Ageless Clinic

Ageless Clinic Ageless Institute

www.agelessclinic.com
Twitter:
Instagram: agelessclinicturkey
Youtube: Ageless Clinic

Ageless Clinic by İstanbul Cerrahi

www.agelessclinic.com
Twitter:
Instagram: agelessclinicturkey
Youtube: Ageless Clinic

22/06/2019
Sağlıklı bir uyku olmadığında vücuttaki tüm sistemlerde bozuklukların ortaya çıkabilmektedir.Uzun süreli kalitesiz uyku ...
30/05/2019

Sağlıklı bir uyku olmadığında vücuttaki tüm sistemlerde bozuklukların ortaya çıkabilmektedir.
Uzun süreli kalitesiz uyku düzeni ve özellikle uyku apnesi gibi oksijen düşüklüğüne neden olan durumlar hipertansiyon ve kalp hastalıklarına neden olabilir. Bu durum fark edilmez ve tedavi edilmezse kalp ve akciğer yetmezliği hatta ani ölümlerle sonuçlanabilir.
Uyku bozuklukları dışarıdan bakıldığında ilgisiz gibi görünen birçok sorunun ve hastalığın altında yatan neden olabiliyor. Tek başına uykusuzluğun belli bir süreden sonra beyin için büyük bir stres ve yorgunluk kaynağı oluşturmaktadır.
Depresyon, anksiyete, öğrenme ve konsantrasyon bozuklukları başlar. Hasta uykusuzluk çekeceğim korkusu ile yattığında ise bir kısır döngüye girer ve sorun gittikçe uzar.
Sağlıklı bir uyku için öneriler

Sağlıklı bir uyku için uyku hijyen önemlidir, öncelikle uyku saatleri bir düzene oturtulmalı ve tatiller de dahil olmak üzere aynı saatlerde yatıp kalkılmalıdır. Uyku süresi ihtiyacının kişiden kişiye göre değişmekle birlikte uzun uykucular ya da kısa uyuyanlar gibi bir ayrım olmakla birlikte en az 6-7 saatlik bir uyku gereklidir.

* Yatak odası serin ve karanlık olmalı.
* Sadece uyku geldiğinde yatağa gitmek, yatakta çalışmamak, yemek yememek ya da düşünmek için yatakta yatılmamalıdır.
* Uykunuz kaçtığında hemen kalkıp daha sakinleştirici bir şeyler yapıp uykunuz gelince yatağa dönmek daha rahat uykuya dalmayı sağlar.
* Uykudan 2-3 saat öncesinde egzersiz yapılmamalı, sigara ya da kafeinli içecekler içmemeli ve ağır yemekler yenmemelidir.
* Uykuyu en sık bozan etkenlerden biri de strestir. Bunun için gece rahatlayıcı bir aktivite sonrası uyumak ve baş edilemeyen stresli dönemlerde ise vakit kaybetmeden bir psikiyatriste görünmek önemlidir.

.dr.sulebademli

Düzenli egzersizin, egzersize 85 yaşından sonra başlayanlarda bile yaşam süresini hiç egzersiz yapmayanlara göre 8 yıl u...
28/05/2019

Düzenli egzersizin, egzersize 85 yaşından sonra başlayanlarda bile yaşam süresini hiç egzersiz yapmayanlara göre 8 yıl uzatabilmektedir.

Düzenli egzersiz yapmanın faydaları nelerdir?
Sağlık sorunlarınızı azaltır ve sağlıklı bir birey olmanızı sağlar
Sosyalleştirir
Kronik olarak sizi etkileyebilecek hastalıklara iyi gelir. Bunlara; kan şekeri, kas ağrısı ve yüksek tansiyon örnek olarak gösterilebilir.
Damar tıkanıklığı sorununa çözüm olarak damarlarınızı temizler ve açık tutar.
Kalp kaslarınızın güçlenmesine yardımcı olur.
Ruhsal olarak rahatlamanızı sağlar
Hastalıklara; özellikle grip gibi mevsimsel hastalıklara karşı dayanıklılığınızı arttırır.
Unutkanlık ve eklem ağrılarına çözüm olarak yaşlılık süresince daha kaliteli bir yaşam sürmenizi sağlar

Günlük olarak yapacağınız 1 saatlik egzersiz sayesinde yaşamınıza 2 saat katabilirsiniz. Düzenli olarak egzersiz yapan insanların vücutları bir ahenk içerisinde çalışarak daha dayanıklı ve enerjik olmalarını sağlar. Egzersizle birlikte kas, kemik, sinir ve kiloları ciddi anlamda bir denge halinde olur. Özellikle aerobic egzersizler nefes alışverişinizi düzene sokarak daha sağlıklı şekilde nefes almanıza yardımcı olur. Aerobic egzersizler uzun vadede biyolojik yaşlanmayı %25 oranında azaltırlar.

Her 3 kadın ve her 5 erkekten birinde 50 yaşından sonra kırık riskinin arttığını belirten Sindel, kemik erimesi riskini azaltmak için düzenli egzersiz yapmanın ve sağlıklı beslenmenin önemini vurgulayarak, kalsiyum ve D vitamininden zengin yiyeceklerin alınması, güneş ışınlarından yararlanma, sigara, alkol ve gazlı içecek tüketimine dikkat edilmesi gerekmektedir.

.deniz .dr.sulebademli

24/05/2019

KOAH (Kronik obstruktif akciğer hastalığı) adı altında kronik bronşit, Alerjik Astım ve Akciğer amfizemi hastalıkları toplanmaktadır. Bu hastalıklarda nefes darlığı, öksürük, balgam çıkarma, fiziksel güç kaybı gibi şikayetleri ortaktır.

Sigara kullanımı, nargile kullanımı, hava kirliliği, metropollerde yaşam, kimyasal maddelere ve toza maruz kalma, genetik, yaş ve cinsiyet KOAH gelişiminde rol oynayan faktörler arasında sayılabilir.

Zararlı maddelerin uzun süreli solunmasına bağlı olarak akciğer hücrelerinde ve hava yollarında iltihabi kronik bir hastalık meydana gelir, hava kesecikleri harap olur. Bunun sonucunda hava alıp vermede kısıtlama görülür. Hava akımında azalma daima ilerleyicidir, havanın akciğerlere girişi ve çıkışı rahat değildir.

Halen kullanılan tedavi yöntemi semptomatik ve şikayetleri gidermeye yöneliktir. Uzun süreli steroid ve beta-mimetik ilaçlar verilir. Sık sık antibiyotik kullanımı gerekmektedir. Bu tedavilerle primer hastalık tedavi edilemez, sadece semptomlar azaltılır. Bunun sonucunda bağışıklık sistemi giderek bozulmaya başlar. Söz konusu zinciri kırmak, gerçek sağlığa ulaşmak için geleneksel ve tamamlayıcı tedaviler uygulanmalıdır.

KOAH’da uygulanan tamamlayıcı tedaviler şunlardır:
- Detoks (Akciğer Detoksu, Tüm Vücut Detoksu, Zihinsel Detoks)
- Nöral Terapi
- Akupunktur
- Ozon Tedavisi
- Kendi Kanı ile Tedavi
- Asit-Baz Regülasyonu
- Alerjen Besinlerin Kaldırılması
- Mantar-Parazit Tedavisi
- Pre ve Probiyotik Preparatlar
- Psikolojik Destek Tedavileri
- Nefes Egzersizleri
dr.sulebademli
,

23/05/2019

İnsan bedenini çevreyeleyen elektromanyetik alana aura denir. Aura evrensel enerji ile beslenir. Auranın yedi ana enerji merkezi vardır. Bunlara Çakra denir.
Çakra, Sanskritçe’de tekerlek anlamına gelir. Bedenimizin içerisinde çakralar olarak bilinen yedi temel enerji merkezi hormonal salgı bezlerinin ve büyük sinir ağlarının üzerinde ya da çok yakınında olup belirli noktalarda omurgayla kesişirler.
Her çakra, varlığımızın-büyüme ve sağlığı da kapsayan-çeşitli fonksiyonlarını kontrol eden hormonal sistemdeki bir salgı bezi ile bağlantılıdır. Bu salgı bezlerinin fonksiyonlarındaki ağırlaşma; hayata bakışımız, ruh halleri, davranışlar ve mücadele yeteneğimiz üzerinde etkiler meydana getirecektir. Salgı bezlerinin durumuna bağlı olarak; sıkıntılı. öfkeli, korkulu, kötümser ya da mutlu, huzurlu, güvenli ve iyimser hale gelebiliriz. Salgı bezleri beyine ve buradan da varlığımızın duygusal, zihinsel ve spiritüel yönlerine bağlıdır. Bu çakraların fiziksel bedenimizde bulundukları yerlerdeki kısımları, kendileri ile ilişkili olan (duygusal-zihinsel) hallere bağlayan iletkenler gibidir.
Zihninizi, bedeninizi ve ruhunuzu iyileştirmede etkin ve olumlu bir rol oynayabilirsiniz.
Çakraların içerdikleri yetenekleri hayatımızda kullanmak için amaç;her çakradan yayılan enerjinin farkına varmak ve gerektiğinde o çakra üzerinde çalışmaktır.
Bedenlerimiz, iç içe geçmiş karmaşık dünyalar gibidir. Nerede başladığını ve nerede bittiğini biliriz, fakat çok büyük ve hiçbir zaman anlayamadığımız gizemlerle doludurlar.
Her çakra, varlığımızın-büyüme ve sağlığı da kapsayan-çeşitli fonksiyonlarını kontrol eden hormonal sistemdeki bir salgı bezi ile bağlantılıdır. Bu salgı bezlerinin fonksiyonlarındaki ağırlaşma; hayata bakışımız, ruh halleri, davranışlar ve mücadele yeteneğimiz üzerinde etkiler meydana getirecektir. Salgı bezlerinin durumuna bağlı olarak; sıkıntılı, öfkeli, korkulu, kötümser ya da mutlu, huzurlu, güvenli ve iyimser hale gelebiliriz.

Diyabetik nöropatide artan bir şekilde sinir hasarı oluşabilir. Arızalanacak ilk sinir lifleri beyinden ve omurilikten e...
21/05/2019

Diyabetik nöropatide artan bir şekilde sinir hasarı oluşabilir. Arızalanacak ilk sinir lifleri beyinden ve omurilikten en uzaktaki olanlardır. Ağrı ve hissizlik genellikle her iki ayağa da kademeli olarak ilerleyerek simetrik olarak hissedilebilir. Kan şekerini düzenli tutan diyabetliler bu durumdan hiç veya az olarak etkilenebilir ve ozon tedavisi ile ağrılarda azalma görülebilir.


---

İnsülin direnci: İnsülin kandaki şekerin hücre içine geçişini sağlar. Bu mekanizmada bir sorun varsa, daha fazla insülin...
21/05/2019

İnsülin direnci:
İnsülin kandaki şekerin hücre içine geçişini sağlar. Bu mekanizmada bir sorun varsa, daha fazla insülin salgılanarak kan şekeri ayarlanmaya çalışılır. Bu durumda insülinin yağ metabolizması ile ilgili görevleri abartılı bir şekilde yerine getirilir, karın bölgesinde yağlanma ve kilo artışı görülür. İnsülin direnci olan kişilerin açlığa tahammülü azalır, kolay kilo alıp zor verirler.

Hipotiroidi (Tiroid hormon azlığı):
Tiroid hormon düzeyinin azalması kiloya meyil yaratabilir. Çünkü hem metabolizma yavaşlar hem de vücutta su tutulur. Ancak hipotiroid belirgin şişmanlığın ana sebebi değil, mevcut sorunu artıran bir faktör olarak karşımıza çıkar. Aşırı miktarda tiroid hormonu kullanarak kilo vermeye çalışmak kalp ritminde düzensizlik, kemik erimesi gibi oldukça ciddi sorunlara yol açabilir, tercih edilmemelidir.

Menopoz:
Vücut yağ dağılımında cinsiyet hormonları da önemlidir. Kadınlarda menopozla birlikte östrojen azalır, bu durum vücuttaki yağın karın bölgesinde yerleşmesine neden olur.

Kortizol:
İlaç olarak verilen kortizon da vücutta kortizole dönüşerek benzer etki yapabilir. Kortizol vücutta stresle salınan bir hormondur, ama stresin kilo artışına neden olabileceği tartışmalı bir konudur.

Büyüme hormonu:
Vücut yağ oranı ve yağ dağılımını belirleyen hormondur. Şişmanlarda büyüme hormonu nispeten düşüktür ama hastalık derecesinde eksikliği yoksa büyüme hormonu tedavi olarak önerilmemelidir.

.deniz .dr.sulebademli

San Diego'daki Kaliforniya Üniversitesi'nden ve Minnesota Üniversitesi'nden araştırmacılar, Ekvador'daki çocuklarda nöro...
17/05/2019

San Diego'daki Kaliforniya Üniversitesi'nden ve Minnesota Üniversitesi'nden araştırmacılar, Ekvador'daki çocuklarda nörolojik davranışlar ile çiçek yetiştirme mevsimlerinde böcek ilacı kullanımı arasında bir bağlantı buldular. Sonuçlar NeuroToxicology tıp dergisinde yayınlandı.

Tarım Alanlarında Çocukların Test Edilmesi
Ekvador, dünyadaki kesme çiçeklerin büyük bir bölümünü üretir. Endüstri, başarılı bir hasat için pestisitlere güveniyor. Test denekleri olarak hayvanları kullanan önceki araştırmalar, geçici nörolojik bozukluklar ve böcek ilacı maruziyeti arasında bir bağlantı olduğunu ortaya koydu.
Araştırma ekibi 4 ila 9 yaşları arasındaki 308 Ekvatorlu çocuğu çiçek üreten alanlarda yaşayan, ancak çalışmayan yaşlarda test etti. Anneler Günü tatili için en yüksek üretimden önce ve hasattan sonraki 100 gün içinde davranış ve kan testleri yapıldı.
Sonuçlar, hasat bittikten kısa bir süre sonra test edilen çocukların daha az dikkat açıklığı, daha az öz kontrol, daha düşük el-göz koordinasyonu ve daha sonra test edilen çocuklarla karşılaştırıldığında görme uyarıcılarıyla ilgili algı ve etkileşim problemleri gösterdiğini göstermektedir.
Çalışmanın yazarları pestisitlere maruz kalmanın nörolojik fonksiyonlarda kısa süreli düşüşe neden olduğu sonucuna varmıştır. Suarez Lopez'e göre bu zamanlama nedeniyle endişe verici. Büyüme mevsimi okullarda dönem sonu sınavına karşılık gelir. Böcek ilacına maruz kalma nedeniyle geçici olarak zarar gören çocuklar önemli akademik sınavlarda daha düşük puanlar alabilir. Bu düşük puanlar daha sonra yüksek öğretimde veya iş piyasasında belirli fırsatlara kalifiye olma yeteneklerini etkileyebilir.

Tarımsal Zehirlerin Etkileri
Tarımsal kimyasallara maruz kalan yeni doğanların, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ve refleks, psikomotor ve zihinsel fonksiyon gelişimindeki anormallikler gibi bazı nörolojik hastalık riskleri daha yüksek olduğu bilinmektedir. Etkiler erkeklerde kızlardan daha yaygındır. Yayınlanan çalışmada ayrıntılı olarak belirtilen kısa vadeli bozukluklar, bu bilinen uzun vadeli etkilere ek olarak verilmiştir.

15/05/2019

Anti Aging Uzmanımız Sayın Dr. Ali Fuat AYTEKİN Anadolu yakası jinekoloji ve obstetrik toplantısında Bioidentikal hormon tedavisini anlattı.

Yaza hazır mısınız? FDA onaylı Velashape III cihazımız ile şimdi selülitlerinizden kurtulma zamanı!Detaylı bilgi için: 0...
07/05/2019

Yaza hazır mısınız? FDA onaylı Velashape III cihazımız ile şimdi selülitlerinizden kurtulma zamanı!

Detaylı bilgi için: 0212 243 53 77
info@agelessclinic.com

Migren yalnızca yetişkinleri değil, küçük yaştaki çocukları da etkisi altına alarak yaşam kalitelerini olumsuz etkiliyor...
06/05/2019

Migren yalnızca yetişkinleri değil, küçük yaştaki çocukları da etkisi altına alarak yaşam kalitelerini olumsuz etkiliyor.

7 yaşın altındaki çocuklar bu ağrıyı ifade etmekte güçlük çekseler de ağrının seyri kendini belli ediyor. Erkek çocuklarına nazaran, kız çocuklarında daha fazla görülen migren ağrıları okul performansını da olumsuz etkileyebiliyor.

Çocuğu migrenden muzdarip olan ailelerin hastalığı iyi tanımaları ve iyi birer gözlemci olmaları gerekiyor. Çocuğun baş ağrısı şikayetleri başladığında gerekli bilgileri not almaları, ağrı sürecini gözlemlemeleri ve tedavi sürecinde çocuğun yanında olmaları büyük önem taşıyor.

Hastalıkta ışık ve sese karşı duyarlılık artıyor

Migren, ataklar halinde görülen ve bulantı, kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, görme bozuklukları, ışık ve sese karşı duyarlılığın artması gibi belirtiler ile gelişme gösteren bir hastalık. Nedeni bilinmeyen migren ağrıları, beyin damarları ve sinir iletim sistemindeki kimyasal değişiklikler ile ortaya çıkıyor.

Migren genetiktir

Migren genetik olarak ebeveynlerden çocuklarına geçebilen bir hastalık. Çocuklarda stres ve kaygı bozukluğu da doğrudan migreni tetikleyebiliyor. En büyük belirtilerden olan baş ağrısı küçük yaştaki çocukların okuldaki performanslarını, ev ödevlerini, aktivitelerini etkileyerek yaşam kalitelerini düşürebiliyor.

Ciddi hastalıkların ilk sinyali olabilir!Halsizlik, dikkat eksikliği, uykuya eğilim, kalpte çarpıntı ve saç dökülmesi gi...
30/04/2019

Ciddi hastalıkların ilk sinyali olabilir!

Halsizlik, dikkat eksikliği, uykuya eğilim, kalpte çarpıntı ve saç dökülmesi gibi pek çok soruna yol açabiliyor. Genellikle de üreme çağındaki kadınları tehdit ediyor. Tedavi edilmezse yaşam kalitesini oldukça düşürebilen ve ciddi bir işgücü kaybına neden olabilen bu sağlık sorununun adı; demir eksikliği!

Demir eksikliği günümüzde Dünya Sağlık Örgütü’nün öncelikli sağlık sorunları sıralamasında en üst sıralarda yer alıyor. Dünyada 2 milyarı aşkın kişi, bir başka deyişle dünya nüfusunun yüzde 30’undan fazlası demir eksikliğine bağlı kansızlık sorunu yaşıyor. En çok da kadınlar demir eksikliği problemiyle mücadele etmek zorunda kalıyor. Yapılan çalışmalar Türkiye’de yaşayan her 3-4 kadından birinin demir eksikliği sorunu olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle kadınlarda artmış olan adet kanamaları ve doğumlar demir eksikliğinin önemli nedenlerini oluşturuyor. Toplumdaki yaygın inanışın aksine demir eksikliği hastalık değil, bir belirti. Dolayısıyla bu tabloya yol açan sorunun veya hastalığın mutlaka tespit edilmesi gerekiyor.

.deniz .dr.sulebademli

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verileri; dünya nüfusunun yüzde 23'ünün hareketsiz yaşam sürdüğüne ve bu durumun tüm ölüm nede...
29/04/2019

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verileri; dünya nüfusunun yüzde 23'ünün hareketsiz yaşam sürdüğüne ve bu durumun tüm ölüm nedenleri arasında 4. sırada yer aldığına işaret ediyor.

Bunun nedeni ise hareketsizliğin obezite, koroner kalp hastalığı, diyabet, hipertansiyon, metabolik sendrom, kemik erimesi, meme ile kalın bağırsak kanseri gibi hayatı tehdit eden sağlık problemlerine yol açabilmesi. Yürekleri ferahlatan tablo ise egzersizin, örneğin düzenli olarak yapılan yürüyüşün hareketsizlik sonucu gelişen çok sayıda hastalık riskini azaltması veya var olan bu hastalıkların belirtilerini hafifletmesi. Yapılan araştırmalar, düzenli yürüyüş ve jogging yapan kişilerin hastalığa daha az yakalandıklarını ve bu egzersizi ömür boyu yaptıkları takdirde 6 yıla varan daha uzun yaşam sürelerine erişebildiklerini göstermiştir.

.dr.sulebademli .deniz

22/04/2019

OZON Bel Fıtığında Nasıl Verilir?

İki yöntem söz konusudur.

Ameliyathane koşullarında ve görüntüleme cihazlarının eşliğinde bizzat fıtığa neden olan diskin içerisine verilerek. 1 kez uygulanır. Narkoz neşter gerektirmez. Yan etkisi yok denecek kadar az olan ve tekrarlanabilir bir yöntemdir. Hastanede kalmanıza gerek yoktur. İşlem 15 dakika civarında sürer. Bu yöntem araştırmalarda ameliyat kadar etkili olduğundan "ozon diskektomi" olarak da adlandırılmaktadır. Biz ozon nükleolizis diyoruz.
İkinci yöntem normal poliklinikte bel fıtığına neden olan omurgalar civarına belin iki yanına 3 sağ 3 sol tarafa 5 santim derine çok ince bir dental iğne ile 10 cc kadar Ozon enjekte edilir. Ozon gazı derinliklere, disk etrafına ve şişmiş sinir civarına nüfuz ederek emilir ve etkilerini gösterir. Her gün uygulanması gerekir toplam 12-14 uygulama ile hasta sorunlarından kurtulur. Bu yönteme DİSKOSAN adı verilmektedir.

AĞRI kaynağı ya sinire mekanik baskı ya da enflamasyon bugün artık minimal invaziv girişimler başlığı altında birçok yeni metod uygulanmaktadır. Nükleoplasti, nükleotomi, LASER, IDET bunlardan hemen akla gelenlerdir.

Bu teknikler daha çok mekanik baskıyı azaltmaya yönelik girişimler olup %70-90 arası sizi fıtık probleminizden kurtarır.

Enjeksiyon tedavisi dediğimiz sinir çevresine kortizon verilmesi de esas nedenlerden biri olan inflamasyonu yani sinir dokusunda bazı şimik maddelerin oluşturduğu dolaşım bozukluğuna bağlı oluşan Ağrıları ortadan kaldıran bir yöntemdir. Başarı şansı %75-85 oranındadır.

19/04/2019
Oksitosin hormonu beynin Hipotalamus bölgesinde oluşturulur, beyin tabanındaki Hipofiz bezinin arka bölümünden kana salı...
18/04/2019

Oksitosin hormonu beynin Hipotalamus bölgesinde oluşturulur, beyin tabanındaki Hipofiz bezinin arka bölümünden kana salınan bir hormondur. Bu arada azda olsa Rahim, Yumurtalıklar, Plasenta, Amnion kesesi, testisler ve kalp gibi organlarımızdan salınır.
OKSİTOSİN ETKİLERİ:
A- Sosyallikte artış
B-Cinsel uyarım ve istekte artış
C-Bağlanma duygusunda Artış
D-Daha derin duygusal ilişki
E-Sevgi de artış,
F- İştah azalması Ağrı azalması
G-Daha iyi ruh hali
H-Ağrıda azalma
F- Klitorial hassasiyetin artması
G-Erkeklerde Daha derin ve daha sık orgazm yaşama erkelerde daha kuvvetli ejekulasyon
I-Cinsel uyarım ve isteğin artması
J- Diğer insanlarla olan iletişimin artması
K-Neşe ve kahkaha insanlara güvenin artması, övgü ve ödül ihtiyacının artması
L- Fakat kıskançlığın artması bir negatif yönüdür.
M- Oksitosin kaygıyı azaltır, daha iyi bir ruh hali sağlar, stresle daha iyi başa çıkmayı sağlar.
N- Oksitosin şizofrenik hastalarda semptomların azaltılmasında etkilidir.
K- Oksitosin eksikliği ile madde bağımlılığının olumsuz psikolojik etkileri arasında benzerlik vardır.

Oksitosin iştah azalmasına sebep olduğu için Obezite tedavisinde de bazı çalışmalarda yer almıştır ve etkili olduğu görülmüştür. Oksitosinin erkeklerde sağlıklı bir prostat oluşumunu sağladığı bulunmuştur. Fibromyalji hastalarında tedavi protokolüne bağlı olarak belirgin azalma sağladığı ispat edilmiştir. Oksitosin zengini insanlar daha sosyal daha emosyoneldirler. Doğumda annede yüksek oksitosin seviyeleri mevcuttur. Annenin bebeğe aşık olmasının sebebi budur. Bu oksitosin aşkıdır.alifuataytekin
dr.sulebademli
deniz

16/04/2019

Günümüzde giderek artan kanser, şeker hastalığı, karaciğer yağlanması, romatizma gibi en çok rastlanan hastalıklar toksinlerin asidik atıkların vücutta uzun süreli birikmesinden ve bunların patojen mikroorganizmaların vücudu etkilemesi için gerekli doku kirliliğini yaratmasından kaynaklanır.

Benzer şekilde damar sertliği,bağışıklı sistemi eksikliği gibi dejeneratif gibi damarsal problemlerde insanların kendi vücutlarını kendileri tarafından sokulan zararlı maddeleri yarattığı kan ve doku zehirlenmesinin sonucudur.
Bizi zayıf düşüren doku kirlenmesi neredeyse her zaman kendi kendimize sebep olduğumuz durumdur.Bu durum Ameliyatla,iğnelerle,haplarla ve diğer çabuk iyileştiren tıbbi yöntemlere düzeltilemez. Ancak hastalık oluştuktan sonra tıbbi müdahalelerle belli sonuç elde edilebilir.

Vücuttaki kirlenmeyi gidermenin tek yolu arınmaktır. (DETOKS)
Vücudu toksin ve kimsyasalalardan arındırma kişi ve doktor işbirliği ile yapılabilir.
Detoks için başvuran kişiden fizik muayene sonrası gerekli testler istenir.
Detoks programı kişiye göre çıkan laboratuvar sonuçlarına göre belirlenir.
Detoksta uygulanan tedaviler nelerdir?

Nöralterapi ile vejetatif sinir sistemi, bağ dokusu ve lenfatik sistemin regülasyonu sağlanır.
Karaciğer bağırsak temizliği yapılır.
Bağırsak filorası düzenlenir.
Özel diyetlerle vücudu araındırma önerilir.
Oruç,su,sebze ve meyve suyu rejimleri önerilir.
Ortomoleküler takviye yapılır. (Vücudu toksinlerden arındıran ve temizlenmesine yardımcı olan bazı vitamin,aminoasitlerin damaryolu ile verilmesi)
Ruhsal-zihinsel arındırma.
Nefes düzenlenmesi (nefes egzersizleri)
Ağır metaller mevcutsa şelasyon tedavisi. Şelasyon tedavisi oral veya intravenöz yolla uygulanır.
Detoks ve şelasyon tedavisi kişiye görfe değişebilir, seans sayısı kişinin ne kadar toksinle yüklü olmasına bağlı olarak değişir.

Eğer siz de Bioenerji ile ilgileniyorsanız, merkezimizde Bioenerji Uzmanımız İnci KADAK’tan ücretsiz görüş alabilirsiniz:

Telefon: (0212-2435377) Whatsapp: 0534 646 8508
E-mail: info@agelessclinic.com www.agelessclinic.comdr.sulebademli .com

Kendine Has Özelliği Olmayan Belli Belirsiz Ağrılardır.Episodik ve süregen tipleri vardır. Yılda 180 günden az görülürse...
15/04/2019

Kendine Has Özelliği Olmayan Belli Belirsiz Ağrılardır.

Episodik ve süregen tipleri vardır. Yılda 180 günden az görülürse epizotik 180 günden fazla görülürse süregen gerilim tipi baş ağrısı olarak tanımlanır. Ağrı atakları dakikalar hatta günler sürer. Günlük aktiviteleri etkilemeyen orta şiddette basınç ve sıkışıklık hisli başın iki tarafında olan ağrılardır. Bulantı yoktur.

Işık ve gürültüden rahatsız olabilirler. Ayda 15 günden daha az görülmesi, ılımlı veya orta derecede olması, iki taraflı olması, günlük işlere engel olmaması gibi özellikler bizi gerginlik baş ağrısının epizotik şeklinin tanısına götürür. Süregen şeklinde ise son 6 ayda her ay 15 gününde mevcuttur. Basınç ve sıkıştırma hissi burada da söz konusudur. Günlük aktivite ile artmaz bulantı olabilir ses ve ışıktan rahatsızlık duyulabilir.

Tedavi
Medikal tedaviye ek olarak ya da tek başına

Laser needle uygulamaları
Ozon tedavisi
Küme Baş Ağrısı

Şiddetli tek taraflı, genellikle göz ya da göz çevresinde veya her ikisi beraber, tedavi edilmediğinde 15-180 dakika arası süren bıçak saplanır tarzında bir ağrı şekli olup gözde çevresinde kızarma, sulanma, burunda tıkanıklık, akıntı, yüzde terleme, göz kapaklarında düşme ve şişme olabilir. Daha çok erkeklerde görülür. Migrenin tersine hasta yerinde duramaz. Ağrıları gece yarısı hastayı uykusundan uyandırabilir.

Tedavi: İlaç tedavilerine yanıt vermeyen hastalarda Uyguladığımız yöntemler

Sfenoplatin ganglion RF
Ozon tedavisi
Sorft laser needle



Address

Hakkı Yeten Cad. Terrace Fulya Plaza No: 11/1 Şişli
Istanbul
34349

Opening Hours

Monday 09:00 - 18:00
Tuesday 09:00 - 18:00
Wednesday 09:00 - 18:00
Thursday 09:00 - 18:00
Friday 09:00 - 18:00
Saturday 09:00 - 15:00

Telephone

+902122435377

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Ageless Clinic posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Ageless Clinic:

Share

Our Story

Ageless Institute

www.agelessclinic.com Instagram: agelessinstituteturkey Facebook : agelessclinicturkey Twitter : agelessclinictr