Uzman Klinik Psikolog & Psikoterapist Ceren TATAR

Uzman Klinik Psikolog & Psikoterapist Ceren TATAR Randevu: 0(216) 599 04 69 Website:www.cerentatar.com
e-mail: info@cerentatar.com

✍🏻Partnerinizle,işyerinizde,ailenizle,komşunuzla,arkadaşınızla kısacası hayatınızın her alanında bu davranış örüntüsüne ...
07/01/2021

✍🏻Partnerinizle,işyerinizde,ailenizle,komşunuzla,arkadaşınızla kısacası hayatınızın her alanında bu davranış örüntüsüne sahip kişilere maruz kalabilir,belki siz de ilişkilerinizde bu davranış biçimini kuruyor olabilirsiniz.

✍🏻 Bu kişiler başta fazla belli etmemekte,ne zaman ki benliğin tehdit algıladığı reddedilme,hayır cevabı alma,istenildiğinin olmaması gibi durumları yaşadığında benliği bu savunma mekanizması devreye sokar,böylece ilk zamanlar maruz kaldığınız bu durumu fark etmeniz zor olabilir.Başlangıçta masum bir söz, eylem veya bazen eylemsizlik gibi görünen; ilişkileri veya yaşamın diğer alanlarını etkileyebilecek ani öfke,düşmanlık ve incinmeye yol açabilir.Çünkü bu kişiler aslında yaşadıkları içsel olumsuz duygulanımlara karşı açıkça bir saldırganlık gösteremez,başka türde görünür kılarlar.Doğrudan olmayan duygusal,sözlü veya zihinsel yollarla bireyin savunmasız veya bilinçsiz duygusal yaşamlarını korumanın bir yoludur.Bu davranışlar en sık:

📌Konuşma arasında iğneleyici sözler (Genellikle iyiliği için ya da şaka yollu söyleme)

📌Kasıtlı olarak yapılacak işi sabote etme veya erteleme

📌Provakitive edecek sıklıkla soru sorma veya yorum yapma (Sohbet ya da öğrenme adı altında)

📌Bahaneler üretme ya da sadece kendi tarafından olayları yorumlayarak suçlama

📌Dışarıya karşı ‘’Kurban rolünü’’ oynamak

📌Mış gibi yaparak,umursamaz bir tavır (Dışarıdan agresyonlarını yönelttiği kişilere karşı umursamaz gözükme çabası,içten içe gizil bir merak duygusuyla hareket etme)

📌Eleştiri niteliğinde iltifatlar

📌Sohbet içinde her konuyu agresyonunu yönelttiği kişiye karşı eleştirel kullanma

Tüm bunların nedeni iki kutuplu bir defans mekanizması,öfke ile korku arasında oluşan.Kutbun bir tarafında öfke var.Çünkü davranışını gösterdiği kişiye karşı açıkça öfkesini göstermesi demek belki de kaybedeceği,karşı tarafın onu yutabileceği,bastıracağı ya da haksız duruma düşeceği ihtimaline dahi dayanamadığından kazanan haklı taraf olabilmek için pasif şekilde kalıyor ve kendisini tüm güçlü hissedebilirler.

📣 Pasif Agresif davranışın psikodinamiği, altında yatan nedenler ve tedavisi için profilimdeki linke tıklayabilir, websitesini ziyaret edebilirsiniz.

💭İlk atağımdan sonra her şey değişmeye başladı. Bir çok kez doktora gittim, check up yaptirdim, efor testlerine girdim a...
24/12/2020

💭İlk atağımdan sonra her şey değişmeye başladı. Bir çok kez doktora gittim, check up yaptirdim, efor testlerine girdim ama hiçbir şeyimin olmadığını söylüyorlar ama her şey benim için çok gerçek, bu huzursuzluk psikolojik olamaz. Beklemediğim bir anda geliyor,bana ne oluyor diye düşünürken nefesim yetmiyormuş gibi hissediyorum. Acaba kalp krizi mi geçiriyorum, ölüyor muyum yoksa aklımı mı yitiriyorum? Ellerim buz kesiyor, acile mi gitmeliyim yoksa hemen birini mi aramalıyım? Her atağımdan sonra olduğu gibi çok yorgun hissediyorum…

