Psikolog Erkam Ünal

Psikolog Erkam Ünal Psikolog/Psikoterapist

Bireysel ve Çift/Aile Terapisti Dr. Mehmet Z. Sertifikasyon düzeyindeki diğer eğitimleri;

Çözüm Odaklı Terapi I. Düzey (Uzm. (Prof .

2010 yılında İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olan Erkam Ünal, Haliç Üniversitesi Uygulamalı Psikoloji Tezli Yüksek Lisans programına devam etmektedir.

2011-12 döneminde Ankara Hava Lojistik Komutanlığı Rehberlik Danışmanlık Merkezi’nde yedek subay statüsünde, askerlik görevini, psikolog olarak tamamlamıştır. Bu süre zarfında askerlik görevini yapan erlere ve görevli askeri personele bireysel danışmanlık ve psikoterapi hizmetinde bulunmuş ve eğitimler vermiştir. Aynı dönemde Ayla Abla Çocuk Kreşi ve Gündüz Bakımevi personeline ve ailelere danışmanlık hizmeti de vermiştir.

2012-2016 yılları arasında Sağlık Bakanlığı Tekirdağ Çerkezköy Devlet Hastanesinde Psikiyatri Polikliniğe başvuran hastalara bireysel psikoterapi uygulamaları, psikolojik danışmanlık ve psikolojik test uygulamaları yapmıştır.

2015 yılında Çerkezköy Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’nde, ağırlıklı olarak, Şizofreni ve Bipolar Duygu durum bozukluğu tanısı almış hasta gruplarıyla da grup terapisi ve toplumsal beceri kazandırmaya yönelik psiko-eğitim çalışmaları olmuştur. Erkam Ünal, 2010 yılında başladığı psikoterapi çalışmalarını, aldığı eğitimler ile geliştirmeyi hedeflemiştir. Sertifika düzeyindeki eğitimleri içerisinde beş yıl süren, Kognitif ve Davranış Terapileri Derneği bünyesinde Prof. Sungur’dan aldığı, Bilişsel Davranışçı Terapi (CBT) teori ve süpervizyon modüllerini tamamladığı, Avrupa Bilişsel Davranışçı Terapiler Derneği onaylı psikoterapist sertifikası başta gelmektedir. Düzey ve II.Düzey (Chris Evason, Evan George),

EMDR I.Düzey ve EMDR II.Düzey Eğitimi (Psk. Eva Zimmerman),

Gottman Çift Terapisi ve Duygu Odaklı (EFT) Çift Terapisi I. Psikolog Özge Altan Aytun),

İMAGO Çift Terapisi I. Düzey, II.Düzey ve III. Düzey (Dr. Harville Hendrix)

“Narsisistik Kişilik Bozukluğu Olan Hastaları Anlamakta ve Tedavide Bilişsel Davranışçı Yaklaşım” çalışma grubu. Dr. Artur Freeman)

Minesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri (MMPI) Uygulama Ve Yorumlama Eğitimi- Türk Psikologlar Derneği

eğitimlerini almıştır ve pratiğinde kullanmaktadır.

2013 yılından bu yana çeşitli danışmanlık merkezlerinde bireysel, çift/aile terapi seansları yürütmüş ve insan kaynakları alanlarındaki çeşitli projelerde yer almıştır. Ayrıca 2014-2016 yıllarında Sun Ekspres kabin memuru alımlarında psikolojik testlerin uygulama ve yorumlamasını yapmıştır.

2016 yılından itibaren Sağlık Bakanlığı İstanbul Halk Sağlığı Toplum Sağlığı Merkezinde görev yapmaktadır. Danışmanlık merkezlerinde de bireysel ve çift/aile psikoterapi çalışmaları ve psikolojik değerlendirme hizmetleri sunmaya devam etmektedir.

“Hayatın bütününü sorgularız; oysa anlam çoğu zaman bir günün içindeki küçücük bir anda belirir.” Pozitif psikoloji ve A...
13/12/2025

“Hayatın bütününü sorgularız; oysa anlam çoğu zaman bir günün içindeki küçücük bir anda belirir.”
Pozitif psikoloji ve ACT çalışmalarına göre (Kashdan & McKnight, 2009), anlam dediğimiz şey büyük hedeflerde değil, günlük mikro eylemlerde kendini gösterir: İçten bir bakış, derin bir nefes, küçük bir ilerleme, biriyle kurulan kısa ama gerçek bir bağ…
Zihin büyük resmi ararken, hayatın taşıyıcı kolonları çoğu zaman bu küçük temas anlarında gizlidir.

