Prof. Dr. Mustafa Güden

Prof. Dr. Mustafa Güden Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Türkiye’nin birçok bölgesinde ve 30’dan fazla ülkede 100’ü aşkın kalp cerrahıyla eğitim organizasyonları gerçekleştiren Prof.

Dr. Mustafa Güden, Kalp Damar Cerrahisi alanında geleceğin hekimlerine meslek hayatı boyunca edindiği tecrübelerini ve gerçekleştirdiği araştırmalarını aktarmaya devam etmektedir.

Sizlerden gelen her yorumu, her mesajı önemsiyor; sosyal medya, web sitemiz ve diğer platformlardaki tüm geri bildirimle...
22/07/2025

Sizlerden gelen her yorumu, her mesajı önemsiyor; sosyal medya, web sitemiz ve diğer platformlardaki tüm geri bildirimlerinizi dikkatle takip ediyoruz. İletişim danışmanlarımız, sürecin her aşamasında sizlere destek olarak bu güçlü ekibin en değerli parçalarından birini oluşturuyor. Amacımız, her bir hasta deneyimini titizlikle değerlendirerek daha iyi bir sağlık hizmeti sunmak.

Hastalarımızdan ve yakınlarından gelen yorumlar yalnızca bize moral vermekle kalmıyor; aynı zamanda tedavi sürecinin başında olan ya da karar aşamasındaki birçok kişi için yol gösterici oluyor.

Bugüne kadar bizimle bu süreci paylaşan hastalarımızın samimi deneyimleri, tedaviye dair pek çok sorunun daha net anlaşılmasına katkı sağladı. Kliniğimize başvuran birçok kişi, daha önce ameliyat olmuş veya tedavi görmüş hastalarımızla iletişime geçerek süreci daha iyi kavradığını ifade ediyor. Bu tür paylaşımlar, özellikle iyileşme sürecini merak edenler için güven veren birer referansa dönüşüyor.

Takipçilerimizin ve hastalarımızın görüşleri sayesinde yalnızca tıbbi başarı değil; aynı zamanda güven, şeffaflık ve hasta memnuniyeti gibi değerlerin de altını çiziyoruz.

Tedavi sürecini geride bırakan her hastamızın paylaştığı birkaç cümle, başka bir hastanın en çok ihtiyaç duyduğu rehberliğe dönüşebilir.

Bizimle deneyimlerini paylaşarak hem bize güç veren hem de yeni hastalarımıza ışık tutan herkese, tüm ekibimiz adına teşekkür ederiz.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

Aort kapak darlığı, kalbin sol karıncığından çıkan kanın vücuda yeterince iletilememesine neden olan ciddi bir kapak has...
14/07/2025

Aort kapak darlığı, kalbin sol karıncığından çıkan kanın vücuda yeterince iletilememesine neden olan ciddi bir kapak hastalığıdır. Bu hastalık zamanla ilerleyerek kalbin iş yükünü artırır ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Darlığın derecesi kadar hastanın şikayetlerinin olup olmaması da hayati öneme sahiptir. Ciddi aort kapak darlığı durumunda göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı ve bayılma gibi belirtiler başladıysa, hastalık “hırçın” bir döneme girmiş demektir. Bu şikayetlerin görülmesi, artık hastalığın tolere edilemez hale geldiğini gösterir ve gecikmeden cerrahi müdahale planlanmalıdır.

Bilimsel veriler, ciddi aort darlığı olup şikayet gösteren hastaların %25’inin, ne yazık ki 3-4 yıl içinde hayatını kaybettiğini ortaya koymaktadır. Bu oran, müdahale edilmediğinde hastalığın ne kadar sinsi ve ani ölümle sonuçlanabilecek bir seyir izlediğini gözler önüne serer.

Bu nedenle, aort darlığı tanısı konan hastalarda yalnızca darlığın derecesi değil, ortaya çıkan şikayetler de yakından izlenmelidir. Belirtiler başladıysa, zaman kaybetmeden cerrahi tedaviye geçilmesi yaşam süresi ve kalitesini doğrudan etkiler.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

Triküspit kapak yetmezliği, kalbin sağ tarafında yer alan kapakta meydana gelen kaçak nedeniyle kanın geri akmasıyla ort...
07/07/2025

Triküspit kapak yetmezliği, kalbin sağ tarafında yer alan kapakta meydana gelen kaçak nedeniyle kanın geri akmasıyla ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. İlk etapta hafif belirtilerle seyredebilir, ancak zaman içinde kalbin sağ tarafının giderek zayıflamasına ve ciddi kalp yetmezliğine yol açabilir.

Hastalık ilerledikçe vücutta sıvı birikimi, karında şişlik, bacaklarda ödem, halsizlik gibi şikayetler ortaya çıkar. Durumu yönetmek için idrar söktürücü ilaçlar verilir ve zamanla bu ilaçların dozları artırılır. Ancak bu geçici çözümler, hastalığın seyrini kalıcı olarak değiştirmez.

