NÖROLOJİSTANBUL

NÖROLOJİSTANBUL Yrd.doç.dr. Önder KUZU, Nöroloji Uzmanı , uyku bozuklukları

07/02/2022

Uyku Apnesi

Sabahları baş ağrısı, ağız kuruluğu ve yorgunlukla uyanıyorsanız uyku apnesi ile karşı karşıya olabilirsiniz. Sık görülen bir uyku bozukluğu nedeni olan uyku apnesi, tedavi edilmediği takdirde kalp ve beyin hastalıklarına kadar birçok sağlık sorununa neden olabiliyor.


09/12/2021

Masseter Botoksu (Diş Sıkma)

Sabah uyandığınızda karşılaştığınız ve sebebini bilmediğiniz baş ağrıları gece boyunca dişlerinizi sıktığınız anlamına gelebilir. Üstelik dişlerinizi sıkmak; çene bölgesindeki masseter kasını güçlendireceğinden belirginleşen çene kaslarına ve deformasyonlara sebep olabilir. Masseter botoksu estetik açıdan çenenin küçülmesini ve yüzün incelmesini sağlamanın yanı sıra bruksizm ve çenede gerginlik sorunlarının tedavi edilmesini sağlamayı amaçlar.

03/12/2021

Depresyon Tedavisinde TMS

TMS yöntemi, beyin yapısında ve işleyişinde bozulmalara neden olan psikiyatrik hastalıkların (depresyon, obsesyon, panik atak vs.) tedavisinde son yıllarda kullanım alanı bulan yöntemlerden biri, beyin uyarımı yoluyla tedavi etkinliği sağlıyor. Beyindeki nöronların uyarılması ve modüle edilmesi mevcut durumun biyolojik unsurlarını düzenleyebilir. Bazı hastalıklarda tek başına, bazılarında hastalığı meydana getiren diğer unsurları da göz önüne alarak psikoterapi desteğiyle uygulanabilir.

01/12/2021
24/08/2021

Parkinson'un İlacı: Egzersiz!

Nöroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Önder Kuzu, Parkinson hastalığında hastanın yaşam kalitesini artırmanın ve korumanın ancak hastanın her yönden ele alınmasıyla mümkün olabildiğinin altını çizdi. Beslenme düzenlenmesi, egzersizlerin ayarlanması ve ruhsal durumun yakın takibinin de ilaçların düzenlenmesi kadar önemli olduğunu vurguladı.

Parkinson hastalığının ölümcül bir hastalık olmadığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Kuzu, “Hastalık etkin bir şekilde tedavi edilmezse, hasta ve çevresinin yaşam kalitesini büyük ölçüde bozar. İstirahat halinde ortaya çıkan titreme, hareketlerde yavaşlık, öne doğru eğik duruş, kas sertliği gibi klinik özelliklerle kendini gösterir. Ayrıca, 40 yaşın altındaki kişilerde nadir görülür ve hastalığın görülme sıklığı 60 yaşın üzerinde hızlı bir şekilde artar. Yaşam süresinin uzaması dolayısıyla toplumda yaşlı nüfusunun artması da Parkinson hastalarının sayısında artışa neden olmaktadır.

Parkinson'un belirtilerinden sorumlu olan dopamin hücrelerinin hasarına yönelik kesin bir tedavi bulunmuyor ancak hastalık belirtileri ilaçlarla önemli ölçüde azaltılabiliyor. Kuzu, Parkinson hastalarının daha kaliteli bir yaşam sürmeleri için ilaç kullanımı dışında yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: "Günlük egzersizler ve fiziksel tedavi yöntemleri, vücut sertliğini azaltır, Parkinson'un diğer olumsuz bulgularının ilerlemesini yavaşlatır. Sosyal destek gruplarına katılmak, benzer durumdaki diğer insanlarla iletişim günlük yaşam aktiviteleri üzerine olumlu etki yapar. Evinizi daha güvenli tutarsanız, güvenli evler ile düşme olasılığı da azalır. Gevşek halılardan ve dağınıklıklardan kurtulun, tüm elektrik kablolarının düzgünce sıkıştırıldığından emin olun. Parkinson hastalığı hakkında bilgi edinin. Bu şekilde, bakımınıza aktif olarak dahil olabilirsiniz."

16/08/2021

İyi Bir Uykuya Dalmanın 5 Yolu

"İyi bir uyku uyumak sadece iyi bir gün geçirmenizi değil, iyi bir hayat yaşamınızı sağlar. Bu nedenle de sandığınızdan çok daha fazla önemlidir. İş hayatınızdaki başarıdan sosyal ilişkilerinize sağlıklı uykunun yararları saymakla bitmez. Eğer siz de sağlıklı uykunun faydalarını biliyor ama bir türlü uyuyamıyorsanız aşağıdaki kurallara dikkat edebilirsiniz.”

1-Kafeinden uzak durun

Kafein gibi uyarıcılar hayatımızın içinde ciddi anlamda yer teşkil ederler. Çalışırken bütün gün içilen kahve, yemek sırasında içilen gazlı içecekler ve belki de akşam eve döndüğünüzde içtiğiniz çaya kadar pek çok içecek aslında sizi ayık tutmak üzerine programlar. Ancak iyi bir uyku istiyorsanız öğleden sonra kahve tüketiminden kaçınmalısınız. Ancak bu şekilde kafeinin uykunuz üzerindeki negatif etkisinden zarar görmezsiniz.

2-Yatmadan önce hayatınızdan tüm ekranları çıkarın

Televizyondan tablete, telefondan bilgisayara her türlü mavi ışık yayan elektronik aletle ilişiğinizi yatmadan 2 saat önce kesmelisiniz. Daha dinlendirici aktivitelere yönelmek hem zihninizi boşaltır hem de sizi rahat bir uykuya hazırlar.

3-Yatak odanıza iş taşımayın

Yatak odanızda sadece uyuyun ve yatakta özellikle çalışmamak konusunda kendinizi eğitin. Bu sadece telefondan maillerinize bile bakmak olabilir. Yatağınızda işle ilgili herhangi bir şey yaptığınızda beyninize farklı sinyaller gönderirsiniz ve bu da kafa karışıklığı yaratır. İşle ilgili yapacağınız her şey için çalışma alanınıza gidin ve işinizi bitirdikten sonra yatağa geri dönün.

4-Uyku düzenine bağlı kalın

Vücudunuzun kendine has bir saati vardır. Hava karardığında melatonin üretmeye başlar ve sizi uykuya hazırlar. Her gün aynı saatte uykuya dalmak ve aynı saatte uyanmak iyi bir uyku alışkanlığı için son derece önemlidir. Bu nedenle geceleri yatağa aynı saate gitmeye özen gösterin. Vücut saatiniz zamanla bu düzene alışır ve siz farkında olmadan kendisini uykuya hazırlar.

5-Egzersiz yapın

Günde 10 dakika yapacağınız bir egzersiz bile sizin gece çok daha iyi bir uyku uyumanızı sağlayacaktır. Bu nedenle yürümek, bisiklete binmek ya da koşmak gibi basit egzersizler yaparak uyku kalitenizi çok daha yukarıya taşıyabilirsiniz. Özellikle bu egzersizleri sabahları ya da öğleden önce yapmak çok daha etkili olacaktır.

28/07/2021

Her 10 kişiden biri migrenden muzdarip!

Genellikle başın bir yarısında lokalize, şiddetli, zonklayıcı tipte baş ağrısı olarak tanımlanan migren normal hayat akışını sekteye uğratan hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Yalnızca baş ağrısı değil bulantı, kusma, ışık, ses ve koku hassasiyetlerinin de eşlik ettiği migren dünya üzerinde her 10 kişiden birini etkiliyor. “Kadınlarda erkeklerden üç kat fazla görülen bu hastalık en çok 15 ila 55 yaş arası insanları etkiliyor” diyen Nöroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Önder Kuzu, bu zorlayıcı hastalık ve gelişen tedavi yöntemleri hakkında detaylı bilgiler verdi.

Yanıp sönen ışıklar, zig-zag çizgileri, yarım görme, geçici görme kaybı. Tüm bunlara kollar, bacaklarda uyuşma ve güçsüzlük, konuşmada veya algılamada güçlük gibi öncü semptomlar eşlik ettiğinde migrenden muzdarip biri migren krizinin geldiğini anlayabiliyor. Ayrıca Migrenöz vertigo olarak adlandırılan ve migren baş ağrısı ile birlikte veya ağrıdan bağımsız ortaya çıkabilen baş dönmesi atakları yaşayanların sayısı da az değil. Stres, kaygı, hormonal değişiklikler, parlak veya yanıp sönen ışıklar, yiyecek ve uyku eksikliği dahil olmak üzere birçok neden migren baş ağrısı için tetikleyici olarak kabul ediliyor.

Tedavide amaç atakları önlemek

Migren tedavileri temelde baş ağrısı ataklarını önlemeyi amaçlıyor. Bu amaçla öncelikle migrenin şiddetini ve sıklığını azaltmak için kullanılan koruyucu ilaçlar, sonra da atak sırasında ağrı ve diğer semptomları durdurmak için ağrı kesici ilaçlar kullanılıyor. Koruyucu ilaçların düzenli olarak alınması gerektiğini belirten Kuzu, bunların yanı sıra migren özelinde geliştirilmiş migren aşısının da migrenli hastaların hayatını kolaylaştırdığının altını çiziyor.

07/07/2021

Narkolepsi iş ve trafik kazalarına neden oluyor

Halk arasında bilindiği şekliyle uyuklamak, uyuyakalmak, çok uyumak ya da ayakta uyumak kadar basit olmayan narkolepsi, günlük yaşamı olumsuz etkiliyor. Çünkü narkolepsi hastaları çalışırken, araba kullanırken veya toplu taşıma araçlarında ayakta giderken çok kısa sürede uyuyabiliyor. Trafik ve iş kazalarına sebep olan hastalık bir uyku testiyle teşhis edilip; kısa sürede tedavi edilebiliyor. Dr. Öğr. Üyesi Önder Kuzu, “Narkolepsi ve alınması gereken önlemler” hakkında bilgi verdi.

Narkolepsi, gün içinde önlenemez uyku ataklarının olduğu, uyku dışında da kişinin kendisini sürekli yorgun hissettiği bir sorundur. Narkolepsinin belirtileri arasında hastaların kaslarında gevşeme olması bulunmaktadır. Genellikle uykuya dalma sırasında kol ve bacaklarda, gövdede ani kuvvet kaybı oluşabilir. Narkolepsinin bir başka belirtisi de toplumda “Karabasan” olarak bilinen uyku felci durumudur. Yani hasta uykuya dalma sırasında veya uyanırken birtakım halüsinasyonlar görmektedir.

Gün içinde çok dikkatli olunması gerekiyor

Uykunun birçok evresi bulunur ve uyku evreleri kişinin fizyolojik değişimine göre şekillenir. Örneğin yenidoğan bebekler belli bir yaşa kadar sık sık uyumaktadır. Yaş ilerledikçe gündüz uykuları olmaz sadece gece uyunur. Kişi yaşlandıkça tekrar bebeklik dönemine benzer bir uyku sürecine girer. Ancak narkolepsi hastalarında durum böyle değildir. Hasta gün içerisinde pek çok yerde uyuyakalabilir.

Uyku testiyle teşhis konuluyor

Narkolepsi muayene sırasında teşhis edilebilir, belirtilerin şüpheli olduğu hallerde uyku testleri ile kolaylıkla teşhis edilir. Uyku testi birçok sistemi monitörize eden bir testtir. Testte beyin aktivitesi; karın, göğüs kafesi, göz, çene ve bacak hareketleri; kalp ritmi, horlama, yatış pozisyonu, nefes durması, kan oksijen düzeyi gibi pek çok parametre, hastaya çeşitli elektrotlar bağlanarak kaydedilir. Sonrasında tüm veriler bilgisayara aktarılarak değerlendirme sürecine geçilir. Hastalar normal saatinde uyur, sabah kalkışına kadar izlenir. Bu sonuçlara göre de Narkolepsi teşhisi konulur ve ilaç tedavisine başlanır.

20/05/2021

Kilo uyku apnesi riskini de artırıyor

Uykunun sağlıklı vücut fonksiyonları için yaşamsal önem taşıdığını belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Önder Kuzu, vücudun uyku sırasında ruhsal ve fiziksel açıdan dinlendiğini belirtti.

Geceleri horlama, uykuda boğulma hissi, gece terlemesi ve uykuda görülen kötü rüyanın nedeninin uyku apnesi olabileceğini söyleyen Kuzu, uyku apnesi hastalarında, üst solunum yolunda tam veya kısmi tıkanıklıkların meydana geldiğini ifade ederek şunları söyledi:

"Sıklıkla kan oksijeninde düşme ve uyanmalar görülmektedir. Burun, çene yapısı bozuklukları, dil ve geniz eti büyümeleri, boyun kalınlığı artışı, menopoz, endokrin bozukluklar (özellikle tiroid bezi bozuklukları) da risk faktörlerine eklenebilir. Sigara, alkol ve uyku için ilaç kullananlarda uykuda üst hava yolu tıkanıklığı fazlalaşmaktadır. Ayrıca vücut kitle indeksi 29'un üstünde olanlarda (fazla kilolu) risk, 10 kat artar" diyerek uyku apnesinde risk faktörlerinin önemine vurgu yaptı.

Baş ağrısı ve ağız kuruluğuna dikkat

Dr. Öğr. Üyesi Kuzu, uyku apnesi olan kişilerde görülen belirtileri şöyle sıraladı:

"Bu kişilerde; sabahları baş ağrısı ve ağız kuruluğu, dinlenmemiş olarak uyanma, gün içerisinde sürekli uyku hali, konsantrasyon bozukluğu, duygu durum değişikliğine sıkça rastlanır. Geceleri yanındaki kişiler hastanın apnesine tanık olur. Hastada horlama hali oluşur. Uykuda boğuluyormuş gibi hisseder, kötü rüyalar görür ve gece terlemeleri oluşur. Uyku apnesi olan insanlarda reflü görülme sıklığı yüksektir."
Tedavide multidisipliner yaklaşım önemli

Uyku apnesinde tanı ve tedaviye multidisipliner yaklaşıldığını ifade eden Kuzu, "Hastaların öncelikle kilo vermeleri ve yan pozisyonda yatması önerilmekle beraber ağız içi aparatlar da destek olarak verilebilir. İleri derecedeki uyku apnesi tedavisinde ise tercihimiz ağız ve geniz düzeltici ameliyatlardır" dedi.

29/04/2021

Yorgunluğunuzun sebebini biliyor musunuz?

Güne isteksiz, yorgun, bir an önce akşam olması hayaliyle başlıyor ve gün içinde dikkatinizi toplamakta zorlanıyor musunuz? Peki bunun sebebini düşündünüz mü? İşte olasılıklar…

Beslenme düzeniniz nasıl?

Az yemek, dengesiz besin seçimleri veya besin alerjileri sizin gün içindeki enerjinizi etkiler. Dengeli öğünler kan şekerinizin kontrol altında kalmasını ve gün içinde enerjinizi daha iyi kullanmanızı sağlar. Kahvaltınızı atlamayın ve öğünlerinizde protein ve kompleks karbonhidrat içeren besinlere yer verin. Klasik bir Türk kahvaltısı ya da ekşi mayalı ekmeğe peynirli yeşillikli bir sandviç, çay ya da badem sütlü mevsim meyveli chia pudingi ve daha nicesi, seçim sizin. Önemli olan bir yandan enerji harcatırken diğer yandan da size enerji veren sağlıklı seçimleri kullanabilmektir.

Kan değerlerinize baktırdınız mı?

Fark edilmesi uzun zaman alabilir. Kronik yanlış ve yetersiz beslenmenin etkisi büyüktür. Kansızlık, başka bir deyişle anemi sizi enerjisiz ve hayattan daha az keyif alan biri haline getirebilir. Demir eksikliği anemisi kansızlığın en sık görülen formudur ve nedeni ne olursa olsun sebebi araştırılmalıdır. Dokulara oksijen taşıyan hemoglobin molekülünün sayısının azalması sonucu halsizlik, bitkinlik, solgunluk görülür. Beslenme tedavisinde balık, kırmızı et, kuru baklagiller, koyu yeşil yapraklı sebzeler ile magnezyum ve C vitamini içeriği zengin olan besinlerin tüketimi önemlidir.

İdeal uyku süresi

Yorgunluğun herkesçe bilinen ve en kolay fark edilen ilk nedeni yetersiz uykudur. Yetişkin bireylerin gün içinde daha verimli olabilmesi için 7-8 saat uyuması gerekir. Bu tıpkı telefonunuzun bütün gün sizin taleplerinize cevap verebilmesi için her akşam şarja takmanıza benzer. Kaliteli uykuyu yakalayabilmek için telefonunuzdan, televizyonunuzdan, bilgisayar ve benzeri cihazlardan uzaklaşmayı deneyin. Karanlıkta uyumayı da unutmayın.

Glikoz metabolizması bozuklukları

Vücudun ana yakıtı olan glikoz ve vücuttaki kullanım yolları günlük enerjimizde başlıca rol alan bileşendir. Şeker hastalığı, insülin direnci, hipoglisemi, reaktif hipoglisemi ve hiperglisemi gibi kan şekeri dengesizliklerine yol açan rahatsızlıklarda beslenme tedavisinin önemi görmezden gelinemez. Doktor ve diyetisyen tarafından yapılan kontrol ve takip, yaşam kalitesinin artırılması için elzemdir.

26/04/2021

Migren hastalarına Ramazan tüyoları

Genellikle 20-40 yaş arası kişilerde sık görülen migren ağrılarını tetikleyen faktörlerin başında açlık ve uykusuzluğun gelmesi, hastalığın Ramazan ayında görülme olasılığını artırıyor. Uzmanlar Ramazan'da oruç tutan hastalarda uzun süreli açlığın migren ağrılarının sıklık, şiddet ve süresinin artmasına neden olduğunu belirterek, migren atağı sırasında ağrı kesici ilaç alamayan hastaların yaşam kalitesinde ciddi kötüleşmeler görülebildiğine dikkat çekiyorlar. Nöroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Önder Kuzu, migren hastalarının Ramazan'ı sağlıklı bir şekilde geçirebilmeleri için bilmeleri gerekenleri anlattı.

Baş ağrısından ilaçsız kurtulmak için bunları uygulayın!

· Kapalı mekanlarda uzun süre vakit geçirmek ve yapay ışıklara maruz kalmak baş ağrılarını tetikleyebilir. Hafif ve orta şiddetli ağrılarda açık havaya çıkılmalı, nefes ve gevşeme egzersizleri yapılmalıdır. Karanlık ve sakin odada kısa süreli bir uyku da ağrıyı gidermeye yardımcı olacaktır.
· Çoğunlukla baş ağrılarının altında sıvı eksikliği yatar. Vücut yeterli sıvıyı alamadığında kan yoğunluğu artar ve hücrelere oksijen iletimi daha ağır seyreder. Böylece kişinin ağrı eşiğinde düşüş yaşanır. Bunun önüne geçebilmek için iftar ve sahur vakitleri arasındaki süreçte bol bol su içilmelidir.
· Ramazan ayında yanlış beslenme şekli de baş ağrılarını tetikleyen faktörler arasında yer alıyor. Bu nedenle olgunlaşmış peynir, sakatat, salam, sosis, hazır et ve tavuk suyu tabletleri, konserveler gibi migren ataklarını etkileyen ve şiddetini artıran gıdalardan kaçınmak gerekiyor. Ayrıca fazla kafeinli ürünler tüketmemeye dikkat edilmelidir. Çünkü oruç sırasında ani kafein eksikliği sonucu baş ağrısı meydana gelebilir.
· Gerilim ağrılarında nefes ve gevşeme egzersizlerinin yanı sıra dikkati dağıtma egzersizleri de uygulanabilir. Dikkati dağıtma egzersizleri; müzik dinleme veya kişinin kendisini rahatlattığını önceden bildiği herhangi bir şeyle uğraşması şeklinde gerçekleştirilebilir.
· Oruçlu kişiler, baş ağrısı sırasında lokal soğuk uygulamaları (soğuk jel bantları) değerlendirebilir. Bu uygulamalar hastanın rahatlamasını sağlayacaktır.
· Vücudunuzda, baş ağrısı sırasında baskı uygulayarak ağrıyı sonlandırabileceğiniz noktalar bulunur. Bu nokta başparmak ve işaret parmağı arasında kalan eklemlerdir. Buradaki eklemlere yuvarlak hareketlerle masaj uygulamak, oruçluyken ağrıyı geçirmede etkili olabilir.

25/04/2021

Address

MEDİVİA HOSPİTAL ÇENGELKÖY
Istanbul

Opening Hours

Monday 10:00 - 17:00
Tuesday 10:00 - 17:00
Wednesday 10:00 - 17:00
Thursday 10:00 - 17:00
Friday 10:00 - 17:00
Saturday 10:00 - 13:00

Telephone

4440373

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when NÖROLOJİSTANBUL posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to NÖROLOJİSTANBUL:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram

Category