Sema Cava Çamcı eğitim ve iş çevresi

Sema Cava Çamcı eğitim ve iş çevresi Gercekten ne istiyorsun..

21/12/2023

OSMANLIYI KURAN TÜRKLER ve
SONRAKİ OSMANLI VE TÜRKLER.

Önceden yazmıştık, binlerce kişi paylaşmış, milyonlar okumuştu;
Osman Bey'in gerçek ismini de Ataman gazi olduğunu zaten bir başka yazımıdada detaylı olarak yazmıştım... ve büyük tepkiler almıştım, ama dün siz kıymetli takipçilerime doğruları sonuna kadar yazmaya devam edeceğim diye söylemiştim.

Gerçekte iki farklı Osmanlı vardı.

Halifeliğe kadar olan şamanizm öğretisi ile İslamı harmanlayıp yaşayan Osmanlı, namı-ı diğer Türk İmparatorluğu ile

Halifelikten sonra Araplaşan İmparatorluğumuz…

Ve Araplaştıkça daha çok batan koca İmparatorluğumuz…

Aslında Türkler için her şey güzel gidiyordu ta ki Halifelik sevdasına düşülene kadar…

O günkü şartlarda Halifeliği olmazsa olmaz gören Yavuz Sultan Selim ile akıl hocası Şeyh İdris-i Bitlis-i ve diğerleri Memlüklülerin elinden Abbasi halifeliğini almak için Mercidabık ve Ridaniye savaşlarını tertip ederler....

Bu savaşların sonunda, kılıç zoruyla artık halifelik Türklerindir.

(1517) ama çok büyük bir sorun çıkar, çünkü Arap dünyası halifeliğin kendilerinden alınmasına şiddetle karşı çıkar ve Türk halifeye biat etmek istemezler.

İşte bu sorunu çözmek, Arapları, Türk halifeye bağlamak için Arapların da kabul edeceği bir orta yol bulunur.

Bu yol Mısır’dan ve Arap diyarlarında seçilecek iki bin civarında ulemanın, Mollanın, Ebu Suud Efendilerin İstanbul’a davet edilerek, para, mal, mülk, arazi de verilerek kalıcı olarak yerleşmelerini sağlanır...

İmparatorluğu Araplaştırmak, diğer bir değişle Türk İslam’ı terk edilerek, Arap İslam’ına doğru evrilmesini, dönüştürülmesini sağlamak konusunda anlaşırlar.

Bu projeyi Araplar da destekleyince proje hayata geçer ve maalesef bundan sonra artık imparatorlukta “bugün de kısmen olduğu gibi” Türk kelimesi yasaklanır, “Türk’üm!” “Türkmen’im!” diyen Kızılbaş diye aşağılanır, dışlanır, kafası kesilir.

(Bu dönem sadece Kuyucu Murat Paşanın “Türk’üm ! ” “Türkmen’im ! Bektaşiyim !!! ” dedikleri için kafasını kestirip, kuyulara doldurduğu insan sayısı 158 bindir.)

Maalesef Osmanlının son 350 yılı ilk 250 yılın aksine Türklere zulümle geçer, sıkı bir Arap tandanslı mezhepçilik kurulur...

1603 yılına gelindiğinde artık Ehli Beyt Türk bektaşi Tekkeleri yasaklanır kapatılır, yerine Halid-i Nakşi Kürt-i Tekkeleri kurulur.

Yine bu dönem Kürtlere sayısız imtiyazlar verilir, 1839 birinci Tanzimat Fermanına kadar Kürtler askerlikten bile muaf tutulurlar (Kürtlere Şah İsmail diyeti ödenir…)

Yine bu dönem Türkler, saraydan, ordudan ve müesses nizamdan tasfiye edilir…

Türklerin askeri ve siyasi gücünü kırmak için bu Arap mollaların fetvalarıyla, serdengeçti birlikleri sadece Türklerden oluşturulur ve en ön safta savaştırılır, böylece kırdırılırlar, ganimet bile toplatmazlar…

Ganimeti de saraylardaki Arap mollalar ile işbirliği yapan yeniçeriler kendi aralarında paylaşırlar…

Ordudan, saraydan ve müesses nizamdan yavaş yavaş tasfiye edilen, kafası kesilen, sürgün edilen Türklerin bir kısmı bu mollalara kızar ve canını kurtarmak içinde Kürtleşmeyi ana stratejik hedef olarak seçerler.

Bu aşiretler ve boyların en büyükleri Avşarlardır,
Halaçlardır,
Mukri,
Bayat,
Beğdili,
Evya,
Yıvadır…

Buna tarihimizde “Ekrad Türkmanlar” denir…

Yine Kelkit’ten Hakkâri’ye kadar olan bölgede yaşayan Akkoyunluların büyük bir kısmı İran’a gider.

