Prof. Dr. Zeki Tunç Göz Hastalıkları Uzmanı

Prof. Dr. Zeki Tunç Göz Hastalıkları Uzmanı Katarakt ve Refraktif Cerrrahi
Retina Hastalıkları
Şaşılık ve Çocuk Göz Hastalıkları
Göz Estetiği
Glokom
Miyopi, Astigmat,Hipermetropi,Presbiyopi

Retina ven tıkanıklığı, gözün arka tabakasındaki toplardamarın akımını kaybetmesiyle ortaya çıkar. Kan akışı yavaşladığı...
08/12/2025

Retina ven tıkanıklığı, gözün arka tabakasındaki toplardamarın akımını kaybetmesiyle ortaya çıkar. Kan akışı yavaşladığı için retina içinde sıvı birikir ve görme hızlı şekilde bozulabilir.

🔷Hastalar genellikle aniden bulanık görme şikayeti ile gelir. Bu durumda temel hedef, retinayı yeniden düzenli bir dolaşıma kavuşturmak ve ödemi en kısa sürede azaltmaktır.

Göz içi enjeksiyonlar bu tedavinin merkezinde yer alır. En sık kullanılan ilaçlar anti VEGF grubudur. Bu ilaçlar, tıkanıklığa bağlı gelişen sızıntıyı azaltır ve retinadaki ödemi kontrol altına alır. Bazı durumlarda steroid enjeksiyonlarından da yararlanılabilir. Steroidler özellikle ödemin dirençli olduğu hastalarda iyi sonuç verir. Her iki tedavi de retinanın oksijenlenmesini iyileştirerek görmenin toparlanmasına yardımcı olur.

📌Enjeksiyon işlemi kısa sürer ve çoğu hasta herhangi bir ağrı hissetmez. Uygulama gününde antiseptik hazırlık dikkatle yapılır çünkü enfeksiyon riskini en aza indirmek gerekir. Tek seans çoğu zaman yeterli olmaz. Görüntüleme sonuçlarına göre tedaviyi birkaç ay boyunca tekrarlanabilir.

🍂Takip süreci tedavinin en önemli parçasıdır.

"Her cerrahi veya girişimsel işlemde sonuçlar kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. İşlem öncesinde hekiminizden detaylı görüş almanız önerilir."

•••
🩺Prof. Dr. Zeki Tunç
🌐www.zekitunc.com
📞0 (212) 287 01 00
•••

Diyabetik retinopati, diyabetin gözün arka tabakasındaki damar yapısını bozmasıyla ortaya çıkan bir tablodur. Bu süreç y...
03/12/2025

Diyabetik retinopati, diyabetin gözün arka tabakasındaki damar yapısını bozmasıyla ortaya çıkan bir tablodur. Bu süreç yalnızca kan şekeriyle sınırlı değildir.

👉Hastalarımda en sık gördüğüm durumlardan biri, kan şekeri kontrolü iyi olsa bile kolesterol ve tansiyonun göz sağlığını sessizce zorlamaya devam etmesidir. Bu iki faktör, damar yapısını diyabetten bağımsız şekilde stres altında bırakır ve retinopatiyi hızlandırabilir.

🔺Kolesterol yüksekliği, retina damarlarında yağ birikimine yol açar. Bu durum damar duvarını kalınlaştırır ve geçirgenliği artırır. Sonuçta retina içinde sert eksudalar dediğimiz sarı birikintiler oluşur. Bu birikintiler görme merkezine yaklaştıkça görmeyi tehdit eder. Tedavi planlarken laboratuvar değerlerini bu nedenle çok dikkatle değerlendirmek gerekir. Kolesterol seviyelerini düşürmek bazen lazer ve enjeksiyon tedavilerinin etkisini bile belirgin şekilde artırır.

🔺Tansiyon yüksekliği ise damar duvarına sürekli baskı uyguladığı için damarların kırılganlaşmasına neden olur. Diyabet zaten damarı zayıflattığı için hipertansiyonla birleştiğinde tablo daha agresif ilerler. Kanamalar, sızıntılar ve ödem daha sık görülür. Bu nedenle retinopati tanısı alan her hastada tansiyon kontrolünü tedavinin ayrılmaz bir parçası olarak görürüm. Sadece ilaç değil, tuz tüketimi ve yaşam tarzı düzenlemeleri de göz sağlığına doğrudan katkı sağlar.

📌Retinopati tedavisi kalıcı olsun istiyorsak kolesterol ve tansiyonu uzun vadede kontrol etmek şarttır. Göz tedavileri etkili olsa bile bu değerler yönetilmezse hastalık yeniden hızlanır. Bu nedenle göz muayenesiyle birlikte sistemik takip de zorunludur.

"Her cerrahi veya girişimsel işlemde sonuçlar kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. İşlem öncesinde hekiminizden detaylı görüş almanız önerilir."

•••
🩺Prof. Dr. Zeki Tunç
🌐www.zekitunc.com
📞0 (212) 287 01 00
•••

Glokom, halk arasında “göz tansiyonu” olarak bilinen, görme sinirini hasarlayan sinsi bir hastalıktır. En büyük tehlikes...
28/11/2025

Glokom, halk arasında “göz tansiyonu” olarak bilinen, görme sinirini hasarlayan sinsi bir hastalıktır. En büyük tehlikesi ise erken evrelerde hiçbir belirti vermeden ilerlemesi ve zamanla geri dönüşü olmayan görme kaybına yol açabilmesidir. Glokomun kontrol altına alınmasında ilk ve en sık kullanılan tedavi yöntemi ise göz damlalarıdır.

👉Göz içi basıncı, göz içinde üretilen ve “aköz humor” adı verilen sıvının dengeli bir şekilde üretilip dışarı atılmasıyla sağlanır. Glokom hastalarında bu sıvının dışa akışı bozulur veya üretimi fazladır. Bu durum göz içi basıncını yükseltir. Damla tedavisi, bu mekanizmaya müdahale ederek göz içi basıncını düşürmeyi hedefler.

Göz damlaları iki şekilde etki edebilir:

🔹Göz içi sıvı üretimini azaltarak,
🔹Sıvının dışa akışını artırarak.

Bazı damlalar bu iki etkiyi bir arada gösterir. Hangi damlanın kullanılacağı hastanın glokom tipine, göz yapısına ve yaşam tarzına göre belirlenir. Tedaviye genellikle tek ilaçla başlanır; yeterli düşüş sağlanmazsa başka damlalarla kombine tedavi planlanabilir.

❗❗Damla tedavisinin başarısı, düzenli kullanım ve hasta uyumuna bağlıdır. Damlaların her gün, aynı saatlerde, doğru teknikle uygulanması şarttır. Tedaviye ara verilmesi ya da unutulması, göz sinirinin hasar görmesine yol açabilir. Bu nedenle hasta eğitimi ve takip çok önemlidir.

Bazı hastalarda damla tedavisi yeterli gelmeyebilir. Bu durumda lazer tedavisi ya da cerrahi seçenekler gündeme gelir. Ancak pek çok glokom hastası, yalnızca damla tedavisiyle göz tansiyonunu uzun yıllar boyunca kontrol altında tutabilir.

•••
🩺Prof. Dr. Zeki Tunç
🌐www.zekitunc.com
📞0 (212) 287 01 00
•••

Diyabet, vücuttaki tüm damarları etkileyen sistemik bir hastalıktır ve bu etki en erken ve en belirgin şekilde gözde, öz...
24/11/2025

Diyabet, vücuttaki tüm damarları etkileyen sistemik bir hastalıktır ve bu etki en erken ve en belirgin şekilde gözde, özellikle de retina tabakasında ortaya çıkar. Ancak bu durum, her diyabet hastasının mutlaka görme kaybı yaşayacağı anlamına gelmez. Doğru takip ve zamanında müdahale ile diyabete bağlı görme kaybı büyük oranda önlenebilir.

🔸Görme kaybına yol açan en önemli tablo, diyabetik retinopatidir. Retina damarlarında meydana gelen sızıntılar, ödemler ya da yeni damar oluşumları zamanla görme kalitesini bozabilir. Özellikle kan şekeri kontrolü kötü olan, diyabet süresi 10 yıl ve üzeri olan hastalarda risk artar. Ancak bu süreç aniden gelişmez; genellikle yıllar içinde ilerler ve bu da erken tanı için bize zaman kazandırır.

✨Bu nedenle diyabet tanısı konmuş her bireyin, hiçbir şikayeti olmasa bile yılda bir kez göz dibi muayenesi yaptırması gerekir. Çünkü erken evrelerde görme henüz etkilenmemişken bile retina üzerinde değişiklikler başlamış olabilir. Erken fark edilen retinopati, lazer tedavisi veya göz içi enjeksiyonlarla kontrol altına alınabilir ve görme korunabilir.

Ayrıca, kan şekeriyle birlikte tansiyon ve kolesterol düzeylerinin de kontrol altında tutulması, gözde oluşabilecek hasar riskini azaltır. Unutulmamalıdır ki diyabetin göze etkisi sadece retinopatiyle sınırlı değildir; katarakt, glokom gibi başka göz hastalıkları da diyabetle daha erken yaşta ortaya çıkabilir.

•••
🩺Prof. Dr. Zeki Tunç
🌐www.zekitunc.com
📞0 (212) 287 01 00
•••

Lasik ile Miyop TedavisiProf. Dr. Zeki Tunç
24/11/2025

Lasik ile Miyop Tedavisi

Prof. Dr. Zeki Tunç

Miyop, uzağı bulanık görme sorunuyla karakterize edilen yaygın bir göz hastalığıdır. Tedavi edilmezse ilerleyebilir; düzenli kontroller önemlidir.

Göz Kapağı Düşüklüğü TedavisiProf. Dr. Zeki Tunç
18/11/2025

Göz Kapağı Düşüklüğü Tedavisi

Prof. Dr. Zeki Tunç

Göz kapağı düşüklüğü, hem estetik hem de fonksiyonel sorunlara yol açar. Cerrahi müdahale ile görünüm ve göz sağlığı korunarak yaşam kalitesi artırılır.

Yaş tip sarı nokta hastalığı (yaş tip makula dejenerasyonu), genellikle 60 yaş ve üzeri bireylerde görülen, merkezi görm...
17/11/2025

Yaş tip sarı nokta hastalığı (yaş tip makula dejenerasyonu), genellikle 60 yaş ve üzeri bireylerde görülen, merkezi görmeyi bozan ciddi bir retina hastalığıdır. Retina altındaki anormal damar oluşumları sızıntı ve ödem yaratır, bu da net görmeyi engeller.

❗❗Hastalığın en etkili tedavi yöntemi, göz içine uygulanan anti-VEGF enjeksiyonlarıdır.

Hastaların en çok merak ettiği konulardan biri, “Kaç enjeksiyon gerekecek?” sorusudur. Ancak bu sorunun herkese uyan tek bir cevabı yoktur. Tedavi süresi ve seans sayısı, hastalığın şiddetine, hastanın verdiği yanıta ve görme durumuna göre değişir.

🔺Genellikle tedaviye “yükleme dozu” ile başlanır. Bu, ilk üç ay boyunca her ay bir enjeksiyon yapılması anlamına gelir. Bu dönemde amaç, hastalığın aktivitesini baskılamak ve ödemi kontrol altına almaktır. Yükleme dozu tamamlandıktan sonra tedavi süreci kişiselleştirilir.

Devam eden tedavi, üç farklı şekilde planlanabilir:

✔Aylık enjeksiyon (sabit doz)
✔İhtiyaca göre enjeksiyon (PRN – pro re nata)
✔Tedavi ve uzatma (treat & extend) yöntemi

"Treat & extend" yönteminde, hastalığın stabil olduğu görülürse enjeksiyon aralıkları yavaş yavaş uzatılır. Amaç hem görmeyi korumak hem de hastaya daha az enjeksiyonla maksimum fayda sağlamaktır.

👉Bazı hastalar yılda 6–7 enjeksiyonla kontrol altında kalabilirken bazılarında tedavi süreci birkaç yıl boyunca düzenli enjeksiyon gerektirebilir. Burada en önemli faktör, düzenli takip ve OCT ile retina tabakasının yakın izlenmesidir.

•••
🩺Prof. Dr. Zeki Tunç
🌐www.zekitunc.com
📞0 (212) 287 01 00
•••

14/11/2025

Katarakt, göz merceğinin saydamlığını kaybederek matlaşmasıdır. Genellikle yaşa bağlı gelişir ancak diyabet, travma ya da bazı ilaçlar da bu süreci hızlandırabilir. Kataraktın tek etkili tedavisi cerrahidir.

👉Ameliyatla bulanık doğal mercek çıkarılır ve yerine yapay bir göz içi mercek (intraoküler lens) yerleştirilir. İşte bu noktada, mercek seçimi tedavinin başarısını doğrudan etkiler.

🔺Göz içi mercekler sadece görmeyi düzeltmekle kalmaz; hastanın yaşam tarzını, beklentilerini ve günlük konforunu da belirler. Monofokal mercekler, genellikle uzak mesafeye net görüş sağlar ancak hasta yakını görebilmek için gözlük kullanmak zorunda kalabilir. Buna karşılık, multifokal veya trifokal mercekler hem uzak hem yakın mesafede gözlüksüz görme imkanı sunabilir. Özellikle aktif yaşam süren hastalar için bu mercekler büyük avantaj sağlayabilir.

🔺Astigmatı olan hastalar için ise özel olarak tasarlanmış torik mercekler devreye girer. Bu mercekler hem kataraktı hem de astigmatı aynı anda düzelterek daha net ve keskin bir görüş sağlar. Ancak her hasta bu merceklere uygun olmayabilir. Doğru mercek seçimi, detaylı göz muayenesi ve ölçümlerle belirlenmelidir.

Burada göz doktorunun rolü kritik öneme sahiptir. Hastanın sadece görme düzeyi değil; mesleği, günlük alışkanlıkları ve görme beklentileri de değerlendirilerek kişiye özel bir mercek planlaması yapılmalıdır. Çünkü göz içi mercek, hayat boyu gözde kalacak bir yapıdır ve görme kalitesi bu seçimle doğrudan bağlantılıdır.

•••
🩺Prof. Dr. Zeki Tunç
🌐www.zekitunc.com
📞0 (212) 287 01 00
•••

Atatürk’ü anlamak; sadece geçmişi anmak değil, bugünü sorumlulukla yaşamak, yarını cesaretle kurmaktır.Saygıyla. Özlemle...
10/11/2025

Atatürk’ü anlamak; sadece geçmişi anmak değil, bugünü sorumlulukla yaşamak, yarını cesaretle kurmaktır.

Saygıyla. Özlemle. Kararlılıkla.

Retina yırtığı, özellikle orta yaş ve üzerindeki bireylerde göz içi jel dokunun (vitreus) retinadan ayrılması sonucu gel...
07/11/2025

Retina yırtığı, özellikle orta yaş ve üzerindeki bireylerde göz içi jel dokunun (vitreus) retinadan ayrılması sonucu gelişebilir. Yırtık zamanında fark edilip lazerle tedavi edilirse retina dekolmanı (ayrılması) önlenebilir. Ancak bu tedavi sonrası süreçte en az tedavinin kendisi kadar önemli bir konu vardır: uzun vadeli takip.

👉Retina yırtığı oluşmuş bir göz, ilerleyen dönemde yeni yırtık geliştirme potansiyeli taşır. Ayrıca, bir gözde yırtık oluşmuşsa diğer göz de risk altındadır. Bu nedenle hastanın yalnızca tedavi edilen gözü değil, her iki gözü de düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir.

❗❗İlk tedavi sonrası genellikle 1 hafta, 1 ay ve 3 ay aralıklarla kontrol planlanır. Retina stabil görünüyorsa takip aralığı 6 ayda bire uzatılabilir. Ancak hasta ani ışık çakmaları, uçuşan cisimler (floaters) ya da görme alanında perde inmesi gibi yeni şikayetler yaşarsa bu plan beklenmeden acil değerlendirme gerekir.

Görme takibinde rutin göz dibi muayenesine ek olarak OCT (optik koherens tomografi) gibi görüntüleme yöntemleri de kullanılabilir. Özellikle makula bölgesine yakın yırtıklarda, merkezi görme etkilenmişse bu tetkiklerle sürecin seyri daha hassas şekilde izlenir.

🌸Takibin bir diğer önemli ayağı da hasta eğitimidir. Retina yırtığı geçirmiş hastaların kendi görmelerini günlük olarak test etmeleri, belirtileri tanımaları ve şikayet durumunda hızlıca göz doktoruna ulaşmaları büyük önem taşır.

•••
🩺Prof. Dr. Zeki Tunç
🌐www.zekitunc.com
📞0 (212) 287 01 00
•••

Katarakt ve yaşa bağlı makula dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı), ileri yaş grubunda sık görülen iki farklı göz hastal...
03/11/2025

Katarakt ve yaşa bağlı makula dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı), ileri yaş grubunda sık görülen iki farklı göz hastalığıdır. Her biri tek başına görmeyi etkileyebilirken, bu iki hastalık bir araya geldiğinde tanı ve tedavi süreci daha dikkatli yönetilmelidir.

👉Katarakt, göz merceğinin matlaşmasıyla oluşan bir görme sorunudur ve cerrahiyle net şekilde tedavi edilebilir. Sarı nokta hastalığı ise özellikle merkez görmeyi bozan retina tabakasının yaşlanmasıyla ilişkili bir durumdur.

Tedavisi daha çok süreci yavaşlatmaya ve görmeyi korumaya yöneliktir. İşte bu nedenle her iki hastalık bir arada olduğunda hangi hastalığın görme kaybına ne oranda katkı sağladığını iyi analiz etmek gerekir.

🔷Öncelikle hastanın ayrıntılı retina muayenesi ve göz içi görüntüleme (OCT) ile makula durumu net olarak değerlendirilmelidir. Eğer sarı nokta hastalığı aktifse, yani ödem veya yeni damar oluşumu varsa, katarakt ameliyatı öncesinde anti-VEGF enjeksiyonlarıyla retina stabil hale getirilmelidir. Bu, ameliyat sonrası görme beklentisinin daha doğru yönetilmesini sağlar.

Eğer makula tablosu stabil ancak katarakt görmeyi ciddi şekilde engelliyorsa ameliyat planlanabilir. Bu noktada, göz içi mercek seçimi de dikkatle yapılmalıdır. Örneğin; multifokal mercekler, sarı nokta hastalığı olan bireylerde genellikle önerilmez çünkü kontrast duyarlılığı düşürebilir ve görme kalitesini olumsuz etkileyebilir. Monofokal veya kontrastı artıran özel filtreli mercekler, bu tür hastalar için daha uygun bir tercihtir.

🔷Ameliyat sonrası dönemde, sarı nokta hastalığının düzenli takibi devam etmelidir. Gerekirse enjeksiyon tedavisi sürdürülebilir. Buradaki hedef hem kataraktla ilgili bulanıklığı ortadan kaldırmak hem de makula bölgesindeki hasarı kontrol altında tutarak hastanın en iyi olası görme seviyesine ulaşmasını sağlamaktır.

•••
🩺Prof. Dr. Zeki Tunç
🌐www.zekitunc.com
📞0 (212) 287 01 00
•••

Address

Büyükdere Caddesi No:74/A Torun Center Garden Office D:74 Şişli
Istanbul
34394

Opening Hours

Monday 09:00 - 19:00
Tuesday 09:00 - 19:00
Wednesday 09:00 - 19:00
Thursday 09:00 - 19:00
Friday 09:00 - 19:00

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Prof. Dr. Zeki Tunç Göz Hastalıkları Uzmanı posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Prof. Dr. Zeki Tunç Göz Hastalıkları Uzmanı:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram