Uzman Psikolog Hilal Karaahmet Küçükaytekin

Uzman Psikolog Hilal Karaahmet Küçükaytekin Contact information, map and directions, contact form, opening hours, services, ratings, photos, videos and announcements from Uzman Psikolog Hilal Karaahmet Küçükaytekin, Psychologist, Istanbul.

23/10/2025

Bir ilişkide ya da evlilikte sorumluluk paylaşımı, görünmez ama en güçlü bağlardan biridir. Ev işleri, maddi yük, çocuk bakımı, duygusal destek dengeli olmadığında hem yorgunluk hem de kırgınlık birikir.

🔎 Neden?
Rol beklentisi farklılığı: Aileden öğrenilen değerler ve kültürel normlar.
İletişimsizlik: Başta “kim, neyi, ne sıklıkla yapacak?” netleşmemesi.
Duygusal emek farkı: Bir tarafın daha fazla duygusal yük taşıması.
Pasif alışkanlık: Birinin sürekli daha çok yapmasına diğerinin alışması
📈 Nasıl gelişir?

Önce küçük görevler birikir, zamanla tek taraf üstlenmeye başlar. Bu da sessiz öfkeye ve uzaklaşmaya yol açar.

💡 Öneri 1: Yapılan işleri görünür kılın; ortak bir iş listesi hazırlayın. İş paylaşımını konuşun → Her iki tarafın sevdiği/sevmediği işleri bilin.

💡 Öneri 2: Küçük katkılar için bile teşekkür edin, bu yükü hafifletir.

💡 Öneri 3: “Sen zaten yapıyorsun” alışkanlığını kırmak için görevleri dönüşümlü paylaşın.

✨Yapılan paylaşımlar, farkındalık oluşturmak ve kısa bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır.
Herhangi bir tedavi ya da terapi niteliği taşımaz.

Bazı çiftler, defalarca ayrılıp tekrar barışır.Bu döngü, dışarıdan bakıldığında tutkulu veya kader gibi görünse de, aslı...
16/10/2025

Bazı çiftler, defalarca ayrılıp tekrar barışır.
Bu döngü, dışarıdan bakıldığında tutkulu veya kader gibi görünse de, aslında “çözümsüz kalan durumların tekrar tekrar oynanması”dır.

🔎 Neden?
Kaygılı bağlananlar için ayrılık dayanılmazdır, kaçıngan bağlananlar ise yakınlık–mesafe dengesini kurmakta zorlanır.
İdealizasyon: Ayrılık sonrası sadece güzel anılar hatırlanır, olumsuzlar silinir.
“Boşluk korkusu” tanıdık olana geri dönmeyi kolaylaştırır.
Bağımlı İlişki Dinamiği: Zararlı olsa bile tanıdık olana geri dönmek.

📈 Nasıl gelişir?
İlk ayrılıktan sonra kısa sürede özlem ağır basar, sorunlar konuşulmadan geri dönüş olur. Bu tekrarlandıkça döngü güçlenir ve ilişki yıpranır.

👉 Örnekler:
Ayrılık sonrası olumsuz olayları unutup sadece mutlu anıları hatırlamak.
“Yalnız kalmaktansa eskiye dönmek daha iyi” düşüncesiyle geri dönmek.
“Onsuz yapamıyorum” diyerek geri dönmek.
💡 Öneri 1: Ayrılık nedenlerini yazın ve tekrar bir araya gelmeden önce bunların değişip değişmediğini sorgulayın.
💡 Öneri 2: Barışma kararını özleme değil, farkındalık ve değişim üzerine kurun.
💡 Öneri 3: Bir profesyonelden destek alabilirsiniz.
✨Yapılan paylaşımlar, farkındalık oluşturmak ve kısa bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır.
Herhangi bir tedavi ya da terapi niteliği taşımaz.

🗨 Size de tanıdık geliyor mu? “Evet” demek istemediğiniz halde başınızı salladığınız anlar… İçiniz “hayır” derken dudakl...
12/09/2025

🗨 Size de tanıdık geliyor mu? “Evet” demek istemediğiniz halde başınızı salladığınız anlar… İçiniz “hayır” derken dudaklarınızdan çıkan “tamam”lar… Sonrasında gelen kırgınlık, yorgunluk ve kendinize kızgınlık…

👶 Çocuklukta sınır koymanın “bencil” olmakla karıştırıldığı ortamlarda büyüyen kişiler, ilerleyen yıllarda sınır koymanın sevilmemeye yol açacağından korkabilir. Onay ihtiyacı ile sınır koyma becerisi zaman zaman çatışır.

💬 Her “evet”, bir sevgi yatırımı gibi görülebilir. Oysa kendini sürekli yok sayarak kurulan ilişkiler, gerçek yakınlık değil, koşullu bağlılık üretir.

🧠 “Hayır dersem beni artık sevmezler” düşüncesi gerçeğe dayanmaz; bu, zihinsel bir kalıptır.

💛 Gerçek sevgi, “hayır” dediğinizde de yanınızda olandır. Sınır koymak, uzaklaşmak değil; hem kendinize hem karşınızdakine dürüst olmaktır. Unutmayın; “hayır” demek ilişkiyi zayıflatmaz, samimiyetin temelini güçlendirir.

📌 Not: Yapılan paylaşımlar, farkındalık oluşturmak ve kısa bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Herhangi bir tedavi ya da terapi niteliği taşımaz. ✨

🗨 O derin boşluk hissi… Adı konmamış, nedeni tam bilinmeyen ama ağırlığı hissedilen bir durum.📌 Bu tür boşluklar, çoğu z...
09/09/2025

🗨 O derin boşluk hissi… Adı konmamış, nedeni tam bilinmeyen ama ağırlığı hissedilen bir durum.

📌 Bu tür boşluklar, çoğu zaman yaşamın anlamına dair sessiz bir sorgulamanın başlangıcıdır. “Neden buradayım?” sorusu zihinde yankılanır.

⏳ Günlük rutin içinde savrulmak, hayalleri ertelemek, hayatı sadece görevlerden ibaret yaşamak bu boşluğu besler. Modern yaşamın hızında, duygularımıza yer açmadığımızda “ben” arka planda kaybolur.

🌱 Bu boşluk aslında bir davettir: Kendinize, tutkularınıza, yaşamak istediğiniz hayata…
“Ne yapmak istiyorum?” “Neyin parçası olmak istiyorum?” sorularıyla bu çağrıyı duyabilirsiniz.

💬 İçsel boşluk, bir eksiklik değil; dönüşüm için bir başlangıç olabilir. Bazen ruh, eski kalıplara sığmaz ve yeni bir yaşam alanı ister.

📌 Not: Yapılan paylaşımlar, farkındalık oluşturmak ve kısa bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Herhangi bir tedavi ya da terapi niteliği taşımaz. ✨

🗨 Dışarıdan mutlu, enerjik ve güçlü görünüyorsun… Ama içeride sessiz, kırgın ve yorgunsun. Tanıdık mı?🎭 Bu, hissedilenle...
02/09/2025

🗨 Dışarıdan mutlu, enerjik ve güçlü görünüyorsun… Ama içeride sessiz, kırgın ve yorgunsun. Tanıdık mı?

🎭 Bu, hissedilenle dışa yansıtılan duygunun farklı olmasıdır. Özellikle “her zaman güçlü ol” baskısıyla büyüyen kişiler, gerçek duygularını göstermekten kaçınabilir.

🧠 “İyi görünmeliyim” baskısı, zamanla içsel yorgunluğa ve hatta tükenmişlik hissine neden olabilir. “Üzülmemeliyim, güçlü kalmalıyım” düşüncesi, kişiyi gerçek duygularından uzaklaştırır.

💬 Oysa duygular bastırıldığında yok olmaz; bedende ve zihinde başka kapılar çalar.

💛 Sizi gerçekten sevenler, sadece gülüşünüzü değil, duygularınızı da bilmek ister. Samimiyet, kusursuzlukta değil; açıklıkta gizlidir.

🌱 “Bugün iyi değilim” diyebilmek zayıflık değil, cesarettir. Çünkü en zor şey, iç sesinizi dışarıya duyurmaktır.

📌 Not: Yapılan paylaşımlar, farkındalık oluşturmak ve kısa bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Herhangi bir tedavi ya da terapi niteliği taşımaz. ✨

🗨 Hiç kendinize “Ne zaman gerçekten sevilmeyi hak edeceğim?” diye sordunuz mu?Bu soru, çoğu zaman çocuklukta yeterince “...
26/08/2025

🗨 Hiç kendinize “Ne zaman gerçekten sevilmeyi hak edeceğim?” diye sordunuz mu?
Bu soru, çoğu zaman çocuklukta yeterince “aferin” duymamaktan, görülmemekten ve değerin hep bir koşula bağlanmasından kaynaklanır.

👶 Sevgiye ulaşmak için “iyi çocuk” olmanız gerekiyorsa, sevginin bir hak değil, bir ödül olduğuna inanabilirsiniz. Bu inanç, ilerleyen yıllarda değerinizi hep performansa, başarıya veya fedakârlığa bağlamanıza yol açar.

💬 “Sevilmek için bir şey yapmalıyım” düşüncesi, insanın olduğu gibi sevilmesini zorlaştırır. Oysa en derin ihtiyaçlardan biri, yargılanmadan kabul görmektir.

🧠 Bu nedenle biri sizi sevdiğinde bile “Acaba neden?” diye sorgulamak mümkündür. Koşulsuz sevgiyi içselleştirememiş bir zihin, her sevgide şart arar.

💛 Kendini sevilmeye layık görmek, bir başarı değil; varoluşsal bir haktır. Bu hak, doğuştan sizde vardır.

📌 Not: Yapılan paylaşımlar, farkındalık oluşturmak ve kısa bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Herhangi bir tedavi ya da terapi niteliği taşımaz. ✨

💔 Bir ilişkinin bitişi, yalnızca bir kişiden ayrılmak değildir. Ortak hayallerden, geleceğe dair kurulan plandan, hatta ...
24/07/2025

💔 Bir ilişkinin bitişi, yalnızca bir kişiden ayrılmak değildir. Ortak hayallerden, geleceğe dair kurulan plandan, hatta “biz” olma hâlinden de vedadır. Bu nedenle yaşanan duygular, sadece üzüntü değil; bir çeşit yas sürecidir.

🧠 Beyin, ilişkisel bağları kayıpla birlikte tehdit olarak algılayarak stres hormonlarını salgılar. Ayrıca limbik sistem (duygu merkezi) yoğun tepki verirken, karar alma ve mantıksal düşünme süreçleri zorlanabilir.

Yas süreci; inkâr, öfke, pazarlık, üzüntü ve kabullenme gibi evrelerle açıklanır. Ancak bu evreler herkes için aynı sırayla ve sürede ilerlemez. Her evre, zihnin ve bedenin kayba uyum sağlama çabasıdır.

◾ İnkâr: “Gerçekten bitti mi?” — Kayıp henüz içselleşmemiştir.

◾ Öfke: “Neden böyle oldu?” — Duygular yüzeye çıkar, suçlamalar, pişmanlıklar başlayabilir.

◾ Pazarlık: “Ya tekrar deneseydik?” — Geçmişe dönme arzusu yoğunlaşır.

◾ Üzüntü: “Geriye hiçbir şey kalmadı.” — Yalnızlık ve özlem derinleşir.

◾ Kabul: Ve sonunda kabul gelir; bu, vazgeçmek değil, yeni bir başlangıcın işaretidir. “Evet, bitti… ama ben hâlâ buradayım.” — Değişimi içselleştirme başlar.

🌈“Her son, yeni bir başlangıçtır.”

Yapılan paylaşımlar, farkındalık oluşturmak ve kısa bilgilendirmeler olması amacıyla yapılmaktadır. Herhangi bir tedavi ya da terapi niteliği taşımamaktadır.✨

⚖️ Kendini değersiz hissetmek… Bazen ne yapsan yetmez gibi. Görünmüyor gibi, önemsenmiyor gibi. 📚 Psikolojide bu, “özdeğ...
21/07/2025

⚖️ Kendini değersiz hissetmek… Bazen ne yapsan yetmez gibi. Görünmüyor gibi, önemsenmiyor gibi.

📚 Psikolojide bu, “özdeğer” kavramıyla ilişkilendirilir. Özdeğer; kişinin kendi varlığını koşulsuz kabul edebilme ve değerli hissetme kapasitesidir.
Ancak bu kapasite, genellikle çocuklukta ebeveyn tutumlarıyla şekillenir. Sürekli eleştirilen, kıyaslanan ya da duygusal ihtiyaçları görülmeyen bireylerde, içsel değer duygusu zayıflayabilir.

🔬Araştırmalar, uzun süreli değersizlik hissinin beynin ödül sisteminde dopamin üretimini baskılayabileceğini; bu nedenle motivasyon eksikliği, olumlu duyguları hissetmekte zorlanmak ve keyifsizlik gibi belirtilerle birlikte görülebileceğini göstermektedir.

📉 Özellikle eleştirel veya duygusal ihmal yaşayan bireyler, içsel değeri dış dünyadan onayla aramaya başlar. Bu da kişinin sürekli “kendini ispat etme yarışına” girmesine neden olur.
Fakat ne kadar koşarsanız koşun bu yarışın varış çizgisi hep biraz daha ileriye taşınır.

🌿 Carl Rogers’a göre; “İnsanın en derin ihtiyacı, olduğu haliyle kabul edilmek ve görülmektir.” Değersizlikle başa çıkmanın ilk adımı, kendini koşulsuz kabul etmektir.

🌱 Ne yapılabilir?

🔸 Gün sonunda kendin için yaptığın en küçük şeyi bile fark et: “Bugün bana iyi gelen neydi?”
🔸 Sosyal medyada gördüklerin seni tetikliyorsa, bir süre uzaklaş.
🔸 Başkası için değil, yalnızca kendin için tamamlayacağın bir görev seç.
🔸 Eleştiren iç sesi yakala ve yumuşat: “Şu an bu kadarını yapabiliyorum, bu da yeterli.”

Yapılan paylaşımlar, farkındalık oluşturmak ve kısa bilgilendirmeler olması amacıyla yapılmaktadır. Herhangi bir tedavi ya da terapi niteliği taşımamaktadır.✨

🔇 Bir şey söylemek istersin ama susarsın... İçinde bir ses “ya giderlerse?” der. 📚 Psikolojide bu durum, bağlanma güvens...
17/07/2025

🔇 Bir şey söylemek istersin ama susarsın... İçinde bir ses “ya giderlerse?” der.

📚 Psikolojide bu durum, bağlanma güvensizliği ile ilişkilendirilir. Özellikle çocuklukta duygularını dile getirdiğinde reddedilmiş ya da küçümsenmiş bireyler, ileriki ilişkilerde “kendim olursam yalnız kalırım” inancını geliştirebilir.

🧠 Nörobilimsel çalışmalar, sosyal reddedilmenin beynimizde fiziksel ağrı ile benzer bölgeleri etkilediğini göstermektedir. Bu yüzden bir kişinin “terk edilirim” korkusu yaşaması sadece psikolojik değil, aynı zamanda biyolojik bir tepkidir.
Bu nedenle insan kendini koruma içgüdüsüyle susmayı seçebiliyor. Böylece kişiler zamanla hakkını savunamaz, sınırlarını koruyamaz, ihtiyaçlarını ifade edemez hale geliyorlar.

💬 Virginia Satir’e göre “Kendi sesini duyurmak, varoluşunu kabul ettirmektir.” Yani sesini çıkarmak, sadece kendine değil, karşındakine de saygı duymanın yoludur. Yalnız kalmaktan korkmak doğal ama unutma ki gerçek ilişkiler, seni susturan değil, seni duyan kişilerle yaşanır.

Yapılan paylaşımlar, farkındalık oluşturmak ve kısa bilgilendirmeler olması amacıyla yapılmaktadır. Herhangi bir tedavi ya da terapi niteliği taşımamaktadır.✨

🌌 Boşlukta olmak… Hiç böyle hissettiniz mi? Ne tam mutlu, ne tam mutsuz; ne tam dolu, ne tam boş. 🧩 Psikolojide bu duygu...
10/07/2025

🌌 Boşlukta olmak… Hiç böyle hissettiniz mi? Ne tam mutlu, ne tam mutsuz; ne tam dolu, ne tam boş.

🧩 Psikolojide bu duygu, “varoluşsal boşluk” olarak tanımlanır.

🧠 Araştırmalar beynin ödül sistemindeki işlev bozukluklarının ve serotonin-dopamin dengesinin bozulmasının, boşluk hissini tetikleyebileceğini göstermiştir. Bu durum, hayattan keyif almayı zayıflatabildiği için boşluk hissini arttırabilir.

📚 Bu boşluğun anlamlandırılması ve kişinin kendi yaşam amacıyla bağ kurmasıdır. Carl Jung da “İçindeki boşluk, seni kendinle yüzleştirir” derken bu sürecin dönüştürücü gücüne işaret eder.

🌱 Boşluk, korkulacak değil, üzerinde çalışılması gereken bir alan. Çünkü bu his, zihinsel bir pusula gibidir.

Neler yapılabilir?

✨Yetenek aramadan yaratıcı aktiviteler (sadece deneme amaçlı: çizim, boyama, yazı, el işi, boyama gibi..)
✨Düzenli hareket, özellikle yeşil alanlarda (bozulan serotonin-dopamin dengesini destekler)
✨5-4-3-2-1 farkındalık tekniği (5 şey gör, 4 şey duy, 3 şey hisset, 2 şey kokla, 1 tat fark et)
✨Çok vakit almayan basit görevler tamamlamak (bir eşyanın yerini değiştirmek, çekmece düzenlemek, mail kutusundaki 5 gereksiz maili silmek, sevdiğiniz müziği dinlemek)
✨Birini arayarak, mesaj atarak ya da yüz yüze görüşerek sosyal temasta olmak

Yapılan paylaşımlar, farkındalık oluşturmak ve kısa bilgilendirmeler olması amacıyla yapılmaktadır. Herhangi bir tedavi ya da terapi niteliği taşımamaktadır.✨

🗣️ İhtiyaçlarınızı dile getirmek size ne hissettiriyor? Cesaretle açılmak mı, yoksa bir yük mü oluyorum korkusu mu? İliş...
03/07/2025

🗣️ İhtiyaçlarınızı dile getirmek size ne hissettiriyor? Cesaretle açılmak mı, yoksa bir yük mü oluyorum korkusu mu? İlişkilerde ihtiyaçlarımızı ifade etmek, çoğu zaman suçlulukla, kaygıyla karışır.

⚖️ Psikolojide bu durum “duygusal yük” algısıyla bağlantılıdır. İnsanlar genellikle “Talep etmek başkalarını yorabilir” düşüncesiyle ihtiyaçlarını bastırabilir. Bu içsel çatışma, Öz-Şefkat eksikliği ve bağlanma stilleri kuramıyla açıklanabilir.

🔗 Bowlby’nin Bağlanma Teorisi’ne göre, kaygılı veya kaçıngan bağlanma stiline sahip kişiler ise “yük olma” korkusuyla susabilir.

💬 Duygusal ihtiyaçları ifade etmek ilişkiyi besler; bu, karşılıklı saygı ve anlayışın temelidir. Brené Brown’un da dediği gibi, “Kırılganlık, cesaretin en büyük göstergesidir.” İhtiyaçlarınızı dile getirmek, zayıflık değil, güç işaretidir.

💡 Özellikle ilişkilerde, ihtiyaçları açık ve şefkatle ifade etmek, çiftler arasında bağ kurmayı ve empatiyi destekler. Suskunluk ise giderek duygusal mesafeye yol açar.

Yapılan paylaşımlar, farkındalık oluşturmak ve kısa bilgilendirmeler olması amacıyla yapılmaktadır. Herhangi bir tedavi ya da terapi niteliği taşımamaktadır.✨

Address

Istanbul

Opening Hours

Monday 09:00 - 20:00
Tuesday 09:00 - 20:00
Wednesday 09:00 - 20:00
Thursday 09:00 - 20:00
Saturday 09:00 - 18:00

Telephone

+905324084432

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Uzman Psikolog Hilal Karaahmet Küçükaytekin posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Uzman Psikolog Hilal Karaahmet Küçükaytekin:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram

Category