Tedavi edilmediği takdirde, hastalar sık sık hastaneye yatırılmak zorunda kalır. Taburculuk sonrası genellikle birkaç ay içinde benzer şikayetler yeniden başlar ve bu döngü giderek daha yıpratıcı bir hale gelir. Özellikle ileri evrelerde, yoğun bakım ihtiyacı doğabilir ve bu süreç hastalar için hem fiziksel hem de psikolojik olarak oldukça zorlu geçer.

Triküspit kapak yetmezliği ilerlediğinde, bazı hastalarda yaşam kaybıyla sonuçlanabilecek kadar ciddi bir tabloya dönüşebilir. Bu nedenle erken dönemde tanı konulması ve doğru bir tedavi yaklaşımı büyük önem taşır.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

Mitral kapak yetmezliği, kalbin sol tarafındaki kapakçığın tam kapanmaması nedeniyle kanın geriye doğru kaçmasıyla oluşa...
02/07/2025

Mitral kapak yetmezliği, kalbin sol tarafındaki kapakçığın tam kapanmaması nedeniyle kanın geriye doğru kaçmasıyla oluşan bir kapak hastalığıdır. Bu durum zaman içinde kalbin yükünü artırır ve ciddi sorunlara yol açabilir. Ancak bu hastalığın en tehlikeli yönü, genellikle yavaş ilerlemesi ve başlangıçta belirgin şikayetlere neden olmamasıdır.

Birçok hasta yıllarca hiçbir belirti yaşamadan bu hastalıkla birlikte hayatına devam edebilir. Bu durum, mitral kapak yetmezliğini “sinsi” yapan en önemli özelliktir. Ancak zamanla kalp bu yükü taşımakta zorlanmaya başlar ve şikayetler giderek artar. Özellikle yol yürürken çabuk yorulma, merdiven çıkarken nefes darlığı, kalp çarpıntısı gibi belirtiler başladığında hastalık daha agresif bir seyir izlemeye başlar.

İşte tam bu noktada zamanla uzun sürede ilerleyen bu süreç, ani şekilde hızlanabilir. Kalp ritim bozuklukları, kalp kası zayıflığı, akciğerlerde sıvı birikimi gibi ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Müdahale edilmediği takdirde, kalp yetmezliğine kadar gidebilen bu tablo yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürür.

Mitral kapak yetmezliği olan hastalarda bu nedenle düzenli takip ve zamanında müdahale hayati önem taşır. Sessiz başlayan bu hastalığın, ileride büyük sorunlara yol açmaması için kardiyolojik değerlendirmelerin ihmal edilmemesi gerekir.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

Tiroid bezi, boynun ön kısmında yer alan küçük ama önemli bir organdır. Vücut metabolizmasını düzenleyen hormonları salg...
30/06/2025

Tiroid bezi, boynun ön kısmında yer alan küçük ama önemli bir organdır. Vücut metabolizmasını düzenleyen hormonları salgılayarak enerjiden ısı dengesine, kas-iskelet sisteminden kalp ritmine kadar birçok sistemi etkiler. Bu nedenle tiroid bezinin az ya da fazla çalışması, kalbin işleyişini de doğrudan etkileyebilir.

Hipotiroidi: Yavaşlayan Tiroid, Yavaşlayan Kalp

Hipotiroidi, tiroid bezinin yeterli miktarda hormon üretememesi durumudur. Bu durum kalbin daha yavaş çalışmasına neden olabilir. Kalp hızı düşer (bradikardi), tansiyon düşüklüğü ve egzersizle çabuk yorulma gibi şikayetler ortaya çıkar. Ayrıca kolesterol seviyelerinde yükselme görülebilir. Bu da zamanla damar sertliği (ateroskleroz) riskini artırarak kalp damar hastalıklarına zemin hazırlayabilir.

Hipotiroidisi olan hastalarda kalp kası zayıflayabilir, bu da kalp yetmezliği gelişme riskini artırır. Özellikle yaşlı hastalarda, hafif tiroid yetersizlikleri bile kalp fonksiyonlarını etkileyebilir.

Hipertiroidi: Aşırı Hormon Kalp Ritmini Bozabilir

Hipertiroidi, tiroid bezinin fazla hormon üretmesiyle ortaya çıkar. Bu durum ise tam tersine, kalbin aşırı hızla çalışmasına neden olur. Kalp çarpıntısı, ritim bozuklukları (özellikle atriyal fibrilasyon), yüksek tansiyon ve dinlenme sırasında bile hızlı nabız gibi belirtiler görülür.

Uzun süre tedavi edilmeyen hipertiroidi, kalp kasını yorabilir ve zamanla kalp yetmezliğine yol açabilir. Özellikle yaşlı bireylerde, tiroid hormonlarındaki artış kalp krizi riskini de artırabilir.

Tiroid Hastalıkları Kalp Ameliyatlarını Nasıl Etkiler?

Kalp kapak hastalıkları ya da diğer cerrahi girişimler öncesi, tiroid fonksiyonlarının mutlaka değerlendirilmesi gerekir. Özellikle hipotiroidi, iyileşme sürecini yavaşlatabilirken; kontrolsüz hipertiroidi cerrahi sonrası ciddi ritim bozukluklarına neden olabilir. Bu nedenle tiroid dengesizlikleri, cerrahi planlama sürecinin önemli bir parçasıdır.

Kalp-Tiroid Belirtileri Birbirine Karışabilir

Tiroid hastalıkları ve kalp hastalıkları birçok ortak belirtiye sahiptir: çarpıntı, halsizlik, çabuk yorulma, nefes darlığı ve kilo değişiklikleri. Bu belirtiler yalnızca kalp kaynaklı olmayabilir. Tiroid fonksiyonları göz ardı edildiğinde tanıda gecikme yaşanabilir veya gereksiz tedavi kararları alınabilir.

Bu nedenle özellikle açıklanamayan kalp ritmi problemlerinde ya da kalp yetmezliği bulgularında tiroid fonksiyon testlerinin değerlendirilmesi önerilir.

Kalp ve Tiroid Sağlığı Birbirinden Ayrı Düşünülemez

Tiroid hastalıkları yalnızca hormon dengesiyle ilgili bir sorun değil, aynı zamanda kalbin işleyişini de doğrudan etkileyen bir faktördür. Kalp hastalığı olan bireylerde tiroid fonksiyonlarının düzenli takip edilmesi, olası risklerin önüne geçmek için kritik önem taşır. Aynı şekilde tiroid hastalığı tanısı almış bireylerde de kalp sağlığının değerlendirilmesi, tedavinin başarısını artırır.

Tiroid Dengesizlikleri Kalbinizi Yormasın

Hipotiroidi ya da hipertiroidi gibi tiroid hastalıkları, tedavi edilebilir sorunlardır. Ancak bu hastalıkların kalp üzerindeki etkileri dikkate alınmazsa ciddi tablolar ortaya çıkabilir. Bu nedenle hem tiroid hem de kalp sağlığının birlikte değerlendirilmesi, uzun vadeli sağlıklı bir yaşam için önemlidir.

Kalp ameliyatı planlanan hastalarda da tiroid hormonlarının kontrol altında olması, cerrahi sürecin güvenliği açısından mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

İç organlarımıza kan taşıyan atardamarlarda zamanla oluşabilen genişlemeler, yani visseral arter anevrizmaları, hayati r...
27/06/2025

İç organlarımıza kan taşıyan atardamarlarda zamanla oluşabilen genişlemeler, yani visseral arter anevrizmaları, hayati riskler taşıyabilir. Dalak, karaciğer, böbrek ve bağırsak gibi organlara giden damarlar üzerinde oluşan bu genişlemeler genellikle belirti vermeden ilerler; ancak yırtılma (rüptür) durumunda ciddi iç kanamalara yol açabilir.

Toplumda beyin ya da ana atardamar (aort) anevrizmaları daha çok bilinirken, visseral arter anevrizmaları daha az tanınan ama benzer ölçüde tehlikeli bir damar hastalığıdır. Bu nedenle özellikle risk grubundaki bireylerde zamanında tanı ve doğru müdahale büyük önem taşır.

Hangi Organlarda Görülür? 📌

Bu tür anevrizmalar genellikle aşağıdaki organlara giden damarlar üzerinde gelişir:

➜ Dalak arteri (Splenik arter) – En sık görülen visseral anevrizmadır.
➜ Hepatik arter – Karaciğeri besleyen damarda oluşabilir.
➜ Renal arter – Böbreğe giden damarlarda gelişebilir.
➜ Mezenter arterler (özellikle superior mezenter arter) – İnce ve kalın bağırsakları besleyen damarlar.
➜ Çölyak arter – Karın içindeki birçok organa dallanan büyük bir damardır.

Her bir damar anevrizmasının yırtılma riski ve belirtileri farklılık gösterebilir.

Risk Faktörleri Nelerdir? 📌

Visseral arter anevrizmalarının oluşmasında etkili olan bazı faktörler şunlardır:

➜ Ateroskleroz (damar sertliği)
➜ Travmalar veya karın içi cerrahiler
➜ Gebelik (özellikle splenik arter anevrizması için)
➜ Enfeksiyonlar ve iltihaplı damar hastalıkları
➜ Genetik damar hastalıkları
➜ Hipertansiyon ve bağ dokusu hastalıkları

Bu durumlar damar duvarının zayıflamasına ve zamanla genişlemesine yol açabilir.

Belirtiler Neler Olabilir? 📌

Çoğu visseral arter anevrizması uzun süre belirti vermez. Ancak büyüdükçe ya da yırtıldığında aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir:

➜ Karın ağrısı (lokalize veya yaygın)
➜ Mide bulantısı ve kusma
➜ Ani tansiyon düşüşü ve bayılma (rüptür durumunda)
➜ Ciltte solukluk ve terleme
➜ İç kanama bulguları

Özellikle karın ağrısının ani ve şiddetli başlaması durumunda acil müdahale gerekebilir.

Tanı Nasıl Konur? 📌

Visseral arter anevrizmaları çoğu zaman başka nedenlerle yapılan görüntüleme tetkikleri sırasında tesadüfen fark edilir. Ancak tanı için şu yöntemlerden yararlanılır:

➜ BT (Bilgisayarlı Tomografi) anjiyografi
➜ MR anjiyografi
➜ Doppler ultrasonografi (özellikle renal arterler için)
➜ Klasik anjiyografi (bazı durumlarda hem tanı hem de tedavi için)

Bu yöntemler sayesinde anevrizmanın büyüklüğü, yeri ve yırtılma riski detaylı biçimde değerlendirilir.

Ne Zaman Tedavi Gerekir? 📌

Her visseral arter anevrizması ameliyat gerektirmez. Ancak aşağıdaki durumlarda müdahale planlanır:

➜ Anevrizma çapının belirli bir sınırın üzerine çıkması
➜ Yırtılma (rüptür) riski taşıması
➜ Semptom vermeye başlaması
➜ Gebelik planlayan kadınlarda splenik arter anevrizması tespiti
➜ Organ kanlanmasını tehdit eden bir konuma sahip olması

Erken müdahale, hayati riski büyük ölçüde azaltabilir.

Tedavi Seçenekleri Nelerdir? 📌

Tedavi yaklaşımı anevrizmanın yerine, büyüklüğüne ve hastanın genel durumuna göre değişir:

➜ Endovasküler Yöntem: Kasık atardamarından girilerek anevrizma bölgesi stent-graft ile kapatılır.
➜ Cerrahi Yöntem: Anevrizma çıkarılır ve damar ya onarılır ya da greft ile yeniden yapılandırılır.
➜ Embolizasyon: Anevrizma içine küçük tıkaç materyaller konularak kan akımı kesilir.

Ameliyat Sonrası Takip Nasıl Yapılır? 📌

Tedavi sonrası takip süreci, anevrizmanın tipi ve uygulanan yönteme göre belirlenir. Genellikle:

➜ İlk 6 ay içinde kontrol görüntülemeler yapılır
➜ Kan basıncı düzenli takip edilir
➜ Gerekirse antiplatelet veya antikoagülan tedavi başlanabilir
➜ Olası yeniden oluşum riskine karşı periyodik kontroller önerilir

Kalp ve Damar Cerrahisinin Rolü Nedir? 📌

Visseral arter anevrizmalarının tedavisi, özellikle damar yapısına müdahale gerektiren durumlarda kalp ve damar cerrahlarının uzmanlık alanına girer. Açık cerrahiler ya da endovasküler işlemler genellikle bu alanda deneyimli ekipler tarafından gerçekleştirilir. Bu tür ameliyatlar, multidisipliner bir yaklaşım içinde kalp damar cerrahisi, genel cerrahi, girişimsel radyoloji ve gastroenteroloji gibi branşlarla iş birliği içinde planlanır.

Unutmayın: Visseral arter anevrizmaları nadir görülse de ihmal edildiğinde hayati risk taşır. Özellikle risk grubundaysanız, karın ağrısı gibi belirsiz şikayetleri ciddiye alarak öncelikle genel cerrahi veya gastroenteroloji uzmanlarına başvurmanız önemlidir.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

Anemi, yani halk arasında bilinen adıyla kansızlık, vücutta yeterli sağlıklı kırmızı kan hücresinin bulunmaması durumudu...
24/06/2025

Anemi, yani halk arasında bilinen adıyla kansızlık, vücutta yeterli sağlıklı kırmızı kan hücresinin bulunmaması durumudur. Bu hücreler oksijen taşıdığı için, anemi kalp başta olmak üzere tüm organların oksijenlenmesini etkileyebilir. Uzun süreli anemide kalp daha fazla çalışmak zorunda kalır ve bu da zaman içinde kalp yetmezliğine yol açabilir.

Anemi tek başına bir kalp hastalığı değildir; ancak kalp sağlığıyla doğrudan ilişkili olan, ihmal edildiğinde ciddi kardiyak sorunlara neden olabilecek önemli bir durumdur. Bu nedenle sadece hematoloji uzmanlarının değil, kalp hastalarının takibinde olan kardiyoloji ve kalp ve damar cerrahisi uzmanlarının da dikkatle değerlendirmesi gereken bir tablodur.