Bilimsel bulgular şunu söyler: Düzenli küçük adımlar, hem yaşam doyumunu hem psikolojik dayanıklılığı büyük çabalardan daha fazla güçlendirir. Ve insan çoğu zaman şunu fark ettiğinde sakinleşir: “Hayatın anlamı bir bütün olarak gelmiyor; gün içinde beni tutan küçük anlarda birikiyor.”

* Hayat karanlık değildir; yalnızca zihnin camı dar bir yerden bakıyordur. CBT’ye göre zihinsel filtreler, gerçeği değil...
10/12/2025

* Hayat karanlık değildir; yalnızca zihnin camı dar bir yerden bakıyordur. CBT’ye göre zihinsel filtreler, gerçeği değil, gerçeğin çarpıtılmış bir kesitini gösterir. Felaketleştirme, aşırı-genelleme, siyah–beyaz düşünme…
Zihin bu dar pencerelerden baktığında, sıradan bir gölge bile dev bir karanlığa dönüşebilir.

Bilimsel çalışmalar (Beck, 2011) şunu söyler: Sorun çoğu zaman dünyada değil, düşüncenin büyüttüğü şeklindedir.
Ve iyileşme çoğu zaman büyük bir adımla değil; yalnızca şu sakin soruyla başlar: “Gördüğüm şey gerçek mi, yoksa zihnimin büyüttüğü bir gölge mi?”

05/12/2025

Kaçtıklarımızdan değil; kaçarken kendinden uzaklaşmaktan yoruluruz.
ACT’ye göre yaşantısal kaçınma, acı veren duygulardan korunmak için kurulmuş görünmez savunmalardır: Aşırı meşguliyet, erteleme, bastırma, kontrol etme çabası…
Zihin acıyı kapı dışında tutmaya çalışırken, evinde oturamaz. Kapı önünde bizi bekçi kılar.

Bilimsel olarak biliyoruz ki (Hayes, Strosahl & Wilson, 2016): Kaçındığımız duygu gitmez, azalmaz ya da güçlenmez; fakat hayatımızı yaşayabileceğimiz alan daralır. Ve çoğu zaman dönüşüm, duyguyu yok etmeye çalışmakla değil; onu taşıyabileceğimizi fark ettiğimiz küçük bir anda başlar. “Bu duyguyu kovmak zorunda mıyım, yoksa onunla birlikte yaşamın içine bir adım atabilir miyim?”

28/11/2025

İyileşme çoğu zaman sanıldığı gibi unutmakla gerçekleşmez; Kognitif ve Davranışçı modelde asıl güç, acıya rağmen yaşamı sürdürebilme kapasitesidir. Hedef “bir daha hiç aklıma gelmesin” değil; “Aklıma gelse bile beni durdurmasın” olmaya başladığında duygu düşman olmaktan çıkar, taşınabilir bir deneyime dönüşür.
Deneyimlerden ders çıkarttığımız, öğrendiğimiz zaman tecrübe kazanır. Ayrılık acısı iyi bir öğretmendir. Bize düşen de iyi bir öğrenci olmaya çalışmaktır.

Kaynakça: • Neff, K. (2018). Kendine şefkat (Çev. G. Çetinkaya). Pegasus Yayınları. • Linehan, M. (2015). Duygusal düzenleme becerileri eğitimi (Çev. E. Karahan). Psikonet Yayıncılık.

Ayrılıktan sonra “Hâlâ aynı acıyı hissediyorum” demek, iyileşilmediğin anlamına gelmez. Kognitif ve Davranışçı bakış açı...
21/11/2025

Ayrılıktan sonra “Hâlâ aynı acıyı hissediyorum” demek, iyileşilmediğin anlamına gelmez. Kognitif ve Davranışçı bakış açısına göre duygunun devam etmesi, işlevselliğin geri gelmediği anlamına gelmez.
Kişi hâlâ üzgün olabilir; fakat hayatı sürdürebiliyorsa, bu duyguların değil davranışların, kişinin iyileştiği anlamına gelir. Bu yüzden bazen “İyileştim” yerine, “Hislerim aynı ama artık beni yönetmiyor” demek daha gerçekçidir.

Kaynakça: • Hayes, S. (2018). Kabul ve kararlılık terapisi (Çev. E. Aktuğ). Litera Yayıncılık. • Parkes, C. M., & Prigerson, H. (2010). Kayıp ve yas süreci (Çev. F. Korkmaz). HYB Yayıncılık.

Ayrılık sonrası hissedilen göğüs sıkışması ya da mide ağrısı, yalnızca duygusal değil fizyolojik bir yanıttır. Fonksiyon...
14/11/2025

Ayrılık sonrası hissedilen göğüs sıkışması ya da mide ağrısı, yalnızca duygusal değil fizyolojik bir yanıttır. Fonksiyonel MR çalışmaları, sosyal reddedilmenin beyindeki fiziksel acı merkezini aktive ettiğini göstermektedir.
Bu nedenle bedensel acı, “dayanamıyorum” demek değildir; “Bir bağ kurabilmişim” demenin biyolojik karşılığıdır.

Kaynakça: • Eisenberger, N. I. (2012). Dışlanmanın sinirsel temelleri. Sosyal Nörobilim Dergisi, 5(3), 71-83. • Öztürk, M. O., & Uluşahin, A. (2015). Ruh sağlığı ve bozuklukları. Nobel Yayıncılık.

Ayrılık sonrası zihinden çıkmayan konuşmalar, çoğu zaman unutamamakla değil, tamamlanamamışlık duygusuyla ilgilidir. Bey...
12/11/2025

Ayrılık sonrası zihinden çıkmayan konuşmalar, çoğu zaman unutamamakla değil, tamamlanamamışlık duygusuyla ilgilidir. Beyin kapanmamış bir sahneyi tekrar tekrar oynatarak anlamlandırmaya çalışır.
Kognitif ve Davranışçı Terapide bu, ruminasyon olarak tanımlanır. Bu nedenle amaç bu sesleri susturmak değil; “Bu düşünce bana yardımcı oluyor mu, yoksa beni aynı döngüde tutuyor mu?” ayırt edebilmektir.

Kaynakça: • Wells, A. (2015). Bilişsel süreç terapisi (Çev. S. Aydın). Nobel Yayıncılık. • Yıldız, M. A. (2019). Ayrılık sonrası ruminasyon. Anadolu Üniversitesi Psikoloji Dergisi, 21(3), 45-57.

Ayrılıklarda asıl acıtan çoğu zaman giden kişi değil; onun yanında değer görmek ve ait olmak hislerinin kaybolmasıdır. “...
07/11/2025

Ayrılıklarda asıl acıtan çoğu zaman giden kişi değil; onun yanında değer görmek ve ait olmak hislerinin kaybolmasıdır. “Onsuz yapamam” düşüncesi çoğunlukla karşı tarafa değil, kendimizde kaybettiğimiz versiyonumuza duyulan özlemdir.
Kognitif modelde bu durum, rol ve kimlik kaybı olarak ele alınır. Bu nedenle soru “Onu kaybettim mi?” değil; “O ilişki içinde kimdim ve şimdi bu kimliği nasıl yeniden tanımlayabilirim?” olabilir.

Kaynakça: • Breakwell, G. M. (1986). Kopuş ve kimlik (Çev. N. Arslan). Nobel Yayıncılık. • Horzum, M. B. (2011). Ayrılık sonrası benlik algısı değişimi. Klinik Psikiyatri Dergisi, 14(2), 89-96.

05/11/2025

Ayrılık tek başına değil, onun ardından zihinde kurulmuş düşüncelerle ağırlaşır. “Bir daha kimse beni sevmez”, “Demek ki yeterli değilim”, “O mutlu, ben değilim” gibi otomatik cümleler, yaşanan kaybı yeniden yeniden büyütür.
Bilişsel terapide buna felaketleştirme denir; olayın kendisi değil, olaya yüklenen anlam duygunun şiddetini belirler. Bu nedenle amaç düşünceleri bastırmak değil; “Bu düşünce beni gerçeğe mi yaklaştırıyor yoksa acımın içine mi hapsediyor?” sorusunu fark edebilmekten geçer.

Kaynakça: • Beck, A. T. (2019). Bilişsel terapi ve duygusal bozukluklar (Çev. M. Şahin). Litera Yayıncılık. • Türkçapar, H. (2012). Bilişsel davranışçı terapiler. HYB Yayıncılık.

Sorumluluk, insan olmanın doğal parçasıdır. Ama her sorumluluk bize ait değildir. İşte bu ayrımı göremediğimizde yaşam a...
22/10/2025

Sorumluluk, insan olmanın doğal parçasıdır. Ama her sorumluluk bize ait değildir. İşte bu ayrımı göremediğimizde yaşam ağırlaşır. Sorumluluk, bana ait olanın sınırlarını bilmektir. Yaptığım davranışın sonucunu üstlenmek. Sorumlu olmak, bilinçli bir seçimdir.
Zorunluluktan değil, değerlerimle uyumlu olduğu için taşımaktır. Suçluluk, içimizdeki yankıdır. Bazen telafiye çağırır, bazen kendimizi cezalandırmaya sürükler.

OKB’deki aşırı sorumluluk ise bu dengeleri altüst eder. “Sonuçlara etkim varsa, tüm sonuçlardan ben sorumluyum” der. Ve kişi, yaşamın bütün yükünü tek başına taşımaya kalkar.
Oysa hakikat şudur: Etkinin olduğu yerde sorumluluk vardır. Ama sorumluluk, yalnızca etkiyle sınırlıdır. Sağlıklı yaşam, bu ayrımları görebilmektir:
• Bana ait olanı üstlenmek,
• Bana ait olmayanı bırakabilmek,
• Suçluluğu cezaya değil telafiye dönüştürmek,
• Değerlerimle uyumlu seçimler yapabilmek.

Kendinize şu soruları yöneltin; “Ben şu anda kendi alanımda mıyım, yoksa bana ait olmayan yüklerin altında mı?
Bu sonuçlar tamamen bana mı ait yoksa sadece sonuçlara etkim mi var? Bu davranış suçluluk hissimi kaldırmak için mi yoksa değerlerim için mi?”
Dengeli sorumluluk, hem özgürlük hem de ruhsal dayanıklılığın temelidir. (Ryan & Deci, 2000; Neff, 2003).








OKB’de kişi, etkisi olsa da olmasa da, sonuçlardan tamamen kendini sorumlu hisseder.• Kapıyı kontrol etmezsem hırsızlık ...
15/10/2025

OKB’de kişi, etkisi olsa da olmasa da, sonuçlardan tamamen kendini sorumlu hisseder.

• Kapıyı kontrol etmezsem hırsızlık olursa ben suçluyum.

• Düşüncem kötü ise, sonuçlardan ben sorumluyum. Böylece zihinde sorumluluk, gerçeği yansıtan bir pusula olmaktan çıkar; kaygıyı körükleyen bir tuzak haline gelir.

Oysa gerçek sorumluluk, hayatın tüm ihtimallerini kontrol etmek değil; kontrol edemediğimiz alanı kabullenebilmektir. OKB’de sorumluluk abartısı, en temel bilişsel çarpıtmalardan biridir.
(Salkovskis, 1985).








08/10/2025

Sorumluluk: “Bu davranış bana ait.”

Suçluluk: “Yanlış yaptım, bu yüzden kötü hissediyorum.”

Suçluluk, sınırını bildiğinde telafiyi davet eder.

Özür dilemek, onarmak, değişmek…

Ama sınırını aştığında, kişiyi sürekli cezalandıran bir mahkeme haline gelir.

Fark edin: Sorumluluk sizi harekete geçirir. Suçluluk sizi içeri hapseder. Suçluluk benlik saygısını tehdit ederken, sağlıklı sorumluluk kişisel gelişimi destekler.
(Tangney & Dearing, 2002).








Address

Istanbul
34144

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Psikolog Erkam Ünal posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Psikolog Erkam Ünal:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram