28/11/2025
Sorumluluk bilinci, çocuğun hem kendi ihtiyaçlarını hem de çevresindeki insanların ve ortamın gerekliliklerini fark edip yerine getirebilmesi demektir. Bu bilinç, doğuştan değil; çevre, aile tutumu ve deneyimlerle gelişir. Temelinde destekleyici, sabırlı ve tutarlı bir yaklaşım vardır.
💡 Yalnızca “yapmalısın” demek, sorumluluğu öğretmez; çocuk gerekçeyi anlamalı ve sürecin parçası olmalıdır.
🔹 Ebeveynin örnek olması:
Çocuklar söylenenlerden ziyade gördüklerini benimser. Ebeveynin kendi sorumluluklarını (işe zamanında gitmek, ev düzenini sağlamak, faturaları takip etmek vb.) yerine getirmesi, çocuğa en güçlü mesajı verir.
🔹 Yaşa uygun görevler vermek:
Küçük yaşta oyuncakları toplamak, odasını düzenlemek; biraz büyüyünce sofranın hazırlanmasına yardım etmek, okuldaki bir projeyi takip etmek gibi görevler verilmelidir. Görevler çocuğun kapasitesine uygun olursa başarır ve motive olur.
🔹 Görevlerin düzenli olması:
Rastgele değil, günlük veya haftalık düzen içinde görev verilmesi, alışkanlık halini almasını sağlar.
Örneğin: “Her akşam kitap rafını düzenleme görevi.”
🔹 Sonuçlarını görmesine izin vermek:
Sorumluluğu yerine getirmediğinde doğal sonuçlarla karşılaşmak (ör. ödevini yapmadığında öğretmenin uyarısı) çocuğun sorumluluğun önemini anlamasına yardımcı olur.
🔹 Çabayı takdir etmek:
Sonuca ulaşmak kadar, gösterilen çabanın da övülmesi gerekir. Bu, sürece ve öğrenmeye değer vermeyi öğretir.
Kısaca: Sorumluluk bilinci emirle değil; küçük adımlar, süreklilik, model olma ve takdir ile gelişir.