Anez Psikolojik Danışmanlık Merkezi

Anez Psikolojik Danışmanlık Merkezi Bireysel danışmanlık, aile ve çift danışmanlığı,cinsel danışmanlık, çocuk ve ergen dan?

Kayıp ve yas süreci, bir kişinin sevdiği birini veya önemli bir şeyi kaybettikten sonra yaşadığı duygusal, zihinsel ve f...
25/03/2025

Kayıp ve yas süreci, bir kişinin sevdiği birini veya önemli bir şeyi kaybettikten sonra yaşadığı duygusal, zihinsel ve fiziksel tepkileri ifade eder. Bu süreç, ölüm, ayrılık, hastalık, iş kaybı veya benzeri kayıplar sonrasında ortaya çıkabilir. Yas, kişinin kaybı kabullenme ve hayatını yeniden düzenleme sürecidir.

Kayıp ve Yas Sürecinin Aşamaları
Kayıp ve yas süreci genellikle belirli aşamalardan geçer, ancak bu aşamalar herkes için farklı şekilde ve sırada yaşanabilir. Elisabeth Kübler-Ross’un “Yasın Beş Aşaması” modeli bu süreci anlamak için sıkça kullanılır:

İnkâr (Reddetme):
Kaybın gerçekliğini kabul etmek zor gelir. Kişi, “Bu gerçek olamaz” gibi düşüncelerle inkâr edebilir.

Öfke:
Kaybın adaletsiz olduğu düşüncesi öfkeye yol açar. Öfke, kendine, başkalarına veya duruma yönelik olabilir.

Pazarlık:
Kişi, kaybı geri almak veya durumu değiştirmek için pazarlık etme eğilimindedir. Örneğin, “Keşke şunu yapsaydım” gibi düşünceler ortaya çıkar.

Depresyon:
Kaybın gerçekliği tamamen anlaşıldığında derin bir üzüntü ve çaresizlik hissedilir. Bu aşamada kişi kendini yalnız ve umutsuz hissedebilir.

Kabullenme:
Kişi kaybı kabullenir ve yeni bir hayat düzeni kurmaya başlar. Acı tamamen bitmese de, kişi yaşamına devam edebilir.

DETAYLI BİLGİ VE RANDEVU İÇİN: ☎0545 618 92 21

https://anezpsikoloji.com/

Kurumumuzda Bireysel danışmanlık, Aile ve çift danışmanlığı, Cinsel danışmanlık, Çocuk ve Ergen danışmanlığı, Dil ve Konuşma Problemleri, Kariyer danışmanlığı ve iş psikologluğu alanlarında hizmet vererek sizlerin her alanda yanınızda olmayı misyon edindik.

̧iftterapisi

Kronik depresyon, sürekli ve uzun süreli bir depresyon türüdür. Bu durum, genellikle iki yıl veya daha uzun süre devam e...
18/03/2025

Kronik depresyon, sürekli ve uzun süreli bir depresyon türüdür. Bu durum, genellikle iki yıl veya daha uzun süre devam eder ve kişinin günlük yaşamını önemli ölçüde etkiler. Kronik depresyon, majör depresyonun daha hafif ancak daha uzun süreli bir formu olarak kabul edilir.

Kronik depresyonun belirtileri arasında sürekli üzüntü, umutsuzluk, enerji eksikliği, uyku problemleri, iştah değişiklikleri, konsantrasyon güçlüğü ve özgüven eksikliği bulunur. Bu belirtiler, kişinin iş, okul ve sosyal ilişkiler gibi alanlarda işlevselliğini bozabilir.

Kronik depresyonun tedavisi genellikle psikoterapi ve ilaç tedavisini içerir. Psikoterapi, kişinin olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmesine ve daha sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirmesine yardımcı olabilir. İlaç tedavisi ise, depresyon belirtilerini hafifletmek için antidepresanlar kullanılır. Tedavi süreci kişiden kişiye değişebilir ve bazen uzun süreli bir yaklaşım gerektirebilir.

Kronik depresyon, tedavi edilmediği takdirde kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir. Bu nedenle, belirtiler fark edildiğinde bir sağlık uzmanına başvurmak önemlidir. Doğru tedavi ve destekle, kronik depresyonla başa çıkmak ve yaşam kalitesini artırmak mümkündür.

DETAYLI BİLGİ VE RANDEVU İÇİN: ☎0545 618 92 21

https://anezpsikoloji.com/

Kurumumuzda Bireysel danışmanlık, Aile ve çift danışmanlığı, Cinsel danışmanlık, Çocuk ve Ergen danışmanlığı, Dil ve Konuşma Problemleri, Kariyer danışmanlığı ve iş psikologluğu alanlarında hizmet vererek sizlerin her alanda yanınızda olmayı misyon edindik.

̧iftterapisi

Yeme bozuklukları, yeme davranışı ve beden algısıyla ilgili ciddi psikolojik sorunlardır. Bu bozukluklar, fiziksel sağlı...
14/03/2025

Yeme bozuklukları, yeme davranışı ve beden algısıyla ilgili ciddi psikolojik sorunlardır. Bu bozukluklar, fiziksel sağlığı, duygusal durumu ve sosyal işlevselliği olumsuz etkileyebilir.

Psikolojik Nedenler
Beden Algısı Bozukluğu: Kişi kendini olduğundan daha kilolu görür.

Mükemmeliyetçilik: Kontrol ihtiyacı ve yüksek standartlar.

Duygusal Sorunlar: Stres, kaygı, depresyon veya travma.

Sosyal ve Kültürel Etkiler: İnce beden idealinin baskısı.

Yeme bozuklukları ciddi ve hayatı tehdit edebilen durumlardır. Erken müdahale ve multidisipliner bir yaklaşım (psikiyatri, psikoloji, beslenme uzmanı) tedavi sürecinde kritik öneme sahiptir.

DETAYLI BİLGİ VE RANDEVU İÇİN: ☎0545 618 92 21

https://anezpsikoloji.com/

Kurumumuzda Bireysel danışmanlık, Aile ve çift danışmanlığı, Cinsel danışmanlık, Çocuk ve Ergen danışmanlığı, Dil ve Konuşma Problemleri, Kariyer danışmanlığı ve iş psikologluğu alanlarında hizmet vererek sizlerin her alanda yanınızda olmayı misyon edindik.

̧iftterapisi

Evlilikte cinsellik, ilişkinin önemli bir boyutudur ve çiftler arasındaki duygusal, fiziksel ve ruhsal bağı güçlendiren ...
12/03/2025

Evlilikte cinsellik, ilişkinin önemli bir boyutudur ve çiftler arasındaki duygusal, fiziksel ve ruhsal bağı güçlendiren bir unsurdur. Sağlıklı bir cinsel yaşam, eşler arasındaki iletişimi, güveni ve yakınlığı artırarak ilişkinin daha tatmin edici olmasını sağlayabilir. Ancak cinselliğin evlilikteki yeri ve önemi, çiftlerin beklentilerine, değerlerine ve ilişki dinamiklerine göre değişebilir.

Evlilikte Cinselliğin Önemi:
Duygusal Bağ: Cinsellik, eşler arasında derin bir duygusal bağ kurulmasına yardımcı olur. Fiziksel yakınlık, sevgi ve şefkat hislerini pekiştirir.

İletişim: Cinsel yaşam, çiftlerin birbirlerinin ihtiyaçlarını, isteklerini ve sınırlarını anlamaları için bir iletişim aracıdır.

Güven ve Aidiyet: Düzenli ve tatmin edici bir cinsel yaşam, eşler arasında güven ve aidiyet duygusunu güçlendirir.

Stres Azaltıcı: Cinsellik, stresi azaltan ve mutluluk hormonlarının salgılanmasını sağlayan bir aktivitedir.

İlişkinin Devamlılığı: Cinsel uyum, evliliğin uzun vadede sağlıklı bir şekilde sürdürülmesine katkıda bulunur.

Duygusal bağımlılık, bir kişinin başka bir kişiye karşı aşırı derecede duygusal bir bağlılık geliştirmesi ve bu kişi olm...
10/03/2025

Duygusal bağımlılık, bir kişinin başka bir kişiye karşı aşırı derecede duygusal bir bağlılık geliştirmesi ve bu kişi olmadan kendini eksik, mutsuz veya güvensiz hissetmesi durumudur. Bu tür bir bağımlılıkta, kişi genellikle kendi duygusal ihtiyaçlarını karşılamak için diğer kişiye bağımlı hale gelir ve bu durum sağlıklı bir ilişki dinamiklerini bozabilir.

Duygusal bağımlılıkta, kişi genellikle:

Onay İhtiyacı: Sürekli olarak diğer kişiden onay ve destek bekler.

Yalnızlık Korkusu: Partnerinden ayrı kalmaktan aşırı derecede korkar.

Özgüven Eksikliği: Kendi değerini partnerinin varlığına bağlar.

Sınırların Belirsizliği: Kendi ihtiyaçlarını ve sınırlarını net bir şekilde belirleyemez.

Kontrol İsteği: Partnerinin davranışlarını ve duygularını kontrol etmeye çalışabilir.

Duygusal bağımlılık, genellikle düşük özgüven, geçmişte yaşanmış terk edilme korkusu veya çocukluk döneminde yaşanmış duygusal ihmal gibi faktörlerden kaynaklanabilir. Bu durum, kişinin kendi benlik duygusunu geliştirmesini engelleyebilir ve ilişkilerde dengesizliklere yol açabilir.

Sağlıklı bir ilişki, karşılıklı saygı, güven ve bağımsızlık üzerine kuruludur. Duygusal bağımlılık yaşayan kişilerin, kendi benlik duygularını güçlendirmek ve duygusal özerklik kazanmak için terapi almaları faydalı olabilir.

Üreten,ilham veren, değiştiren, emeğiyle ve varlığıyla dünyaya yön veren tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun ...
08/03/2025

Üreten,ilham veren, değiştiren, emeğiyle ve varlığıyla dünyaya yön veren tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun ❤️🌸

Yalnızlık, insanın varoluşsal deneyimlerinden biri olarak, hem fiziksel hem de duygusal anlamda kendini izole hissetme d...
07/03/2025

Yalnızlık, insanın varoluşsal deneyimlerinden biri olarak, hem fiziksel hem de duygusal anlamda kendini izole hissetme durumudur. Bu his, bazen dış dünyadan kopuşla, bazen de içsel bir boşlukla ilişkilendirilir. Yalnızlık, her ne kadar olumsuz bir duygu gibi algılansa da, aslında insanın kendi iç dünyasıyla bağ kurması, kendini keşfetmesi ve büyümesi için bir fırsat da sunabilir.

Yalnızlık, bazen kalabalıklar içinde bile hissedilebilir. İnsan, çevresindeki insanlarla fiziksel olarak bir arada olsa bile, duygusal olarak bağ kuramadığında kendini yalnız hissedebilir. Bu durum, modern hayatın hızlı temposu, yüzeysel ilişkiler ve teknolojinin getirdiği sanal bağlantıların artmasıyla daha da belirgin hale gelmiştir. İnsan, sosyal medyada yüzlerce “arkadaşa” sahip olabilir, ancak gerçek bir samimiyet ve derinlik olmadığında, bu bağlantılar yalnızlık hissini gidermek yerine daha da derinleştirebilir.

Ancak yalnızlık, her zaman bir eksiklik ya da kayıp olarak görülmemelidir. Bazen yalnız kalmak, kişinin kendi iç sesini dinlemesi, kendini anlaması ve yeniden keşfetmesi için bir fırsat olabilir. Yalnızlık, insanın kendiyle yüzleşmesi, geçmişle hesaplaşması ve geleceğe dair planlar yapması için bir alan açabilir. Bu süreç, kişinin kendini daha iyi tanımasına ve içsel bir güç kazanmasına yardımcı olabilir.

DETAYLI BİLGİ VE RANDEVU İÇİN: ☎0545 618 92 21

https://anezpsikoloji.com/

Kurumumuzda Bireysel danışmanlık, Aile ve çift danışmanlığı, Cinsel danışmanlık, Çocuk ve Ergen danışmanlığı, Dil ve Konuşma Problemleri, Kariyer danışmanlığı ve iş psikologluğu alanlarında hizmet vererek sizlerin her alanda yanınızda olmayı misyon edindik.

̧iftterapisi

Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), ruh sağlığını ciddi şekilde etkileyebilen bir anksiyete bozukluğudur. OKB, tekrarlayan...
04/03/2025

Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), ruh sağlığını ciddi şekilde etkileyebilen bir anksiyete bozukluğudur. OKB, tekrarlayan ve rahatsız edici düşünceler (obsesyonlar) ve bu düşünceleri hafifletmek için yapılan tekrarlayan davranışlar (kompulsiyonlar) ile karakterizedir. Bu durum, ruhsal ve duygusal sağlığı çeşitli şekillerde etkileyebilir:

Anksiyete ve Stres: Obsesyonlar, kişide yoğun kaygı ve stres yaratır. Bu düşünceler kontrol edilemez ve sürekli tekrarlar, bu da kişinin günlük yaşamını zorlaştırır.
Yorgunluk ve Tükenmişlik: Kompulsiyonlar, sürekli tekrarlanan davranışlar veya zihinsel eylemlerdir. Bu davranışlar zaman alıcı ve yorucu olabilir, kişiyi fiziksel ve zihinsel olarak tüketebilir.
Suçluluk ve Utanç: OKB’li bireyler, obsesyonlarının mantıksız olduğunu bilmelerine rağmen onları kontrol edemezler. Bu durum, suçluluk, utanç ve yetersizlik duygularına yol açabilir.
Sosyal İzolasyon: OKB, kişinin sosyal ilişkilerini etkileyebilir. Kompulsiyonlar nedeniyle sosyal aktivitelerden kaçınma veya ilişkilerde zorluklar yaşanabilir, bu da yalnızlık ve izolasyon hissine neden olabilir.
Özgüven Kaybı: OKB, kişinin kendine olan güvenini zedeleyebilir. Sürekli olarak düşüncelerini ve davranışlarını kontrol etme ihtiyacı, kişinin kendini yetersiz ve güçsüz hissetmesine neden olabilir.

DETAYLI BİLGİ VE RANDEVU İÇİN: ☎0545 618 92 21

https://anezpsikoloji.com/

Kurumumuzda Bireysel danışmanlık, Aile ve çift danışmanlığı, Cinsel danışmanlık, Çocuk ve Ergen danışmanlığı, Dil ve Konuşma Problemleri, Kariyer danışmanlığı ve iş psikologluğu alanlarında hizmet vererek sizlerin her alanda yanınızda olmayı misyon edindik.

̧iftterapisi

Çocuklarda sosyal fobi, okul öncesi dönemde başlayan ve tedavi edilmediği taktirde yetişkinlik dönemlerinde de devam ede...
28/02/2025

Çocuklarda sosyal fobi, okul öncesi dönemde başlayan ve tedavi edilmediği taktirde yetişkinlik dönemlerinde de devam eden, çocukların kalabalık bir ortama girmekten, yabancı kişilerle konuşmaktan kaygı ve korku duymalarına sebep olan psikolojik bir rahatsızlıktır.

Sosyal fobisi olan çocuklar genellikle aile içerisinde konuşmakta, kendini ifade etmekte bir sıkıntı yaşamazken, arkadaş çevresinde konuşmaktan, oyunlara katılmaktan, okulda tahtaya kalkmaktan ve parmak kaldırmaktan son derece çekinirler.

Çocuklarda Sosyal Fobinin Nedenleri
Çocuklarda sosyal fobi, genetik ve çevresel sebeplerle görülebilir.

Genetik sebepler: Bir çok hastalıkta olduğu gibi sosyal fobi de aile bireylerinden çocuklara geçebilmektedir. Ailesinde psikolojik bir rahatsızlık, fobi bulunan çocuklarda sosyal fobi görülme oranı diğer çocuklara oranlar daha fazladır.
Çevresel sebepler: Çocukların anne ve babalarının sessiz, sakin bireyler olması, çok fazla sosyalleşmemesi, sosyal ortamlarda çok söz almaması çocuklarda sosyal fobi oluşumuna sebep olabilir. Bunun sebebi çocukların anne ve babalarını taklit etmeye meyilli oluşudur. Baskıcı ve kısıtlayıcı, katı kuralları olan bir anne ve babaya sahip çocuklarında da sosyalleşme imkanı bulamadıkları için sosyal fobinin ortaya çıkması mümkündür.

DETAYLI BİLGİ VE RANDEVU İÇİN: ☎0545 618 92 21

https://anezpsikoloji.com/

Kurumumuzda Bireysel danışmanlık, Aile ve çift danışmanlığı, Cinsel danışmanlık, Çocuk ve Ergen danışmanlığı, Dil ve Konuşma Problemleri, Kariyer danışmanlığı ve iş psikologluğu alanlarında hizmet vererek sizlerin her alanda yanınızda olmayı misyon edindik.

̧iftterapisi

Bağımlı kişilik bozukluğu, bireyin aşırı bağımlılık eğilimi gösterdiği ve başkalarının sürekli yönlendirmesine, onayına ...
24/02/2025

Bağımlı kişilik bozukluğu, bireyin aşırı bağımlılık eğilimi gösterdiği ve başkalarının sürekli yönlendirmesine, onayına veya korumasına aşırı bir ihtiyaç duyduğu bir kişilik bozukluğudur. Bu durum, bireyin kendi düşünce ve karar alma yeteneğinin sınırlı olduğu, başkalarının beklentilerini karşılamak adına kişisel ihtiyaçlarından vazgeçtiği bir örüntüyü ifade eder. Bağımlı kişilik bozukluğu, bireyin kendi bağımsızlığını kazanmak ve sağlıklı ilişkiler kurmak konusunda zorluk yaşamasına neden olabilir. Bağımlı kişilik bozukluğunun tedavisi genellikle bireysel terapi, özgüvenin artırılması ve kişinin kendi kararlarını almasını güçlendirmeye odaklanan terapi yöntemlerini içerir.

Bağımlı kişilik bozukluğu belirtileri, bireyin kendi bağımsızlığını kazanma ve kendi kararlarını alma konusunda güçlük yaşadığını gösterir. Tedavi sürecinde bu belirtilerle baş etme ve sağlıklı ilişki becerilerini geliştirme odaklı terapiler genellikle kullanılır.

DETAYLI BİLGİ VE RANDEVU İÇİN: ☎0545 618 92 21

https://anezpsikoloji.com/

Kurumumuzda Bireysel danışmanlık, Aile ve çift danışmanlığı, Cinsel danışmanlık, Çocuk ve Ergen danışmanlığı, Dil ve Konuşma Problemleri, Kariyer danışmanlığı ve iş psikologluğu alanlarında hizmet vererek sizlerin her alanda yanınızda olmayı misyon edindik.

̧iftterapisi

Geleneksel Türk ailesinde cinsellik içeren konular aile içinde konuşulmaz, ayıp sayılır, çocukların merak ettikleri soru...
17/02/2025

Geleneksel Türk ailesinde cinsellik içeren konular aile içinde konuşulmaz, ayıp sayılır, çocukların merak ettikleri sorular apar topar kapatılır yada en hızlı şekilde konuyu kapatacak cevaplar verilerek konuşmaktan kaçınılır. Çocuğun nasıl doğduğuna dair en yaygın verilen cevap ise seni leylekler getirdi olur. Bu cevap çocuk dünyasında bir süreliğine merakı giderse dahi çocuğumuz eninde sonunda bir çocuğun nasıl doğduğunu öğrenecektir. Kafasında konuya dair pek çok çelişki, kabullenememe, hayal kırıklıkları gibi cinselliğin doğası ve onu yönlendirdiğimiz cinsel anlayış arasında çelişkili duygular yaşayacaktır. Bu da çocuklarımızın gelecek hayatlarında pek çok çelişki ve sorun yaşayabilmelerine neden olur. Bu yüzden çocuklara gerek cinsiyet gerek kendi varoluşlarıyla ilgili açıklamalar yaparken her zaman gerçek ya da gerçeğe en yakın açıklamayı yapmalıyız.

“Birçoğumuzun geçmişi, yetişkinlik yıllarına izler bırakan travmalarla dolu. 2017’de dünya genelinde yapılan bir araştır...
09/02/2025

“Birçoğumuzun geçmişi, yetişkinlik yıllarına izler bırakan travmalarla dolu. 2017’de dünya genelinde yapılan bir araştırmada, her 8 yetişkinden 1’inin çocuklukta cinsel istismar, 4’te 1’inin fiziksel istismara uğradığı ortaya çıkmış. Yani çocukluk travmaları düşündüğünüz kadar nadir karşılaşılan bir durum değildir ve bu travmalar, yetişkinlik dönemindeki yaşantımızı birçok farklı şekilde etkileyebilir. Yine de bu travmaların izleri kalıcı olmak zorunda değil. Doğru kişilerden doğru şekilde destek alarak iyileşmek mümkündür.”

DETAYLI BİLGİ VE RANDEVU İÇİN: ☎0545 618 92 21

https://anezpsikoloji.com/

Kurumumuzda Bireysel danışmanlık, Aile ve çift danışmanlığı, Cinsel danışmanlık, Çocuk ve Ergen danışmanlığı, Dil ve Konuşma Problemleri, Kariyer danışmanlığı ve iş psikologluğu alanlarında hizmet vererek sizlerin her alanda yanınızda olmayı misyon edindik.

̧iftterapisi

Address

Bostancı

Opening Hours

Monday 09:00 - 23:00
Tuesday 09:00 - 23:00
Wednesday 09:00 - 23:00
Thursday 09:00 - 23:00
Friday 09:00 - 23:00
Saturday 09:00 - 22:00
Sunday 09:00 - 23:00

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Anez Psikolojik Danışmanlık Merkezi posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Practice

Send a message to Anez Psikolojik Danışmanlık Merkezi:

Share