04/12/2017
Dünyada 1 milyar kişi aç, her sene 6 milyon kişi açlıktan hayatını kaybediyor😞Bir yandan da dünya kadar yemek çöpe gidiyor, üretilen gıdanın üçte biri, yaklaşık 1,3 milyar ton yemek çöpte ne yazik ki. Toplum olarak ısrarı sevsek de, bundan vazgeçmeliyiz😊 Doyan birine daha fazla yemek yedirmeye çalışmak, tabağında bırakmasına davet aslında. Bebekler bile doydukları anı biliyorlar😉Psikologlar boş alanlarla sorunumuz olduğunu, bu nedenle kileri veya buzdolabını hep dolu görmek istediğimizi söylüyor. Boş alanlarımızı da sevelim. Gereksiz doldurmak bir çok malzemenin çürümesine ve bozulmasına sebep oluyor. Alışveriş yapmaya gitmeden önce liste yaparak, gereksiz alışverişten ve son dakika alımlarından kurtulabiliriz. Son kullanma tarihine çok takılmayalım. Bir çok yiyecek üzerinde yazan son kullanma tarihinden sonra da tüketilebiliyor. Bu tarih genelde üreticinin tayin ettiği yani ürünün en iyi olduğu zamanı gösteren bir tarih, bozulma tarihi değil aslında. Önce gelen önce yenir'i prensip edinelim. Kilerde ya da buzdolabınızda olan yiyecekleri yenilerini almadan önce tüketelim. Yeni alışveriş yaptıysak, eskiden dolapta olan gıdaları ön tarafa alalım, hatta ayrı bir rafı sadece bu ürünlere ayıralım. Hemen tüketmeyeceksek, buzluğu kullanalım. Meyve ve sebzelerin saplarını ve köklerini atmayıp, her tarafını kullanmaya, kalan yemekleri ertesi gün de değerlendirmeye çalışalım. Daha da artarsa, hayvan barınaklarına verelim. Haftada bir günü “atıksız yemek” günü ilan edip, yeni yemek yapmaktansa, bozulmakta olan malzemeleri ve kalmış yemekleri kullanalım. Gıdaları doğru muhafaza edelim. Baharat, kuruyemiş, kraker gibi yiyecekleri vakumlu kavanozlarda saklayalım. Taze meyve ve sebzeyi buzdolabında saklayalım. Konserveleyelim. Reçel ya da salça yapalım, turşu kuralım😋
Kendimizi dinlemeyi unutmayalım. Doyma sinyallerinin mideden beynimize gitmesi 15-20 dakika sürebiliyor. Tabağımızı doldururken buna dikkat edelim👍İsrafsız günler dileğiyle🙏😇