Cansu Çalapverdi

Cansu Çalapverdi Uzman Klinik Psikolog Cansu Çalapverdi

Psikanalitik düşünce, sadece ne yaptığımıza değil, neden yaptığımıza da bakar.İyilik sandığımız şey, bazen geçmişin bir ...
12/07/2025

Psikanalitik düşünce, sadece ne yaptığımıza değil, neden yaptığımıza da bakar.
İyilik sandığımız şey, bazen geçmişin bir yankısı olabilir.
Fark etmek, suçlamak değil; bağları çözmek için bir adım olabilir.

02/07/2025
Anoreksiya nervoza, kişinin kilo alma korkusu, beden algısındaki çarpıklık ve öz-değerini yalnızca fiziksel görünüme bağ...
21/06/2025

Anoreksiya nervoza, kişinin kilo alma korkusu, beden algısındaki çarpıklık ve öz-değerini yalnızca fiziksel görünüme bağlamasıyla karakterize edilen ciddi bir yeme bozukluğudur. Erken dönemde desteklenmediğinde, hem fiziksel hem psikolojik açıdan hayatı tehdit edici boyutlara ulaşabilir.

Kendini sürekli eleştirmenin ardında ne var?Süperego dinamiklerini görünür kılacak sorular burada.
05/06/2025

Kendini sürekli eleştirmenin ardında ne var?
Süperego dinamiklerini görünür kılacak sorular burada.

03/06/2025
Bu sorulardan biri sizde bir yere temas etti mi? İçgörülerinizi yorumlara yazabilirsiniz; bazen söze dökmek bile hafifle...
23/05/2025

Bu sorulardan biri sizde bir yere temas etti mi?
İçgörülerinizi yorumlara yazabilirsiniz; bazen söze dökmek bile hafifletici olabilir.

15/05/2025

Aynı döngüye girmek iradesizlik değil, bilinçdışı olabilir.

Bugün 10 Mayıs Psikologlar Günü.Ama bu yıl kutlamaktan çok, adını koymamız gereken bir mesele var.Psikoloji okuduğunuzda...
10/05/2025

Bugün 10 Mayıs Psikologlar Günü.
Ama bu yıl kutlamaktan çok, adını koymamız gereken bir mesele var.

Psikoloji okuduğunuzda size ‘psikolog’ olacağınız söyleniyor.
Ama mezun olduğunuzda, ‘mesleğini yapamazsın’ deniyor.
Çünkü artık sadece klinik yüksek lisans yapmış olanlara serbest çalışma hakkı tanınıyor.
Bu ne demek?
Yani lisans diploman geçerli, ama yetkin değilsin.
Üstelik yüksek lisans kontenjanları sınırlı, ücretler yüksek, süreç adil değil.
Böylece binlerce psikoloji mezunu, eğitimini tamamladığı halde mesleğini icra edemiyor.
Bu yalnızca bireysel bir mağduriyet değil. Bu, yıllardır yasal tanımı yapılmamış bir mesleğin sistemli biçimde etkisizleştirilmesi, değersizleştirilmesi.

Ama biz hala buradayız.
Sadece ünvan için değil, mesleğimizin insana dokunan yanına sahip çıkmak için.
Çünkü psikolog olmak, bir etiket değil; bir sorumluluk.
İnsanı anlamaya çalışmak, karşısında ezberle değil dikkatle durmak, etikle hareket etmek.
Bugünü kutlamak kolay değil.
Ama hatırlatmak önemli.
Hak ettiğimiz yasal zemini hala alamamış olsak da;
İşini hakkıyla yapan, bilgisini suistimal etmeyen, mesleğini hafife almayan tüm psikologların günü kutlu olsun.
İyi ki varsınız.

Psikanalitik bakış açısı, insanın benliğini diğerleriyle kurduğu ilişkiler içinde keşfettiğini söylerken, varoluşçu pers...
19/03/2025

Psikanalitik bakış açısı, insanın benliğini diğerleriyle kurduğu ilişkiler içinde keşfettiğini söylerken, varoluşçu perspektif de insanın ancak bir bağlam içinde anlam kazandığını öne sürer. Sartre’ın dediği gibi, “Öteki, cehennem olduğu kadar kimliğimizin kaynağıdır.”

Dolayısıyla, “Ben bensem, sen sayesinde”, hem psikanalitik hem varoluşçu açıdan, bireyin ancak diğerleri aracılığıyla kendini tanımlayabildiğini ve benliğin özünde ilişkisel bir yapı taşıdığını gösterir.

Terapiye giden herkesin en az bir kez duyduğu o klasik soru: “Ne hissettiniz?” İlk başta basit gibi görünse de, aslında ...
16/03/2025

Terapiye giden herkesin en az bir kez duyduğu o klasik soru: “Ne hissettiniz?” İlk başta basit gibi görünse de, aslında oldukça derin ve dönüştürücü bir sorudur. Birçok kişi, olayları anlatmaya odaklanırken duygularını geri planda bırakır. Ancak, gerçek iyileşme sadece olanları anlamaktan değil, onları nasıl deneyimlediğimizi fark etmekten geçer.

Terapistler, bu soruyu tekrar tekrar sorarak kişinin duygularına temas etmesini, onları tanımasını ve en önemlisi, kabul etmesini sağlar. Çünkü bastırılan duygular bir süre sonra farklı şekillerde kendini gösterir: anksiyete, öfke, fiziksel gerginlik ya da depresyon olarak.

Peki, gerçekten hissettiklerimizi fark etmek neden bu kadar zor? Ve bunu yapabildiğimizde hayatımızda neler değişir?

Psikoterapide en temel prensiplerden biri, kişinin bastırdığı veya farkında olmadığı duygularını keşfetmesi ve bunları sağlıklı bir şekilde ifade etmesidir. Freud’un “bastırılan geri döner” sözü de bunu destekler. Duygularımızı bastırdığımızda, bedenimizde ve zihnimizde farklı şekillerde kendini gösterir (anksiyete, psikosomatik rahatsızlıklar, depresyon vb.). Ancak duyguları fark edip kabul ettiğimizde, içsel bir rahatlama ve iyileşme süreci başlar.

Duygusal dayanıklılık, zorlayıcı olaylara rağmen toparlanabilme gücümüzdür. Birçok kişi, duygusal acıdan kaçınarak daha güçlü olacağını düşünse de aslında duygularla yüzleşmek, onları anlamak ve kabul etmek, bizi gerçek anlamda güçlendirir. Araştırmalar, zor duygularla başa çıkmayı öğrenen insanların daha dayanıklı olduğunu ve gelecekteki krizlere daha iyi adapte olabildiğini gösteriyor.

Travma yaşayan bireyler için en zor süreçlerden biri, hissettiklerini inkâr etmek ya da onlardan kaçmaktır. Ancak travmatik deneyimlerin iyileşmesi için duyguların güvenli bir ortamda yaşanması gerekir. Bessel van der Kolk’un The Body Keeps the Score adlı kitabında belirttiği gibi, travmanın etkileri sadece zihinde değil, bedende de saklanır. Bu yüzden hissetmek, travmanın bedensel ve zihinsel yükünü serbest bırakmanın en temel yollarından biridir.

Address

Suadiye

Opening Hours

Monday 18:00 - 21:00
Tuesday 18:00 - 21:00
Wednesday 18:00 - 21:00
Thursday 18:00 - 21:00
Friday 18:00 - 21:00
Saturday 18:00 - 21:00

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Cansu Çalapverdi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Cansu Çalapverdi:

Share

Category