Zeytinburnu İlçe Sağlık Müdürlüğü

Zeytinburnu İlçe Sağlık Müdürlüğü Contact information, map and directions, contact form, opening hours, services, ratings, photos, videos and announcements from Zeytinburnu İlçe Sağlık Müdürlüğü, Medical Service, Zeytinburnu.

𝗬𝗮𝘇 𝗔𝘆𝗹𝗮𝗿ı𝗻𝗱𝗮 𝗔𝘀̧ı𝗿ı 𝗦ı𝗰𝗮𝗸𝗹𝗮𝗿𝗱𝗮 𝗗𝗶𝗸𝗸𝗮𝘁❗️ Yaz ayları, sıcak güneşin altında keyifli vakit geçirmek ve tatilin tadını çıka...
04/07/2025

𝗬𝗮𝘇 𝗔𝘆𝗹𝗮𝗿ı𝗻𝗱𝗮 𝗔𝘀̧ı𝗿ı 𝗦ı𝗰𝗮𝗸𝗹𝗮𝗿𝗱𝗮 𝗗𝗶𝗸𝗸𝗮𝘁❗️
Yaz ayları, sıcak güneşin altında keyifli vakit geçirmek ve tatilin tadını çıkarmak için harika bir fırsat sunar. Ancak, aşırı sıcaklar sağlık açısından bazı riskleri de beraberinde getirebilir. Özellikle sıcak havalarda dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır. Bu yazımızda, yaz aylarında aşırı sıcaklarda nasıl sağlıklı kalabileceğinize dair bazı ipuçları sunacağız. İşte, Medicell Cerrahi Tıp Merkezi olarak önerdiğimiz önlemler:

Sıvı Tüketimine Özen Gösterin:
Yüksek sıcaklıklar vücuttan daha fazla sıvı kaybına neden olur. Bu nedenle, bol su içmeyi unutmayın. Susuz kalmamak için günde en az 8-10 bardak su tüketmeye özen gösterin. Ayrıca, terleme sonucu kaybedilen mineralleri yerine koymak için sağlıklı beslenmeniz yüksek önem arz eder.

Güneş Kremi Kullanın:
Güneş ışınları cildiniz için zararlı olabilir ve güneş yanıklarına neden olabilir. Açık tenli bireyler, çocuklar ve yaşlılar özellikle güneşe karşı daha hassastır. Bu nedenle, dışarıya çıkmadan en az 30 faktörlü bir güneş kremi kullanmak cildinizi koruyacaktır.

Serin ve Gölgeli Yerlerde Kalın:
Özellikle öğle saatlerinde güneş ışınları daha dik açıyla gelir ve sıcaklık daha yüksektir. Bu saatlerde, mümkün olduğunca güneş altında kalmamaya çalışın ve serin ve gölgeli alanlarda vakit geçirin. Eğer dışarıda uzun süreli aktiviteler yapacaksanız, şapka ve güneş gözlüğü kullanmak da faydalı olacaktır.

Hafif ve Bol Giysiler Tercih Edin:
Yaz aylarında terlemeyi önlemek için pamuklu ve bol giysiler giymek tercih edilmelidir. Bu tür kıyafetler hava dolaşımını artırarak vücut sıcaklığının düzenlenmesine yardımcı olacaktır.

Aşırı Egzersiz ve Aktivitelerden Kaçının:
Yüksek sıcaklıkta aşırı fiziksel aktiviteler yapmak vücut ısısını artırabilir ve sıcak çarpmasına yol açabilir. Özellikle spor yapmayı düşünenlerin, erken sabah veya akşam saatlerinde daha serin hava koşullarında egzersiz yapmaları tavsiye edilir.

Araç İçinde Çocukları ve Evcil Hayvanları Bırakmayın:
Araç içi sıcaklık, dışarıdaki sıcaklıkla birlikte hızla artar ve bu, çocuklar ve evcil hayvanlar için ciddi bir tehlike oluşturur. Bir araç içinde bırakılmış bir çocuk veya evcil hayvanın sıcak çarpması riski yüksektir ve hayati tehlike arz edebilir.

Havalandırma ve Klima Kullanın:
Evinizi veya çalışma alanınızı serin tutmak için klima veya fanları düzenli olarak kullanın. Kapalı mekanlarda hava sirkülasyonu sağlamak, sıcak havanın iç mekanlarda birikmesini engelleyecektir.

Sağlıklı Beslenme:
Yaz aylarında hafif ve besleyici yiyecekler tercih edin. Sebze ve meyveler bol vitamin ve mineral içerir ve vücudunuzun ihtiyacı olan besinleri almanıza yardımcı olur. Ayrıca, sıcak havalarda ağır yemeklerden kaçınmak sindirim sisteminizi rahatlatacaktır.

Risk Grubundakilere Dikkat:
Kalp rahatsızlığı, hipertansiyon, şeker hastalığı gibi kronik hastalıkları olan bireyler, yaz aylarında daha dikkatli olmalıdır. İlaçlarını düzenli olarak kullanmalı ve sıcak havalarda doktorlarından alacakları tavsiyelere uymalıdırlar.

𝗢𝗿𝗺𝗮𝗻 𝗬𝗮𝗻𝗴ı𝗻𝗹𝗮𝗿ı𝗻ı 𝗘𝗻𝗴𝗲𝗹𝗹𝗲𝗺𝗲𝗸 𝗜̇𝗰̧𝗶𝗻 𝗬𝗮𝗽ı𝗹𝗮𝗯𝗶𝗹𝗲𝗰𝗲𝗸𝗹𝗲𝗿 ❗️Orman yangını anında neler yapılmalı❓Orman yangını gördüğünüzde ...
04/07/2025

𝗢𝗿𝗺𝗮𝗻 𝗬𝗮𝗻𝗴ı𝗻𝗹𝗮𝗿ı𝗻ı 𝗘𝗻𝗴𝗲𝗹𝗹𝗲𝗺𝗲𝗸 𝗜̇𝗰̧𝗶𝗻 𝗬𝗮𝗽ı𝗹𝗮𝗯𝗶𝗹𝗲𝗰𝗲𝗸𝗹𝗲𝗿 ❗️
Orman yangını anında neler yapılmalı❓

Orman yangını gördüğünüzde zaman kaybetmeden 177 Orman Yangını İhbar Hattı’nı arayın. Böylece ekiplerin olay yerine erkenden ulaşmasını sağlayabilirsiniz.
Gerekli eğitimleri almadıysanız ve müdahale ekipmanlarınız yoksa yangına müdahale etmekten kaçının.
Etrafta bulunan diğer kişileri yangın konusunda uyarın.
Dumanlı bir ortamdaysanız emekleyerek veya çökerek ilerlemeye çalışın.
İtfaiyeye ekiplerinin rahatça çalışabilmesi için yangın bölgesinden uzaklaşın.


Bu önlemleri dikkate aldığınızda çıkan yangınların kısa sürede kontrol altına alınmasına destek olabilirsiniz. Ayrıca iklim değişikliği ile mücadele ederek sıcaklıkların düşmesine, dolayısıyla da yangın riskinin azalmasına katkıda bulunabilirsiniz.

𝟭 𝗛𝗮𝘇𝗶𝗿𝗮𝗻 𝗨𝗹𝘂𝘀𝗮𝗹 𝗙𝗲𝗻𝗶𝗹𝗸𝗲𝘁𝗼𝗻𝘂̈𝗿𝗶 𝗚𝘂̈𝗻𝘂̈ kapsamında 1 nolu Güçlendirilmiş Göçmen Sağlığı Merkezi'nde eğitim düzenlendi.
04/07/2025

𝟭 𝗛𝗮𝘇𝗶𝗿𝗮𝗻 𝗨𝗹𝘂𝘀𝗮𝗹 𝗙𝗲𝗻𝗶𝗹𝗸𝗲𝘁𝗼𝗻𝘂̈𝗿𝗶 𝗚𝘂̈𝗻𝘂̈ kapsamında 1 nolu Güçlendirilmiş Göçmen Sağlığı Merkezi'nde eğitim düzenlendi.

Zeytinburnu Müfftülüğü çalışanlarına Zeytinburnu Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde "𝗧𝗲𝗺𝗲𝗹 𝗜̇𝗹𝗸 𝗬𝗮𝗿𝗱ı𝗺" konulu eğitim düz...
04/07/2025

Zeytinburnu Müfftülüğü çalışanlarına Zeytinburnu Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde "𝗧𝗲𝗺𝗲𝗹 𝗜̇𝗹𝗸 𝗬𝗮𝗿𝗱ı𝗺" konulu eğitim düzenlendi.

"10 Mayıs Sağlık İçin Hareket Et Günü" faaliyetleri ve 10 Mayıs - 10 Temmuz 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilecek o...
04/07/2025

"10 Mayıs Sağlık İçin Hareket Et Günü" faaliyetleri ve 10 Mayıs - 10 Temmuz 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan "𝗜̇𝗱𝗲𝗮𝗹 𝗞𝗶𝗹𝗼𝗻𝘂 𝗢̈𝗴̆𝗿𝗲𝗻, 𝗦𝗮𝗴̆𝗹ı𝗸𝗹ı 𝗬𝗮𝘀̧𝗮"kampanyası kapsamında yürütülecek faaliyetler ile "Sağlıklı Hayat Akademisi (SAHA) Eğitimleri" ve "SAHA Sağlık Elçileri Akademi Eğitimleri"ne Kızılay Gönüllülerinin de katılımı ile Ziya Gökalp İlkokulu ve Nuripaşa İlkokulu’nda velilere yönelik eğitim düzenlendi.

𝟮𝟲 𝗛𝗮𝘇𝗶𝗿𝗮𝗻 𝗗𝘂̈𝗻𝘆𝗮 𝗨𝘆𝘂𝘀̧𝘁𝘂𝗿𝘂𝗰𝘂 𝗞𝘂𝗹𝗹𝗮𝗻ı𝗺ı 𝘃𝗲 𝗞𝗮𝗰̧𝗮𝗸𝗰̧ı𝗹ı𝗴̆ı 𝗶𝗹𝗲 𝗠𝘂̈𝗰𝗮𝗱𝗲𝗹𝗲 𝗚𝘂̈𝗻𝘂̈Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1987 yılı...
04/07/2025

𝟮𝟲 𝗛𝗮𝘇𝗶𝗿𝗮𝗻 𝗗𝘂̈𝗻𝘆𝗮 𝗨𝘆𝘂𝘀̧𝘁𝘂𝗿𝘂𝗰𝘂 𝗞𝘂𝗹𝗹𝗮𝗻ı𝗺ı 𝘃𝗲 𝗞𝗮𝗰̧𝗮𝗸𝗰̧ı𝗹ı𝗴̆ı 𝗶𝗹𝗲 𝗠𝘂̈𝗰𝗮𝗱𝗲𝗹𝗲 𝗚𝘂̈𝗻𝘂̈
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1987 yılında, uyuşturucu kullanılmayan sağlıklı bir toplum hedefine ulaşmak, uyuşturucu ile mücadele konusunda uluslararası alanda eylem ve işbirliğini güçlendirmek amacıyla 26 Haziran tarihini "Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü" olarak kabul etmiştir. Bu amaca yönelik farkındalık oluşturmak ve toplum bilincinin artırmak amacıyla dünyada olduğu gibi ülkemizde de 26 Haziran tarihinde, çeşitli etkinlikler yapılmaktadır. Yapılan etkinliklerde, sağlıklı yaşam davranışlarının önemi vurgulanmakta ve uyuşturucu kullanımının zararlarına dikkat çekilmektedir.

Uyuşturucu kullanımı, toplumların hem bugününü hem de geleceğini tehdit eden, maddi ve manevi pek çok kayba sebep olan önemli bir sorundur. Uyuşturucu kullanımına bağlı zararlar, sadece kullanıcı ile sınırlı, sağlık zararlarından ibaret değildir. Sağlık zararlarının yanı sıra çoğu zaman kişinin ailesine, içinde bulunduğu çevreye ve toplumun tamamına yansıyan sosyal, hukuki, ekonomik zararları da beraberinde getirmektedir.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de önlenebilir ve öncelikli halk sağlığı sorunlarından biri olan uyuşturucu ile mücadele çalışmaları, ülkemizde en üst düzeyde kararlılıkla ve multidisipliner bir yaklaşımla sürdürülmektedir.

Multisektörel çalışma ile 2014 yılında hazırlıkları başlanan “2015 Uyuşturucuyla Mücadele Acil Eylem Planı ve Uyuşturucu ile Mücadele Ulusal Strateji Belgesi” yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Acil Eylem Planından, devam edecek faaliyetlere güncel ihtiyaçlar doğrultusunda yeni strateji ve faaliyetlerin de eklenmesi ile oluşturulan 2016-2018 yıllarını kapsayan Uyuşturucu İle Mücadele Ulusal Eylem Planı 16 Nisan 2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Kurumlar arası iş birliği neticesinde hazırlanan eylem planlarımızda başta çocuklar ve gençler olmak üzere toplumun uyuşturucudan korunmasına yönelik önlemler adeta seferberlik anlayışı ile hızla hayata geçirildi. 2014 yılından itibaren uyuşturucu ile mücadele alanında yürütülen çalışmalar aşağıda özetlenerek sunulmaktadır.

Arzla Mücadele Alanında;

Arzla mücadele eden kurumların organizasyon ve personel yapısı güçlendirilerek bilgi ve teknik cihaz kapasiteleri artırıldı.
Kolluk kuvvetleri tarafından yasa dışı ekim ve narkoterörle mücadeleye yönelik yapılan operasyonlar artırıldı.
Bugün itibarıyla 50 ilde faaliyet gösteren Narkotimlerin kurulmasıyla uyuşturucuyla sokak bazlı mücadele güçlendirildi.
Uyuşturucunun ülkemize girişinin önlenmesine yönelik olarak kara, hava, deniz gümrük kapılarımız ve sınırlarımızın teknik donanım ve insan gücü kapasitesi güçlendirildi.
Uyuşturucu kullanım ve satış alanı olarak da kullanılabilen metruk binaların yıkım, restorasyon gibi tedbirlerle kontrol altına alınması sağlandı.
Yapılan mevzuat düzenlemeleriyle; uyuşturucu ile ilgili suçlarda uygulanan cezai müeyyideler artırıldı. Bir kişi hakkında defalarca tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilmesi engellenerek sadece bir defayla sınırlandırılması sağlandı. 5 yıl içerisinde kullandığı tespit edilenlere yönelik 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası getirildi.
Uyuşturucu kullanan bağımlıları tedaviye teşvik etmek ve hasta hekim arasındaki güven ilişkisini muhafaza etmek amacıyla uyuşturucu bağımlılarının tedavi olmak üzere sağlık kuruluşlarına müracaat etmeleri halinde sağlık mesleği mensuplarının bu kullanıcıları ihbar yükümlülüğü kaldırıldı.
Taleple Mücadele Alanında;

Uyuşturucu ile mücadele çalışmalarında görev yapan tüm kurumlar, bu alanda çalışan personellerinin sayı ve teknik kapasitesini artırmaya yönelik çalışmalar yürüttü.
Uyuşturucudan korunmanın en etkili yolu olan önleme çalışmaları güçlendirildi ve eğitim kurumlarına yönelik tedbirler artırıldı. Her yaş grubuna özel modüllerden oluşan Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM) hayata geçirildi.TBM kapsamında 31.581 rehber öğretmen eğitilerek, okullarda uyuşturucu ile mücadele programlarını yürütmeleri, öğrencilere doğru yaklaşım sergilemeleri, erken tanı ve tedavi süreçlerini desteklemeleri sağlandı.
Uyuşturucu kullanan bireyler, aileler ya da toplumun diğer fertlerinin 7 gün 24 saat danışmanlık hizmeti alabilecekleri ALO 191 Uyuşturucu ile Mücadele Danışma ve Destek Hattı, 2015 yılında hizmete açıldı.Bugüne kadar 156.723 çağrı karşılandı. Danışma hattı, tedavi birimleri ile devletin diğer organları arasında köprü görevi görmekte ve arayan kişinin ihtiyacına göre hizmet sunan bir çözüm merkezi olarak görev yapmaktadır.
Vatandaşların yüz yüze danışmanlık alabilecekleri Türkiye için yeni bir model olan 7 (Cerrahpaşa-İstanbul, Üsküdar-İstanbul, Başakşehir-İstanbul, Atölye-İstanbul, Şanlıurfa, Düzce, Antalya) Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) hizmete girdi.
Birinci basamak sağlık hizmetlerinde uyuşturucuya yönelik erken tanı ve danışmanlık hizmetleri güçlendirildi. Bu kapsamda ülke genelinde tüm aile hekimlerimize bağımlıkla mücadele eğitimleri verildi. Böylece aile hekimlerinin sorumlu olduğu nüfusta uyuşturucu kullanan bireyin erken tanısını sağlayarak, danışmanlık sunması ve kişinin tedaviye yönlendirmesini yapması sağlandı.
Uyuşturucu kullanan bireylerin tedavi sistemine kolay erişimini sağlamak amacıyla psikiyatri kliniklerinde görev yapan yetişkin ve çocuk-ergen ruh sağlığı uzmanlarına yönelik bağımlılıkla mücadele eğitimleri verildi. Böylece özellikli tedavi merkezlerinin dışında psikiyatri kliniklerinin de bağımlılık tedavisinde etkin şekilde görev alması sağlandı.
Bağımlı hastalara yönelik acil durumlarda müdahalede bulunan hastane acil çalışanları ve hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinde görevli personelin hizmet içi eğitimleri yapıldı.
Bağımlılık tedavi merkezi sayısı ve yatak kapasitesi artırıldı. 2015 Acil Eylem Planının yayımlanmasından önce 33 tedavi merkezinde 712 yatak kapasitesi ile hizmet sunulurken bugün itibarıyla tedavi merkezi sayısı 104’e yatak kapasitesi ise 1062’ye yükseltildi.
Genel Sağlık Sigortası kapsamı dışında kalan bağımlı hastaların da tedaviye erişimini sağlayacak mevzuat düzenlemeleri yapıldı, böylece bağımlılık tedavisine ücretsiz erişim sağlandı.
Tedavide kullanılan ancak geri ödeme kapsamında olmayan ve halk arasında çip tedavisi olarak bilinen Naltrexon implant formunun geri ödeme kapsamına alınması sağlandı.
Tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerini bütüncül bir anlayışla birleştiren Bağımlı Hastalar için Rehabilitasyon Modeli (BAHAR)kapsamında ilk merkez Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde 2 Ocak 2018 tarihinde ayakta hizmet vermek üzere açıldı.
Bağımlılık tedavisi gören hastaların topluma kazandırılmasının sağlanması amacıyla iş ve meslek danışmanlığı, toplum yararına programlara ve işe yerleştirme hizmetleri ile manevi rehabilitasyon hizmetleri hayata geçirildi.
Bağımlılık tedavisi sonrası sosyal hayata yeniden entegrasyonun sağlanması amacıyla tedavi sonrası sosyal uyum hizmetleri hayata geçirildi. Ankara, Antalya, İstanbul (Anadolu ve Avrupa) 4 Sosyal Uyum Merkezinde başlayan çalışmaların ülke geneline yaygınlaştırılması için ilgili kurumlarla işbirliği içerisinde çalışmalar sürdürülmektedir.
Uyuşturucu ile mücadele çalışmalarının etkinliğinin arttırılması için iletişim çalışmaları güçlendirildi. Bu amaçla İletişim Bilim Kurulu oluşturuldu ayrıca uyuşturucu ile ilgili haberlerde dikkat edilecek hususlara yönelik ilgili medya kuruluşlarında görev yapan sağlık muhabirleriyle bilgilendirme toplantıları yapıldı.
2018-2023 Uyuşturucu ile Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı, Başbakan Yardımcısı ve Bağımlılıkla Mücadele yüksek Kurulu Başkanı Sayın Prof. Dr. Recep AKDAĞ tarafından 11 Mayıs 2018 tarihinde imzalanarak yürürlüğe girdi.

Yayımlanan Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile ülkemizin, 2018-2023 döneminde, uyuşturucu ile mücadele konusundaki yol haritası belirledi. Eylem Planı, planlanan çalışma ve faaliyetlerin yürütülmesi ve bunların etkilerinin tanımlanan gösterge ve hedefler yoluyla sistematik bir şekilde sürekli takip edilerek değerlendirme yapılabilmesine olanak sağlayacak şekilde oluşturuldu. Eylem Planı, aşağıda belirtilen 4 bölüme yönelik detaylı faaliyetleri içerecek şekilde hazırlandı.

Uyuşturucunun Arzının Önlenmesi
Uyuşturucuya Olan Talebin Önlenmesi
Uyuşturucu ile Mücadelede İletişim
Uyuşturucu ile Mücadele Sürecinin Koordinasyonu, İzlenmesi ve Değerlendirilmesi
Hazırlanan Eylem Planında gerek arzla mücadele gerek taleple mücadele alanında son derece önemli faaliyetler planlandı. Arzla mücadele alanında uyuşturucu ile sokak bazlı mücadele eden Narkotimlerin 81 ile yaygınlaştırılmasına, gümrük kapılarının ve kolluk kuvvetlerinin güçlendirilmesinden bilişim ve kargo yoluyla uyuşturucu madde satışların engellenmesine kadar yapılacak kapsamlı faaliyetlerle uyuşturucuya ulaşılabilirliğin engellenmesi amaçlandı.

Talebin önlenmesi alanında, en önemli hedef kitle gençler olarak belirlendi. Eğitim, uyuşturucu madde kullanımının zararlı etkileri konusunda hedef grupları bilgilendirmek ve bilinçlendirmek noktasındaki en önemli güç olarak tanımlandı. Yeşilay tarafından bilimsel temelli olarak hazırlanan eğitim içeriklerinin, etki ölçümlerinin düzenli olarak yapılarak, eğitimin her kademesindeki öğrencilere, öğretmenlere, velilere ve toplumun her kesimine yaygınlaştırılması sağlanacak.

Tedavi ve iyileştirme aşamasında BAHAR modeli oluşturuldu. Bu model, tedaviyi takip eden süreçte uzun süreli rehabilitasyon ve sosyal uyumu da içerecek şekilde bütüncül bir hizmet modeli olarak tanımlandı. Bu kapsamda 81 ilde danışmanlık merkezleri ve ayaktan tedavi merkezleri açılarak tedavi sistemine erişim daha da kolaylaştırılacak.

Ayrıca 81 ilde sosyal uyum merkezlerinin hizmet vermesi sağlanarak, bağımlılık tedavisi gören bireylerin sosyal hayata yeniden entegre olmaları sağlanacak.

Hazırlanan eylem planında tanımlanan nihai amaç göstergelerinin takibi için de gerek saha çalışmaları, gerek atık su analizi gibi yöntemler kullanılarak düzenli bir şekilde veri toplanacak ve uyuşturucu ile mücadele alanında hangi noktadan nereye geldiğimiz yakında takip edilecek.

Gökalp Aile Sağlığı Merkezi, İstanbul Valisi Davut Gül, İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre GÜNER, Zeytinburnu Kayma...
04/07/2025

Gökalp Aile Sağlığı Merkezi, İstanbul Valisi Davut Gül, İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre GÜNER, Zeytinburnu Kaymakamı Dr.Adem USLU, Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer ARISOY ve İlçe Sağlık Müdürümüz Dr.Havva KAPLAN KILAVUZ’un katılımlarıyla gerçekleşti.

14-18 Haziran 2025 tarihleri arasında, Biruni Üniversitesi, Zeytinburnu Belediyesi ve Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim Müdü...
04/07/2025

14-18 Haziran 2025 tarihleri arasında, Biruni Üniversitesi, Zeytinburnu Belediyesi ve Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle 4007 TÜBİTAK Bilim Şenliği; “Bilimin Aydınlığında Zeytinburnu” sloganıyla gerçekleştirilen 4007 TÜBİTAK Bilim Şenliği'nde Zeytinburnu İlçe Sağlık Müdürlüğü olarak görev aldık.

𝟮𝟭 𝗛𝗮𝘇𝗶𝗿𝗮𝗻 𝗗𝘂̈𝗻𝘆𝗮 𝗔𝗟𝗦 𝗚𝘂̈𝗻𝘂̈Amiyotrofik Lateral Skleroz (ALS) diğer ismiyle de Motor Nöron Hastalığı konusunda toplumsal...
04/07/2025

𝟮𝟭 𝗛𝗮𝘇𝗶𝗿𝗮𝗻 𝗗𝘂̈𝗻𝘆𝗮 𝗔𝗟𝗦 𝗚𝘂̈𝗻𝘂̈
Amiyotrofik Lateral Skleroz (ALS) diğer ismiyle de Motor Nöron Hastalığı konusunda toplumsal bilinç ve farkındalık oluşturmak için dünyada ve ülkemizde 21 Haziran Dünya ALS Günü olarak anılmaktadır.

“ALS, beyin ve omurilikte bulunan vücuttaki kasları hareket ettirmemizi sağlayan sinirlerin çıktığı alanlarda hücre kaybı ile giden ilerleyici, nörodejeneratif bir hastalıktır. Hastalık yüzbinde 3-6 oranında görülür. Erken yaşlarda (40’lı yaşlar) başlayan genetik formlarının dışında çoğunlukla 60-65 yaşlarında ortaya çıkan hastalığın yaşam süresi yaklaşık 4-6 yıldır. Çoğu hastada ise 10 yılı geçer. İyi bir tıbbi ve sosyal destek ile 20 yıldan fazla yaşayan ALS hastaları vardır. Günümüzde, ALS hastalığının ilerleyişini durdurmak ya da tam tedavi sağlamak için herhangi bir tedavi seçeneği yoktu ancak bu konudaki araştırmalar devam etmektedir.

Belirtileri:
Başta, el ve ayaklarda kas seyirmesi, kaslarda dışarıdan gözlemlenen yılanvari hareketlerin gözlemlenmesi, buna zaman içerisinde eşlik eden ellerde ince motor hareketlerde bozulma (kapıyı anahtarla açmakta zorlanma, çatal ve bıçak kullanamama, küçük aletleri kullanmada beceriksizlik), tökezleme ve düşme, kilo kaybı ve zayıflama şeklinde görülür.
Tanı:
Hastalığın erken dönemde teşhisi güçtür. Ayırıcı tanıyı yapmak için öncelikle Elektromiyogram (EMG) ve sinir ileti çalışmaları şarttır. Bununla birlikte ayırıcı tanıda benzeri belirtilerle kendini gösterebilecek diğer hastalıkların ekartasyonu açısından MR, kan ve idrar testleri, lomber ponksiyon (İğneyle belden girilip omurilikten sıvı alma işlemi), kas biyopsisi gerekebilir.
Tedavi:
Erken teşhis alan hastalarda bile tam tedavi mümkün değildir. Tedavide amaç hastalığın ilerleyişini yavaşlatmak, oluşabilecek komplikasyonların önüne geçmek ve hastanın yaşam kalitesini arttırmaktır.
Tedavide çeşitli ilaçlar, fizik tedavi ve rehabilitasyon, konuşma terapisi, beslenme takviyeleri, psikolojik ve sosyal destek tedavileri gibi yöntemler kullanılmaktadır.” şeklinde açıklamalarda bulundular.

𝟭𝟰 𝗛𝗮𝘇𝗶𝗿𝗮𝗻 𝗗𝘂̈𝗻𝘆𝗮 𝗞𝗮𝗻 𝗕𝗮𝗴̆ı𝘀̧𝗰̧ı𝗹𝗮𝗿ı 𝗚𝘂̈𝗻𝘂̈an ve kan ürünleri her yıl milyonlarca hayatı kurtarır. Kan ve kan ürünleri, ...
10/06/2025

𝟭𝟰 𝗛𝗮𝘇𝗶𝗿𝗮𝗻 𝗗𝘂̈𝗻𝘆𝗮 𝗞𝗮𝗻 𝗕𝗮𝗴̆ı𝘀̧𝗰̧ı𝗹𝗮𝗿ı 𝗚𝘂̈𝗻𝘂̈
an ve kan ürünleri her yıl milyonlarca hayatı kurtarır. Kan ve kan ürünleri, tıbbi ve cerrahi müdahaleleri destekler ve yaşamı tehdit eden koşullardaki hastaların daha uzun ve yüksek kalitede yaşamasına yardımcı olur. Aynı zamanda, anne ve çocuk bakımında ve insan veya doğa kaynaklı afetlerde hayat kurtarıcı rolü vardır. Pek çok ülkede talep, arzdan fazladır ve kan merkezleri yeterli, kaliteli ve güvenli kan temin etmek için uğraşırlar. Yeterli kan sadece düzenli, gönüllü, karşılıksız kan bağışları ile sağlanabilir. Dünya Sağlık Örgütü'nün 2020 yılı hedefi tüm ülkelerde tüm kan temininin gönüllü, karşılıksız bağışçılardan sağlanmasıdır..
18 ve 68 yaş arasında, ağırlığı 50 kg ve üzerinde olan her sağlıklı birey kan bağışında bulunabilir. Bağışlanan kanlara AIDS, Hepatit B, Hepatit C, frengi ve kan grubu testleri yapılır. Yapılan testlerde pozitif çıkan kan imha edilir. Bulaşıcı hastalığı olmayan, kan grupları tespit edilmiş kan ürünleri depolarda uygun sıcaklıklarda saklanır. Hastaneler gerçekleştireceği tedavi, ameliyatları ve acil durumları göz önünde bulundurarak Türk Kızılayı Kan Bağışı Merkezleri’nden toplu kan isteminde bulunur. Hasta yakınları kan tedarik sürecine dahil değildir, ücret ödemezler.

𝟯𝟬 𝗠𝗮𝘆ı𝘀 𝗗𝘂̈𝗻𝘆𝗮 𝗠𝗦 𝗳𝗮𝗿𝗸ı𝗻𝗱𝗮𝗹ı𝗸 𝗚𝘂̈𝗻𝘂̈Merkezi Sinir Sisteminde sinir liflerini çevreleyen ve bu sinir liflerinin elektrik...
10/06/2025

𝟯𝟬 𝗠𝗮𝘆ı𝘀 𝗗𝘂̈𝗻𝘆𝗮 𝗠𝗦 𝗳𝗮𝗿𝗸ı𝗻𝗱𝗮𝗹ı𝗸 𝗚𝘂̈𝗻𝘂̈
Merkezi Sinir Sisteminde sinir liflerini çevreleyen ve bu sinir liflerinin elektrik uyarılarını iletmelerine yardımcı olan miyelin isimli yağlı bir doku vardır. Multipl Skleroz'da sinir lifleri ve onu çevreleyen miyelin, geride skleroz adı verilen sert alanlar bırakarak birçok bölgede yok olur. Hasar gören bu bölgeler, plak olarak da bilinmektedir. Miyelin hasar gördüğünde sinirlerin beyine giden veya beyinden gelen uyarıları iletebilme kapasiteleri kesintiye uğramakta ve çeşitli belirtiler ortaya çıkmaktadır. Multipl Sklerozun nedeni tam olarak bilinmese de birçok araştırmacı miyelin hasarının vücudun bağışıklık sisteminin anormal çalışmasından kaynaklandığına inanmaktadır.

Multipl Skleroz beynin görme, konuşma, yürüme gibi fonksiyonlar üzerindeki kontrol kabiliyetini bozar. En sık görülen Multipl Skleroz belirtileri güçsüzlük, yorgunluk, karıncalanma, uyuşukluk, ağrı, görme bozuklukları, bir gözde görme kaybı, bulanık veya çift görme, kas fonksiyon bozuklukları, katılık, titreme, idrar kaçırma, kabızlık, cinsel sorunlar ve dengesizlik, baş dönmesi, yalpalama gibi denge sorunlarıdır. Bugün için bilinen kesin bir tedavisi olmamakla birlikte 40 yaş altında en sık engel oluşturan nörolojik hastalık olduğu düşünülen Multipl Sklerozun dünyada ve ülkemizde birçok kişiyi etkilemektedir. Bu belirtilerin bir veya birkaçını hissedenlerin ''Nöroloji (sinir hastalıkları)'' kliniğine başvurmasında yarar vardır.

Multipl Skleroz hastalığını kitlelere duyurmak ve farkındalık yaratmak adına Uluslararası MS Federasyonu ve Dünya Sağlık Örgütünün ortak kararları ile her yıl 30 Mayıs günü, ''Dünya MS Günü'' ilan edilmiştir.

𝟭 𝗛𝗮𝘇𝗶𝗿𝗮𝗻 𝗨𝗹𝘂𝘀𝗮𝗹 𝗙𝗲𝗻𝗶𝗹𝗸𝗲𝘁𝗼𝗻𝘂̈𝗿𝗶 𝗚𝘂̈𝗻𝘂̈Bebeğimden Neden Topuk Kanı Örneği Alınıyor?Doğan her bebeğin Fenilketonüri, Konje...
10/06/2025

𝟭 𝗛𝗮𝘇𝗶𝗿𝗮𝗻 𝗨𝗹𝘂𝘀𝗮𝗹 𝗙𝗲𝗻𝗶𝗹𝗸𝗲𝘁𝗼𝗻𝘂̈𝗿𝗶 𝗚𝘂̈𝗻𝘂̈
Bebeğimden Neden Topuk Kanı Örneği Alınıyor?

Doğan her bebeğin Fenilketonüri, Konjenital Hipotiroidi, Kistik Fibrozis, Biyotinidaz Eksikliği, Konjenital Adrenal Hiperplazisi yönünden taranması önemlidir. Ayrıca alınan aynı kan ile 09 Mayıs 2022 tarihi itibariyle Spinal Müsküler Atrofi (SMA) taraması da yapılmaktadır. Yapılan bu taramalar sayesinde, bu hastalıklar nedeniyle oluşabilecek, geri dönüşümü olmayan hasarlar engellenebilmekte veya etkileri azaltılabilmektedir. Bebeğinizde bu hastalıkların olup olmadığının araştırılması için topuk kanı örneğinin alınması gerekmektedir.

Bakanlığımız, topuk kanı taramasına eklenebilecek ve çocuklarımızın hayatını olumlu yönde etkileyecek başka hastalıkların tarama programına dahil edilmesi için bilim kurulları ile çalışmalar yürütmektedir.

Bebeğimden Alınan Topuk Kanı Sonucunu Nasıl Öğrenebilirim?

Topuk kanı sonuçları ile ilgili size geri dönülmüyorsa, bebeğinizin tarama testlerinde herhangi bir sorun saptanmamıştır. Sadece laboratuvar sonucuna göre tekrar topuk kanı örneği alınması gereken ya da sevk edilmesi gereken bebeklerin ailelerine ulaşılmakta ve kendilerine bilgi verilmektedir. Size ulaşılabilmesi için, ikamet adresinizi ve telefon bilgilerinizi doğru beyan etmeniz büyük önem taşımaktadır.

Kan Örneği Bebeğimden Neden Tekrar Alınıyor?

Hastaneden taburcu olmadan önce alınan kan örneğinde ortaya çıkmamış olan hastalık belirtilerinin saptanabilmesi için, doğumdan sonra ilk hafta içinde aile hekiminizce (ya da doğum yaptığınız hastanede) ikinci bir kan örneğinin alınması gerekmektedir. Ayrıca bebeğinizden uygun zamanda ve yeterli miktarlarda kan alınmadıysa ya da bebeğin sonuçlarından herhangi birinin yüksek olması durumunda sonucu doğrulamak için tekrar kan örneğinin alınması istenebilir.

Konjenital Hipotiroidi (KHT) nedir?

Konjenital Hipotiroidi, tiroid hormonunun eksikliğiyle ortaya çıkan doğumsal bir hastalıktır. Akraba evlilikleri, bu hastalığın görülme sıklığını artırır.

Konjenital Hipotiroidi (KHT) Belirtileri Nelerdir?

Yenidoğan döneminde belirti ve bulgular vakaların çoğunda çarpıcı değildir. Topuk kanı örneğinde ölçülen veya kanda bakılan tiroid hormonlarının değerine göre tanı konulur. Tedavi edilmeyen vakalarda ciddi zekâ geriliği ve asimetrik cücelik ortaya çıkar. Erken teşhis edilmez ise kalıcı zekâ geriliği kaçınılmazdır.

Konjenital Hipotiroidi (KHT) Tedavisi Nedir?

Hastalığın tanısı için pediatrik endokrinoloji kliniklerine yönlendirilirsiniz. Erken tanı konan çocuklarda tedavi oldukça kolay, ucuz ve etkindir. Piyasada tiroid hormonu içeren farklı ilaçlar mevcut olup, tedavi maliyeti kullanılan ilaca ve doza hsgm topukkani1göre değişmekle birlikte çok düşüktür.

Fenilketonüri (FKU) Nedir?

Fenilketonüri kalıtsal metabolik bir hastalıktır. Hastalık genler aracılığı ile anne ve babadan bebeğe aktarılır. Hastalıkta bir protein yapıtaşı olan fenilalanin, vücutta kullanılamaz, kanda birikir ve geri dönüşümsüz beyin hasarı yaratır. Akraba evlilikleri, bu hastalığın görülme sıklığını artırır.

Fenilketonüri (FKU) Belirtileri Nelerdir?

Hastalık erken teşhis edilmezse, bebeklerde ağır zihinsel gerilik, havale ve nöbetler, agresif ya da otistik davranış bozuklukları, dermatit şeklindeki cilt lezyonları görülebilir. Vakaların %60’ında anne babaya göre açık saç-göz-ten rengi vardır.

Fenilketonüri (FKU) Tedavisi Nedir?

Hastalığın tanısı için bir üst merkeze yönlendirilirsiniz. Bu merkezlerin listesine ulaşmak için tıklayınız. Hastalığın tanısının ardından çocuklar uygun diyetle sağlıklı bir hayat sürebilmektedir.

Biyotinidaz Eksikliği (BE) Nedir?

Biyotinidaz adlı enzimin doğuştan eksikliği sonucunda biyotin isimli vitaminin vücut tarafından işlenmesinde ve kullanılmasında bozuklukların ortaya çıkmasıdır. Hastalık genler aracılığı ile anne ve babadan bebeğe aktarılır. Akraba evlilikleri, bu hastalığın görülme sıklığını artırır.

Biyotinidaz Eksikliği (BE) Belirtileri Nedir?

Vücuttaki asit-baz oranı dengesizliği sonucu oluşan rahatsızlıklar, kısmi saç dökülmesi gibi cilt sorunları, işitme ve görme kaybı, havale ve nörolojik belirtiler gibi değişik klinik ve laboratuvar bulgularının görüldüğü bir hastalık tablosuna yol açar.

hsgm biyotinaz eksikligi

Biyotinidaz Eksikliği (BE) Tedavisi Nedir?

Biyotinidaz Eksikliğinde erken tanı ve tedavi çok önemlidir. Tanı ve tedavi sürecindeki gecikmeler, nörolojik bozukluklara ve ölüme neden olabilir. Hastalığın tanısı için bir üst merkeze yönlendirilirsiniz. Bu merkezlerin listesine ulaşmak için tıklayınız. Tedavisi ise, biyotin isimli vitaminin bebeğe ağız yoluyla verilmesi ile gerçekleşir.

Kistik Fibrozis (KF) Nedir?

Tüm sistemlerdeki dış salgı bezlerini etkileyen, salgı yapan hücrelerin salgılarını koyu, yapışkan hale getiren, yaygın bir kalıtsal hastalıktır. Hastalık genler aracılığı ile anne ve babadan bebeğe aktarılır. Akraba evlilikleri, bu hastalığın görülme sıklığını artırır.

Kistik Fibrozis (KF) Belirtileri Nedir?

Vücutta salgı yapan birçok sistemde bozukluk görülebilir. En sık akciğerler ve sindirim sistemi etkilenir. Bu anormal özellikteki salgılar havayollarında birikerek mikropların yerleşmesine, tekrarlayan ve giderek kötüleşen akciğer enfeksiyonlarına ve ilerleyici akciğer hasarına neden olur.

Kistik Fibrozis (KF) Tedavisi Nedir?

Hastalığın tanısı için kistik fibrozisli hastaları takip eden bir merkeze yönlendirilirsiniz. Bu merkezlerin listesine ulaşmak için tıklayın. Kistik Fibrozis taraması ile aileye erken dönemde genetik danışmanlık vermek ve erken tanı ile hastalığın seyrini yavaşlatmak ve yaşam kalitesini artırmak amaçlanmaktadır. Destek tedavi ömür boyu devam etmelidir. Kistik Fibrozis Hastalarını İzleyen Merkezler için tıklayınız.

Konjenital Adrenal Hiperplazi (KAH) Nedir?

Konjenital adrenal hiperplazi (KAH) böbrek üstü bezlerinin yaşam için gerekli olan kortizol (ve bazen de vücudun tuz dengesini ayarlayan hormonu: aldosteron) yeterli yapamadığı ve aşırı erkeklik hormonu ürettiği bir hastalıktır. Kortizol ve aldosteron hormonları vücudun strese karşı savaşmasında, tuz dengesinin sağlanmasında elzemdir. Bu hormonların yapımı böbrek üstü bezinde bazı enzimlerin yardımı ile olur. Enzimlerden birinin eksikliğinde bu hormonlar yapılamaz. Bebek daha anne karnında iken de bu hormonların eksikliği ortaya çıkar, bunların yerine erkeklik hormonlarının yapımı artar. Kız bebekler aşırı erkeklik hormonuna maruz kaldıkları için dış cinsel organları erkeksi, fakat iç cinsel organları (rahim ve yumurtalıklar) normal gelişir. Erkek bebekler doğumda normal görünümdedir.

Konjenital Adrenal Hiperplazi (KAH) Belirtileri Nedir?

Hormon eksikliği olan bebeklerin hayatın 1. haftasından sonra kilo alamama, emme zayıflığı ve kusma yakınmaları başlar. Tuz ve su kaybı, kan şekeri düşüklüğü yaşamı tehdit eder ve tedavi edilemezse bebeğin yaşamı tehlikeye girebilir.

Konjenital Adrenal Hiperplazi (KAH) Tedavisi Nedir?

Hastalığın erken tanınması çok önemlidir. Tanı konur ve erkenden tedaviye başlanırsa adrenal krizden yaşam kaybı önlenebilir. Kızların dış cinsel yapılarındaki bozukluklar düzeltilebilir. Hormon takviyesi ile çocuklar sağlıklı yaşam sürer ve yaşıtlarının yaptığı her aktiviteyi (okul, spor, gezi vs.) yapabilirler. Kız bebeklerin dış cinsel yapısını düzeltmek için ameliyat gerekebilir.

Spinal Müsküler Atrofi (SMA) Nedir?

SMA kalıtsal, ilerleyici bir alt motor nöron hastalığıdır. Tedavi edilmediğinde, spinal kordda (omurilik), vücudumuzun kas hareketlerini kontrol eden motor nöronların etkilenmesi sonucunda kuvvetsizlik, beslenme ve solunum problemleri ortaya çıkar. İlerleyen dönemlerde değişen derecelerde eklem hareketlerinde kısıtlılık, omurgada şekil bozuklukları, beslenme ve solunum problemleri klinik tabloya eşlik edebilir. Toplumda ortalama her 50 bireyden birisi SMA hastalığı açısından taşıyıcıdır. Baba ve annenin hastalığı taşıdığı bir durumda, her gebelikte hastalığın ortaya çıkma ihtimali %25’tir. Akraba evliliği hastalığın görülme sıklığını arttırmakla birlikte, toplumda taşıyıcılık oranı yüksek olduğundan, akraba olmayan bireylerin bebekleri de bu hastalıkla doğabilir.

Spinal Müsküler Atrofi (SMA) Tedavisi Nedir?

SMA hastalığı ile doğan bir bebeğin, en erken dönemde, bebek henüz hastalık belirti ve bulgularını göstermeden tedavi edilmesi çok önemlidir. Son yıllarda gelişen tedavi seçenekleri ile SMA hastalığının doğal gidişi değişmiş olmakla birlikte, yapılan tüm çalışmalar, tanı alan hastaların uzun dönem takip ve tedavilerinin gerekliliğine, tedaviye verilen yanıtın ise bireysel farklılıklar gösterdiğine işaret etmektedir. Tedaviye verilen cevabı; bebek için uygun tedavinin, olası en erken dönemde başlanması belirler. Bu süreç ve uzun dönem izlem, aile ve hekimlerin iş birliği ve uyum içinde çalışmasını gerektirir.

Spinal Müsküler Atrofi (SMA) Tanısı Konulduğunu Nasıl Öğrenebilirim? Tanı Sonrası Ne Olacak?

Bebeğinizden alınan kan örneği tarama laboratuvarı tarafından çalışılarak, sonucu pozitif bulunmuş ise; öncelikle aile hekiminiz sizinle irtibata geçip birimine davet ederek, gerekli bilgilendirmeyi yapacak ve bilgilendirme beyanını hazırlayacaktır. Bebeğinizin ivedilikle ilgili merkezlerden birine yönlendirilmesi gerektiğinden, bu merkezlerden randevu İl Sağlık Müdürlüğünce alınacaktır. Pediatrik Nöroloji Polikliniği randevusu için İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri sizinle irtibat kurarak gerekli planlama ve işlemler yapılacaktır.

Address

Zeytinburnu

Opening Hours

Monday 08:00 - 17:00
Tuesday 08:00 - 17:00
Wednesday 08:00 - 17:00
Thursday 08:00 - 17:00
Friday 08:00 - 17:00

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Zeytinburnu İlçe Sağlık Müdürlüğü posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Zeytinburnu İlçe Sağlık Müdürlüğü:

Share