiftlerin ilişkisini etkileyebilir. Terapist, çiftin bu konuları açmasına, duygusal ihtiyaçlarını anlamasına ve birbirleriyle sağlıklı bir şekilde iletişim kurmasına yardımcı olur.

Çift terapisinin temel hedeflerinden biri, çiftin birbirlerini daha iyi anlamasını sağlamak ve empati geliştirmektir. Terapist, çiftin ilişkisindeki olumlu yönleri vurgulayarak, birlikte çalışma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Ayrıca, çiftin çatışmalarını daha sağlıklı bir şekilde çözmeleri ve iletişim becerilerini artırmaları için araçlar sunar.

Çift terapisinde başarı, çiftin terapi sürecine katılımına, açık iletişime ve değişime olan isteklerine bağlıdır. Her iki partnerin de terapötik sürece aktif bir şekilde katılması, çiftin ilişkisinde olumlu değişiklikler yapmalarına yardımcı olabilir.










Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), kişinin yaşadığı şiddet içeren, korkutucu veya travmatik bir olayın ardından orta...
22/12/2023

Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), kişinin yaşadığı şiddet içeren, korkutucu veya travmatik bir olayın ardından ortaya çıkan bir psikiyatrik bozukluktur. Bu olaylar arasında savaş, kazalar, cinsel saldırı, doğal afetler ve şiddet içeren diğer durumlar yer alabilir. TSSB, kişinin normal günlük işlevselliğini, duygusal refahını ve genel yaşam kalitesini etkileyebilen ciddi bir durumdur.

TSSB belirtileri, travmatik olayın hatırlanması, kabuslar, ani korku atakları, sürekli bir huzursuzluk hissi, duygusal uyuşukluk, sosyal izolasyon ve genel olarak artan bir duyarlılık içerebilir. Bu belirtiler, kişinin yaşadığı olayla bağlantılı tetikleyicilerle ilişkilendirilebilir ve günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir.

Aile üyeleri, arkadaşlar ve toplum, TSSB yaşayan bireylere destek olmak için önemli bir rol oynayabilir. Anlayış, empati ve sabır, bu süreçteki bireyin duygusal iyileşmesine katkıda bulunabilir. TSSB ile başa çıkma süreci genellikle uzun vadeli bir çaba gerektirir, ancak doğru destekle bireyin yaşam kalitesinde olumlu değişiklikler mümkündür.










Çocukluk depresyonu, çocukların duygu durumlarını, davranışlarını ve günlük aktivitelerini etkileyebilen ciddi bir zihin...
18/12/2023

Çocukluk depresyonu, çocukların duygu durumlarını, davranışlarını ve günlük aktivitelerini etkileyebilen ciddi bir zihinsel sağlık sorunudur. Çocukluk depresyonu, genellikle çocuğun yaşamındaki stres, travma, aile içi sorunlar, genetik yatkınlık veya biyolojik faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabilir.

Çocukluk depresyonu belirtileri genellikle yetişkin depresyonu belirtileriyle benzerlik gösterir, ancak çocuklarda farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Bu belirtiler arasında sürekli üzgün veya huzursuz bir ruh hali, enerji kaybı, ilgi kaybı, uyku ve iştah değişiklikleri, konsantrasyon zorlukları, değersizlik hissi ve intihar düşünceleri yer alabilir.

Bu durumu tanımak ve anlamak, çocuğa uygun destek ve tedavi sağlamak için kritiktir.

Aile içinde destek ve anlayış, çocuğun duygusal iyileşme sürecinde önemlidir. Ayrıca, çocuğun okul ortamında da desteklenmesi, öğretmenlerin ve diğer öğrencilerin bu süreçte duyarlı olmaları önemlidir. Çocukluk depresyonunu yönetmek, çocuğun sağlıklı bir şekilde büyümesine ve gelişmesine yardımcı olabilir.










Address

25 Mayıs Mah. Şht. J. Kom. Yb. Mesut Kuru Caddesi Erdoğan Ap. No. 1 Kat. 2
Havza
55700

Telephone

+905426627373

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Uzman Klinik Psikolog Gülbeyaz Süme posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Uzman Klinik Psikolog Gülbeyaz Süme:

Share

Category


Other Havza clinics

Show All