✍🏻Panik Atak geçiren çoğu kişi için en yıkıcı olanı ilk atağıdır. Kişiye saatlerce sürüyormuş gibi gelir. Sonrasında geçirilen her atak aslında ne zaman bir daha olacak kaygısı ile yaşanır. Kişinin hiç beklemediği bir an da başlayan, birkaç dakika içerisinde üst düzeye çıkan, saatlerce sürüyor gibi hissettiren, yoğun huzursuzluk ve sıkıntının eşlik ettiği; en sık nefes alamayacağım, kalp krizi geçireceğim, buradan çıkamayacağım, çıldırıyorum, ölüyorum, kontrolü kaybediyorum galiba gibi düşüncelerle tepe noktaya çıkan bu Panik Atak döngüsünde kişi yaşadığını anlamlandıramadığı için kendisini hastanenin acilinde bulur. Belki bir Diazem vurulur. Ancak yaşadığının psikolojik olduğunu öğrenir. Ne kalp krizi geçirmiştir ne boğulmuştur ne de ölüyordur, panik atak geçiriyordur...

✍🏻Bazı kişiler yıllarca aciller de yatıştırıcılar, onlarca kardiyoloji ve nöroloji randevuları, işine-okuluna gitmek istese de atak ya gelirse korkusu ile eve kapanma, yanında güvendiği biri olmadığı sürece dışarısının kendisi için tehlikeli bir hal almaya başlamasıyla hayat kalitesi ve işlevselliği düşmeye bunun sonucunda kişinin panik atağının yanı sıra yatışmak için alkol-madde kullanım bozukluğu, depresyon gibi durumlarda görülmekte, kendisi için en güvenli alan olarak gördüğü evinde kalmak istemektedir.

📣 Panik Bozukluğun altında yatan nedenler, tedavisi ve yazının tamamı için profilime tıklayabilir, websitesini ziyaret edebilirsiniz.

💭 İçimdeki boşluk hiç dinmiyor, ilişkilerimde terk edilmekten için için korkuyorum.Ya her şeyimi karşıya veriyor ona çok...
04/12/2020

💭 İçimdeki boşluk hiç dinmiyor, ilişkilerimde terk edilmekten için için korkuyorum.Ya her şeyimi karşıya veriyor ona çok yoğun duygular besliyorum,sanki o giderse nefes alamayacakmış gibi hissediyorum. Acımı dindirebilmek için ölmeyi diliyorum,hatta bir keresinde denemiştim ya da terk edilmekten o kadar korkuyorum ki hep sevdiğini teyit ediyorum,eğer bu kaygılarla başa çıkamazsam onu sevdiğim hal de o beni terk etmeden ben ediyorum.Ancak her ne olursa olsun kendimi bu boşluk duygusundan çıkaramıyorum.İlişkilerim de sanki tam burası doluyormuş gibi ama yalnızsam bu boşluğu alkol ya da esrar ile, tek gecelik ilişkilerle,eğer imkanım varsa gereksiz alışverişlerle yani bana heyecan verebilecek her şeyle doldurmaya çalışsam da kurtulamıyorum.İçsel dindiremediğim sonsuz bir öfke var…

✍🏻Bu dolmayan boşluğu borderline,kendisini terk edemeyecek farklı nesnelerle doldurmaya başlar.Sorumsuzca para harcayacağı alışveriş,madde-alkol kötüye kullanımı,rastgele cinsel ilişkiler, tıkanırcasına yemek yeme,sık sık saç rengini değiştirme,bedenine faça atma-dövme gibi izler bırakma,hızlı araç kullanmak gibi dürtüsel davranışlarla yerine koymaya çalışır.

📌Yetişkin Borderline’da ilk nesneden (anne) sonra dolmayan bu boşluğun yerine koyduğu nesneleri özellikle romantik ilişkilerde de devam eder: ‘’Senden nefret ediyorum,ne olur beni terk etme’’

✍🏻Sıklıkla psikoterapiye biten romantik ilişkinin ya da hep bitme tehdidi içerisinde hissettiğinde yaşadığı kaygılarla,bazen boşluk duygusundan kurtulmak adına gerçekleştirdikleri intihar girişimi sonucu psikiyatri yatışı ile gelirler.Terapiye gelmelerini sağlayan diğer bir neden ise borderline yapılanmalarının sonucunda ortaya çıkan diğer ruhsal bozuklukları içindir.Bu hastalar %90’ının başka bir psikiyatrik tanı daha almaktadırlar, %40’ının ise aldığı başka psikiyatrik tanı sayısı ikiden çoktur.Bu kişilerin ailelerinde duygudurum bozuklukları ile madde kullanımına ilişkin bozukluk sık görülür.

📣BKB’nin kimlerde yatkınlığın olduğu,altında yatan ruhsal nedenleri,yetişkinlikteki özellikleri,ayrışma-bireyleşme süreçleri ve tedavisi hakkında detaylı bilgi için profilimdeki linke tıklayabilir,diğer tüm yazılara ulaşabilirsiniz

💭Maske terletiyor,takınca rahat nefes alamıyorum,her gün trafik kazasında ölen kişi sayısı bile bu virüsten daha fazla b...
20/11/2020

💭Maske terletiyor,takınca rahat nefes alamıyorum,her gün trafik kazasında ölen kişi sayısı bile bu virüsten daha fazla bence abartılıyor,dışarıda maske takmak temiz hava geliyorken çok saçma,ben toplu taşıma kullanmıyorum ki,maske kaşındırıyor,kendimi rahat hissetmiyorum,virüs beni korkutmuyor,virüs aslında yok başka amaçları var,bana bir şey olmaz…

✍🏻Bu dönemler de ‘çember daralıyor’ cümlesini ne yazık ki çok duyuyor,bazılarımız ise yakınlarımızdan veya kendimizden deneyimliyoruz.Üstümüze düşen görevleri yapmadığımız,yapmamakta direnç gösterdiğimiz,Mart ayından beri çocuklarına sarılamayan sağlık çalışanı anne babaları düşünmediğimiz,mesleki yeterliliği ve uzmanlığı olan hekimlerimizi dinlemek yerine;bilimsel dayanağı,geçerliliği ve yetkinliği olmadığı hal de yukarıdaki argümanlarla kendisinin ve çevresinin sağlığını riske atan insanların bu davranışlarının altında yatan nedenlere ve bu durumlarda neler yapmanız gerektiğine dikkat çekmek istiyorum.

📌 Bu nokta da her birimizin düzeyleri farklı olsa da virüs ve getirdiği etkilerin gücünü kabullendik.Virüse karşı kendimizi çaresiz,güçsüz,yetersiz hissediyoruz.Korunmaktan başka virüse karşı elimizden hiçbir şey gelmiyor.Rutinlerimizi,alışkanlıklarımızı,sevdiğimiz birçok şeyi bir bir bıraktık.Maske takmayan kişilerin ise ruhsal anlamda bilinçdışı çatışmaları da bu nokta da başlıyor…

📌Maske takmayan veya takmamak için direnen kişiler için ise aslında bu duygular başa çıkamayacağı derecede acı vermekte. Çaresizlik, güçsüzlük, dayanıksızlık üzerine gelen duygularla başa çıkamayacağının kaygısı ile benlik kendini koruyabilmek adına savunma mekanizmalarını kullanıyor. Yaşadığımız pandemi sürecinde,gözlemimce kurallara uymayan kişilerin en çok kullandığı savunma mekanizmaları ise bastırma inkar, mantıksallaştırma ve entellektüelizasyon. Bu bireylerin temel özellikleri yoğun bir biçimde ruhsallıklarında bu savunma mekanizmalarını kullanmaları.

📣Kimler maske takmaya daha dirençli, psikolojik olarak altında yatan nedenler, savunma mekanizmalarının işlevi, maske takmayan kişilere karşı neler yapabilirsiniz ve yazının detaylı şekilde tamamı için profilimdeki linke tıklayabilir,websiteme giriş yapabilirsiniz.

💭 Bazen kendimi dışarıdan izliyormuşum, sanki bedenimden uzaklaşmışım gibi hissediyorum. Gerçekliğe,kendime ve bedenime ...
09/11/2020

💭 Bazen kendimi dışarıdan izliyormuşum, sanki bedenimden uzaklaşmışım gibi hissediyorum. Gerçekliğe,kendime ve bedenime çok yabancılaşmış gibi gelebiliyor. Düşünce ve duygularımdan uzaklaşmışım gibi gelebiliyor. Bazen de etrafımdan tamamen yabancılaşmış, etrafım farklıymış gibi hissettiğim oluyor…

✍🏻Disosiyasyon,kişinin ruhsal yapısının bir parçasının, kişiliğinin geri kalan bölümündeki bağlarını kopararak bağımsız bir şekilde eylem göstermesidir. Disosiyasyon anında, bir bütün halinde işlev gören algı, davranış, iradeyi, duygu durumu, bellek ve kimlik gibi bu bileşenlerin, kısmen veya tamamen, kendi başına veya bir bütün olarak bağımsız işlev görmeye başlaması sonucu kişinin işlevselliğinde bozulmaların ortaya çıkması durumudur. Genellikle bir stresör ile kaygının yoğun olduğu anlarda bu kişiler disosiyasyonu yaşarlar. Kişi kendi bilincinden hatta benliğinden uzaklaşır. Disosiyatif Bozukluğa sahip bireylerin bu yapılanmasının altında genellikle çocukluk çağı ebeveyn ilişkilerinde duygusal istismar ve travmatik deneyimler yer aldığına dair bir çok araştırmada anlamlı sonuçlar bulunmuştur.

❗️Türkiye’ de yapılan bir araştırma kadınların erkeklere göre daha yüksek disosiyasyon puanlar aldıklarını ve disosiyatif bozukluk tanısıyla daha fazla hastaneye yatırıldığını göstermiştir.

❗️Yapılan diğer bir araştırma da ise Disosiyatif bozukluk tanısı alan 105 kişinin katıldığı bir araştırmada, denek grubunda en sık gözlenen kişilik yapılarının kaçıngan kişilik bozukluğu, borderline (sınırda) kişilik bozukluğu ve pasif-agresif kişilik bozukluğu olduğu gözlenmiştir. Yine bu çalışmaya katılan kişilerin disosiyatif bozukluk tanısına ek olarak majör depresyon (%97), panik bozukluk (%74) ve obsesif kompulsif bozukluk (%68) tanısı almışlardır.

📣 Depersonalizasyon (kendine yabancılaşma), Derealizasyon (gerçekdışılama) nedir? Psikodinamik Nedenleri,Tedavisi ve yazının tamamı için profilimdeki linke tıklayabilirsiniz tüm yazılar için websiteme giriş yapabilirsiniz.

💭İnsanların içerisindeyken söz almak, dikkat çekmek beni çok endişelendiriyor.İlkokul da tahtaya kalkmak istemezdim. Şim...
30/10/2020

💭İnsanların içerisindeyken söz almak, dikkat çekmek beni çok endişelendiriyor.İlkokul da tahtaya kalkmak istemezdim. Şimdi ise işte toplantılarda konuşmamayı, toplu olarak buluştuğum insanlarla iken söz almamayı, lokanta/kafeteryada duvara dönük mümkünse yemeyi hatta çorba gibi dökebileceğim şeyleri içmemeyi, tepsi de içecek taşımamayı, iletişim yönü kuvvetli ya da otorite olarak müdürüm gibi kişilerin yanında susmayı istemesem de tercih ediyorum. Karşı cinsle buluşmak benim için bir işkence olabiliyor. Eğer kendimi bu durumun içinde bulursam terliyor, ellerim titriyor, yüzüm kızarıyor, nefesim kesiliyor ve herkes beni anlıyormuş gibi hissediyorum…

📌Kısacası çocukluk çağlarında başlayıp eğer psikolojik destek alınmaz ise ömür boyu süren kişinin hayat kalitesini düşüren, potansiyelini göstermesine engel olan anksiyete bozukluğu alt kategorilerinden biri kısacası SOSYAL FOBİ.

✍🏻Sosyal Fobisi olan kişilerin tipik özelliği başkalarının bulunduğu ortamlarda kendini küçük düşecek bir hareket yapacağına,hata yapacağını ve sonucunda eleştirilme,dalga geçilme ve/veya cezalandırılma ile sonuçlanacağına dair kemikleşmiş inançları kaygılarını besleyerek artık bu durumun kesinleşeceği gözüyle beklentisiyle bir kısır döngüyü oluşturan hastalıktır.Bu nedenle de toplum içerisindeyken herhangi bir sessizlik, hareket, söz ve en küçük mimik dahi kendisin yetersizliğine karşı yapılmış olduğu inanışı ve getirdiği duygularıyla içsel bir kargaşa içerisindedirler. Kendi beden ve olumsuz düşünceleri ile çok ilgili olduklarından dikkat ve odaklanmada da sorun yaşarlar. Eğer şans eseri aslında herkesin başına gelebilecek o an bir kekeleme, ses titremesi, elindeki kalemi düşürmek bir durum ve yaşantıları da olursa bu düşünceler artık kendileri için kesin yargılar haline gelmeye başlamaktadır.

📣 Sosyal Fobinin altında yatan nedenler, tedavisi, sıklığı, utangaçlık gibi durumlardan farkı ve yazının tamamı için profilimdeki linke tıklayabilirsiniz.

💭Hayata karşı yaşama isteğimi kaybettim.Allah’a inancım olmasaydı intihar ederdim.Çocuklarım olmasa çok kez ölmeyi düşün...
16/10/2020

💭Hayata karşı yaşama isteğimi kaybettim.Allah’a inancım olmasaydı intihar ederdim.Çocuklarım olmasa çok kez ölmeyi düşündüm.Geride kalacaklar olmasa onca kez canıma kıyardım.Umutsuz ve çaresizlik içindeyim.Hiçbir şey düzelmeyecek...

✍🏻Hayatın getirdiği zorluklar karşısında zaman zaman ‘Ölsem de kurtulsam’ düşüncesi ile bugün bahsedeceğim kısım biraz farklı olacak.

❓Hayata karşı isteğinizin nasıl?Zihninizde hiç plan yaptınız mı?

✍🏻Ölmek istemek bir yardım çağrısı olabilir ancak intiharı eyleme dökmek umutsuzluğun başa çıkalamadığı noktadır.Yaşadığınız duygu ve düşünceleri ağır bir depresyonun sonucu yardım alınmadığı için gelmesi yüksek oran taşımakta.Bu nedenle 2 ihtimalde de psikolojik destek alarak terapistleriyle duygu ve düşüncelerini paylaşabilmeli kişi.Bugün ise ölüm isteğinin eyleme dökülmesi yani ‘öz kıyım’ kavramından bahsedeceğim

📌İntihar,tüm yaş gruplarında ölüm nedenleri arasında 8. ile 12. sıra arasında yer almakta,ergenler arasında ise 2.sıraya kadar düşmektedir.İntiharın sebepleri arasında en sık; depresyon,aile içi problem,psikiyatrik hastalık,ekonomik problem,hastalık,madde kullanımı,sosyal destek azlığı başı çekmektedir.

✍🏻Psikolog olarak diyebilirim ki intiharın cinayet olma özelliği göz ardı ediliyor.İntihar benliğin cinayetidir ve kişinin hem öldüren hem öldürülen olduğu ölümdür.3 temel dayanak üzerine; ‘ölmeyi istemek, öldürmeyi istemek ve öldürülmüş olmayı istemek’ içeren bir ölüm biçimidir.Ölüm bir nevi acılarının son buluşu olduğu gibi yeniden de bir doğuş gibi gelir kendisine,çünkü bedenini feda ederek ‘kendiliğin kurtarılışı’ yani ruhsallığın özgürlüğü gibi hisseder.

📌Hendin,özkıyım ile kişinin ruhunun özgürleşeceğine dair ruhsal bir yeniden doğuş ve içsel kaybettiği nesne ile yeniden buluşma fantezisi olarak tanımlar

✍🏻Bırakan biri olmak,bırakılmış biri olmak duygusundan kurtuluştur

✍🏻İntihar eden bireylerin ölüme yükledikleri bilinçdışı anlam,kayıp,ayrılık ve terk edilmeye verdikleri yanıttır.Birinin ölü olmak için ısrarı,kaybettiği içsel nesne olmadan yaşayamamasının kararlığını yansıtır

📣Yazının tamamı;sinyalleri,nedenleri,ne yapmalısınız ve devamı için profilimdeki linke tıklayabilirsiniz

💭 Burnumun eğri olduğunu düşünüyor bu yüzden fotoğraf çekilirken bazı profillerde asla çekilmiyorum.Aynanın karşısında t...
07/10/2020

💭 Burnumun eğri olduğunu düşünüyor bu yüzden fotoğraf çekilirken bazı profillerde asla çekilmiyorum.Aynanın karşısında tartıda o kadar kilolu değilim ama kendimi çok kilolu görüyorum.Saçlarım cansız ve seyrek geliyor aynanın karşısında saçlarımı inceliyorum.Cildim ne yaparsam yapayım kusurlu gibi geliyor.Dişlerimde sorun varmış gibi hissediyorum bu yüzden gülmemeye çalışıyorum.Kusurlu bulduğum bölgeyle ilgili etrafıma durmadan soru sorararak onay alıyorum,sosyal medyaya bu bölgemin gözüktüğü bir fotoğraf koysam,fotoğrafı kaldırabilecek kadar rahatsız edebiliyor…

✍🏻Beden Dismorfik Bozukluk (BDB) ya da Vücut Algısı Bozukluğu fiziksel görünümde hiç var olmayan ya da belirgin olmayan kusurlarla aşırı derecede uğraş veya kaygı duyma ile karakterize bir bozukluktur.Duyulan kaygı ve sıkıntı sonucunda ayna ya da cep telefonundan onlarca çekilen selfie ile kontrol,kamufle etme çabası,çevresine sorarak onay alma gibi tekrarlayıcı davranışlar ya da algılarındaki bu kusurların sanki herkesin o bölgelerine dikkat ettiklerini düşündüğünden gözükmesin diye kaçınma çabası içerisinde kendini gösteren bir psikolojik hastalıktır.

📌Nice kompulsif eylem,kaçınma davranışı ve onayların tatmin etmediği noktada ise kişi psikolojik kaynaklı olduğunu fark etmediğinden kendisini yıllarca cerrahi estetik müdahaleler,dermatologlar,diş hekimleri,diyetisyenler gibi başka alanlarda savrulur ne yaptırırlarsa yaptırsın tatmin olamaz, en sonunda ‘acaba ilk hali daha mı iyiydi’ diye düşünebilmekte ve kısır döngü haline gelmektedir.

✍🏻BDB’nin sonucunda kişi gün içinde fiziksel ve zihinsel olarak saatlerini bedenlerindeki bu bölümle ilgili geçirdiğinden işlevsellikleri düşmeye başlar ve depresyonun eşliği ile evden çıkmak istememe,keyif alamama ya da birlikte yaşadığı kişilere hep onay almak adına soru sorduklarından çatışma çıktığında ya da sosyal olarak kaçındığı için içe çekilmelerinin sonucu sosyal fobi gibi tablolar nedeniyle ile ruh sağlığı çalışanlarına geldiklerinde altta yatan asıl nedenin BDB olduğu anlaşılır.

📣Yazının tamamı,BDB’nin altında yatan nedenler,en sık görülen türleri,günümüz güzellik algısının BDB gelişimine etkisi ve tedavisi için profilimdeki linke tıklayabilirsiniz.

💭İç sesim ‘’hayır’’ dese de insanlara karşı ‘’tabiki,olur ya da tamam’’ demekten başka bir şey ağzımdan istemesem de çık...
25/09/2020

💭İç sesim ‘’hayır’’ dese de insanlara karşı ‘’tabiki,olur ya da tamam’’ demekten başka bir şey ağzımdan istemesem de çıkmıyor.Yapmak istemediğim,olmak istemediğim bir çok durumda bu yüzden kalıyor,insanları memnun ederken kendim mutsuz oluyorum. ben bu kadar uyum sağlayan iken insanlar bana karşı aynı özeni göstermiyor gibi hissediyorum.

❓Neden Hayır Diyemiyorum?

✍🏻İnsanlarla ilişkilerde hayır diyememenin temelinde,ilk ilişki kurduğumuz kişi yani bakımverenimiz (ebeveyn) vardır.Hayır demek aslında istemediğimiz bir şeyi ifade etmektir.Çocuklukta bu konuda isteklerimizi belirtirken baskın,otoriter,eleştirel ebeveyn figürü ile büyüyen çocuk bilinçdışında ebeveyninin suratındaki bu duyguyu ruhsal olarak içine alarak kendini kötü hisseder.Bu kötü duyguların kaynağında kendini gören çocuk,hem bakımvereninin yansıttığı suçlu hissettirişi yaşamama hem de eğer ebeveynini bu nedenle çocuğuna ‘kızma,seni sevmiyorum deme,seni başkasına vereceğim deme…’’ gibi cezalandırıcı bir tutum içerisine girerse; bu yoğun duygularla başa çıkamayan çocuk kendi isteklerinden feda etmek durumunda hisseder. Bu şekilde büyüyen çocuklar ise yetişkinliklerinde de sanki hayatlarındaki her insanı bakımvereninin bir kopyası gibi bilinçdışında ‘’hayır’’ dediğinde aynı bakımvereninin tehdidi gibi onu reddeceği,mahrum bırakacağı ya da cezalandıracağı duygusunu yaşamamak için kendinden feda etmeyi ve aslında yine mutsuz olmayı seçer.

