Prof. Dr. Mustafa Güden

Prof. Dr. Mustafa Güden Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Türkiye’nin birçok bölgesinde ve 30’dan fazla ülkede 100’ü aşkın kalp cerrahıyla eğitim organizasyonları gerçekleştiren Prof.

Dr. Mustafa Güden, Kalp Damar Cerrahisi alanında geleceğin hekimlerine meslek hayatı boyunca edindiği tecrübelerini ve gerçekleştirdiği araştırmalarını aktarmaya devam etmektedir.

Kalp kapak hastalıklarının cerrahi tedavisinde temel yaklaşım, mümkün olduğunca kapak tamiriyle hastanın kendi kapağının...
29/10/2025

Kalp kapak hastalıklarının cerrahi tedavisinde temel yaklaşım, mümkün olduğunca kapak tamiriyle hastanın kendi kapağının korunmasıdır. Özellikle bazı kapak hastalıklarında cerrahın deneyimi ve kapak yapısının uygunluğu sayesinde başarılı tamir sonuçları elde edilmektedir. Ancak her kapak için tamir mümkün ya da uygun olmayabilir.

Mitral kapak, cerrahi olarak en sık tamir edilen kapaktır. Mitral kapak yetmezliği durumunda tamir uzun vadede oldukça başarılı sonuçlar verir. Özellikle dejeneratif mitral kapak hastalıklarında tamir, kapak değişimine göre çok daha üstün ve avantajlıdır.

Triküspit kapak yetmezliği çoğu zaman mitral kapak hastalıkları ile ilişkilidir. Triküspit kapak yetmezliğinde kapak değişimine gerek kalmadan çok yüksek oranda kapak tamir edilir.

Aort kapakta kireçlenme durumda tamirden çok aort kapak değişimi yapılır. Kireçlenme olmayan aort kapak yetmezliklerinde aort kapağın tamir edilmesi ilk seçenektir.

Pulmoner kapak hastalıkları ise erişkinlerde nadiren görülür ve genellikle doğumsal kalp hastalıklarına bağlıdır. Bu durumda da ilk tercih yine kapağın tamir edilmesi yönündedir.

Cerrahi karar süreci her hasta için bireysel olarak değerlendirilmelidir. Hastalığın tipi, kapağın yapısı ve kalp fonksiyonları gibi birçok faktör bu kararı etkiler. Bu nedenle, hangi kapağın tamir edilebilir olduğuna karar verilirken, hem hastalığın özelliği hem de cerrahın deneyimi belirleyici rol oynar.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

Hipertrofik Obstrüktif Kardiyomiyopati (HOKM), kalp kasının özellikle sol ve sağ karıncığı ayıran septum bölgesinde anor...
22/10/2025

Hipertrofik Obstrüktif Kardiyomiyopati (HOKM), kalp kasının özellikle sol ve sağ karıncığı ayıran septum bölgesinde anormal kalınlaşma ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Kalınlaşan kas dokusu, kalbin kan pompalama yolunda darlıklara neden olabilir. Çoğunlukla kalbin çıkış bölgesinde görülür. Bazı hastalarda kalbin orta bölgesinde de olabilir. Bu tip darlıklar sol ventrikül anevrizması gelişimine yol açabilir.

Bu yapısal bozukluklar, kalpte hayatı tehdit eden ritim bozukluklarının (aritmilerin) ortaya çıkmasına neden olabilir. HOKM hastalarında ani bayılma, çarpıntı veya ani kalp durması gibi ciddi sorunlar görülebilir. Özellikle ventriküler taşikardi veya ventriküler fibrilasyon gibi ritim bozuklukları, ani kardiyak ölüm riskini artırır.

HOKM olgularında, darlık bölgeleri cerrahi olarak çıkarılır (rezeksiyon yapılır). Darlık kalmadığı için sol ventrikül içi basınç azaltılır, hem de ritim bozukluğu riski düşürülür.

Buna rağmen ritim bozukluğu devam eden ve ani ölüm riski taşıyan hastalarda, yaşamı korumak amacıyla kalıcı ICD (Implantable Cardioverter Defibrillator) takılması gerekebilir. ICD, kalpte tehlikeli bir ritim bozukluğu başladığında devreye girerek kalbe elektriksel müdahalede bulunan, şoklama yaparak ritmi normale döndüren küçük bir cihazdır. Kalp durması riskine karşı en etkili koruma yöntemlerinden biridir.

HOKM hastalarında ritim bozuklukları her zaman dikkatle takip edilmelidir. Ani ölüm riski, doğru tanı ve cerrahi planlama ile büyük ölçüde azaltılabilir. Gerekli durumlarda, ritim bozukluklarına yönelik ameliyatlı ve ameliyatsız tedavi yöntemleri birlikte uygulanabilir.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

Bradikardi, kalbin normalden daha yavaş atması durumudur. Kalp cerrahisi sonrası bazı hastalarda geçici olarak bu durum ...
20/10/2025

Bradikardi, kalbin normalden daha yavaş atması durumudur. Kalp cerrahisi sonrası bazı hastalarda geçici olarak bu durum gelişebilir. Bu nedenle kalp ameliyatı geçiren hastaların çoğuna, operasyon sırasında geçici kalp pili (pacing) ihtiyacı ihtimaline karşı epikardiyal pil telleri yerleştirilir.

Bu teller, göğüs duvarından dışarı alınır ve ameliyat sonrası ritim problemi oluşursa geçici bir kalp piline bağlanarak kalp atışları desteklenir. Bradikardi geçici ise –yani birkaç gün içinde kalp kendi normal ritmine dönerse– bu teller çıkarılır ve hasta taburcu edilir.

Ancak nadiren kalp ritmi düzelmezse, bu durumda kalıcı kalp pili gerekebilir. Özellikle aort, mitral ve triküspit kapak ameliyatları sonrası, kalbin elektriksel ileti yolları etkilenebilir ve ritim bozuklukları kalıcı hale gelebilir. Aynı şekilde, bazı hastalarda uygulanan ablasyon işlemleri de bu ileti sistemini etkileyebilir.

Cerrahlar olarak bu olasılığı önceden öngörerek tedbir alır, ameliyat sonrasında hastanın kalp ritmini yakından takip ederiz. Kalıcı pil gerekliliği oldukça nadir görülür ve sadece sınırlı sayıda hastada uygulanır.

Kalp ameliyatı sonrası geçici bradikardi gelişmesi her zaman kalıcı bir problem anlamına gelmez. Ancak bu tür durumlarda takip ve doğru zamanlama çok önemlidir. Her hasta, kendi klinik durumu çerçevesinde değerlendirilir ve en doğru karar, kalp ekibi tarafından verilir.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

Patent Foramen Ovale (PFO), kalbin sağ ve sol kulakçıkları arasında doğum öncesi dönemde var olan geçidin, doğumdan sonr...
16/10/2025

Patent Foramen Ovale (PFO), kalbin sağ ve sol kulakçıkları arasında doğum öncesi dönemde var olan geçidin, doğumdan sonra kapanmamasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Bebek anne karnındayken bu geçit normaldir ve doğumla birlikte çoğu kişide kendiliğinden kapanır. Ancak toplumun yaklaşık %25’inde bu açıklık kapanmaz ve PFO olarak adlandırılır.

PFO genellikle zararsızdır ve çoğu kişide yaşam boyu belirti vermez. Ancak bazı özel durumlarda bu açıklık, sağlık açısından önemli hale gelebilir.

🫀 Belirtiler Nelerdir?

PFO’nun çoğu kişide hiçbir belirtisi yoktur ve tesadüfen saptanır. Ancak bazı kişilerde şu durumlarla ilişkilendirilebilir:

➜ Açıklanamayan inme
➜ Dalgıç hastalığı (dekompresyon hastalığı)
➜ Geçici görme kaybı veya sersemlik hissi

🩺 Tanı Nasıl Konur?

PFO’nun tanısı genellikle ekokardiyografi (EKO) ile konur. Özellikle “kontrastlı transözofageal EKO” yöntemi ile kalpteki şant geçişi detaylı olarak görüntülenebilir. Gerekli durumlarda “baloncuk testi” (bubble study) de uygulanır.

👨‍⚕️ Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Çoğu PFO, tedavi gerektirmez. Ancak tekrarlayan, nedeni açıklanamayan inmeler gibi riskli durumlarda kateterle kapatma işlemi uygulanabilir. Bu işlem, kasıktan girilerek kalpteki açıklığa özel bir cihaz yerleştirilmesiyle gerçekleştirilir.

Cerrahi kapatma ise genellikle başka bir kalp ameliyatı planlanan hastalarda aynı seansta uygulanır.

📑 Erişkinlerde PFO

Patent Foramen Ovale, her ne kadar doğuştan gelen bir açıklık olsa da, genellikle erişkin yaşta belirti verir ve bu yaş grubunda değerlendirilir. PFO ile ilişkili şikayetleri olan erişkin hastalar, kalp ve damar hastalıkları konusunda deneyimli uzmanlara başvurmalıdır.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

Minimal invaziv koroner bypass ameliyatları, göğüs kemiği açılmadan küçük kesilerle uygulanan ve halk arasında “kapalı k...
14/10/2025

Minimal invaziv koroner bypass ameliyatları, göğüs kemiği açılmadan küçük kesilerle uygulanan ve halk arasında “kapalı kalp ameliyatı” olarak bilinen cerrahilerdir. Bu yöntemlerin başında endoskopik ve robotik cerrahi gelir. Her ikisi de klasik cerrahiye göre daha az travmatik, daha estetik ve iyileşme süresi daha kısa olan seçeneklerdir.

Endoskopik cerrahi, kaburgalar arasından yapılan 5–7 cm’lik bir kesiyle gerçekleştirilir. Cerrah işlemi özel aletlerle doğrudan uygular.

Robotik cerrahide ise ameliyat, cerrah tarafından robotik kolların kontrol edildiği bir konsol üzerinden yapılır. Görüntü 3 boyutludur ve hareket kabiliyeti daha yüksektir.

✅ Her iki yöntemin ortak avantajları:

➜ Göğüs kemiği kesilmez
➜ Kanama ve doku hasarı daha azdır
➜ Ağrı ve enfeksiyon riski düşüktür
➜ İyileşme süresi daha kısadır
➜ Günlük yaşama dönüş daha hızlıdır

🔄 Aralarındaki bazı farklar:

➜ Robotik cerrahide kesi daha küçük olabilir
➜ Robotik sistemlerde görüntüleme ve hareket kabiliyeti daha gelişmiştir
➜ Endoskopik cerrahi daha yaygın ve maliyet açısından daha uygundur
➜ Robotik cerrahide operasyon süresi daha uzun olabilir
➜ Robotik sistemler her merkezde mevcut olmayabilir

Hangi yöntemin uygun olduğu hastanın durumu ve cerrahın tecrübesine göre belirlenir. Her iki yöntemi de uzun yıllardır başarıyla uygulayan bir ekip olarak, sizin için en uygun seçeneği değerlendirmek üzere yanınızdayız.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

Patent Duktus Arteriozus (PDA), doğumdan sonra kapanması gereken “duktus arteriozus” adlı damarın açık kalmasıyla ortaya...
09/10/2025

Patent Duktus Arteriozus (PDA), doğumdan sonra kapanması gereken “duktus arteriozus” adlı damarın açık kalmasıyla ortaya çıkan doğuştan bir kalp hastalığıdır. Normalde doğumdan kısa bir süre sonra duktus arteriozus’un kapanması gerekir; kapanmadığında ise aort ile akciğer atardamarı arasında anormal bir bağlantı devam eder.

Bu durum kalpten akciğerlere fazla miktarda kan gitmesine neden olur ve zamanla kalpte yük artışı ile kalp yetmezliği gelişebilir.

🫀 Belirtiler Nelerdir?

PDA’nın belirtileri damar açıklığının büyüklüğüne göre değişir. Küçük PDA’lar genellikle belirti vermez ve bazı durumlarda kendiliğinden kapanabilir. Orta veya büyük PDA’larda hızlı nefes alma, beslenme güçlüğü, terleme, sık akciğer enfeksiyonları ve gelişme geriliği görülebilir. Daha ileri yaşlarda çarpıntı, nefes darlığı ve egzersiz kapasitesinde azalma gibi şikayetler ortaya çıkabilir.

🩺 Tanı Nasıl Konur?

Tanı genellikle ekokardiyografi (EKO) ile konur. Ayrıca EKG, akciğer grafisi ve bazı durumlarda kalp kateterizasyonu da kalbin yükünü ve akciğerlere giden fazla kan miktarını değerlendirmede yardımcı olur.

👨‍⚕️ Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Küçük PDA’lar çoğunlukla kendiliğinden kapanır ve düzenli kontrollerle takip edilir. Kapanmayan orta veya büyük PDA’lar, ilaç tedavisi, kateter yöntemi veya cerrahi operasyonla kapatılabilir. Cerrahi yöntemde açıklık dikilerek veya özel bir cihazla kapatılarak kan akışı normale döndürülür. Ameliyat sonrası hastalar iyileşir ve normal bir yaşam sürer.

📑 Erişkinlerde PDA

PDA genellikle bebeklik veya çocukluk döneminde tanı konularak tedavi edilir. Ancak bazı küçük PDA’lar fark edilmeden erişkinliğe kadar taşınabilir ve bu dönemde de tedavi edilebilir. Patent Duktus Arteriozus ve diğer doğuştan kalp hastalıkları çoğunlukla pediatrik kalp cerrahları tarafından tedavi edilir.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

Aort, kalpten çıkan ve tüm vücuda kan taşıyan ana damardır. Bu damarın karın içindeki bölümüne abdominal aort denir. Zam...
08/10/2025

Aort, kalpten çıkan ve tüm vücuda kan taşıyan ana damardır. Bu damarın karın içindeki bölümüne abdominal aort denir. Zamanla bu damarın duvarı zayıflayıp genişleyebilir ve bu duruma abdominal aort anevrizması (AAA) denir.

Bu genişleme genellikle sessiz ilerler, kişi belirti hissetmeyebilir. Ancak anevrizma büyümeye devam eder ve bir noktada rüptür (damarın yırtılması) gerçekleşirse, bu durum ani iç kanama ve ölüm riskiyle sonuçlanabilir.

Kısaca, “rüptür” tıbbi olarak damar duvarının yırtılması veya patlaması anlamına gelir. Bu durumda vücut içine çok ciddi bir iç kanama başlar ve acil müdahale edilmezse ölüm kaçınılmaz hale gelebilir.

🫀 Neden Önemlidir?

Rüptür gelişen hastaların yaklaşık %80’i hastaneye ulaşamadan hayatını kaybeder. Bu nedenle, anevrizmayı yırtılmadan önce saptamak yaşam kurtarır. Erken tanı, sadece yüksek riskli hastalarda değil, belirli bir yaş üzerindeki herkes için önem taşır.

👨‍⚕️ Erken Tanı Nasıl Konur?

Basit bir batın ultrasonu (karın ultrasonu) ile anevrizma kolayca tespit edilebilir. Özellikle 50 yaş üzeri erkeklerde, sigara kullananlarda ve damar tıkanıklığı (ateroskleroz, periferik arter, karotis hastalığı) bulunan kişilerde bu taramanın yapılması önerilir.

📝 Unutulmamalıdır ki

Abdominal aort anevrizmasına erken tanı konulduğunda tedavi edilebilen, ancak rüptür geliştiğinde ölümcül seyredebilen bir hastalıktır. Düzenli kontrol, erken tanı ve zamanında cerrahi müdahale hayat kurtarır.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

Ventriküler septal defekt (VSD), kalbin iki alt odacığını (sağ ve sol karıncık) ayıran duvarda doğuştan kalpte bir delik...
03/10/2025

Ventriküler septal defekt (VSD), kalbin iki alt odacığını (sağ ve sol karıncık) ayıran duvarda doğuştan kalpte bir delik olması durumudur. Bu delik nedeniyle kan, sol karıncıktan sağ karıncığa geçer ve kalpte ek bir yük oluşturur. VSD, en sık görülen doğumsal kalp hastalıklarından biridir.

🫀 Belirtiler Nelerdir?

VSD’nin belirtileri deliğin büyüklüğüne göre değişir:

1️⃣ Küçük VSD’ler çoğu zaman belirti vermez ve bazen kendiliğinden kapanabilir.

2️⃣ Orta veya büyük VSD’lerde bebeklerde hızlı nefes alma, beslenme güçlüğü, gelişme geriliği, sık solunum yolu enfeksiyonları görülebilir.

3️⃣ Daha ileri yaşlarda ise nefes darlığı, çarpıntı ve efor kapasitesinde azalma gibi şikayetler olabilir.

🩺 Tanı Nasıl Konur?

Tanıda en önemli yöntem ekokardiyografidir. EKG ve röntgen de kalbin yükünü değerlendirmede yardımcı olur. Nadir durumlarda kalp kateterizasyonu yapılması gerekebilir.

👨‍⚕️ Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Küçük VSD’ler çoğunlukla kendiliğinden kapanır ve düzenli kontrollerle takip edilir. Orta veya büyük VSD’ler, kalbin yükünü artırıyorsa cerrahi olarak kapatılır. Bazı özel durumlarda kapatma işlemi kateter yöntemiyle de yapılabilir. Ameliyat sonrası hastalar sağlıklı ve normal bir yaşam sürebilir.

📑 Erişkinlerde VSD

VSD genellikle çocukluk döneminde tanınıp tedavi edilen bir hastalıktır. Ancak küçük ve belirti vermeyen VSD’ler bazen erişkinliğe kadar taşınabilir. Bu durumda düzenli kardiyoloji kontrolleri önemlidir. VSD ve diğer doğumsal kalp hastalıkları, çoğunlukla pediatrik kalp cerrahları tarafından tedavi edilir.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

Barlow sendromu, halk arasında ‘Barlow hastalığı’ olarak da bilinen mitral kapağın yapısal bir bozukluğudur. Mitral kapa...
01/10/2025

Barlow sendromu, halk arasında ‘Barlow hastalığı’ olarak da bilinen mitral kapağın yapısal bir bozukluğudur. Mitral kapak yaprakçıklarının gevşek, kalın ve fazla olmasıyla karakterizedir. Bu nedenle Barlow sendromu yalnızca mitral kapak hastalığı değil, kalbin tamamını etkileyen bir durumdur. Bu hastalık yalnızca mitral kapak yetmezliğine yol açmaz, aynı zamanda kalp ritmini de etkileyebilir.

🫀 Barlow Sendromunda Ritim Bozuklukları

Çift yaprakçıklı prolapsusunda olduğu gibi Barlow sendromunda da ritim bozuklukları daha sık görülebilir. Özellikle Mitral Anüler Disjunction (MAD) varlığında bu ihtimal daha da artar.

➜ Çoğunlukla kalpte ventriküler (karıncık) ekstra atımlar ortaya çıkar.
➜ Bazı hastalarda bu durum ilerleyerek ventriküler taşikardi veya ventriküler fibrilasyon gibi ciddi ritim bozukluklarına dönüşebilir.
➜ Çok nadir de olsa ani ölüme yol açabilir.

👨‍⚕️ Tedavi ve Cerrahi Yaklaşım

Barlow sendromunda ritim bozukluklarının tedavisi kişiye özel planlanır. Mitral kapak tamiri yapılan hastalarda, kapağın yapısı düzeldiği ve kaçak kalmadığı için birçoğunda ritim bozuklukları kendiliğinden düzelir.

İlaç tedavisiyle ritim bozukluğu düzelmeyen hastalarda nadiren de olsa ICD (Implantable Cardioverter Defibrillator) adı verilen kalp ritmini düzenleyici cihaz takılabilir.

🩺 Düzenli Muayenelerin Önemi

Barlow sendromlu hastaların yalnızca kapak fonksiyonlarının değil, aynı zamanda kalp ritimlerinin de düzenli olarak kontrol edilmesi hayati önem taşır. Erken tanı, düzenli muayeneler ve zamanında cerrahi girişim, ritim bozukluğu riskini büyük ölçüde azaltır.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

Kalp kapakları, kanın kalp odacıkları arasında doğru yönde akışını sağlar. Zamanla veya bazı hastalıklar nedeniyle kapak...
26/09/2025

Kalp kapakları, kanın kalp odacıkları arasında doğru yönde akışını sağlar. Zamanla veya bazı hastalıklar nedeniyle kapak yaprakçıkları düzgün kapanamaz.

Ritim bozukluğu veya diğer kapaklardaki bozukluğa bağlı zaman içerisinde kapak halkası genişleyerek yaprakçıkların birbirini kapatması mümkün olmaz. Buna bağlı kaçak (kapak yetmezliği) ortaya çıkar. Diğer bir durumda ise kapak yaprakçıklarındaki bozukluk (prolapsus) nedeniyle kaçak gelişir. Bu kaçağa bağlı da anüler genişmele meydana gelir.

Bu sorunu gidermede kullanılan en önemli cerrahi yöntemlerden biri anüloplasti, yani kapak halkasının daraltılmasıdır. Ayrıca anülüsün bir halka (ring) ile daraltılması kapak üzerindeki stresi azaltacağı için uzun vadede daha iyi sonuçlar elde edilebilir.

🫀 Anüloplasti Nasıl Yapılır?

Ameliyat sırasında kalp kapağının çevresine dikişler ile özel bir halka (ring) yerleştirilir. Bu sayede kapak halkası, olması gereken boyutuna getirilir ve yaprakların ideal bir şekilde kapanması sağlanır.

Kapak tamirinde anülusun halka ile olması gereken hale getirilmesi olmazsa olmazdır.

Kullanılan halkalar sert, esnek, veya yarım halka şeklinde olabilir. Bu halkaların seçimi hastalığın çeşidine göre karar verilir. Amaç, kapağın şekil ve fonksiyonunu düzeltmektir.

🔍 Hangi Hastalıklarda Uygulanır?

➜ Mitral kapak yetmezliği
➜ Triküspit kapak yetmezliği
➜ Bazen aort kapağı onarımlarında destek amaçlı

🎯 Anüloplastinin Avantajları

Genişlemiş anülus halka ile ideal boyutuna getirilir. Anülus desteklendiği için mitral kapak üzerindeki stres azalır. Bu sayede kapak tamirinin uzun vadede (10-20 yıl) dayanıklılığı artar.

👨‍⚕️ Düzenli Takip Neden Önemli?

Ameliyat sonrası dönemde düzenli ekokardiyografi kontrolleri, kalp ve kapak fonksiyonunun değerlendirilmesi açısından çok önemlidir. Ayrıca hastaların, doktorun önerdiği ilaçları ve yaşam tarzı değişikliklerini ihmal etmemesi gerekir.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

18–19 Eylül 2025 tarihlerinde Irak ve Suriye’den gelen kalp cerrahı meslektaşlarımızla bir araya gelerek atriyal fibrila...
24/09/2025

18–19 Eylül 2025 tarihlerinde Irak ve Suriye’den gelen kalp cerrahı meslektaşlarımızla bir araya gelerek atriyal fibrilasyonun cerrahi tedavisi üzerine bilgi ve deneyimlerimi aktarma fırsatı buldum.

Program kapsamında hem teorik sunumlar hem de ameliyat ve workshop uygulamalarıyla güncel cerrahi yaklaşımları detaylı olarak ele aldık. Meslektaşlarımızın bu eğitimlerle edindikleri bilgileri kendi klinik uygulamalarına yansıtmaları, bizler açısından en değerli kazanımdır.

Bu değerli organizasyonun gerçekleşmesine katkı sağlayan ekibine ve katılan tüm meslektaşlarıma teşekkür ederim.

, , , , , , , , ,

Mitral kapak yetmezliğinde temel hedef, mümkünse kapağı “tamir” ederek hastanın kendi kapağını korumaktır. NeoChord, bun...
22/09/2025

Mitral kapak yetmezliğinde temel hedef, mümkünse kapağı “tamir” ederek hastanın kendi kapağını korumaktır. NeoChord, bunun için seçilmiş hastalarda kullanılan minimal invaziv (küçük kesi) bir seçenektir; ancak her hastaya uygun standart tedavi değildir.

🫀 NeoChord Yöntemi Nedir?

Küçük bir göğüs kesisiyle kalbe ulaşılır ve kapağın kopmuş/uzamış kordonlarının görevi, yerleştirilen yapay kordonlarla (neokord) yeniden sağlanır. Yapay kordonların uzunluğu ve gerginliği, kalp çalışırken ekokardiyografi eşliğinde yapılır.

🎯 Hangi Hastalar İçin Uygundur?

NeoChord, çoğunlukla belirli anatomik özellikleri taşıyan seçilmiş vakalarda düşünülür.

➜ İzole kord kopması olan, özellikle arka yaprakçık prolapsusu
➜ Yeterli ve kaliteli kapak dokusunun bulunması
➜ Belirgin anülus (kapak halkası) genişlemesinin olmaması
➜ Genel durumu nedeniyle klasik cerrahi için riskin yüksek olması

✅ Olası Avantajları

Seçilmiş hastalarda daha konforlu bir iyileşme hedeflenir.

➜ Küçük kesiyle girişim, daha az cerrahi travma
➜ Kalbin durdurulmadan, “çalışırken” ameliyatın yapılabilmesi
➜ Uygun olgularda daha hızlı taburculuk

⚠️ Neden Standart Bir Yöntem Değildir?

Uzun dönem dayanıklılık ve tekrar müdahale ihtiyacı, yöntemin tüm hastalara genellenmesini sınırlayabilir.

➜ Her anatomide aynı başarı beklenmez; uygun hasta seçimi kritiktir
➜ Anüloplasti ringi uygulanmadığından, eşlik eden halka genişlemesinde yetersiz kalabilir
➜ Uzun dönem sonuçlar, klasik tamir (ring + kordon onarımı) kadar güçlü değildir
➜ Deneyimli merkez ve ekokardiyografi rehberliği şarttır

👨‍⚕️ Karar Nasıl Verilir?

Uluslararası kılavuzlar, mitral kapak tamirinde hâlen standart yaklaşım olarak açık veya küçük kesiyle yapılan, anüloplasti ringi ve gerektiğinde kordon onarımını içeren cerrahiyi önerir. NeoChord, bu standartlara uygun olmayan ama belirli kriterleri karşılayan seçilmiş hastalarda “ek seçenek” olarak değerlendirilir. En doğru karar; görüntüleme bulguları, kapak anatomisi ve hastanın genel durumu birlikte ele alınarak verilir.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

Address

Caddebostan Mah. Bağdat Caddesi Güneş Apt. No:280/4, Kadıköy
Istanbul
34728

Opening Hours

Monday 08:00 - 18:00
Tuesday 08:00 - 18:00
Wednesday 08:00 - 18:00
Thursday 08:00 - 18:00
Friday 08:00 - 18:00
Saturday 09:00 - 14:00

Telephone

+905456051414

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Prof. Dr. Mustafa Güden posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Prof. Dr. Mustafa Güden:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram

Kalp ve Damar Cerrahisi

Kalbinden şikayeti olan hastaların ilk başvuracakları hekimler kardiyologlardır. Kardiyologlar hasta ile ilgili bazı verileri, hastanın şikayetlerine veya yaşam kalitesi gibi pek çok değişkene bakarlar. Bu inceleme sonucunda doğru tedavi yönteminin ameliyat olduğu sonucuna varabilirler. Bu durumda kardiyologlar hastayı bir cerraha yönlendirirler. Bu noktadan itibaren kalp cerrahı ile iletişim başlar.

Prof. Dr. Mustafa Güden de bu aşamada iletişime geçebileceğiniz cerrahlardan birisidir. Kendisinin kalp cerrahisine bakış açısını, iyi bir cerrahın hastaya yaklaşımın nasıl olması gerektiğini kaleme aldığı bu satırları okumanızı öneririz:

Prof. Dr. Mustafa Güden’in Gözünden Kalp Cerrahı

Mustafa Güden’in tecrübeleri neticesinde oluşan fikri; hasta ameliyat olmaya karar verdiği andan itibaren cerrahı arasında özel ve uzun dönemli bir ilişkinin başladığıdır. Bu dönemde hasta, cerrahından neler beklemeli ve bu ilişki nasıl bir çerçevede yürümelidir?