Anemi Kalbi Nasıl Etkiler? 📌

Vücutta yeterince oksijen taşınamadığında, kalp bu açığı kapatmak için daha hızlı ve güçlü çalışır. Bu da kalbin yükünü artırır. Zamanla kalp kası kalınlaşabilir, genişleyebilir ve kalp yetmezliği gelişebilir. Bu durum özellikle yaşlı bireylerde ya da mevcut kalp hastalığı olan kişilerde daha belirgin şekilde ortaya çıkar.

Kalbin daha fazla çalışması, çarpıntı, nefes darlığı, efor kapasitesinde azalma ve halsizlik gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu şikayetler genellikle kalp hastalığıyla karıştırılabilir ve doğru tanı gecikebilir.

Anemi ile Kalp Kapak Hastalığı Karıştırılabilir mi? 📌

Kalp kapak hastalıklarında görülen çabuk yorulma, nefes darlığı ve çarpıntı gibi şikayetler, anemide de sıklıkla rastlanan belirtilerdir. Bu benzerlik nedeniyle, anemisi olan hastalarda aslında kansızlığa bağlı gelişen şikayetler, sadece kalp kapak hastalığından kaynaklandığı düşünülebilir.

Ancak bu durum, özellikle ameliyat zamanlamasında yanlış değerlendirmelere neden olabilir. Çünkü aneminin tedavi edilmesiyle birlikte, hastanın şikayetleri büyük ölçüde azalabilir. Böyle bir tabloda cerrahi müdahaleye gerek olmadığı veya ameliyatın ertelenebileceği anlaşılabilir.

Kalp kapak hastalığı tanısı alan hastalarda, gerçek şikayet düzeyinin doğru belirlenebilmesi ve gereksiz veya erken cerrahiden kaçınılabilmesi için, anemi mutlaka dikkate alınmalı ve tedavisi yapılmalıdır.

Hangi Tür Anemiler Kalp Sağlığını Daha Fazla Etkiler? 📌

Aneminin tüm türleri kalbi etkileyebilir; ancak bazı formlar daha risklidir. Özellikle demir eksikliği anemisi, B12 eksikliği ve kronik hastalıklara bağlı gelişen anemilerde kalbin oksijenlenmesi belirgin şekilde bozulabilir.

Ayrıca kalıtsal anemiler (örneğin orak hücreli anemi veya talasemi) gibi bazı özel durumlar, kalpte ritim bozukluğu ya da kalp kası zayıflığı gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Kalp Hastalığı Olanlar Anemi Açısından Takip Edilmeli midir? 📌

Kalp hastalığı tanısı almış bireylerde düzenli kontrollerin bir parçası olarak hemoglobin düzeylerinin ve kan sayımının da değerlendirilmesi gerekir. Özellikle efor kapasitesi beklenenden düşükse, çarpıntı veya nefes darlığı gibi şikayetler varsa, bu durumlar yalnızca kalbe değil, aynı zamanda kansızlığa da bağlı olabilir.

Erken fark edilen ve tedavi edilen anemi, kalp üzerindeki yükü azaltır ve hastanın yaşam kalitesini artırır.

Aneminin Kalp Sağlığı Üzerindeki Yükü 📌

Anemi çoğu zaman yorgunluk ya da kansızlık gibi hafife alınsa da, kalp hastalığı olan bireyler için çok daha ciddi sonuçlar doğurabilir. Doğru tanı, zamanında tedavi ve multidisipliner takip ile bu durum kontrol altına alınabilir.

Unutulmamalıdır ki, kalbin sağlıklı çalışması için vücudun oksijen taşıma kapasitesi de sağlıklı olmalıdır.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

Kalbin sağ tarafı, vücut dokularından gelen oksijeni azalmış kanı akciğerlere göndererek burada oksijenlenmesini sağlar....
20/06/2025

Kalbin sağ tarafı, vücut dokularından gelen oksijeni azalmış kanı akciğerlere göndererek burada oksijenlenmesini sağlar. Sağ kalp yetmezliği, bu sistemin düzgün çalışmaması durumunda ortaya çıkar. Kalbin sağ karıncığı (sağ ventrikül), kanı yeterince güçlü bir şekilde pompalayamaz hale geldiğinde, vücut dokularında sıvı birikimi başlar ve bu da çeşitli sağlık sorunlarına yol açar. Sağ kalp yetmezliği, çoğu zaman sol kalp yetmezliğine bağlı olarak gelişse de bazı durumlarda tek başına da görülebilir.

Sağ Kalp Yetmezliği Neden Olur?

Sağ kalp yetmezliğinin en sık görülen nedenlerinden biri uzun süreli sol kalp yetmezliğidir. Bunun dışında akciğer damarlarındaki basıncın artmasıyla kendini gösteren pulmoner hipertansiyon, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), akciğer embolisi ve bazı doğuştan gelen kalp hastalıkları da sağ kalp yetmezliğine yol açabilir. Triküspit kapak hastalıkları ya da pulmoner kapak sorunları gibi durumlar da sağ kalp yükünü artırarak bu tabloya neden olabilir.

Sağ Kalp Yetmezliğinin Belirtileri Nelerdir?

Sağ kalp yetmezliği genellikle vücutta sıvı birikimine neden olduğu için, bacaklarda ve ayak bileklerinde şişlik, karaciğerde büyüme, karın boşluğunda sıvı birikimi, halsizlik, iştahsızlık ve hızlı kilo alımı gibi belirtilerle kendini gösterir. İleri vakalarda boyun damarlarında dolgunluk ve nefes darlığı da şikayetler arasına eklenebilir. Bu belirtiler, kalbin vücuda yeterli kanı pompalayamaması sonucu gelişir.

Tanı Yöntemleri

Tanı koymak için hastanın şikayetlerinin dikkatlice dinlenmesi ve fizik muayene büyük önem taşır. Ekokardiyografi ile kalbin sağ tarafındaki yapılar ve fonksiyonlar detaylı şekilde değerlendirilebilir. Elektrokardiyografi (EKG), göğüs röntgeni, kardiyak MR ve gerektiğinde sağ kalp kateterizasyonu gibi ileri tanı yöntemleri de kullanılır. Tanının doğru şekilde konulması, tedavi sürecinin başarısını doğrudan etkiler.

Tedavi Seçenekleri

Sağ kalp yetmezliğinde tedavi, altta yatan nedenin ortadan kaldırılmasına yöneliktir. Tuz kısıtlaması, sıvı dengesi kontrolü, idrar söktürücü ilaçlar ve ritim düzenleyici tedaviler bu hastalarda sıkça uygulanır. Eğer pulmoner hipertansiyon gibi altta yatan bir hastalık varsa, buna yönelik özel tedaviler de planlanır. Gerekli durumlarda kalp kapak hastalıklarına veya doğuştan gelen yapısal sorunlara cerrahi müdahale gerekebilir.

Kalp Cerrahisinin Rolü

Bazı hastalarda sağ kalp yetmezliği, cerrahi girişim gerektiren yapısal sorunlardan kaynaklanabilir. Özellikle triküspit kapak yetmezliği veya doğuştan kalp deliği (ASD) gibi durumlarda cerrahi tedavi uygulanabilir. Bu gibi durumlarda, kalp ve damar cerrahları tarafından yapılan başarılı müdahaleler, hastanın yaşam kalitesini belirgin şekilde artırabilir. Ameliyat kararı, hastanın genel durumu ve eşlik eden hastalıklarına göre detaylı bir değerlendirme sonrasında alınır.

Sağ Kalp Yetmezliğinde Uzun Dönem Takip

Sağ kalp yetmezliği kronik bir durumdur ve tedavi sonrası düzenli takip büyük önem taşır. Hastaların belirli aralıklarla kalp fonksiyonlarının kontrol edilmesi, ilaç tedavisinin gözden geçirilmesi ve gerekirse ek testlerle takip edilmesi gerekir. Yaşam tarzı düzenlemeleri, sağlıklı beslenme, tuz kısıtlaması ve doktor önerilerine tam uyum, hastalığın kontrol altında tutulmasında etkilidir. Doğru tedavi ve düzenli takip ile hastaların yaşam kalitesi artırılabilir, şikayetleri önemli ölçüde azaltılabilir.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

Torasik Outlet (Çıkış) Sendromu, boyun ve göğüs arasındaki bölgede yer alan sinir ve damar yapılarının, dar bir anatomik...
18/06/2025

Torasik Outlet (Çıkış) Sendromu, boyun ve göğüs arasındaki bölgede yer alan sinir ve damar yapılarının, dar bir anatomik geçişte sıkışması sonucu gelişen bir rahatsızlıktır. Bu geçiş bölgesinde sinirler ile birlikte subklavyen toplardamarı ve atardamarı, köprücük kemiği ile birinci kaburga arasında seyreder. Bu alanda meydana gelen baskılar, farklı şikayetlerle kendini gösterebilir.

Torasik Outlet Sendromunun Tipleri Nelerdir?

Torasik Outlet Sendromu üç ana tipe ayrılır:

➜ Nörojenik Tip: En sık görülen formdur; koldaki sinir dokularının etkilenmesiyle oluşur.
➜ Venöz Tip: Subklavyen toplardamarın baskı altında kalması sonucu gelişir.
➜ Arteriyel Tip: Subklavyen atardamarın sıkışmasıyla ortaya çıkar.

Damar Tipi Torasik Outlet Sendromu Nedir ve Nasıl Ortaya Çıkar?

Venöz ve arteriyel tiplerin birlikte görüldüğü durumlar “Damar Tipi Torasik Outlet Sendromu” olarak adlandırılır. Bu formda damarların dar anatomik geçitte sıkışması, kolda şişlik, morarma, uyuşma ya da hareketle artan ağrı gibi belirtilerle kendini gösterir. Bazı vakalarda ani gelişen damar tıkanıklıkları da görülebilir.

Hangi Belirtilerle Ortaya Çıkar?

Damar tipi Torasik Outlet Sendromunda en sık görülen belirtiler arasında kol ve elde şişlik, renk değişikliği, uyuşma, yorgunluk hissi ve bazen kolda gözle görülür damar genişlemeleri yer alır. Pıhtı oluşumu da ciddi tablolardan biri olabilir.

Tanı Yöntemleri Nelerdir?

Tanı için öncelikle ayrıntılı bir fizik muayene yapılır. Gerekli durumlarda Doppler ultrasonografi, BT anjiyografi veya MR anjiyografi gibi ileri görüntüleme yöntemleri kullanılır. Bu testler sayesinde damar yapılarının basıya uğrayıp uğramadığı ve dolaşımın ne ölçüde etkilendiği değerlendirilebilir.

Damar Tipi Torasik Outlet Sendromunda Cerrahi Müdahale Ne Zaman Gerekir?

İlaç tedavisi ve fizik tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınamayan, dolaşım açısından tehdit oluşturan vakalarda cerrahi müdahale gündeme gelir. Tedavi kapsamında subklavyen damarların üzerindeki baskının kaldırılması amacıyla birinci kaburganın çıkarılması veya sıkışmaya neden olan diğer yapıların serbestleştirilmesi gerekebilir.

Kalp ve Damar Cerrahisinin Rolü Nedir?

Damar tipi Torasik Outlet Sendromu vakalarında, özellikle atardamar veya toplardamar dolaşımının ciddi şekilde etkilendiği durumlarda cerrahi girişimler kalp ve damar cerrahları tarafından gerçekleştirilir. Cerrahinin temel amacı, sıkışan damar yapılarının serbestleştirilerek dolaşımın sağlıklı şekilde yeniden sağlanmasıdır.

Ameliyat Süreci ve Sonrası Takip

Cerrahi müdahale sonrasında hastalar birkaç gün hastanede izlenir. İyileşme sürecinde kol hareketlerinde geçici kısıtlamalar olabilir. Ancak fizik tedavi desteği ile birlikte çoğu hastada tam fonksiyonel iyileşme sağlanır. Uzun vadede şikayetlerin tekrarlamaması için yaşam tarzı önerileri ve düzenli kontroller önemlidir.

Torasik Outlet Sendromu Tedavisinde Multidisipliner Yaklaşımın Önemi

Torasik Outlet Sendromu, sadece tek bir tıp dalının değil; kalp ve damar cerrahisi, göğüs cerrahisi, ortopedi, fizik tedavi ve nöroloji gibi birçok branşın ortak çalışmasını gerektiren bir durumdur. Özellikle damar tipi vakalarda cerrahi karar, multidisipliner bir kurul değerlendirmesi ile verilmelidir.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

Tüm babaların ve baba adaylarının Babalar Günü kutlu olsun. ,  ,  ,  ,  ,  ,  ,  ,  ,
15/06/2025

Tüm babaların ve baba adaylarının Babalar Günü kutlu olsun.

, , , , , , , , ,

Triküspit kapak darlığı, kalbin sağ kulakçığı ile sağ karıncığı arasındaki triküspit kapağın daralması sonucu, kanın sağ...
12/06/2025

Triküspit kapak darlığı, kalbin sağ kulakçığı ile sağ karıncığı arasındaki triküspit kapağın daralması sonucu, kanın sağ kulakçıktan sağ karıncığa geçişinde zorluk oluşmasıyla karakterize bir kalp kapak hastalığıdır. Bu durum, sağ kulakçıkta basınç artışına, kanın geriye doğru birikmesine yol açabilir ve karaciğer gibi diğer organların hasar görmesine sebebiyet verebilir. Triküspit darlığı genellikle romatizmal ateş, karsinoid sendrom veya sistemik lupus eritematozus (SLE) gibi durumlar sonrası gelişir ve çoğu zaman mitral kapak hastalıklarıyla birlikte görülür.

🫀 Belirtileri Nelerdir?

Hastalığın belirtileri genellikle yavaş ilerler. En sık karşılaşılan şikayetler arasında egzersiz sırasında artan halsizlik, çabuk yorulma, karında şişlik hissi, iştahsızlık, bacaklarda şişme ve boyun damarlarında belirginleşme sayılabilir. Bu semptomlar, sağ kalbin vücuda kan pompalama görevini yeterince yerine getirememesi sonucu ortaya çıkar. İleri evrelerde karaciğer büyümesi ve ritim bozuklukları gibi ciddi problemler de gelişebilir.

🫀 Tanı Süreci Nasıl İlerler?

Triküspit kapak darlığının tanısı genellikle ekokardiyografi ile konur. Kalbin yapısal ve işlevsel özelliklerinin değerlendirilmesinde en değerli yöntem olan bu tetkik sayesinde, darlığın derecesi, kapakta eşlik eden başka problemler ve sağ kalp üzerindeki etkileri gözlemlenebilir. Tanıya yardımcı olarak EKG, göğüs röntgeni ve bazı durumlarda kalp kateterizasyonu da gerekebilir.

🫀 Cerrahi Tedavi Ne Zaman Gündeme Gelir?

Hafif darlık vakalarında ilaç tedavisiyle semptomlar kontrol altına alınabilir. Ancak kapakta orta ya da ileri derecede darlık saptanmışsa ve buna bağlı belirgin şikayetler gelişmişse, kalıcı çözüm cerrahidir. Cerrahi tedavi genellikle triküspit kapağın onarımı ya da kapak değişimi şeklinde uygulanır. Mümkünse kapağın onarımı tercih edilir; ancak ciddi deformasyon varsa biyoprotez veya mekanik kapakla değişim yapılması gerekebilir.

🫀 Cerrahi Planlama Nasıl Yapılır?

Triküspit kapak darlığı, çoğunlukla diğer kalp kapak hastalıklarıyla birlikte görüldüğü için cerrahi planlama multidisipliner bir yaklaşımla yapılmalıdır. Özellikle mitral kapak hastalığıyla birlikte seyrettiğinde, hastanın genel durumu ve kalp fonksiyonları birlikte değerlendirilerek ameliyat zamanlaması belirlenir. Bu tür kapak ameliyatları, deneyimli kalp cerrahisi ekipleri tarafından ve referans merkezlerde gerçekleştirilmelidir.

🫀 Takip ve Uzun Vadeli Yaklaşım

Triküspit kapak cerrahisi sonrası hastaların düzenli kontrollerle izlenmesi önemlidir. Özellikle kapak değişimi yapılan hastalarda, kullanılan kapak tipine göre farklı takip protokolleri uygulanır. Kapak tamiri yapılmışsa, uzun dönem başarının devamı açısından kalp fonksiyonlarının periyodik olarak değerlendirilmesi gerekir.

Kapak hastalıklarında erken tanı ve uygun tedavi, yaşam kalitesini belirgin şekilde artırabilir. Triküspit kapak darlığı gibi nadir görülen ama zamanla ciddi sonuçlara yol açabilen hastalıklarda, hasta özelinde planlanmış cerrahi ve takip süreçleri başarılı sonuçların anahtarıdır.

Kalp hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgi, ikinci uzman görüşü veya randevu için iletişim danışmanımıza 0545 605 14 14 numaralı telefondan ulaşabilir ya da mustafaguden.com web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , , , ,

Address

Göztepe

Opening Hours

Monday 08:00 - 18:00
Tuesday 08:00 - 18:00
Wednesday 08:00 - 18:00
Thursday 08:00 - 18:00
Friday 08:00 - 18:00
Saturday 09:00 - 14:00

Telephone

+905456051414

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Prof. Dr. Mustafa Güden posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Prof. Dr. Mustafa Güden:

Share

Kalp ve Damar Cerrahisi

Kalbinden şikayeti olan hastaların ilk başvuracakları hekimler kardiyologlardır. Kardiyologlar hasta ile ilgili bazı verileri, hastanın şikayetlerine veya yaşam kalitesi gibi pek çok değişkene bakarlar. Bu inceleme sonucunda doğru tedavi yönteminin ameliyat olduğu sonucuna varabilirler. Bu durumda kardiyologlar hastayı bir cerraha yönlendirirler. Bu noktadan itibaren kalp cerrahı ile iletişim başlar.

Prof. Dr. Mustafa Güden de bu aşamada iletişime geçebileceğiniz cerrahlardan birisidir. Kendisinin kalp cerrahisine bakış açısını, iyi bir cerrahın hastaya yaklaşımın nasıl olması gerektiğini kaleme aldığı bu satırları okumanızı öneririz:

Prof. Dr. Mustafa Güden’in Gözünden Kalp Cerrahı

Mustafa Güden’in tecrübeleri neticesinde oluşan fikri; hasta ameliyat olmaya karar verdiği andan itibaren cerrahı arasında özel ve uzun dönemli bir ilişkinin başladığıdır. Bu dönemde hasta, cerrahından neler beklemeli ve bu ilişki nasıl bir çerçevede yürümelidir?