❓ “Hayır diyebilmek için ne yapabilirim?” sorusunu bir çok kez alıyorum.

✍🏻 Hayır diyememenizin altında yatan nedenler psikoterapi ile çalışılmadığı sürece, bu duyguları konuşulabilir ve anlamlandırılabilir noktaya gelmediğinde kişinin bu işlevsiz savunmalara da ihtiyacı olacak ve bu döngü devam edecektir.Ayrıca ‘hayır diyememe’ bir hastalık olmasa da bunların sizi çok yıpratmaya baladığı noktalarda depresyon,anksiyete bozukluğu,bağımlılık gibi nedenler ortaya çıkabilmektedir. Şuan için ise,

📌Karşınızdaki kişi ile ilgili kendinize bakıp olumsuz bir duygu hissediyorsanız kendisini anladığınızı,sizin için bu durumun olumsuz olmasının nedenlerini kendisine paylaşın ve hayır diyin.

🔔 AGD Eylül 2020 sayısında olan “Dini ve Cinsel Takıntılar” başlıklı yazımı ekim ayına girecekken paylaşmayı yeni fırsat...
21/09/2020

🔔 AGD Eylül 2020 sayısında olan “Dini ve Cinsel Takıntılar” başlıklı yazımı ekim ayına girecekken paylaşmayı yeni fırsat bulabiliyorum.

Detaylı bir şekilde okumak için gazete bayilerinde ya da websitem de bulabilirsiniz. Keyifli okumalar dilerim✌🏻

✍🏻Obsesif Kompulsif Kişilik esneklikten uzak, yapacağı işin amacı kenarda kalacak kadar detay,ayrıntı,düzen,sıralama ile...
17/09/2020

✍🏻Obsesif Kompulsif Kişilik esneklikten uzak, yapacağı işin amacı kenarda kalacak kadar detay,ayrıntı,düzen,sıralama ile ilgilenen,bazen yanlış karar vermemek için karar veremeyen,basitçe mükemmelliyetçi kişilerdir.Boş vakitlerinde dahi sosyallikten yoksun kalacak şekilde ekonomik ihtiyacı olmadığı hal de bile kendilerini işe ya da üretkenliğe adarlar.Kendisi gibi biri olmadığı sürece takım çalışmasını sevmez,kimsenin onun gibi işini tam yapacağına güvenmediğinden tek yapmak isterler.Kısacası işkoliktirler.

✍🏻Tipik bu özelliklerinin yanı sıra ahlaki değerler,vicdan ve dürüstlük konusunda katı tutumları;temizlik,inatçılık,cimrilik,dakiklik gibi kontrolü elinde tutmaya yönelik davranışları vardır. Duyguları sığdır.Olur da bir gün lazım olur diye kullanmayacağı eşyalarını bile atmak istemezler.Cimrilikleri de bu nedenledir,zengin olsalar dahi bir gün paraya ihtiyacım olursa diye parayı da tutmak isterler.

📌Bu kişileri terapiye getiren neden ya bu mükemmeliyetçiliğin ağırlığı altında ezilmeye başladıklarında ya da ilişkilere hevesli olmadıkları hal de bir partnerleri ya da evliliği olduğunda ki çatışmalarla gelirler.

📌OKKB’li bireyler için duyguları ifade etmek zordur.Basit bir dille mantıksallık üzerine kurulu bir yapıda olduklarından sevgi,aşk gibi kavramlardan da uzaktırlar.Kendilerini doğal olana ve akışa bırakamazlar.Terapist olarak bu özellikli kişilerle çalışırken ‘’nasıl hissettiklerini’’ sorulduğunda genel de ‘’ne düşündüklerini’’ söyleyerek cevap verirler.Sözcükleri duyguları ifade etmek için değil onları saklamak için kullanırlar.Bu nedenle partnerleri ile sorun yaşar.

