Mavi Terapi Merkezi

Mavi Terapi Merkezi Yaşam Koçluğu, Kozmik Enerji Terapisi, NLP, Reiki, Aile ve Çift Terapisi, Cinsel Terapi

14/11/2016

"Bir kimse ile karşılaştığınız zaman, onu nasıl görürseniz, kendinizi de öyle göreceksiniz. Ona nasıl davranırsanız, kendinize de öyle davranacaksınız. Onun hakkında ne düşünürseniz, kendi hakkınızda da öyle düşüneceksiniz. Bunu asla unutmayın, çünkü siz o insanda ya kendinizi bulacak ya da yitireceksiniz." Mucizeler Kursu

İlişkiler yaşamı anlamak, kim olduğumuzu, korktuğumuz şeyleri, gücümüzün ya da güçsüzlüğümüzün nereden geldiğini ve gerçek sevginin anlamını keşfetmek için bize sunulmuş fırsatlardır. İlişkiler evrenin laboratuarlarıdır ki, orada karşılıklı olarak azami büyüme fırsatına sahip olan insanlar bir araya gelir ve birbirlerinin gelişiminde görev alırlar. Hiçbir karşılaşma rastlantısal değildir. Karşılaşması gerekenler karşılaşacaklar ve bir ilişki potansiyeli içinde birbirlerinin gelişmesine öğrenmesine katkıda bulunacaktır.

Bir ilişkide üç öğretim düzeyi vardır, diyor Marianne Williamson:
Birinci düzey, bizim tesadüfen karşılaşma olarak düşündüğümüz, örneğin iki yabancının asansörde karşılaşması veya iki öğrencinin okuldan eve birlikte yürümeleri gibi. Bunda bile, olabilir ki asansördeki insanlar birbirlerine gülümseyebilirler ya da öğrenciler arkadaş olabilirler. Biz en çok da bu rastlantısal karşılaşmalarda, kişiliklerimizin sert ve sivri kenarlarını törpüleme fırsatı buluruz. Rastlantısal karşılaşmalarda kendini belli eden kişilik zaaflarımız, yakın ilişkilerde kaçınılmaz bir şekilde büyümüş olarak ortaya çıkacaktır. Eğer banka veznedarına ters davranırsak, en çok sevdiğimiz insanlara karşı nazik davranmamız daha zor olacaktır.

İkinci düzey, daha sürekli bir ilişkidir ki burada iki kişi, bir süre için, oldukça yoğun bir öğretme-öğrenme sürecine girer ve sonra görünüşte ayrılırlar. Birlikte geçirdikleri zamanlarda onlar, öğrenecekleri bir sonraki dersleri için gerekli deneyimlerden geçerler. Yaşadıkları fiziksel yakınlık onların arasındaki yüksek öğretim ve öğrenim düzeyini artık kaldıramaz (taşıyamaz) olduğunda, ödev fiziksel ayrılığı gerektirecektir. Bununla birlikte, bu ilişkinin sonu gibi görünse de aslında bir son değildir. İlişkiler ebedidir. İnsanlar fiziksel madde değil, enerji olduklarından, ilişkiler de bedene değil, zihne aittir. Bedenlerin birleşmesi gerçek birleşmeye delalet edebilir de, etmeyebilirde; çünkü önemli olan zihinsel birleşmedir. Yirmi beş yıl aynı yatakta uyumuş insanların gerçek anlamda birleşmiş olmayabileceği gibi, birbirlerinden kilometrelerce uzakta olan insanlar asla ayrılmamış olabilirler.
Çoğu zaman, ayrılmış ya da boşanmış çiftler görürüz ve onların ilişkilerinin "başarısızlığa uğramasına" üzülerek bakarız. Fakat eğer her iki insan öğrenmeleri gerekli olanı öğrenmişlerse, o zaman o ilişki başarılı olmuş demektir. Şimdi artık, daha başka yollardan daha çok şey öğrenmek için fiziksel ayrılığın vakti gelmiş olabilir. Bu sadece bir başka yerde, başka insanlardan öğrenmek anlamına gelmez; aynı zamanda, ilişkinin mevcut biçimini bırakarak saf sevgi derslerini öğrenmek anlamına gelir.

Üçüncü öğrenim düzeyi ise, bir kere kurulduktan sonra hayatımız boyunca devam eden ilişkilerdir. Kendisiyle bir ömre değer dersler öğreneceğimiz bir kimse, hayatımızdaki varlığı ile bizi büyümeye zorlayan kimse demektir. O kimi zaman ömrümüz boyunca kendisi ile sevgi dolu paylaşımlarımız olan birini temsil eder, kimi zaman ise yıllar buyunca, hatta ebediyen böğrümüzde bir diken gibi deneyimlediğimiz birini temsil eder. Birinin sırf bize öğreteceği pek çok şeyi bulunması demek, onu sevdiğimiz anlamına gelmez.

Bize öğretecek en çok şeyi olanlar, kendi sevme kapasitemizin sınırlarını bize gösteren kimselerdir. Onlar korkulu hallerimizi bilinçli ya da bilinçsiz olarak zorlayanlardır. Onlar bize duvarlarımızı gösterirler. Duvarlarımız bizim yaralarımızdır –bizim artık daha fazla sevemeyeceğimizi, bundan daha derin bir bağ kuramayacağımızı insanları bir noktadan sonra bağışlayıp geçemeyeceğimizi hissettiğimiz yerlerdir- Biz nerelerde şifaya ihtiyacımız olduğunu görmek ve bu şifa sürecine yardımcı olmak için birbirimizin hayatında yer almaktayız.
Eğer bir ilişki şifa bulmamış taraflarımızı örtbas etmemize olanak veriyorsa, o zaman o bizim büyümemize değil, saklanmamıza yarıyor demektir. Evren bunu asla desteklemez.

MARIANNE WILLIAMSON
Sevgiye Dönüş KitabındaN

NEGATİF DÜŞÜNCELERİ POZİTİFE ÇEVİRİNMutluluğun elinizde olduğunu hiç düşündünüz mü? Bunun için belki de yapmanız gereken...
25/09/2016

NEGATİF DÜŞÜNCELERİ POZİTİFE ÇEVİRİN

Mutluluğun elinizde olduğunu hiç düşündünüz mü? Bunun için belki de yapmanız gereken tek şey negatif düşüncelerinizi pozitif olanlarla değiştirmek...Bunun için uzmanlarımızla görüşün.....

Burcu Amrağ :05330586379

Yasemin Deveren :05330586306

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN
30/08/2016

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN

Yeni haftanın  ilk seansı 👍
29/08/2016

Yeni haftanın ilk seansı 👍

28/08/2016

Pozitif Düşünme Tekniği

Evrenden istenilen enerjileri çekmek adına birçok teknik ve pozitif düşünme yöntemi okuduk ve uyguladık. Bugün sizinle paylaşacağım yazımda da farklı bir teknikten bahsedeceğim.

Bu teknikte de tabi ki olumlu ve pozitif düşünce hakim. Tek bir fark var oda evrene sorular yöneltmek.

Örnek vermek gerekirse,(bu örnekleri hayatın her alanında kullanabilir ve uyarlayabilirsiniz) çarşıda gezerken vitrinde bir şey beğendiniz ama almak için yeterli paraya sahip değilsiniz, bu durumda evrene soracağınız soru şu şekilde olmalıdır. Vitrinde gördüğüm…. ‘ya sahip olabilmem için sonsuz olasılıklar nelerdir?

Burdaki sonsuz kelimesi çok önemlidir. Çünkü evren sizin aklınıza bile gelmeyecek türlü türlü olasılıklar yaratabilir. O nedenle evrene sorulan soruların içerisinde sonsuz olasılık kavramı yer almalıdır.

Bu teknikte tek sınırınız sadece olumlu ve pozitif düşünmek olmalı. Evrene soru sormaktan çekinmeyin. Sorduğunuz sorular için notlar tutun ve takibini yapın. Sorularınıza inanın ve alışkanlık haline getirin evren cevabını muhakkak verecektir.

27/08/2016

Düşünceleriniz ne ise siz O'sunuz..

Yaşadığınız her şeyi inançlarınız aracılığıyla bilinçaltınıza ilettiğiniz düşünceler nedeniyle yaşarsınız.

Başkalarının telkinleri tek başına sizin üzerinizde bir güce sahip değildir. Böyle bir gücü sizin düşünceleriniz aracılığıyla vermeniz halinde kazanırlar.
Sizin zihinsel olarak buna rıza göstermeniz gerekir. Düşünceyi benimsemeniz ve kabul etmeniz gerekmektedir.
Bu noktada telkin sizin kendi düşünceniz olur ve bilinçaltınız bunu deneyime dönüştürmek için çalışır.

Bilinçaltınızın mucizeler yaratma gücünü uyumadan önce ona gerçekleştirmek istediğiniz belirli bir şeyi ifade ederek keşfedebilirsiniz.
Bilinçaltınız ona ilettiğiniz her şeyi gerçek kılmaya çalışacaktır.
Bu nedenle ona doğru fikirler ve yaratıcı düşünceler iletmeniz gerekir.

Benimsediğimiz olumsuz fikirlerle kendimizi incitiriz.
Öfke, korku, kıskançlık ve kin duyarak kendinizi kaç kez yaraladınız?

Bunlar bilinçaltınıza giren zehirlerdir.
Siz bu olumsuz tutumlarla doğmadınız.
Bilinçaltınıza hayat dolu düşünceler iletin ve oraya yerleşen bütün olumsuz kalıpları silin.
Siz bunu yapmaya devam ettikçe geçmiş silinecek ve artık hatırlanmayacaktır.
Zihninizi sürekli olumlu fikirlerle besleyerek değiştirirseniz bedeninizi de değiştirebilirsiniz.

İyileşmenin temeli budur.

Hastalıkların kaynağı zihindedir.
Zihinsel bir kalıpla bağlantılı olmadığı sürece bedende hiçbir şey ortaya çıkmaz.

Tek bir iyileştirme süreci vardır o da inançtır.
Tek bir iyileştirici güç vardır o da bilinçaltınızdır.

Sizi iyileştiren şeyin ne olduğunu araştırın.
Bilinçaltınıza ilettiğiniz doğru yönergelerin zihninizi ve bedeninizi iyileştirdiğini fark edeceksiniz.

Üzüntü, endişe, korku ve depresyon kalbin, ciğerlerin, midenin ve bağırsakların normal fonksiyonlarına müdahale edebilir.

Tıp toplumu strese bağlı hastalıkların ne kadar ciddi olduğunun farkına yeni yeni varmaya başladı.
Bunun nedeni bu düşünce kalıplarının bilinçaltının uyumlu çalışmasına müdahale etmesidir.
Kendinizi zihinsel ve fiziksel olarak rahatsız hissettiğinizde yapabileceğiniz en iyi şey kendinizi serbest bırakmak, gevşemek ve düşünce süreçlerinizin tekerleklerini durdurmaktır.
Bilinçaltınızla konuşun. Ona huzuru, uyumu ve ilahi düzeni benimsemesini söyleyin.

İnanç, bilinçaltındaki düşüncedir.
Bir şeyi doğru kabul etmek anlamına gelir. Kabul edilen düşünce kendini otomatikman uygulamaya koyar.

Sağlık fikrini bilinçaltına iletmenin bir başka harika yolu disiplinli ve sistemli hayal kurmadır.

İnandığınız sürece istediğiniz her şeyi elde edersiniz.

Bilincinizi en iyiye yönelik beklentilerinizle meşgul edin.
Böylece bilinçaltınız sadakatle alışageldiğiniz düşünme biçimini yeniden oluşturacaktır.

Mutlu sonu sorunlarınızın çözüldüğünü hayal edin.
Başarının heyecanını hissedin, bilinçaltınız hayal ettiklerinizi ve hissettiklerinizi kabul edecek ve bunları gerçek kılmaya çalışacaktır.

Eğer sürekli ağrılarınıza ve semptomlarınıza isimler veriyor ve bunlar hakkında konuşuyorsanız, onlara sizin üzerinizde güç sahibi olma hakkı tanırsınız.

Olumlamak öyle olduğunu söylemektir.
Zihnin bu tutumunu doğru kabul ettiğiniz sürece bunun aksi yönündeki bütün etkenlerden bağımsız olarak dileklerinizin gerçekleştiğini görürsünüz.

Bilinçaltınız sizinle önseziler, dürtüler, sezgiler, tutkular ve fikirler aracılığıyla konuşur.

Hasta olmak anormaldir.
Hastalık durumu, hayatın akıntısına karşı hareket ettiğiniz ve olumsuz düşündüğünüz anlamına gelir.

Peki dileklerinizin istediğiniz gibi karşılık bulmadığını fark ederseniz, ne olur o zaman ? Böyle bir başarısızlığın temel nedenlerini anlamalısınız.
Bu nedenler güven eksikliği ve çok fazla çabadır.
Kuşkular ve tereddütler dileğinizin gerçekleşmesini engeller.
Duruma ve koşullara bu da geçecek deyin.

Parayla ilgili inançlar

Maddi zorluklar yaşıyorsanız, iki yakanızı bir araya getirmeye çalışıyorsanız bu bilinçaltınızı her zaman bol paranız olacağı, bir kısmını biriktireceğiniz konusunda ikna etmediğiniz anlamına gelir.
Bilinçaltı sıradan sözcük ve ifadeleri değil, sizin gerçekten doğru olduğuna inandıklarınızı kabul eder.

26/08/2016
NEGATİF DÜŞÜNCELERİ POZİTİFE ÇEVİRİNMutluluğun elinizde olduğunu hiç düşündünüz mü? Bunun için belki de yapmanız gereken...
02/08/2016

NEGATİF DÜŞÜNCELERİ POZİTİFE ÇEVİRİN

Mutluluğun elinizde olduğunu hiç düşündünüz mü? Bunun için belki de yapmanız gereken tek şey negatif düşüncelerinizi pozitif olanlarla değiştirmek...Bunun için uzmanlarımızla görüşün.....

Burcu Amrağ :05330586379

Yasemin Dereven :05330586306

28/07/2016

Address

Newista Residance A Blok Kat:14 Daire:119 Beylikdüzü
Istanbul
34515

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Mavi Terapi Merkezi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Mavi Terapi Merkezi:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram