https://www.doktortakvimi.com/gulzade-aydemir/psikoloji/istanbul#tab=profile-reviews

Psikolog Gülzade Aydemir, Plaj Yolu Sokak, No:3 Tümay Apartmanı Kat:4 Daire:8 Caddebostan, Istanbul (2025)

12/12/2025

Sessiz cezalandırma, bir çatışma veya anlaşmazlık sonrası partnerin iletişimi tamamen kesmesi, konuşmamayı seçmesi veya duygusal olarak geri çekilmesi durumudur.
Bu davranış çoğu zaman karşı tarafı kontrol etme, cezalandırma ya da kendi öfkesini yönetememekten kaynaklanır.

👉 ⚠️ İlişkide etkileri:

Partnerde reddedilme, değersizlik ve yalnızlık duygusu oluşturur.
İlişki güvenini zedeler ve iletişim kanallarını tıkar.
Uzun vadede karşılıklı duygusal kopma riskini artırır.

👉 🧠 Sessiz cezalandırma, genellikle açık çatışmadan kaçınma veya güç dengesini değiştirme girişimidir. Ancak bu yaklaşım, sorunları çözmek yerine büyütür.

👉 🌿 Baş etme yolları nelerdir?

Durumu kişiselleştirmemeye çalışın; bu davranış çoğu zaman partnerin kendi duygusal yönetemeyişiyle ilgilidir.
Sakin bir zamanda açık iletişim isteğinizi ifade edin: “Konuşmadığında kendimi uzaklaşmış hissediyorum.”
İletişim sınırları konusunda netleşin.
Gerekirse profesyonel çift danışmanlığı desteği alın.

Sessiz cezalandırma, ilişkiyi güçlendiren bir yöntem değil; duygusal mesafeyi artıran bir engeldir.
Sorunları görmezden gelmek yerine, güvenli ve açık iletişim ortamı yaratmak, ilişkide yakınlığı geri kazandırır.

05/12/2025

Duygusal erişilemezlik, partnerin fiziksel olarak ilişkide bulunmasına rağmen duygusal açıdan kapalı ya da uzak olmasıdır.
Bu kişiler konuşur, dinler, hatta birlikte vakit geçirir ama derin duygusal paylaşım kurmaktan kaçınırlar.

⚠️ Olası nedenler:

Çocuklukta duygusal ifadelerin bastırıldığı aile ortamı
Geçmişte yaşanan travmalar veya bağlanma problemleri
Zor duygularla başa çıkma becerisinin gelişmemiş olması
İlişkide güvenin zamanla zedelenmiş olması

🌱 İlişkide yarattığı etkiler:

Partnerin kendini yalnız veya anlaşılmamış hissetmesi
Yakınlık ve bağlılık duygusunun azalması
İletişimin yüzeysel kalması
Kriz anlarında kopukluk

👉 Farklı bir noktadan bakalım;
Duygusal erişilemezlik, çoğu zaman bilinçli bir tercih değil; kişinin kendi duygularına temas etme konusunda yaşadığı zorluklardan kaynaklanır.
Bu nedenle suçlama yerine, anlamaya yönelik adımlar atmak süreci yumuşatır.

👉İlişkide duygusal erişilebilirliği artırmak için güvenli ortam yaratmak, duygulara yönelik açık sorular sormak ve yargısız dinleme en önemli adımlardır.
Gerekirse, bağlanma odaklı terapi gibi yöntemler çiftler için faydalı olabilir.

“Var ama orada değil” hissini ortadan kaldırmak, karşılıklı empati, güven ve duygusal şeffaflıkla mümkündür.
Derin bağlar ancak gerçek duygusal katılım ile gelişir.

28/11/2025

Sınır koymak, ilişkilerde hem kendini hem de karşı tarafı koruyan sağlıklı bir iletişim becerisidir.
Sınırlar, kişisel değerlerin, ihtiyaçların ve sınır toleransının net bir şekilde paylaşılmasıdır.
Ancak birçok insan “hayır” demeyi partnerini kırmakla veya ilişkide çatışma çıkarmakla eşleştirir.

🌱 Sağlıklı sınırların önemi:

Kendi ihtiyaçlarını görünür kılar
İlişkide eşit alan yaratır
Karşılıklı saygıyı korur
Tükenmişliği önler

⚠️ Sınır koymamanın sonuçları:

Fazla fedakârlık yaparak yorgun düşmek
İçsel kızgınlık ve kırgınlık biriktirmek
İletişimde pasif-agresif davranışların ortaya çıkması

✨ Kırmadan hayır demenin yolları:

“Ben dili” kullanmak: “Buna şu an hazır hissetmiyorum”
Gerekçeyi kısa ve net paylaşmak: Uzun açıklamalar bazen savunmacı görülebilir
Empati eklemek: “İsteğini anlıyorum ama şu anda zamanım yok”
Tutarlı olmak: Bugün koyduğun sınır yarın değişmemeli

👉 Sınır koymak, karşı tarafa “seni istemiyorum” mesajı değil; “kendimi ve bizi koruyorum” mesajıdır.

“Hayır” demek, ilişkiye zarar vermek değil; onu sağlıklı kılmaktır.
Net, empatik ve tutarlı şekilde sınır koymak, ilişkide güven ve saygıyı artırır.

27/11/2025

Sorumluluk almak bir kapasitedir.
Herkesin sevgisi, şefkati veya iyi niyeti olabilir; fakat bunlar tek başına bir ilişkiyi taşımaz.
Sorumluluk, sevginin görünür hâlidir — davranışa dökülmüş, emek verilmiş, sürdürülebilir kılınmış versiyonudur.

Bazı insanlar çok anlayışlı, çok nazik ve çok seven biri olabilir… ama sorumluluk almaya gelmediğinde bu duygular havada kalır.
Sevgi, ancak sorumlulukla birlikte gerçek olur 💐

21/10/2025

🍁 Sonbahar, doğanın yavaşladığı, yaprakların döküldüğü, havanın serinlediği bir dönem… Aslında bedenimiz ve zihnimiz de bu yavaşlamaya uyum sağlar. Bu dönemi, tıpkı doğa gibi “fazlalıkları bırakma” ve “yeniden yapılanma” zamanı olarak kullanabiliriz.

🧠 Bilimsel olarak, mevsim geçişleri beynin nöroplastisite kapasitesini artırabilir. Yani yeni alışkanlıklar oluşturmak, eski düşünce kalıplarını değiştirmek için biyolojik açıdan uygun bir dönem içindeyiz.

🧘‍♂️ Mindfulness (bilinçli farkındalık) bu süreçte zihni “şimdiki an”a getirerek stresi azaltır. Günde 5-10 dakika nefese odaklanmak, duyularınızla bulunduğunuz anı hissetmek, zihninizi tazeler.

💬 Terapiye başlamak için de sonbahar çok uygundur. Çünkü yaz aylarının hareketliliği bitmiş, rutinler yerine oturmuş olur. Düzenli seans aralığı ve odaklanma kapasitesi artar.

📖 İçsel dönüşüm için farkındalık çalışmaları yapabilirsiniz:

Her gün 1 tane bile olsa küçük teşekkür sebebi yazmak (şükran günlüğü) 🙏
Haftalık hedefler belirlemek ve gelişiminizi takip etmek 📈
Gereksiz yükleri (fazla eşya, olumsuz ilişkiler, eski alışkanlıklar) bırakmak 🗑

🌟 Sonbaharı, tıpkı doğa gibi “yeniyi karşılamak için eskiyi bırakma” fırsatı olarak görün. Bu sadece ruhsal değil, bedensel olarak da ferahlama sağlar.

14/10/2025

🌱 Yoğun tempolu dönemlerde fark etmeden sevdiklerimizle iletişim biçimimiz değişebilir. İş toplantıları, okul projeleri, bitmeyen yapılacak listeler… Stres altındayken beynimizdeki amigdala daha hızlı tetiklenir ve “savaş-kaç” tepkimizi artırır. Bu da iletişimde sabırsızlık, yanlış anlamalar ve çatışmaların artmasına yol açabilir.

💬 İlişkilerde denge kurmanın ilk adımı, “stres farkındalığı”dır. Kendinizi gergin hissettiğinizde hemen bir mola vermek – derin nefes almak, kısa bir yürüyüş yapmak – hem sizin hem karşınızdakinin sakinleşmesini sağlar.

🕰 Zaman yönetimi, ilişkilerdeki çatışmaları azaltır. Sevdiklerinizle yeterli vakit geçirmediğinizde “ihmal ediliyorum” duygusu oluşabilir. Haftalık olarak bir “ortak zaman” planı yapmak, bağınızı güçlü tutar.

👂 Etkili dinleme, yoğun dönemde en kolay unutulan beceridir. Karşınızdakini tam olarak dinlemek, cevap vermek için değil, anlamak için odaklanmak; güven ve bağlılığı artırır.

😇 Empati ilişkilerde stresi yumuşatır. Unutmayın, herkesin temposu ve yükü farklıdır. “Beni anlamıyor” yerine “Acaba onun da zorlandığı bir şey olabilir mi?” diye düşünmek çatışmayı daha başlamadan bitirebilir.

💞 Küçük jestler, yoğun dönemde ilişkiler için ilaç gibidir. Bir teşekkür mesajı, küçük bir not ya da kucaklaşma… Küçük ama etkisi büyük adımlar.

📌 Sağlıklı ilişkiler stres hormonunu dengeler, bağışıklık sistemini güçlendirir ve yaşam süresini uzatır. Yani ilişkilerinize yatırım yapmak, sağlığınıza yatırım yapmaktır.

07/10/2025

🌟 Tatil bittiğinde, günler daha planlı ve düzenli hale gelir. Ancak bu dönüş, ertelenen işler, bozulan uyku saatleri ve azalan motivasyonla biraz zor olabilir. Burada işin sırrı, beynimizin alışkanlık oluşturma mekanizmasını anlamaktır.

🧠 Alışkanlıklar, beynin bazal gangliya bölgesinde gelişir. Bir davranış tekrarlandıkça otomatikleşir. Bu yüzden, küçük ve sürdürülebilir adımlarla başlamak çok önemlidir. Örneğin, her sabah 10 dakika egzersiz yapmayı hedeflemek, “haftada 5 gün spor salonuna gitmekten” daha sürdürülebilirdir.

⏳ Ertelemeyi azaltmak için görevleri küçük parçalara ayırın. “Bugün bütün raporu bitireceğim” yerine “İlk bölümünü yazacağım” demek, başlama motivasyonunu artırır.

📋 Rutinler motivasyonun en iyi dostudur. Güne belirli bir başlangıç (kahvaltı, kısa yürüyüş, yapılacaklar listesi) ile başlamak, zihne “başlıyoruz” sinyali verir.

🤝 Sosyal destek—arkadaşlarınıza veya ailenize hedeflerinizi söylemek—hem sorumluluk hem de motivasyon yaratır.

🎯 Ödüllendirme, beynin dopamin sistemini aktive eder. Küçük bir hedefi tamamladığınızda kendinize sevdiğiniz bir kahve ya da kısa bir mola verin.

🍎 Sağlıklı alışkanlıklar sadece bedeni değil, zihni de besler. Düzenli uyku, dengeli yemek, hareket, sosyal temas ve zihinsel uğraşlar; motivasyonun uzun süre korunmasını sağlar.

02/10/2025

🌱 Mevsim geçişlerinde hepimizin ruh halinde iniş çıkışlar olabilir. Sabah güneşli olan hava akşam gri bulutlara bürünür, biz de kendimizi biraz dalgın, yorgun, hatta hüzünlü hissedebiliriz. Bu hafif ve geçici ruh hali değişimlerine melankoli diyoruz. Genellikle birkaç gün ya da saat içinde kendiliğinden düzelir.

🧠 Mevsimsel depresyon ise, sadece bir “moral bozukluğu” değildir. Tıbbi adı Mevsimsel Duygu Durum Bozukluğu (Seasonal Affective Disorder - SAD) olan bu durum, özellikle sonbahar-kış aylarında gün ışığının azalmasıyla ortaya çıkar. Biyolojik olarak, serotonin (mutluluk hormonu) düşer, melatonin artar. Bu da uyku, iştah ve enerji dengesini bozar.

⚠️ Aradaki farkı ayırt etmek önemli:

Melankoli → Geçici, hafif, günlük yaşamı fazla etkilemez.
Mevsimsel depresyon → Haftalarca sürebilir, günlük işlevi bozar, uyku-iştah değişiklikleri ve yoğun isteksizlik görülür.

☀️ Farkındalık geliştirmek için:

Sabah mümkün olduğunca gün ışığına çıkın (ışık terapisi etkisi).
Düzenli uyuyun, beslenmeyi ihmal etmeyin.
Kendinizi sık sık yorgun ve umutsuz hissediyorsanız, bir ruh sağlığı uzmanına başvurun. Erken fark etmek tedaviye çok yardımcı olur.

Hafif bir şekilde tempodaki düşüş normaldir ama uzun süren ve sizi günlük hayattan koparan hissiyatlar profesyonel yardım gerektirir.

30/09/2025

Mevsim geçişleri sadece havanın sıcaklığını değil, aynı zamanda biyolojik ritmimizi de değiştirir. Gün ışığı süresinin kısalması veya uzaması, beynimizdeki melatonin (uyku hormonu) ve serotonin (mutluluk hormonu) düzeylerini doğrudan etkiler. Güneş ışığı azaldığında vücut daha fazla melatonin üretir, bu da kendimizi yorgun, uykulu veya bazen hüzünlü hissetmemize yol açar.

📌Uyku düzeni, ruh halimizin temel taşlarından biridir. Araştırmalar, düzensiz uyku saatlerinin duygu dalgalanmalarını artırabileceğini gösteriyor. Bu nedenle, mevsim değişimlerinde dahi uykuya yatma ve uyanma saatlerini olabildiğince sabit tutmak önemlidir. Ayrıca, yatmadan önce ekran maruziyetini (mavi ışık) azaltmak melatonin salgısını destekler.

📌Beslenme de ruhsal denge üzerinde büyük rol oynar. Omega-3 yağ asitleri (örneğin somon, ceviz, keten tohumu), beyindeki sinir hücreleri arasında iletişimi destekler ve depresyon riskini azaltabilir. Magnezyum (ıspanak, badem, kabak çekirdeği) kas gevşemesi ve sinir sistemi dengesi açısından önemlidir. B vitaminleri ise enerji düzeyimizi ve zihinsel netliği korumada görev alır.

📌Fiziksel aktivite, özellikle açık havada yapılan egzersizler, vücudun doğal antidepresanı olan endorfin ve dopamin üretimini artırır. Hava kapalı olsa bile 15-20 dakika yürüyüş yapmak bile beyinde fark yaratır.

📌Son olarak, nefes egzersizleri ve bilinçli farkındalık (mindfulness) meditasyonu, stres hormonlarını azaltır. Düzenli olarak uygulandığında sinir sistemi daha dengeli çalışır ve duygu durum değişimleri hafifler.

25/09/2025

Tatillerin bitmesiyle birlikte çocuklar ve gençler, daha yapılandırılmış bir düzene geri döner. Bu geçiş, özellikle beyindeki “alışkanlık devreleri” henüz yeniden adapte olmamışken, kaygı ve huzursuzluk yaratabilir. Nörobilim açısından bakıldığında, yeni rutinler beynin prefrontal korteks ve amigdala bölgeleri arasında yeniden bir “denge” kurmasını gerektirir. Amigdala tehdit algısını yönetirken, prefrontal korteks planlama ve mantıklı düşünmeyi kontrol eder. Bu geçiş sürecinde, bazen amigdala daha baskın hale gelir ve kaygı hissi artar.

✨Çocuklarda bu durum karın ağrısı, mide bulantısı, uyku sorunları veya huzursuzluk olarak kendini gösterebilir.
✨Ergenlerde ise sosyal ilişkiler, akademik beklentiler ve sınav kaygısı daha belirgin rol oynar. Bu yüzden öncelikle duygularının normal olduğunu bilmeleri çok önemlidir.

🔴Ebeveynlerin burada üstlenebileceği en önemli görev, kaygıyı bulaştırmamaktır. Çünkü çocuklar ebeveynlerinin beden dilinden, ses tonundan ve davranışlarından etkilenir. “Ya uyum sağlayamazsa?” düşüncesi sizde varsa, bunu çocuğunuza hissettirmemek gerekir.

🔴Uyum sürecini kolaylaştırmak için sabah ve akşam rutinlerini okul başlamadan birkaç gün önce düzenlemek iyi olur. Örneğin, sabah kalkış saatini yavaş yavaş erkene çekmek biyolojik saatin uyumunu hızlandırır.

🔴Okul rehberlik birimleri ve psikolojik danışmanlar, rutin geçişinde çok önemli destek kaynaklarıdır. Özellikle ağır kaygı yaşayan çocuk veya ergenlerde, bu destek mekanizmaları süreci yumuşatır.

🔴Kaygı yönetiminde nefes egzersizleri (örneğin 4-7-8 tekniği) hem çocuklar hem yetişkinlerde gevşeme sağlar.

🔴Ayrıca sosyal destek — arkadaşlarla vakit geçirmek, keyifli etkinlikler yapmak — beynin ödül sistemini aktive ederek stresin etkisini dengeler.

18/09/2025

🌊 Sevdiğiniz biri hastalandığında, sadece onun değil sizin dünyanız da değişir.
🌿 Hasta yakınları, görünmez bir şekilde hem fiziksel hem de duygusal yük taşır.
🧠 Psikolojide bu durum “bakım veren stresi” olarak bilinir ve tükenmişlik sendromuna yol açabilir.
📚 Özellikle kronik hastalık süreçlerinde, bakım veren kişi kendi ihtiyaçlarını erteleme eğilimindedir.
💬 Aile sistemleri kuramına göre, ailede bir bireyin hastalanması tüm sistemi etkiler ve roller yeniden şekillenir.
🔍 Bu süreçte en sık görülen duygular; suçluluk, çaresizlik, öfke ve yorgunluktur.
🌟 Kendinize zaman ayırmak, bencilce değil, sürdürülebilir bakımın şartıdır.
🛠️ Mindfulness (bilinçli farkındalık) uygulamaları, stres yönetiminde oldukça etkilidir.
💖 Unutmayın, “boş bir kaptan su dökemezsiniz.” Önce kendi zihinsel ve duygusal sağlığınızı korumalısınız.
🌈 Destek grupları, profesyonel yardım ve yakın çevrenin desteği bu yolculuğu daha hafif hale getirir.

11/09/2025

🌟 Kişilik bozuklukları, “karakter kusurları” değil, düşünme, hissetme ve davranma biçimlerinin belirli bir örüntüye oturmuş halidir.
🧠 Her birinin kökeni, biyolojik yatkınlık, çocukluk deneyimleri ve öğrenilmiş başa çıkma mekanizmalarının birleşiminden oluşur.
🌿 Psikoloji ekolleri bu bozukluklara farklı pencerelerden bakar; psikanaliz, bağlanma sorunlarına ve bilinçdışı çatışmalara odaklanırken, bilişsel terapi düşünce kalıplarını değiştirir.
📚 “Kabul” kelimesi burada çok önemlidir; çünkü kabul etmek, onaylamak demek değildir, gerçekliği görmek demektir.
💬 Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT), bu noktada güçlü bir araçtır; kişi sorununu yok etmeye çalışmak yerine onunla yeni bir ilişki kurar.
🔍 Anlamak, kişinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz ama empatiyi artırır.
💖 Sevgi ve merhametle yaklaşmak, hem ilişkileri hem iyileşme sürecini besler.
🛡️ Unutmayın, her insan kendi hikâyesinin ürünüdür ve değişim mümkündür.
🌈 Değişim, bazen küçük adımlarla başlar ama büyük dönüşümler yaratır.
🌿 “İnsan, anlaşıldığında iyileşmeye başlar.”

Psikolog Gülzade Aydemir

12/12/2025

05/12/2025

28/11/2025

27/11/2025

21/10/2025

14/10/2025

07/10/2025

02/10/2025

30/09/2025

25/09/2025

18/09/2025

11/09/2025

Address

Telephone

Website

Alerts

Shortcuts

Share

Category