Dr. Tijen Acarkan

Dr. Tijen Acarkan Bu sayfada kendi muayenehanemde uygulamakta olduğum nöralterapi, ozon tedavisi, C vitamini ve seru

Geceleri ortaya çıkan atıştırma isteği, çoğu zaman yalnızca “can sıkıntısı” ya da alışkanlıkla açıklanamaz. Bu durumun a...
27/10/2025

Geceleri ortaya çıkan atıştırma isteği, çoğu zaman yalnızca “can sıkıntısı” ya da alışkanlıkla açıklanamaz. Bu durumun arkasında biyolojik, duygusal veya hormonal birçok etken bulunabilir.

Gün içinde düzensiz ya da yetersiz beslenmek, öğün atlamak veya lif ve protein açısından fakir besinler tercih etmek, kan şekeri dengesini bozabilir. Kan şekeri dalgalandığında, vücut gece saatlerinde hızlı enerji sağlayacak karbonhidratlı ya da şekerli yiyeceklere yönelme eğilimi gösterebilir. Bunun yanında stres, kaygı, yalnızlık ya da duygusal boşluk hissi de beyindeki ödül merkezini uyararak “rahatlama” amacıyla yeme isteğini artırabilir.

Bazı kişilerde sirkadiyen ritim bozukluğu, yani biyolojik saatin dengesinin bozulması da gece açlığının altında yatabilir. Geç saatlere kadar ekran karşısında kalmak, yetersiz uyku veya değişken uyku saatleri, iştahı düzenleyen leptin ve ghrelin hormonlarını etkileyebilir. Bu da gece atıştırmalarının artmasına neden olabilir.

Gece yeme isteğini azaltmak için öncelikle gün içi beslenme düzeninin gözden geçirilmesi, yeterli protein, lif ve sağlıklı yağ içeren öğünlerin tercih edilmesi önemlidir. Uyku kalitesinin desteklenmesi, stresin yönetilmesi ve farkındalığın artırılması da sürece katkı sağlar.

Tamamlayıcı tıp uygulamaları bu konuda destekleyici olabilir. Akupunktur, iştah kontrolü, stres yönetimi ve uyku düzeninin sağlanmasında etkili yöntemlerden biridir. Nöralterapi, otonom sinir sisteminin dengelenmesine yardımcı olarak hem stres hem de hormonal regülasyon açısından fayda sağlayabilir.

Sık tekrarlayan gece atıştırmaları, “gece yeme sendromu” gibi bir duruma işaret edebilir. Bu nedenle durumun nedenini anlamak ve bütüncül bir çözüm planı oluşturmak için bir hekimden destek alınması yararlı olacaktır.

Paylaşımlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için uzman bir hekim desteği alınız.



24/10/2025

Bağırsaklar, sadece sindirim değil; bağışıklık, ruh hali ve hormon dengeniz için de kritik bir merkezdir.�Ama bazı alışkanlıklar, fark etmeden bu dengeyi bozabilir.

1️⃣ Yetersiz uyku:�Gece uykusunu kısaltmak, bağırsak bakterilerinin çeşitliliğini azaltır.
Uyku düzeni, mikrobiyota sağlığı kadar önemlidir.

2️⃣ Aşırı şeker ve işlenmiş gıdalar:�Zararlı bakterileri besler, iyi bakterileri ise zayıflatır.
Sonuç: Şişkinlik, yorgunluk, cilt sorunları...

3️⃣ Sürekli antibiyotik kullanımı:�Gereksiz antibiyotikler sadece kötü bakterileri değil, faydalı olanları da yok eder.

4️⃣ Stresin kronikleşmesi:�Uzun süreli stres, bağırsak dengesini bozarak sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasını zorlaştırır.

5️⃣ Tek tip beslenme:�Her gün aynı şeyleri yemek, mikrobiyotanın çeşitliliğini azaltır.
Renkli, lifli, bitkisel ağırlıklı bir tabak bu dengeyi korur.

Bağırsak mikrobiyotasının dengesi, genel sağlığın sürdürülebilirliği için vazgeçilmezdir.

Paylaşımlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için uzman bir hekim desteği alınız.


B12 vitamini, sinir sistemi sağlığından enerji üretimine kadar birçok önemli işlevde rol oynar. Ancak eksikliği, yavaş i...
22/10/2025

B12 vitamini, sinir sistemi sağlığından enerji üretimine kadar birçok önemli işlevde rol oynar. Ancak eksikliği, yavaş ilerleyen ve başlangıçta fark edilmeyen belirtilerle kendini gösterebilir. Bu nedenle bazı sinyalleri tanımak, erken dönemde önlem almak açısından büyük önem taşır.

Sürekli yorgunluk, halsizlik veya konsantrasyon güçlüğü yaşayan kişilerde B12 eksikliği akla gelmelidir. Çünkü B12, kırmızı kan hücrelerinin üretimi için gereklidir; azaldığında dokular yeterince oksijenlenemez ve bu da kronik yorgunluk hissine yol açar.
Ciltte solgunluk, dilde yanma veya pürüzsüzleşme, ellerde ve ayaklarda karıncalanma, uyuşma gibi nörolojik belirtiler de B12 yetersizliğinin habercisi olabilir. Bazı kişilerde unutkanlık, odaklanma zorluğu ve ruh hali değişiklikleri (özellikle depresif eğilim) de bu eksiklikle ilişkilidir.

Bitkisel ağırlıklı beslenenlerde, mide-bağırsak sorunları yaşayanlarda (örneğin gastrit, çölyak, mide ameliyatı geçirenlerde) ve bazı ilaçları uzun süre kullananlarda (metformin, mide asidini azaltan ilaçlar gibi) B12 eksikliğine daha sık rastlanır.

Bu belirtilerden biri veya birkaçı varsa, kan testi ile B12 düzeyinin değerlendirilmesi gerekir. Tanı konulduğunda, doktor önerisiyle uygun takviye ve beslenme düzeni planlanmalıdır.

Unutulmamalıdır ki B12 eksikliği tedavi edilmediğinde kalıcı sinir hasarına neden olabilir. Bu nedenle erken fark etmek, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı korumada kritik öneme sahiptir.

Paylaşımlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için uzman bir hekim desteği alınız.


Bazen vücudunuzda belirli bir neden bulamadığınız ağrılar hissedersiniz. Sabahları eklemlerinizde tutukluk, kaslarınızda...
20/10/2025

Bazen vücudunuzda belirli bir neden bulamadığınız ağrılar hissedersiniz. Sabahları eklemlerinizde tutukluk, kaslarınızda sızı ya da genel bir halsizlik… Tahlilleriniz normal çıkar, görüntülemelerde bir sorun görülmez ama siz yine de ağrıyı hissedersiniz. Peki bu durumda akla gelmesi gereken olasılıklardan biri inflamasyon olabilir mi?

İnflamasyon, vücudun kendini koruma mekanizmasıdır. Ancak bazen bu savunma sistemi “aşırı çalışır” ve kronik hâle geldiğinde, iyileştirmek yerine zarar vermeye başlar. Bu duruma sessiz inflamasyon denir.

Sessiz inflamasyon, fark edilmeyen bir yangın gibidir; vücudun farklı bölgelerinde düşük düzeyde sürer ve zamanla kronik yorgunluk, kas-eklem ağrıları, sindirim sorunları, cilt problemleri hatta ruh hali dalgalanmalarına kadar pek çok belirtiye yol açabilir.

Beslenme alışkanlıkları, stres, uyku düzensizlikleri, bağırsak florasının bozulması, çevresel toksinler ve hareketsizlik inflamasyonu tetikleyen başlıca faktörlerdir.

Bu tür ağrıları “psikolojik” ya da “geçici” diye geçiştirmek yerine, vücudun verdiği sinyalleri dikkate almak önemlidir. Her ağrının bir nedeni vardır ve bazen bu neden görünenden çok daha derindedir.
🔹 Eğer açıklanamayan ağrılarınız uzun süredir devam ediyorsa,�
🔹 Enerjiniz düşükse,�
🔹 Uykularınız dinlendirici gelmiyorsa,�
🔹 Sık sık şişkinlik, baş ağrısı ya da odaklanma güçlüğü yaşıyorsanız,
altta yatan sessiz bir inflamasyon süreci olabilir.

Bu durumda yapılacak en doğru adım, bir hekimle görüşüp bütüncül bir değerlendirme yapılmasını sağlamaktır. Çünkü inflamasyon yalnızca “tedavi edilecek bir durum” değil, yaşam tarzıyla yönetilmesi gereken bir süreçtir.

Paylaşımlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için uzman bir hekim desteği alınız.



Tartıya çıktığınızda gördüğünüz artış her zaman “kilo” anlamına gelmeyebilir. Bazen vücudun fazla su tutması, yani ödem,...
17/10/2025

Tartıya çıktığınızda gördüğünüz artış her zaman “kilo” anlamına gelmeyebilir. Bazen vücudun fazla su tutması, yani ödem, gerçek kilo artışıyla karıştırılabilir. Bu farkı bilmek; hem bedeni doğru tanımak hem de yaşam alışkanlıklarını daha bilinçli düzenlemek açısından önemlidir.

🔹 Kilo: Gerçek kilo artışı; yağ dokusu ya da kas kütlesindeki değişimle ilgilidir. Daha uzun süreçte oluşur ve beslenme, hareket düzeyi, hormon dengesi gibi pek çok etkenden etkilenir.�🔹 Ödem: Dokular arasında normalden fazla sıvı birikmesidir. Kısa sürede, birkaç gün içinde gelişebilir. Sabahları yüzde ya da ellerde şişlik, akşamları ayakkabıların dar gelmesi gibi belirtiler ödemi düşündürebilir.

Vücut neden su tutar?
1. Tuzlu beslenme: Fazla tuz, hücreler arası sıvı birikimini artırabilir.
2. Hormon değişimleri: Regl döneminde östrojen ve progesteron dalgalanmaları sıvı tutulumunu etkileyebilir.
3. Hareketsizlik: Uzun süre oturmak veya ayakta kalmak bacaklarda sıvı birikimine yol açabilir.
4. Sıcak hava: Damarların genişlemesiyle sıvı dokulara geçebilir; bu nedenle yaz aylarında ödem daha sık görülür.
5. İlaç kullanımı: Kortizon, doğum kontrol hapı, bazı tansiyon veya diyabet ilaçları ödem oluşturabilir.
6. Organ işlevleri: Böbrek, kalp veya karaciğerin sıvı dengesini düzenleyen görevlerinde bozulma olduğunda su tutulumu artabilir.
7. Dolaşım bozuklukları: Lenf veya venöz dolaşımın yavaşlaması sıvı birikimine neden olabilir.

Denge için küçük farkındalıklar�Yeterli su alımı, dengeli beslenme, düzenli hareket ve stresin azaltılması vücudun doğal dengesini destekler.�Ani kilo artışları, uzun süren ödem, nefes darlığı veya belirgin bacak şişlikleri gibi durumlarda bir doktordan destek almak önemlidir.

Sağlıklı bir beden yalnızca tartıdaki rakamla değil, su dengesi, dolaşım sistemi ve yaşam alışkanlıklarınızla da şekillenir.

Paylaşımlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için uzman bir hekim desteği alınız.



15/10/2025

Herkes iyi bir uyku ister.
Ama bazen yeterince uyumamıza rağmen sabah yorgun uyanıyoruz.
Kaliteli uykuyu bozan küçük ama önemli etkenler var.

İşte bilmeniz gerekenler:

Elektronik ekranlar�Telefon, tablet veya bilgisayar… Mavi ışık melatonin üretimini azaltır ve uykuya dalmanızı zorlaştırır.

Kafein ve ağır akşam yemekleri�Akşam saatlerinde tüketilen kahve, çay veya ağır yemekler sindirimi zorlaştırır ve uykunuzu böler.

Stres �Zihniniz sürekli meşgulse uyumak zorlaşır.
Meditasyon veya derin nefes egzersizleri rahatlatabilir.

Düzensiz uyku saatleri�Her gün farklı saatlerde yatmak biyolojik saatinizi şaşırtır ve sabah yorgun uyanmanıza yol açar.

Gürültü ve ışık�Sessiz ve karanlık bir oda, kaliteli uykunun en büyük destekçisidir.
�Uyku rutininize küçük dokunuşlar yaparak farkı hemen hissedebilirsiniz.
Daha iyi uyuyarak, gününüze daha enerjik ve zinde başlayabilirsiniz!

Paylaşımlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için uzman bir hekim desteği alınız.



Kadınlarda testosteron, erkeklere göre daha düşük seviyelerde salgılansa da sağlık ve yaşam kalitesi açısından oldukça ö...
13/10/2025

Kadınlarda testosteron, erkeklere göre daha düşük seviyelerde salgılansa da sağlık ve yaşam kalitesi açısından oldukça önemli bir hormondur. Yumurtalıklar, böbrek üstü bezleri ve az miktarda da periferik dokulardan salgılanır. İşlevleri şu şekilde özetlenebilir:
1. Cinsel sağlık ve libido:�Testosteron, kadınlarda cinsel isteğin korunmasında önemli rol oynar. Eksikliği cinsel isteksizlik ve haz kaybına yol açabilir.
2. Enerji ve ruh hali:�Düşük testosteron, halsizlik, yorgunluk, depresif ruh hali ve motivasyon düşüklüğü ile ilişkilidir. Yeterli düzeylerde olması ise daha canlı, enerjik ve odaklanmış hissetmeyi destekler.
3. Kas ve kemik sağlığı:�Kas kütlesinin korunması, kas gücü ve dayanıklılığın artmasında rol oynar. Ayrıca kemik yoğunluğunu destekleyerek osteoporoz riskini azaltır.
4. Metabolizma ve yağ dağılımı:�Yağsız vücut kütlesini artırırken, yağ dokusunun özellikle karın bölgesinde aşırı birikmesini önlemeye yardımcı olur.
5. Bilişsel fonksiyonlar:�Hafıza, konsantrasyon ve zihinsel netlik üzerinde olumlu etkileri vardır.
🔸 Testosteron seviyesi yaşla birlikte, özellikle menopoz sonrası dönemde azalabilir. Bu durum kas kaybı, kemik erimesi, cinsel istekte azalma ve enerji düşüklüğü gibi sorunlara yol açabilir.
👉 Eğer testosteron eksikliği şüphesi varsa, mutlaka bir doktor kontrolünde hormon testleri yapılmalı ve gerekli görülürse medikal veya tamamlayıcı tedaviler planlanmalıdır.

Paylaşımlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için uzman bir hekim desteği alınız.


10/10/2025

ACOGS / MGAS 2025 – Kadın Hastalıkları, Estetik, Fonksiyonel ve Rekonstrüktif Jinekoloji & Cinsel Sağlık Kongresi’nin ilk gününde Nöralterapi Kursu gerçekleştirdik.

Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul, Dr. Pınar Bahat Yalçın, Dr. Demet Erdoğan ve ben.
Kurs kapsamında kronik hastalıkların tedavi yaklaşımını anlattım.

Emeği geçen herkese teşekkür ederim.

10/10/2025

Bağırsaklarınız yalnızca sindiriminiz için değil,
Bağışıklık sisteminiz ve cilt sağlığınız için de kritik öneme sahiptir.
Mevsim geçişlerinde bağırsak florasını desteklemek,
Hastalıklara karşı daha dirençli olmanıza yardımcı olabilir.

Sonbaharda sofranızda yer açabileceğiniz bağırsak dostu gıdalar:

* Balkabağı 👉 Lif açısından zengindir, sindirimi kolaylaştırır.
* Elma 👉 İçerdiği pektin bağırsak bakterileri için faydalıdır.
* Nar 👉 Güçlü antioksidanı polifenoller probiyotiklerin gelişimine katkı sağlar.
* Lahana ve Turşu 👉 Fermente gıdalar probiyotik açısından doğal kaynaktır.
* Havuç 👉 Lifli yapısı sindirimi düzenler, bağırsak dostu bakterileri besler.
* Mantar 👉 Beta-glukan içerir, bağışıklık sistemini destekler.

Bağırsak sağlığınız genel sağlığınızın aynasıdır.

Paylaşımlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için uzman bir hekim desteği alınız.



̆ırsaksağlığı

Mevsim geçişlerinde baş ağrılarınız daha sık artıyor mu? Migreni olan birçok kişi, bu dönemlerde atakların daha yoğun ya...
08/10/2025

Mevsim geçişlerinde baş ağrılarınız daha sık artıyor mu?

Migreni olan birçok kişi, bu dönemlerde atakların daha yoğun yaşandığını fark eder.

* Hava basıncı ve nem değişiklikleri: Ani basınç düşüşü ya da artışı, beyindeki damar yapıları ve sinir sistemi üzerinde etkili olabilir.
* Sıcaklık dalgalanmaları: Özellikle ani soğuma veya aşırı sıcaklık, migren atağını kolaylaştırabilir.
* Işık ve gün süresi değişimi: Günlerin kısalması veya uzaması, melatonin ve serotonin gibi nörotransmitterlerin dengesini etkileyerek migren hassasiyetini artırabilir.
* Alerji ve üst solunum yolu problemleri: İlkbahar ve sonbaharda artan polen, nem veya enfeksiyonlar, migren ataklarını tetikleyebilir.
* Uyku düzeni değişiklikleri: Mevsimsel geçişlerde uyku-uyanıklık döngüsü de bozulabilir, bu da migreni kolaylaştırır.

👉 Migreni olan kişiler mevsim geçişlerinde daha dikkatli olmalı, tetikleyici faktörlerini tanımalı, düzenli uyku ve beslenme alışkanlıklarını korumalıdır. Gerekirse önleyici tedavi için doktor kontrolünde ilaç veya tamamlayıcı yöntemlerden Akupunktur ve Nöralterapi) faydalanabilirler.

Ne yapabilirsiniz?
* Düzenli uyku alışkanlığına özen göstermeye çalışın.
* Bol su içip, kafein ve alkolü sınırlayın.
* Günlük hafif egzersizlerle bedeninizi dengelemeye çalışın.
* Ataklar sıklaşıyorsa mutlaka doktorunuza danışın.

Her migren hastasının tetikleyicisi farklı olabilir. Kendi bedeninizi gözlemlemek en önemli adım.

Paylaşımlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için uzman bir hekim desteği alınız.



Yazın güneşle depoladığımız D vitamini, kış aylarında hızla düşebilir. Çünkü günler kısalır, kapalı ortamlarda daha çok ...
06/10/2025

Yazın güneşle depoladığımız D vitamini, kış aylarında hızla düşebilir. Çünkü günler kısalır, kapalı ortamlarda daha çok vakit geçiririz ve güneş ışınları yeterli açıyla gelmez.

Peki D vitamini neden bu kadar önemli?
• Bağışıklık sistemini güçlendirir: Grip ve enfeksiyonlara karşı savunmayı artırır.
• Kemik ve kas sağlığını korur: Osteoporoz ve kas güçsüzlüğünü önler.
• Zihinsel sağlıkta rol oynar: Düşük seviyeleri depresyon riskini artırabilir.

Kış Boyu D Vitamini Düşmesin Diye:
• Düzenli olarak D vitamini seviyenizi ölçtürün
• Doktorunuzun önerisiyle takviye kullanın.
• Beslenmenize yağlı balıklar, yumurta sarısı, süt ürünleri ekleyin.
• Açık havada kısa da olsa gün ışığından faydalanın.

D vitamini ihtiyacı kişiye özeldir. Herkesin yaşına, kilosuna, yaşam tarzına ve mevcut sağlık durumuna göre farklı dozlara ihtiyacı olabilir. Fazla D vitamini almak da en az eksikliği kadar zararlıdır; kandaki kalsiyumun aşırı yükselmesine, böbrek taşlarına ve damar sertliğine yol açabilir. Bu nedenle takviye kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışın ve seviyelerinizi düzenli aralıklarla takip ettirin.

Paylaşımlar bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için uzman bir hekim desteği alınız.


Address

Op. Cemil Topuzlu Caddesi Mevhibe Hanım Apt. 57
Istanbul

Opening Hours

Monday 09:00 - 17:00
Tuesday 09:00 - 17:00
Wednesday 09:00 - 17:00
Thursday 09:00 - 17:00
Friday 09:00 - 17:00
Saturday 09:00 - 17:00

Telephone

+902163612030

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Dr. Tijen Acarkan posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Dr. Tijen Acarkan:

Share

Share on Facebook Share on Twitter Share on LinkedIn
Share on Pinterest Share on Reddit Share via Email
Share on WhatsApp Share on Instagram Share on Telegram

Category