(Bugün dünyanın en büyük Türk nüfusunun yaşadığı başkent Tahran’dır…)

Böylece yüzyıllarca başımızı ağrıtacak Kürt sorunu ve Alevilik bu politikalar sonucu gelişir ve büyür.

Osmanlı öyle bir açmaza düşmüştür ki, ne halifelikten vazgeçebilir artık ne de imparatorluğun kan kaybetmesini durdurabilir; çünkü imparatorluğu kuran asli unsur Türkmenler dışlanmıştır, mezhepçiliğe kurban edilmiştir…

Mollalar, başta matbaa olmak üzere bir sürü saçma sapan fetva verirler…

Ve sonuçta Osmanlı’ya Rönesans’ı ıskalatırlar, Rönesans’ı İngiltere kapar…

(Matbaa Osmanlı’ya ilk kez 1480’de Yahudiler ile gelir, sonra 1527’de Ermeniler matbaaya kavuşur ve 1563’te ise Rumların matbaası vardır.

Bu meşhur mollalarımız her seferinde yeni bir fetva ile bizimkilerin matbaaya kavuşmasını engellerler,

ta ki Batı Rönesans’ı ve aydınlanmayı yakaladıktan, yani 240 yıl sonra 1727’de İbrahim Müteferrika’nın çabaları ile matbaaya kavuşuruz;

ama bilgiye sahip olmak için artık çok geçtir…

11 Eylül 1683,

Şimdi açıkça şu soru sorulmalıdır;

1299’dan 1683 Viyana Bozgunu’na kadar savaştığı tüm savaşları kazanan bir ‘’Türk imparatorluğu’’ Osmanlı varken;

neden son 250 yılda girdiği tüm savaşları kaybedip, bir de kurtuluş savaşı yapmak zorunda kalmıştır?!…

(Osmanlı bu dönem; yani yaklaşık son 250 sene, 1683 Viyana Bozgunu’ndan, nihayet 1922’de Ankara, Haymana Ovası’nda yapılan Sakarya Savaşını kazanana kadar tüm savaşları kaybetmiştir.)

Acaba; Halifelik ve akabinde yürütülen Türk düşmanı, Arap tipi-mezhepçi politikalara dönülmeseydi koca bir imparatorluk batar mıydı?

Ve yine; Yunus Emrelerin, Hacı Bektaşilerin, Seyit Gazilerin, Ahmet Yesevilerin… İslam’ı, İslam değil miydi?

Osmanlıyı kuran Şeyh Edebalilerin İslam’ı, Akşemseddinlerin İslam’ı İslam değil miydi de Ebu Suudlara teslim edip batırdık koca İmparatorluğu…

Bugün de aynı sürecin devam etmesi tarihten hiç ders almadığımızı göstermektedir.

Pir-i Türkistanlı Ahmet Yesevi der ki:

“Din bir seçimdir, ama Türklük kaderdir!”

Saygılarımla esenlikler dilerim.
☪︎ ЋץҐИ ☪︎
Süleyman Efe KOCAZEYBEK 🇹🇷🇦🇿🇺🇿🇹🇲🇰🇬🇰🇿🇭🇺

 !
21/12/2023

!

NARDUGAN ( Çamülgen ) bayramımız kutlu olsun.

Hıristiyanların İsa’nın doğuşu olarak kutladığı Noel bayramı, Aslında çok eski Türklerin yeniden doğuş bayramıdır. Türkler tek Tanrı inancına sahipti. Semavi dinlere girmesinden önceki tek Tanrı inançlarına göre, yeryüzünün tam ortasında bir akçam ağacı bulunuyor. Buna hayat ağacı diyorlar. Bu ağacı, motif olarak bizim bütün halı, kilim ve işlemelerimizde görebiliriz. Türklerde güneş çok önemli. İnançlarına göre gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık’ta gece gündüzle savaşıyor. Uzun bir savaştan sonra gün geceyi yenerek zafer kazanıyor. İşte bu güneşin zaferini, yeniden doğuşu, Türkler büyük şenliklerle akçam ağacı altında kutluyorlar. Güneşin yeniden doğuşu, bir yeni doğum olarak algılanıyor. Nardugan (nar=güneş, tugan, dugan=doğan) Doğan güneş. Güneşi geri verdi diye Tanrı Ülgen’e dualar ediyorlar. Duaları Tanrıya gitsin diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar, dallarına bantlar bağlayarak o yıl için dilekler diliyorlar Tanrıdan. Bu bayram için, evler temizleniyor. Güzel giysiler giyiliyor. Ağacın etrafında şarkılar söyleyip oyunlar oynuyorlar. Yaşlılar, büyük babalar, nineler ziyaret ediliyor, aileler bir araya gelerek birlikte yiyip içiyorlar. Yedikleri; yaş ve kuru meyveler, özel yemek ve şekerleme. Bayram, aile ve dostlar bir araya gelerek kutlanırsa ömür çoğalır, uğur gelirmiş. Akçam ağacı yalnız Orta Asya’da yetişiyormuş. Filistin’de bu ağacı bilmezlermiş. Bu yüzden bu olayın Türklerden Hıristiyanlara geçtiği ve bunu da Hunların Avrupa’ya gelişlerinden sonra onlardan görerek aldıkları biliniyor. İsa’nın doğumu ile hiç ilgisi yok. “Doğum, güneşin yeniden doğuşu”
Ayaz Ata, Türk,Altay ve Orta Asya mitolojilerinde, özellikle Kazak ve Kırgız Türkleri’nde ve Türkmenlerde Soğuk Hanı olarak tanımlanmaktadır. Mitolojilere göre kışın soğukta ortaya çıkan, kimsesizlere ve açlara yardım eden bir erendir. Kar kız ise ataya yardım eden ayaz ata'nın torunudur...
Not : ( ayaz ata ve kar kız ile ilgili ayrı bir yazı yazacağım.)
☪︎ ЋץҐИ ☪︎
Süleyman Efe KOCAZEYBEK 🇹🇷🇦🇿🇰🇿🇹🇲🇰🇬🇭🇺🇺🇿🇪🇺

10/12/2023
03/12/2023

Eşi benzeri olmayan Zaferleri, Eserleri, Vizyonu ve Asaleti ile hiçbir zaman ölmedi, kalplerimizde YAŞIYOR.

29/11/2023

Song · Haluk Levent, Turgay Tanülkü · 2021

29/11/2023
28/08/2023

Değerli Bodrumlular, iyi pazarlar.. 2012 yılından bugüne ve halen, 3000 defadan fazla patlaması nedeniyle olağanüstü boyutlardaki su israfının yanı sıra, hayati tehlikelere de neden olan su isale hattı sorunu başta olmak üzere; çilesi bizde, çözüm yetkisi bizde olmayan birçok sorunumuz var. Bu sorunlarla ilgili olarak, sosyal medyada ve bazı yerel haber sitelerindeki organize bilgi kirliliğinin önüne geçmek ve kayıtsız şartsız sahibi olduğunuz Belediye Kurumu ile ilgili dileklerinizi, düşüncelerinizi ve şikayetlerinizi, muhataplarına doğrudan iletebilmenizin yanı sıra, Belediye tarafından hayata geçirilen hizmetler ile çözülemeyen sorunların nedenlerini de öğrenebilmeniz amacıyla bir ilk olarak, Bodrum Halk Meclisi oturumlarını başlatıyoruz.

29 Ağustos 2023 Salı günü, Herodot Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek olan 1. Bodrum Halk Meclisi’nin gündeminde; su sorunu, altyapı çalışmalarının ve buna bağlı yol çalışmalarının son durumu, temizlik hizmetleri, inşaat yasakları, kaçak yapı şikayetleri ve zabıta hizmetleri ile ilgili şikayetler yer almaktadır. Halk Meclislerine katılmak isteyen vatandaşlarımızın cep telefonlarında Belediyemizin App uygulaması yüklü, “Bodrumluyum” sayfası da aktif olmalıdır çünkü, nüfus kaydının Bodrum’da olduğunu gösteren “Bodrumluyum” sayfasının, kimlik kartıyla birlikte ibrazı gerekmektedir. Halk Meclisleri, çalışan vatandaşlarımızın katılımlarını sağlayabilmek amacıyla mesai saati sonrasında, saat 19.30’da başlayacaktır. Halk Meclisi'ne Bodrum’un belirli merkezlerinden ulaşım, geliş ve dönüş olarak, Bodrum Belediyesi tarafından sağlanacaktır.

Bodrum Belediye Başkanı ile gündemdeki konuların sorumlu müdürlerinin katılacakları Bodrum Halk Meclisi oturumlarında ilk olarak, Halk Meclisi’nin düzenlendiği ayın sonuna kadar gerçekleştirilen hizmetler hakkında bilgi verilecek ve sonrasında söz, siz değerli Bodrumlularda olacaktır. Mekan kapasitesi nedeniyle katılımın 750 kişi ile sınırlı olacağı 1. Bodrum Halk Meclisi'nin demokratik ve saygılı ortamı, hoşgörüsüyle tanınan Bodrum'a çok yakışacak.

Sonsuz ve sınırsız seçeneklerimiz olduğunun farkında olsak neler yaratırdık?
30/07/2022

Sonsuz ve sınırsız seçeneklerimiz olduğunun farkında olsak neler yaratırdık?

Address

Istanbul
34370

Opening Hours

Monday 09:00 - 21:00
Tuesday 09:00 - 21:00
Wednesday 09:00 - 21:00
Thursday 09:00 - 21:00
Friday 09:00 - 21:00
Saturday 09:00 - 21:00

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Sema Cava Çamcı eğitim ve iş çevresi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram