11/10/2022                                                                            
                                    
                                                                            
                                            Cevizin kabuğunu havadan yere bırakıp, betona
denk getirerek, yere çarptırıp kıran ve afiyetle
yiyen ve peynirle katık eden emekçi ve zeki
kargalardan,
V şeklinde uçarak kanatlarının hava akımıyla
yarattığı kaldıraç kuvvetiyle sırada bir
sonrasında uçan yoldaşına % 70 enerji
tasarrufu sağlayarak kanat çırpan ve hep
birlikte nizam içinde sıra değiştirerek bu enerji
tasarrufunu homojen olarak tüm sürüye yayan
göçmen kazlardan,
Eline sopa alıp, bal kovanlarında tuzak var mı
diye tak tak vurarak yoklayan ve postu tuzağa
kaptırmadan balı kansız bir eylemle, karnını
doyurmak amacıyla ihtiyacı kadar araklarken
etrafı talan etmeden bırakan ve tuzakçı
insanoğlunu, hem de ders vererek tufaya getiren
ayılardan,
Yolda bulduğu çekirdek kabuğunu asla kendi
yemeyip, ağırlığının 10 misli kuvvetle kan ter
içinde yuvasına taşıyarak paylaşan, yorulursa
sinyal gönderip yuvasındaki işçi
arkadaşlarından yardım isteyen ve asker
arkadaşlarının nezaretinde yuvaya ulaştıran
imececi karıncalardan,
Donmasınlar diye yeni doğmuş yavrularını
ayaklarının altında saklayıp, yumak olup,
dönüşümlü daire grupları kurarak en sıcak olan
en orta noktayı nöbetleşe paylaşan… ama Gezi
olayları esnasında, saygınlıkları deforme edilip,
yandan çarklı kanallarca törpülenen
penguenlerden,
200 km öteye bırakıldığı halde, dağlar, köprüler,
köyler aşıp evine dönebilen ve kapıya kıvrılan
ama sahibine yüz vermeyen kedilerden,
Göçerken arkadaşlarından biri yaralanırsa veya
vurulursa, ikisi onunla beraber karaya inen ve
iyileşene ya da ölene kadar arkadaşlarına eşlik
eden tüm göçmen kuş türlerinden,
Açık denizde boğulmak üzereyken çırpınan
köpek yavrusunu sırtına alıp, karaya kadar
getirip bırakan kutsal yunus balıklarından,
insan türüne mensup bir garip beşer olarak özür
diliyorum...
Birbirinin kuyusunu kazarak, sırtına basıp
yükselmekten medet uman bir türe mensup bir
ayrık otu olarak,
Yükselen soydaşını aşağı çekmeyi iş sanan bu
türün garip bir mensubu olarak,
Hakça paylaşmayı becermek şöyle dursun,
bunu düşünmeyi bile zul addeden bu basit türün
bir basit türevi sıfatıyla,
Çalan, çıpan, soyan, kıyan, katleden, zulmeden
bir türe mensup olmanın ezik aşağılık
duygusuyla,
tüm saygın hayvanlardan, yok ettiğimiz
doğadan, elektrikli testere ile kesilirken gıkını
çıkarmayan ağaçlardan, herşeye rağmen
direnen ormanlardan, sularına HES kurulan
derelerden, taş ocaklarıyla kelleştirilen
tepelerden özür diliyorum...
Güngör Güngör