17/04/2025
🤍 Şöyle bir yaygın yanılgı var:
“Önce vereceğim tüm kiloyu vereyim, sonra yüzüme işlem yaptırayım”.
🤍 İster ilaçlarla olsun, ister bariyatrik cerrahi ile olsun, kilo verme yolculuğuna çıkan hastalarda cilt sıkılığını kaybedeceği, cilt altı yağ dokusu ve derin yağ yastıkçıklarının bu süreçten olumsuz etkileneceği bilinen bir gerçek.
🤍 Hastaların kafasını karıştıransa bu olumsuz etkileri azaltmak için ne zaman harekete geçmeleri gerektiği.
🤍 En doğru karar, hastanın değerlendirilmesinden sonra, ona özel olarak çıkarılacak bir plan yapılması. Doğru hastada cilt sıkılığını önceliklendirmek, tedavilere alınacak yanıtın başarısını artırır.
🤍 Cilt kalitesine yönelik işlemler bir günde sonuç vermeyecek. Cildin iyileşme ve onarım mekanizmalarını harekete geçiren bu işlemlere yanıt alınabilmesi için belli bir zaman ve düzenli tekrar gerekiyor.
🤍 İlk adım: Cilt sıkılaştırmaya yönelik biyostimülatörler (mineral aşı, hibrit aşılar, PLLA), çapraz bağlı nem aşısı, somon DNA, lazerler ve enerji bazlı cihazlar. Zaman içinde ortaya çıkacak hacim kayıplarının yol açacağı çökmelere karşı da hyalüronik asit dolgu ile stratejik uygulamalar planlanabilir.
🤍 Bazı durumlarda minimal invazif işlemlerin yeterli gelmeyip cerrahi gerekebileceğinin de altını çizelim.
Anlattıklarım ilginizi çektiyse bu postu beğenebilir, “o da duysa iyi olur” dediğiniz bir dostunuz varsa ona da ulaşmasını sağlayabilirsiniz 🥰
Not: Bu yaygın yanlış kanı yakın zamanda kilo verme tedavileri uygulanan hastalar hakkında yayınlanan bir konsensüs raporunda da yer almakta.
Referans: Nikolis A. “Consensus Statements on Managing Aesthetic Needs in Prescription Medication -Driven Weight Loss Patients”. Journal of Cosmetic Dermatology. 2025