✍🏻Tedavisi psikoterapi ile mümkündür. Bu kişiler çocuklarında genellikle katı ve baskın bir bakımveren (anne) ile yetişmiş ve bu güç mücadelesini kaybetmenin getirdiği suçluluk,utanç,kirlilik,öfke gibi duyguları bastırırak yetişkinlikte tam tersi kontrolü tamamen elinde tutmaya çalışarak bu duygulardan da kendini tutma eğilimleri terapi de çalışılmalıdır.

❗️Son olarak söylemek isterim ki;Obsesif Kompulsif Bozukluk(Takıntı Hastalığı) ile Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu aynı şey değildir.OKB’si olan kişi OKKB değildir. OKKB’li birinin takıntı hastalığı olmayabilir.

💭Dışarıdan insanlar beni mutlu sanıyor,hatta ben bile öyle sanıyordum ama derin bir hüzünlü, çökkün ve mutsuzluk içerisi...
10/09/2020

💭Dışarıdan insanlar beni mutlu sanıyor,hatta ben bile öyle sanıyordum ama derin bir hüzünlü, çökkün ve mutsuzluk içerisindeyim…

✍🏻Maskeli namıdiğer gülümseyen depresyon.İnsanı taktığı maskenin ağırlığı ile yavaş yavaş çürüten depresyon alt tipi.Biz psikologlara genelde maskelerinin ağırlığı altında kalmaya başladıklarında gelirler.

✍🏻Başta kendileri de depresyonda olduğunun farkında değildir.Bunun nedeni depresyonun en belirgin 2 kriteri ‘isteksizlik’ ve ‘keyif alamama’ nın baskın olmaması,işlerine,hayatlarına devam etmesi kısacası işlevselliklerinde belirgin sorun olmamasıdır.Bu depresif duygudurumları önce bedensel yakınmalar ile ortaya çıkar.Bu yüzden dışarıdan anlamak zordur.

✍🏻Hastaneye Dahiliye’ye görünmek için giden kişilerin yarısından fazlasının aslında yakınmaları psikolojik kaynaklıdır.Tıbbi anlamda bir nedeni olmadığı halde;

📌Sivilce,siğil vs.cilt hastalıkları

📌Kronik yorgunluk ve bitkinlik

📌Kronik Ağrılar (Baş-Ense ağrısı,Bel Ağrısı,Sırt Ağrısı…)

📌Mide,bağırsak problemleri

📌Cinsel İşlev,Uyku,İştah Problemleri bazen de eşlik eden alkol/madde kullanımı gibi problemlerle uğraşırken psikoterapiden yolları geçmez. Bazen yıllarca bu şekilde dış dünyaya taktıkları maske ile aslen depresyonda bedensel semptomlarla uğraşırken zaman geçirirler.

Maskeli Depresyon Kimler de Daha Sık Görülür❓

✍🏻Bu kişilerin hayatta kullandıkları belirgin savunma mekanizması ‘’Somatizasyon’’ ve ‘’İnkar’’ dır.Altta yatan nedenler arasında çocukluklarında duygularını sözel olarak ifade edebilme imkanı olmayan,başta ebeveynleri tarafından tam, güçlü,mükemmel olduklarında yani kusurları olmadığında onay aldığı,damgalanmadığı ya da sevildiğine dair inanışları olduğundan yetişkinliklerinde de kendilerini somatize ederek ‘’mutsuzum’’ demek yerine ‘’sivilcelerim geçmiyor’’ ‘’kaygılıyım’’ yerine ‘’karnım ağrıyor’’ diyerek ifade ederler. Bu nedenle de duygularını inkar ederek başa çıkarlar.

✍🏻Ayrıca ikincil kazanç olarak bedensel yakınmaları sayesinde duygusal ihtiyaçları görülüyorsa da duygularını bu şekilde bedenleri üzerinden yaşarlar.Psikoterapi ile depresif duygudurum çalışıldığında bedensel yakınmalarda depresyon ile birlikte ortadan kalkar.

Address

Zühtüpaşa, Archerso Köşkü, Şefik Bey Sokak No. 3 Kadıköy/Istanbul
Istanbul
34724

Opening Hours

Monday 10:00 - 20:00
Tuesday 10:00 - 20:00
Wednesday 10:00 - 20:00
Thursday 10:00 - 20:00
Friday 10:00 - 20:00
Saturday 09:00 - 18:00

Telephone

+902165990469

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Uzman Klinik Psikolog & Psikoterapist Ceren TATAR posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Uzman Klinik Psikolog & Psikoterapist Ceren TATAR:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram

Category