What are the opening hours?

Monday 09:00 - 17:00 Tuesday 15:00 - 20:00 Wednesday 15:00 - 20:00 Thursday 15:00 - 20:00 Friday 09:00 - 17:00

https://www.facebook.com/100338423139753/

Psikolog Rabia Aslihan Dalbay, Istanbul (2025)

29/04/2024

Haydi, hormonlarımızı mutlu eden atıştırmalıkları keşfetmeye başlayalım! Beslenme, ruh halimizi ve hormonlarımızı doğrudan etkileyebilir. Dengeli bir diyet, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu besin maddelerini sağlayarak hormonlarınızı dengeleyebilir ve genel sağlığınızı iyileştirebilir.

Hormonlarınızı mutlu eden bu yaratıcı atıştırmalıklarla sağlıklı beslenmeye başlayın ve gün içinde enerjik ve dengeli hissedin!

26/04/2024

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), dışarıdan bakıldığında belirgin olmayan ancak etkileri oldukça derin olan bir durumdur. Bu bozukluk, tekrarlayan düşünceler ve obsesyonlarla karakterizedir. Bireyler, bu düşüncelerle başa çıkmak için belirli davranışlar veya ritüeller gerçekleştirme ihtiyacı duyarlar.

Bir kişi OKB ile yaşadığında, dışarıdan bu belirtiler kolayca fark edilmeyebilir. Ancak, kişinin iç dünyasında yaşadığı sıkıntılar oldukça yoğun olabilir. Obsesyonlar, kişinin günlük yaşamını etkileyen yoğun kaygıya neden olabilirken, kompulsiyonlar da bu kaygıyı hafifletmek için yapılan tekrarlayıcı davranışlardır.

Örneğin, bir kişi tekrar tekrar ellerini yıkamak zorunda hissedebilir (kompulsiyon), çünkü hastalık bulaşma korkusu (obsesyon) yaşıyordur. Başka bir örnek ise, sürekli olarak kapıyı kontrol etme ihtiyacı duymak (kompulsiyon) çünkü birinin eve girmiş olabileceğine dair sürekli bir korku yaşamak (obsesyon) olarak verilebilir.

OKB genellikle kişinin işlevselliğini etkileyebilir. Kişi, obsesyon ve kompulsiyonlarının neden olduğu kaygı ve strese bağlı olarak günlük aktivitelerini tamamlamakta zorlanabilir. Bu nedenle, OKB ile yaşayan bir kişi, dışarıdan bakıldığında normal görünebilir, ancak iç dünyasında büyük bir mücadele yaşayabilir.

Hashtagler:

22/04/2024

İlişkilerdeki veda süreçleri, bireylerin duygusal, zihinsel ve fiziksel olarak yaşadığı bir dizi reaksiyonla ilişkilidir. İnsanlar için ayrılıklar genellikle zorlayıcı ve duygusal olarak yoğun bir deneyimdir, çünkü bu süreç, ilişkilerdeki bağların kopması ve değişikliklerle başa çıkma gereksinimini içerir.

Bir ilişkiden ayrılmak, kayıp ve yas sürecine benzer bir dizi duygusal tepkiyi tetikleyebilir. İlk başta inkar, öfke, üzüntü ve kabullenme gibi duygular yaygındır. Bu duygusal tepkiler, ilişkinin sona ermesiyle birlikte ortaya çıkan duygusal bağların kopmasından kaynaklanır. Ayrıca, geleceğe dair belirsizlikler ve tek başına olma korkusu da ayrılık sürecini daha zorlu hale getirebilir.

Ayrılık, insanların kendilerini ve ilişkilerini değerlendirmeleri için bir fırsat da olabilir. Bu süreçte, bireyler kendi duygusal ihtiyaçlarını, beklentilerini ve sınırlarını daha iyi anlayabilirler. Ayrıca, kendi kişisel gelişimlerine odaklanarak, ilişkiden öğrendikleri dersleri ve güçlü yönlerini keşfedebilirler.

Vedalaşma süreci, kişinin kendi duygularını ve ihtiyaçlarını ifade etme becerisini de içerir. Bu, iletişim becerilerini kullanarak sağlıklı bir şekilde duyguları paylaşmayı ve kabullenmeyi içerir. Ayrıca, ilişkinin sona ermesiyle ilgili acıyı kabul etme ve zamanla iyileşme sürecini içerir.

19/04/2024

Duygusal erişilebilirlik, bir kişinin duygularını tanıma, ifade etme ve paylaşma yeteneğini ifade eder. Bu, hem kendi duygularını anlama ve kabul etme, hem de başkalarının duygularını anlama ve empati gösterme yeteneğini içerir. Sağlıklı ilişkilerin temel bir unsuru olarak kabul edilir.

Duygusal erişilebilirlik, kişinin duygusal zekası ve ilişki becerileriyle yakından ilişkilidir. Bu, duygusal olarak olgun ve sağlıklı bir birey olmak için önemlidir. Duygusal erişilebilirlik, ilişkilerde derin bağlar kurma, çatışmaları çözme ve sağlıklı sınırlar oluşturma yeteneğini içerir.

Kapalılık, duyguların ifade edilmemesi veya duygusal olarak geri çekilme durumunu ifade eder. Bu, kişinin duygularını bastırması, paylaşmaktan kaçınması veya duygusal olarak uzak durması anlamına gelebilir. Kapalılık, ilişkilerde iletişim sorunlarına, çatışmalara ve uzaklaşmaya yol açabilir.

Kapalılık genellikle geçmişte yaşanan travmatik deneyimlerden veya güvensiz ilişkilerden kaynaklanır. Bu, kişinin duygusal olarak korunaklı bir kabuk oluşturmasına ve duygularını ifade etmekten kaçınmasına neden olabilir. Ancak, bu duygusal geri çekilme genellikle ilişkilerde duygusal bağlantıyı engeller ve kişinin yalnızlık hissine neden olabilir.

11/03/2024

Bağlanma stili, kişinin duygusal ihtiyaçlarına nasıl yanıt verdiğini ve ilişkilerdeki davranışlarını belirleyen önemli bir faktördür. Bu stil, genellikle çocukluk döneminde yaşanan deneyimlerden kaynaklanır ve zamanla şekillenir. Güvenli bağlanma stiline sahip bireyler, genellikle sağlıklı ve destekleyici ilişkiler kurma eğilimindedir. Bu bireyler, hem bağımsızlık hem de yakınlık ihtiyaçlarına dengeli bir şekilde yanıt verirler. İlişkilerinde güven, iletişim ve anlayış ön plandadır.

Kaygılı bağlanma stiline sahip bireyler, ilişkilerde sürekli bir onay ihtiyacı hissederler. Geçmişteki deneyimler, güvensizlik duygularına neden olmuş olabilir, bu da ilişkilerdeki sürekli endişe ve onay arayışını tetikler. Bu bireyler, partnerlerinden sürekli olarak sevgi ve onay beklerler, ancak bu beklenti bazen ilişkide gerilime neden olabilir.

Kaçınan bağlanma stiline sahip bireyler, bağımsızlık ve mesafe arayışındadır. Bu bireyler, duygusal bağlantılardan kaçınma eğilimindedirler ve duygusal ihtiyaçlarını bastırmaya meyillidirler. İlişkilerde duygusal yakınlığı kurmakta zorlanabilirler.

Korkulu bağlanma stiline sahip bireyler ise hem yakınlık hem de bağımsızlık isteğini bir arada yaşarlar. Bu bireyler, ilişkilerde sürekli bir çekişme ve içsel çatışma yaşayabilirler. Hem bağımlılık hem de bağımsızlık istekleri arasında gidip gelmekte ve bu durum, ilişkilerinde istikrarsızlık yaratabilir.

Bağlanma stili, sadece romantik ilişkileri etkilemez, aynı zamanda iş ve sosyal ilişkilerimizi de etkiler. İş yaşamında liderlik tarzımızı belirleyebilir, sosyal çevremizdeki ilişkilerimizi etkileyebilir ve genel kişisel mutluluğumuzu şekillendirebilir. Bağlanma stilimizi anlamak, ilişkilerimizi daha sağlıklı bir şekilde yönetmemize ve kişisel gelişimimize katkıda bulunmamıza yardımcı olabilir.

08/03/2024

Gaslighting, bir kişinin başka bir kişinin gerçeklik algısını sorgulayarak, onu kuşku içinde bırakarak veya yanıltarak manipüle etme şeklidir. Bu tür manipülasyon genellikle duygusal istismarın bir parçası olarak ortaya çıkar ve kurbanın kendi gerçeklik algısını kaybetmesine neden olabilir. Gaslighting, kontrolü ele geçirme ve kurbanı kendi gerçekliğini sorgulamaya itme amacı güder.

Gaslighting ile baş etmek, ilk etapta bu tür bir davranışın ne olduğunu bilmeyi gerektirir. Gaslighting, genellikle manipülatif bir dil kullanma, gerçekleri çarpıtma, sürekli yalanlar söyleme, kurbanı suçlama ve kendisini mağdur gibi gösterme gibi belirgin belirtilerle kendini gösterir. Kurban, bu manipülasyonlar nedeniyle kendi hissettiklerine, düşündüklerine ve gördüklerine güvenemez hale gelebilir.

Gaslighting'e maruz kalan bireyler genellikle sürekli şüphe içinde bulunurlar ve kendi gerçeklik algılarını sorgularlar. Bu nedenle, gaslightingin farkına varmak ve bu manipülasyonlarla başa çıkmak önemlidir. Duygusal destek almak, güvendiğiniz arkadaşlarınız veya aile üyelerinizle konuşmak, sınırlar koymak ve gerektiğinde uzman yardımı almak bu süreçte yardımcı olabilir. Gaslighting, uzun vadeli duygusal etkileri olabilen ciddi bir durumdur, bu nedenle bu tür manipülasyonlarla başa çıkma süreci dikkatlice ele alınmalıdır.

05/03/2024

Kendi kendimizi geçersiz kılma, duygusal sağlığımızı olumsuz etkileyen bir davranış biçimidir. Bu durum, genellikle içsel eleştiriler, kendi duygularımızı bastırma eğilimi, sürekli olarak kendi başarısızlıklarımıza odaklanma gibi şekillerde kendini gösterebilir. Kendi kendimizi geçersiz kılma, düşük özsaygı, negatif benlik algısı ve içsel eleştirilerle ilişkilidir. Bu davranış biçimi, genellikle çocukluktan gelen öğretilmiş davranışlar, toplumsal normlar veya olumsuz yaşam deneyimleri tarafından şekillenebilir.

Kendi kendimizi geçersiz kılma eğilimini fark etmek, bu davranışı değiştirmek için ilk adımdır. Farkındalık geliştirmek, içsel eleştirileri tanımak ve bu sağlıksız düşünce kalıplarını değiştirmek için önemlidir. Bu noktada, olumlu bir içsel dil oluşturmak, kendimize yönelik olumlu ve destekleyici bir konuşma geliştirmek, başarılarımıza odaklanmak ve kendi güçlü yanlarımızı tanımak önemli bir rol oynar.

Duygusal ihtiyaçlarımızı anlamak da kendi kendimizi geçersiz kılma eğilimini azaltmada etkili olabilir. Kendi duygularımızı ifade etmeyi öğrenmek, sınırlar koymak ve başkalarının beklentilerine karşı kendi değerlerimizi korumak bu süreçte yardımcı olabilir.

11/12/2023

Partnerinizin sizi daha iyi dinlemesini sağlamak, sağlıklı iletişim ve duygusal bağlantıyı güçlendirmek için önemli bir adımdır.

Aktif dinleme, tam dikkatle dinleme ve anlama sürecini içerir. Partneriniz konuşurken göz teması kurun, başınızı sallayın, anladığınızı gösterin ve sorular sorarak derinlemesine anlamaya çalışın.

Partnerinizle iletişim kurarken eleştiri, savunma mekanizmalarını tetikleyebilir ve açık iletişimi engelleyebilir. Daha iyi dinleme için eleştiri yerine duygusal ifadeleri tercih edin ve birbirinizi anlamaya odaklanın.

Partnerinizin duygusal deneyimlerini anlamak için empati gösterin. "Senin yerine kendimi koyduğumda..." gibi ifadeler kullanarak duygusal bir bağ kurun ve onun hissettiği duygulara saygı gösterin.

İyi dinleme alışkanlıkları için beklentilerinizi açıkça belirtin. Örneğin, "Sadece dinlemeni istiyorum, çözüm sunmana gerek yok" veya "Şu anda sadece duygularımı ifade etmek istiyorum" gibi ifadeler kullanarak netlik sağlayın.

Partnerinizin hissettiği duyguları yargılamadan dinleyin. Herkesin duyguları kendine özgüdür ve onları anlamak için önyargılardan kaçının.

Partnerinizin daha iyi dinleme alışkanlıklarını geliştirmesine yardımcı olmak için olumlu geri bildirimlerde bulunun. İyi dinleme davranışlarını takdir edin ve bunun ilişkinizde nasıl olumlu bir etki yarattığını ifade edin.

08/12/2023

Anksiyete yaşayan kişiler için güvence talep etmek, sağlıklı bir iletişim kurmanın ve duygusal ihtiyaçlarınızı ifade etmenin önemli bir parçasıdır.

Güvence nasıl talep edilebilir?

Doğrudan İfade Ederek
"Bugün buluşmaya gelmeden önce biraz endişeli hissediyorum.’’

İhtiyaçlarınızı Belirterek
"Bazen endişe duyduğumda, sadece biraz güven duymaya ihtiyacım oluyor. Mesela, sadece 'buradayım' demen bile beni rahatlatabilir."

Sembolik Bir Dil Oluşturmak
"Belki de gelecekteki buluşmalarımızda birbirimize güven duyabilmek için belirli bir kelime veya jest belirleyebiliriz. Bunu konuşabilir miyiz?"

Açık İletişim Kurma
"Eğer bir şey hakkında endişeli görünürsem, lütfen sormaktan çekinmeyin. Belki de sadece bir açıklama yapmak veya duygularımı paylaşmak rahatlamama yardımcı olabilir.

Duygusal ihtiyaçlarınızı açıkça ifade etmek, hem sizin hem de partnerinizin daha sağlıklı bir iletişim kurmasına ve anlayışlı olmasına olanak tanır. İletişimde açık olmak, ilişkinin güçlenmesine katkıda bulunabilir.

04/12/2023

İlişkiler ne kadar samimi ve derinse, içerdikleri duygusal bağlantılar ve paylaşılan deneyimler de o kadar etkili olabilir. Samimi ilişkilerde, partnerler birbirleriyle duygusal olarak açılma, zayıflıklarını paylaşma ve derin bağlar kurma eğilimindedirler. Ancak, bu samimiyet aynı zamanda daha derin ve hassas konuların da tetikleyici olmasına neden olabilir.

Bu durumu anlamak ve sağlıklı yönetmek için;

Samimi bir ilişki, duygusal açıklık ve dürüstlük gerektirir. Bu, partnerlerin geçmişlerinden kaynaklanan duygusal yaraları paylaşmalarını ve birbirlerine gerçek öz benliklerini göstermelerini içerir.

Samimi bir ilişkide, geçmişteki travmatik deneyimler, aile ilişkileri veya kişisel zorluklar gibi konular, tetikleyici durumlar haline gelebilir. Bu durumlar, duygusal reaksiyonları ve eski olumsuz deneyimleri gün yüzüne çıkarabilir.

Tetikleyici durumlarla başa çıkmak için karşılıklı empati ve anlayış önemlidir. Partnerler, birbirlerinin hissettiği duyguları anlamaya çalışmalı ve destek olmalıdırlar.

İyi iletişim becerileri, duygusal konuları sağlıklı bir şekilde ifade etmeyi ve dinlemeyi içerir. Partnerler, hissettikleri tetikleyici duyguları açıkça ifade edip, karşılıklı olarak bunlara duyarlı bir şekilde yanıt verebilirler.

Tetikleyici durumlarla başa çıkmak, hem bireysel olarak hem de birlikte çalışmayı gerektirebilir. Her iki partnerin de bu konuda çaba göstermesi, ilişkinin sağlığını destekler.

30/11/2023

İçinizdeki çocuğun, yetişkin ilişkilerinizi ele geçirmesi, çocukluk deneyimlerinden kaynaklanan duygusal izlerin ve reaksiyonların, yetişkinlikteki ilişkilere yansıması anlamına gelir.

İçinizdeki Çocuğun İzleri

İçsel çocuk deneyimlerine dayalı olarak, bağlanma sorunları ortaya çıkabilir. Bu, güven sorunları, bağımlılık veya aşırı bağımlılık gibi şekillerde görülebilir.

Çocukluk döneminde öğrenilen iletişim modelleri, yetişkinlikte de devam edebilir. Sorunları ifade etmekte, duygusal ihtiyaçları iletmekte veya anlayışlı bir şekilde dinlemede zorluklar yaşanabilir.

İçsel çocuk, geçmişteki travmatik deneyimlere benzer durumlarla karşılaşıldığında duygusal olarak tetiklenebilir. Bu, aşırı tepkiler veya çatışmaya neden olabilir.

İçinizdeki çocuk, ilişkilerde mutluluğu hak etmediğine inanabilir ve bu inanç, ilişkileri bilinçsiz bir şekilde sabote etmeye yönlendirebilir.

Çocukluk döneminde yaşanan olumsuz deneyimler, yetişkinlikte düşük özsaygıya veya değer problemlerine neden olabilir. Bu, sağlıklı sınırlar koymakta veya kendi ihtiyaçlarınızı ifade etmekte zorluk yaşamanıza yol açabilir.

06/11/2023

Kaygılı bağlanma stiline sahip kişiler bazen içsel bir savaşın içinde gibi hissedebilirler.
İlişkiler onlar için biraz karmaşık olabilir.

İlk olarak, tahmin edileceği gibi sürekli endişe ve kaygı hissedebilirler. Partnerlerinin ne düşündüğü, hissettiği veya yapacağı konusunda sürekli olarak düşünürler. "Acaba beni terk ederler mi?" sorusu kafalarını kurcalar.

Bir diğer belirgin özellik, onay ve sevgi ihtiyacıdır. Sürekli olarak partnerlerinden onay ve sevgi beklerler. Partnerlerinin ilgisini ve sevgisini her zaman hissetmek isterler.

Bu kişiler aynı zamanda bağımlılık eğilimindedirler. Partnerleri olmadığında eksik hissederler. Onlar için partnerleri bir tür güvence kaynağıdır.

Ayrılmaktan veya terk edilmekten korkarlar. Bu korku, ilişkilerini bazen sabote etme eğilimine yol açabilir. İlişkilerini korumak için bazen aşırı tepkiler verebilirler.

Sıkça şüpheci olma eğilimindedirler. Partnerlerinin sadakatini sorgularlar. Başkalarına ilgi göstermesinden veya ilişkiyi sonlandırmasından endişe edebilirler.

Duygusal olarak dalgalanmalar yaşayabilirler. Bir gün her şey harika görünürken, ertesi gün endişe ve depresyon içinde olabilirler.

Partnerlerini kaybetmekten korktukları için ihtiyaçlarını dile getirmekte çekinebilirler.

Psikolog Rabia Aslihan Dalbay

29/04/2024

26/04/2024

22/04/2024

19/04/2024

11/03/2024

08/03/2024

05/03/2024

11/12/2023

08/12/2023

04/12/2023

30/11/2023

06/11/2023

Address

Opening Hours

Website

Alerts

Shortcuts

Share

Category

Monday	09:00 - 17:00
Tuesday	15:00 - 20:00
Wednesday	15:00 - 20:00
Thursday	15:00 - 20:00
Friday	09:00 - 17:00