
19/05/2025
Yeni bir köpek sahiplendik. Sokakta bulduğumuz bu dost, oldukça ürkek ve naif. Bir de bir sene önce sahiplendiğimiz bir köpeğimiz var. O, artık bizimle olmanın güvenini kazanmış; daha dışa dönük, hatta bazen şımarık diyebileceğim bir hale gelmiş. Yeni dostumuz daha sakin ve kontrollü, diğeri ise vurdumduymaz bir özgüvene sahip.
Bu farklılıklar beni bir düşünceye sevk etti. Yaşantılarımız, geçmişte yaşadıklarımız ve aldığımız yaralar hem hayvanların hem de insanların hayatlarını nasıl şekillendiriyor?
Bir köpeğin ürkekliği, belki de geçmişte yaşadığı bir travmayı yansıtıyorken; bir diğerinin şımarıklığı, sevgi ve güven içinde büyümesinin bir sonucu olabilir. İnsanlar için de durum çok benzer değil mi? Hepimiz geçmişimizin izlerini taşıyoruz, bu izler de kim olduğumuzu ve hayata nasıl baktığımızı şekillendiriyor.
Her birey, her canlı biricik. Bu hikaye bana bir kez daha empati kurmanın, yargısız bir şekilde tanımaya çalışmanın ve zaman tanımanın ne kadar kıymetli olduğunu hatırlattı.